meeting - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
meeting toplantı n.
  • More and more, we insist on using and meeting in non-smoking areas.
  • Sigara içilmeyen alanları kullanma ve buralarda toplantı yapma konusunda giderek daha fazla ısrar ediyoruz.
  • This group of texts will be examined anew at the IGC ministerial meeting of 8 December.
  • Bu metin grubu 8 Aralık'taki Hükûmetlerarası Konferans bakanlar toplantısında yeniden ele alınacaktır.
  • This is an interesting point for the European Union and Vietnam to reflect on for tomorrow’s meeting.
  • Bu, Avrupa Birliği ve Vietnam'ın yarınki toplantı için üzerinde düşünmesi gereken ilginç bir noktadır.
Show More (1817)
meeting görüşme n.
  • We also had several meetings with the leaders of the United States, Kofi Annan and the inspectors.
  • Amerika Birleşik Devletleri liderleri, Kofi Annan ve müfettişlerle de çeşitli görüşmeler yaptık.
  • Local politicians and trade unions are calling for meetings with the company.
  • Yerel siyasetçiler ve sendikalar şirketle görüşme çağrısında bulunuyor.
  • In this connection, the EU is well disposed towards the meetings between representatives of the UN and Iraq.
  • Bu bağlamda AB, BM ve Irak temsilcileri arasındaki görüşmelere olumlu yaklaşmaktadır.
Show More (50)
meeting buluşma n.
  • The Europe of the future must become a land of exchange, of meetings and mixing.
  • Geleceğin Avrupa'sı bir değişim, buluşma ve kaynaşma ülkesi olmalıdır.
  • He was chatting with his friend Jesse Jackson about the meeting that night.
  • Arkadaşı Jesse Jackson ile o geceki buluşma hakkında sohbet ediyordu.
  • You didn't miss the meeting.
  • Buluşmayı kaçırmadınız.
Show More (29)
meeting karşılama n.
  • Instead it wants to paper over the ways in which we are slipping behind on meeting fundamental criteria.
  • Bunun yerine temel kriterleri karşılama konusunda nasıl geride kaldığımızın üstünü örtmek istiyor.
  • We acknowledge the important steps that Turkey has taken towards meeting the Copenhagen criteria.
  • Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini karşılama yönünde attığı önemli adımları takdirle karşılıyoruz.
  • Instead it wants to paper over the ways in which we are slipping behind on meeting fundamental criteria.
  • Bunun yerine, temel kriterleri karşılama konusunda nasıl geride kaldığımızın üstünü örtmek istiyor.
Show More (1)
meeting karşılaşma n.
  • Our meeting was quite accidental.
  • Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
  • My meeting her was purely accidental.
  • Onunla karşılaşmam tamamen tesadüftü.
  • Our meeting was purely accidental.
  • Karşılaşmamız tamamen tesadüfi.
Show More (0)
meeting miting n.
  • The meeting went really well.
  • Miting gerçekten iyi gitti.
Show More (-2)