|
- The Committee on Economic and Monetary Affairs therefore advises against urgent procedure.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi bu nedenle acil prosedürün uygulanmamasını tavsiye etmektedir.
- He forgot about that majority of the Committee on Economic and Monetary Affairs of this Parliament.
- Bu Parlamentonun Ekonomik ve Parasal İşler Komitesinin çoğunluğunu unuttu.
- The Committee on Economic and Monetary Affairs has specifically recommended having the legal basis examined.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi özellikle yasal zeminin incelenmesini tavsiye etmiştir.
- We support the motion for a resolution adopted by the Committee on Economic and Monetary Affairs.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi tarafından kabul edilen karar önergesini destekliyoruz.
- We voted against this report at the first reading at the Committee on Economic and Monetary Affairs.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi'ndeki ilk okumada bu rapora karşı oy kullandık.
- The Committee on Economic and Monetary Affairs has commissioned me to produce this own-initiative report.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi, kendi inisiyatifimle bu raporu hazırlamam için beni görevlendirdi.
- The Committee on Economic and Monetary Affairs therefore advises against urgent procedure.
- Bu nedenle Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi acil prosedürün uygulanmamasını tavsiye etmektedir.
- The Committee on Economic and Monetary Affairs stresses the following points.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi aşağıdaki hususları vurgulamaktadır.
- I should like to make five points from the point of view of the Committee on Economic and Monetary Affairs.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi'nin bakış açısından beş noktaya değinmek istiyorum.
- On numerous other questions, it was rather up to the Committee on Economic and Monetary Affairs to express an opinion.
- Diğer birçok soruda ise görüş bildirmek daha ziyade Ekonomik ve Parasal İşler Komitesine düşüyordu.
- I have no wish to contest the view of the Committee on Economic and Monetary Affairs.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi'nin görüşüne karşı çıkmak gibi bir niyetim yok.
- Since the report of the Committee on Economic and Monetary Affairs did not go far enough in this respect, I abstained.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi'nin raporu bu konuda yeterince ileri gitmediği için çekimser oy kullanacağım.
- The report, as voted on in the Committee on Economic and Monetary Affairs, is very well-balanced.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesinde oylanan rapor çok iyi dengelenmiştir.
- The Committee on Economic and Monetary Affairs has done an excellent job on this directive.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi bu direktif üzerinde mükemmel bir çalışma yapmıştır.
- The Committee on Economic and Monetary Affairs is faced with a real operational problem.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi gerçek bir operasyonel sorunla karşı karşıyadır.
Show More (12)
|