pump - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
pump pompa n.
  • I always have an air pump in my car.
  • Arabamda her zaman bir hava pompası bulundururum.
  • Managing pumps via this system requires nothing more than a web browser and an internet connection.
  • Pompaları bu sistem üzerinden yönetmek için bir web tarayıcısı ve internet bağlantısından başka bir şey gerekmez.
  • Could you show me how to use this pump?
  • Bu pompayı nasıl kullanacağımı bana gösterir misiniz?
Show More (12)
pump pompalamak v.
  • This unit pumps the clean water into the pool.
  • Bu ünite temiz suyu havuza pompalıyor.
  • My job is to pump water for the tourist at the well.
  • Benim işim turistlere kuyudan su pompalamak.
  • They are pumping freshwater from the river catchment.
  • Nehir havzasından tatlı su pompalıyorlar.
Show More (7)
pump babet n.
  • Emma carries a pair of pumps in her bag just in case.
  • Emma her ihtimale karşı çantasında bir çift babet taşır.
Show More (-2)
pump (pompalı tüfek) ateşleme n.
  • The trainer shouted, 'It's a shotgun, give it a pump!'
  • Eğitmen, "Bu bir av tüfeği, ateşle onu!" diye bağırdı.
Show More (-2)
pump (pompayla) doldurmak v.
  • In some countries, you need to pump gas on your own.
  • Bazı ülkelerde benzini kendiniz doldurmanız gerekir.
Show More (-2)
pump hafif dans/spor ayakkabısı n.
  • I bought a new pair of pumps for jogging.
  • Koşu için yeni bir çift spor ayakkabı aldım.
Show More (-2)
pump ağzını aramak v.
  • The police pumped the gang member for some answers.
  • Polis bazı cevaplar alabilmek için çete üyesinin ağzını aradı.
Show More (-2)
pump pompalanmak v.
  • Water pumped from the hole in the hose.
  • Hortumdaki delikten su pompalandı.
Show More (-2)
pump (kalp gibi) çarpmak v.
  • The awkward-looking bean was pumping like a heart.
  • Garip görünümlü fasulye bir kalp gibi çarpıyordu.
Show More (-2)