ready - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
ready hazır adj.
  • Diane told me that she doesn't feel ready for marriage.
  • Diane, bana evliliğe hazır hissetmediğini söyledi.
  • Everything was ready for the dinner party when we arrived.
  • Vardığımızda akşam yemeği partisi için her şey hazırdı.
  • If the proposal is accepted, the EuropAid Cooperation Office is ready to guide ECPAT through the further steps.
  • Teklif kabul edilirse EuropAid İş Birliği Ofisi ECPAT'a sonraki adımlarda rehberlik etmeye hazırdır.
Show More (1459)
ready hazırlıklı adj.
  • If you wish for peace, be ready for war.
  • Eğer barış istiyorsanız, savaşa hazırlıklı olun.
  • I hope it does not, but we must be ready if it does.
  • Umarım öyle olmaz ama öyle olursa da hazırlıklı olmalıyız.
  • I hope it does not, but we must be ready if it does.
  • Umarım böyle bir şey olmaz ama olursa da hazırlıklı olmalıyız.
Show More (4)
ready hazırlamak v.
  • His friends are trying to ready him for the loss of his dog.
  • Arkadaşları onu köpeğinin öleceği gerçeğine hazırlamaya çalışıyorlar.
Show More (-2)
ready hazır adv.
  • Ready-cooked meals are generally high in salt and sugar.
  • Hazır pişirilmiş yemeklerde genellikle tuz ve şeker oranı yüksektir.
Show More (-2)
ready nakit para n.
  • Debra can't afford to buy the house, for she doesn't have the readies.
  • Nakit parası olmadığı için Debra'nın evi satın almaya gücü yetmez.
Show More (-2)
ready hızlı adj.
  • He is excellent at giving ready answers.
  • Hızlı cevaplar verme konusunda üstüne yoktur.
Show More (-2)
ready istekli adj.
  • Jerry was always ready to assist us at work.
  • Jerry iş yerinde bize yardımcı olmaya her zaman çok istekliydi.
Show More (-2)