relax - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
relax rahatlamak v.
  • No need to worry; please just relax and wait.
  • Endişelenmene gerek yok; lütfen rahatla ve bekle.
  • In their words, Dorte Schmidt-Brown was a hysterical woman who should try to relax a little.
  • Onların ifadesiyle Dorte Schmidt-Brown biraz rahatlamaya çalışması gereken histerik bir kadındı.
  • In their words, Dorte Schmidt-Brown was a hysterical woman who should try to relax a little.
  • Onların ifadesiyle, Dorte Schmidt-Brown biraz rahatlamaya çalışması gereken histerik bir kadındı.
Show More (165)
relax dinlenmek v.
  • It is time to relax after a busy week.
  • Yoğun bir haftanın ardından dinlenme vakti.
  • There are plenty of green spaces to relax.
  • Dinlenmek için çok sayıda yeşil alan bulunmaktadır.
  • There are plenty of green spaces to relax.
  • Dinlenmek için çok sayıda yeşillik bölgeleri bulunmaktadır.
Show More (113)
relax rahatlatmak v.
  • Find a quiet place to relax, and eat or drink something sweet.
  • Rahatlayacak sessiz bir yer bulun ve tatlı bir şeyler yiyip için.
  • How do you relax?
  • Nasıl rahatlıyorsun?
  • Tom doesn't know how to relax and just enjoy life.
  • Tom nasıl rahatlayacağını ve hayatın tadını çıkaracağını bilmiyor.
Show More (45)
relax gevşetmek v.
  • This yoga pose relaxes upper leg muscles.
  • Bu yoga pozisyonu üst bacak kaslarını gevşetir.
  • Or, on the other hand, that the Stability and Growth Pact, or the Member States' budget policies, should be relaxed.
  • Ya da diğer taraftan İstikrar ve Büyüme Paktı'nın ya da Üye Devletlerin bütçe politikalarının gevşetilmesi gerektiği.
  • Despite these fine words, President Duisenberg considered the talk of relaxing the rules very worrying.
  • Bu güzel sözlere rağmen Başkan Duisenberg kuralların gevşetilmesinden bahsedilmesini çok endişe verici bulmuştur.
Show More (19)
relax gevşemek v.
  • You should relax a little.
  • Biraz gevşemelisiniz.
  • You'd better relax a bit.
  • Biraz gevşemelisiniz.
  • Take a deep breath and then relax.
  • Derin bir nefes al ve sonra gevşe.
Show More (3)
relax esnetmek v.
  • The executors don't want to relax the dress code.
  • Yöneticiler kıyafet yönetmeliğini esnetmek istemiyorlar.
Show More (-2)