1 |
safely |
güvenli bir şekilde |
adv. |
|
- Anyone who was present at the peace talks in Japan can no longer safely enter Indonesia.
- Japonya'daki barış görüşmelerine katılan hiç kimse artık Endonezya'ya güvenli bir şekilde giremiyor.
- Old ships are to be taken out of service, and must be safely disposed of.
- Eski gemiler hizmet dışı bırakılmalı ve güvenli bir şekilde imha edilmelidir.
- During that time hundreds of thousands of tonnes of fresh-meat products were safely imported.
- Bu süre zarfında yüz binlerce ton taze et ürünü güvenli bir şekilde ithal edildi.
- KidSplorer web browser is designed specifically for children to safely browse the internet.
- KidSplorer web tarayıcısı özellikle çocukların internette güvenli bir şekilde gezinmeleri için tasarlanmıştır.
- Orion is safely back to Earth.
- Orion güvenli bir şekilde dünya'ya döndü.
- The shipment has reached us safely.
- Sevkiyat güvenli bir şekilde bize ulaştı.
- We safely arrived at the hospital.
- Güvenli bir şekilde hastaneye vardık.
- The police have Tom safely locked up.
- Polis Tom'u güvenli bir şekilde kilit altına aldı.
- They arrived here safely yesterday.
- Dün buraya güvenli bir şekilde geldiler.
- If you don't have an accident on the snowy roads I think you should be able to get back safely.
- Eğer karlı yollarda kaza yapmazsanız, güvenli bir şekilde geri dönebileceğinizi düşünüyorum.
- From my point of view, it's not possible to make a decision safely.
- Benim açımdan, güvenli bir şekilde karar vermek mümkün değil.
- Tom drives safely.
- Tom güvenli bir şekilde araba sürer.
- Her job was to see the children safely across the street.
- Onun işi çocukların caddeyi güvenli bir şekilde karşıdan karşıya geçtiklerini görmekti.
- Holding on to the rope firmly, I came safely to land.
- İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim.
- I hope everyone has arrived safely.
- Herkesin güvenli bir şekilde vardığını umuyorum.
- The fishing boat that had been missing returned to its port safely.
- Kaybolan balıkçı teknesi güvenli bir şekilde limanına döndü.
- We've arrived safely.
- Güvenli bir şekilde geldik.
- He wants to know how he can lose weight safely.
- Nasıl güvenli bir şekilde kilo verebileceğini bilmek istiyor.
- Make sure Tom gets home safely.
- Tom'un eve güvenli bir şekilde gittiğinden emin olun.
- The fishing boat that had been missing returned to its port safely.
- Kayıp olan balıkçı teknesi güvenli bir şekilde limana döndü.
- The shipment has reached us safely.
- Sevkiyat bize güvenli bir şekilde ulaştı.
- He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
- Her job was to see the children safely across the street.
- Onun işi çocukları güvenli bir şekilde karşıdan karşıya geçirmekti.
- Please get home safely.
- Lütfen eve güvenli bir şekilde gidin.
- Holding on to the rope firmly, I came safely to land.
- İpe sıkıca tutunarak güvenli bir şekilde karaya çıktım.
- The airplane landed safely on the runway.
- Uçak güvenli bir şekilde piste indi.
- I wonder if keeping your head down and living safely is a survival instinct.
- Başını eğip güvenli bir şekilde yaşamanın hayatta kalma içgüdüsü olup olmadığını merak ediyorum.
- The pilot landed the plane safely.
- Pilot uçağı güvenli bir şekilde indirdi.
- He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapalı olup olmadığını kontrol etti.
- The explosive ordnance disposal unit safely disposed of the unexploded bomb.
- Patlayıcı madde imha ünitesi patlamamış bombayı güvenli bir şekilde imha etti.
- Tom wants to know how he can lose weight quickly and safely.
- Tom hızlı ve güvenli bir şekilde nasıl kilo verebileceğini bilmek istiyor.
- Sami arrived safely on the Egyptian border.
- Sami Mısır sınırına güvenli bir şekilde ulaştı.
- The plane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
- How can I lose weight safely?
- Nasıl güvenli bir şekilde kilo verebilirim?
- The refugee crossed the line safely.
- Mülteci güvenli bir şekilde sınırı geçti.
- Please drive safely.
- Lütfen güvenli bir şekilde sür.
- He arrived here safely yesterday.
- Dün buraya güvenli bir şekilde geldi.
- Tom arrived at the camp safely.
- Tom kampa güvenli bir şekilde vardı.
- The explosive ordnance disposal unit safely disposed of the unexploded bomb.
- Patlayıcı mühimmat imha birimi patlamamış bombayı güvenli bir şekilde imha etti.
- The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
- The helicopter landed safely.
- Helikopter güvenli bir şekilde indi.
Show More (38)
|
2 |
safely |
sağ salim |
adv. |
|
- I promise you we'll all come through this together safely.
- Sana söz veriyorum, bunu hep birlikte sağ salim atlatacağız.
- The astronauts returned safely to Earth.
- Astronotlar Dünya'ya sağ salim döndüler.
- Tom was relieved to hear that Mary had arrived home safely.
- Tom, Mary'nin eve sağ salim vardığını duyunca rahatladı.
- I'll get him home safely.
- Onu sağ salim eve götüreceğim.
- Did Tom get back safely?
- Tom sağ salim döndü mü?
- I'm sure of his returning home safely.
- Onun sağ salim eve döneceğinden eminim.
- I'll get them home safely.
- Ben onları sağ salim eve götüreceğim.
- Did you arrive home safely?
- Eve sağ salim vardın mı?
- We were glad to hear that he got back safely.
- Sağ salim döndüğünü duyduğumuza sevindik.
- I'll get them home safely.
- Onları sağ salim eve götüreceğim.
- Did you arrive home safely?
- Sağ salim eve vardın mı?
- I arrived safely.
- Sağ salim ulaştım.
- I'll get her home safely.
- Ben onu sağ salim eve götüreceğim.
- I'll get her home safely.
- Onu sağ salim eve götüreceğim.
- I'll get him home safely.
- Ben onu sağ salim eve götüreceğim.
- I'll make sure Tom gets home safely.
- Tom'un eve sağ salim dönmesini sağlayacağım.
- I'm glad you got home safely.
- Eve sağ salim varmanıza sevindim.
- We safely arrived at the hospital.
- Sağ salim hastaneye vardık.
- Kim arrived back home safely.
- Kim eve sağ salim döndü.
- We'll get them home safely.
- Onları sağ salim eve götüreceğiz.
- Orion is safely back to Earth.
- Orion sağ salim Dünya'ya döndü.
- He arrived here safely yesterday.
- Dün sağ salim buraya geldi.
- He arrived safely.
- Sağ salim geldi.
- We're happy that Tom arrived home safely.
- Tom eve sağ salim vardığı için mutluyuz.
- Please get home safely.
- Lütfen eve sağ salim varın.
- The astronauts returned safely to Earth.
- Astronotlar sağ salim Dünya'ya döndü.
- I'm sure of his returning home safely.
- Eve sağ salim döneceğinden eminim.
- I'll get Tom home safely.
- Tom'u eve sağ salim götüreceğim.
- We'll get them home safely.
- Biz onları sağ salim eve götüreceğiz.
- I'll get Tom home safely.
- Tom'u sağ salim eve götüreceğim.
- I just want to get my daughter back safely, that's all.
- Sadece kızımı sağ salim geri almak istiyorum, hepsi bu.
- Tom arrived home safely.
- Tom eve sağ salim geldi.
- I felt relieved when my plane landed safely.
- Uçağım sağ salim indiğinde rahatladım.
- We were glad to hear that he got back safely.
- Biz onun sağ salim geri döndüğünü duyduğumuza sevindik.
- They arrived here safely yesterday.
- Onlar buraya dün sağ salim geldiler.
- Tom arrived back home safely.
- Tom eve sağ salim döndü.
Show More (33)
|
3 |
safely |
güvenli şekilde |
adv. |
|
- Our objective is best, and most safely, reached by way of the model of the environmentally responsible market economy.
- Hedefimize en iyi ve en güvenli şekilde, çevreye duyarlı piyasa ekonomisi modeliyle ulaşabiliriz.
- The airplane landed safely on the runway.
- Uçak piste güvenli şekilde indi.
- The police have Tom safely locked up.
- Polis Tom'u güvenli şekilde hapsetti.
- Make sure Tom gets home safely.
- Tom'un eve güvenli şekilde varacağından emin ol.
- He wants to know how he can lose weight safely.
- O, güvenli şekilde nasıl kilo verebileceğini bilmek istiyor.
- Tom wants to know how he can lose weight quickly and safely.
- Tom hızlı ve güvenli şekilde nasıl kilo verebileceğini bilmek istiyor.
- Tom was relieved to hear that Mary had arrived home safely.
- Tom Mary'nin güvenli şekilde eve vardığını duyduğunda rahatladı.
- I'll make sure Tom gets home safely.
- Tom'un güvenli şekilde eve vardığından emin olacağım.
Show More (5)
|