sanctuary - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
sanctuary sığınma n.
  • The reality is that there are millions of people in the world who are seeking sanctuary in the European Union.
  • Gerçek şu ki, dünyada Avrupa Birliği'ne sığınmak isteyen milyonlarca insan var.
  • We believe in the clear right of refugees to find sanctuary from persecution and other oppression by entering the EU.
  • Mültecilerin zulüm ve diğer baskılardan kaçarak AB'ye sığınma hakkına sahip olduklarına inanıyoruz.
Show More (-1)
sanctuary sığınak n.
  • We should not make them into sanctuaries, or into deserts.
  • Onları sığınaklara ya da çöllere dönüştürmemeliyiz.
  • The church offered them sanctuary.
  • Kilise onlara sığınak sundu.
Show More (-1)
sanctuary kutsal yer n.
  • The people of Israel were told to each contribute half a shekel of silver to the Sanctuary.
  • İsrail halkına her birinin Kutsal Yer'e yarım şekel gümüş bağışında bulunması söylendi.
  • The church offered them sanctuary.
  • Kilise onlara kutsal yer teklif etti.
Show More (-1)
sanctuary barınak n.
  • Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.
  • Tom mal varlığını bir yaban hayatı barınağı oluşturmak için bağışladı.
  • This is a bird sanctuary.
  • Bu bir kuş barınağı.
Show More (-1)
sanctuary koruma alanı n.
  • Mountains are areas that contain some of the few remaining wildlife sanctuaries left in Europe.
  • Dağlar, Avrupa'da kalan az sayıdaki yaban hayatı koruma alanlarından bazılarını içeren bölgelerdir.
Show More (-2)
sanctuary mabet n.
  • The people of Israel were told to each contribute half a shekel of silver to the Sanctuary.
  • İsrail halkına, Mabet'e yarım şekel gümüş bağışta bulunmaları söylendi.
Show More (-2)
sanctuary ibadethane n.
  • The church offered them sanctuary.
  • Kilise onlara ibadethane önerdi.
Show More (-2)