sensitivity - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
sensitivity hassasiyet n.
  • They approached the issue with extreme sensitivity.
  • Konuya aşırı hassasiyetle yaklaştılar.
  • The doctor ordered an antibiotic sensitivity test.
  • Doktor, antibiyotik hassasiyeti testi istedi.
  • The female colleagues had a particular sensitivity to his offensive words.
  • Özellikle bayan meslektaşları, onun hakaret içeren sözleri konusunda hassastı.
Show More (18)
sensitivity duyarlılık n.
  • The more sensitivity we have, the better our working environment will be.
  • Ne kadar duyarlılık gösterirsek iş ortamımız da o kadar iyi olur.
  • His latest book lacked his previous sensitivity and creativity.
  • Son kitabı daha önceki duyarlılık ve yaratıcılığından yoksundu.
  • In foreign policy, too, gender sensitivity is increasing.
  • Dış politikada da toplumsal cinsiyet duyarlılığı giderek artmaktadır.
Show More (3)
sensitivity hassaslık n.
  • These sensors with very high sensitivity can measure slight changes.
  • Bu aşırı hassas sensörler, en ufak değişiklikleri ölçebilir.
Show More (-2)
sensitivity Duyarlılık n.
  • They increased the figures in the variance function for sensitivity analysis.
  • Duyarlılık analizi için varyans fonksiyonu rakamlarını arttırdılar.
Show More (-2)