|
- Single-handedly he has caused his country's political isolation.
- Tek başına ülkesinin siyasi izolasyonuna neden oldu.
- She did it single-handedly.
- O bunu tek başına yaptı.
- I did that single-handedly.
- Onu tek başıma yaptım.
- Tom did it single-handedly.
- Tom bunu tek başına yaptı.
- She did it single-handedly.
- Bunu tek başına yaptı.
- I did that single-handedly.
- Tek başıma yaptım.
- Tom did that single-handedly.
- Tom bunu tek başına yaptı.
Show More (4)
|