spend time - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
spend time vakit geçirmek v.
  • I spent time first with a beautiful Greek Cypriot girl and then with a beautiful Turkish Cypriot girl.
  • Önce güzel bir Kıbrıslı Rum kızla, sonra da güzel bir Kıbrıslı Türk kızla vakit geçirdim.
  • How many people do you know who actually spend time with their children?
  • Çocuklarıyla gerçekten vakit geçiren kaç kişi tanıyorsunuz?
  • I'm looking forward to spending time with Tom.
  • Tom'la vakit geçirmek için sabırsızlıkla bekliyorum.
Show More (148)
spend time zaman geçirmek v.
  • Spend time, be kind serve one another.
  • Zaman geçirin, birbirinize nazikçe hizmet edin.
  • Neither Tom nor Mary has spent time in Australia.
  • Ne Tom ne de Mary Avustralya'da zaman geçirmedi.
  • I know that Tom and Mary have both spent time in prison.
  • Tom ve Mary'nin ikisinin de hapishanede zaman geçirdiğini biliyorum.
Show More (57)
spend time zaman harcamak v.
  • I do not want to spend time on this.
  • Bu konuda zaman harcamak istemiyorum.
  • I do not want to spend time on this.
  • Bu konu üzerinde zaman harcamak istemiyorum.
  • I'd rather clean my room than spend time doing my homework.
  • Ev ödevimi yapmak için zaman harcamaktansa odamı temizlemeyi tercih ederim.
Show More (5)