|
- Spicy flavoured chips are my favourite.
- Baharatlı çeşnili cipsler favorimdir.
- It's not too spicy?
- Çok baharatlı değil mi?
- Is it too spicy?
- Çok mu baharatlı?
- It's not too spicy?
- Fazla baharatlı değil mi o?
- Korean food is generally spicy.
- Kore yemeği genellikle baharatlıdır.
- Tom makes his spaghetti spicy.
- Tom, spagettisini baharatlı yapar.
- It's too spicy for me.
- Benim için fazla baharatlı.
- Korean food is generally spicy.
- Kore yemekleri genelde baharatlıdır.
- This soup is too spicy.
- Bu çorba çok baharatlı.
- It's too spicy for you, isn't it?
- Senin için çok baharatlı, değil mi?
- Tom makes his spaghetti spicy.
- Tom spagettisini baharatlı yapar.
- My stomach is often a bit upset after eating spicy food.
- Baharatlı yiyecekler yedikten sonra midem genellikle biraz rahatsız oluyor.
- I like spicy Mexican food.
- Baharatlı Meksika yemeklerini severim.
- Tom thinks the food Mary makes is usually too spicy.
- Tom, Mary'nin yaptığı yemeklerin genellikle çok baharatlı olduğunu düşünüyor.
- I hope this isn't too spicy for you.
- Umarım bu senin için çok baharatlı değildir.
- Creole cookery is rather spicy.
- Creole yemekleri oldukça baharatlıdır.
- The food at that restaurant is too spicy for me.
- O restorandaki yemek benim için çok baharatlı.
- The food is too spicy for me.
- Yemek benim için çok baharatlı.
- This pepperoni is spicy as hell.
- Bu pepperoni, cehennem gibi baharatlı.
- This pepperoni is spicy as hell.
- Bu pepperoni cehennem gibi baharatlı.
- Creole cookery is rather spicy.
- Creole mutfağı oldukça baharatlıdır.
- A dish can be spicy without being hot.
- Bir yemek acı olmadan da baharatlı olabilir.
- The food is spicy.
- Yemek baharatlı.
- I want to eat something that's not spicy.
- Baharatlı olmayan bir şeyler yemek istiyorum.
- It's strange that people in hot climate zones eat spicy things like curry.
- Sıcak iklim kuşaklarındaki insanların köri gibi baharatlı şeyler yemeleri garip.
- To tell you the truth, this is a little too spicy for me.
- Sana doğruyu söylemek gerekirse, bu benim için biraz fazla baharatlı.
- Make it as spicy as you can.
- Onu, elinden geldiği kadar baharatlı yap.
- I can't eat food this spicy.
- Bu kadar baharatlı yemek yiyemem.
- I'm not used to spicy food.
- Baharatlı yiyeceğe alışkın değilim.
- Spicy food makes me hiccup.
- Baharatlı yiyecekler beni hıçkırtır.
- Not too spicy.
- Çok baharatlı değil.
- Tom ate some spicy Indian food.
- Tom baharatlı Hint yemeği yedi.
- Tom ate some spicy Indian food.
- Tom biraz baharatlı Hint yemeği yedi.
- I like it spicy, but I don't like it too spicy.
- Baharatlı severim ama çok baharatlı sevmem.
- Is it too spicy?
- Çok baharatlı mı?
- I want to eat something that's not spicy.
- Ben baharatlı olmayan bir şey yemek istiyorum.
- I want to eat some Korean food that isn't spicy.
- Baharatlı olmayan Kore yemeği yemek istiyorum.
- Korean food is generally very spicy.
- Kore yemekleri genelde çok baharatlıdır.
- Tom thinks the food Mary makes is usually too spicy.
- Tom Mary'nin yaptığı yemeklerin genellikle çok baharatlı olduğunu düşünüyor.
- It's too spicy for me.
- Benim için çok baharatlı.
- Is it spicy?
- Baharatlı mı?
- It's not too spicy, is it?
- Çok baharatlı değil, değil mi?
- It's strange that people in hot climate zones eat spicy things like curry.
- Sıcak iklim bölgelerindeki insanların köri gibi baharatlı şeyler yemesi garip.
- This is too spicy for me.
- Bu benim için çok baharatlı.
- The food at that restaurant is too spicy for me.
- O restorandaki yemekler benim için çok baharatlı.
- I love spicy food.
- Baharatlı yiyecekleri severim.
- Tom loves spicy food.
- Tom baharatlı yiyecek seviyor.
- The food is spicy.
- Yemek baharatlıdır.
- Is this spicy?
- Bu baharatlı mı?
- I hope this isn't too spicy for you.
- Umarım bu senin için fazla baharatlı değildir.
- You shouldn't eat anything spicy.
- Baharatlı bir şey yememelisin.
- Make it as spicy as you can.
- Yapabildiğin kadar baharatlı yap.
- I don't mind if it's hot and spicy.
- Sıcak ve baharatlı olması umurumda değil.
- Is it spicy?
- Bu baharatlı mı?
- I can't eat spicy food like I used to.
- Eskisi gibi baharatlı yiyecekler yiyemiyorum.
- Tom loves spicy food.
- Tom baharatlı yiyecekleri sever.
Show More (53)
|
