|
- President Lee went to Seoul today, so I'll be staying here tonight.
- Başkan Lee bugün Seul'e gitti, o yüzden bu gece burada kalacağım.
- It's a cold, grey world outside, stay here.
- Dışarısı soğuk, gri bir dünya, burada kal.
- He's got a strategy to stay here the whole season long.
- Bütün sezon boyunca burada kalmak için bir stratejisi var.
- President Lee went to Seoul today, so I'll be staying here tonight.
- Başkan Lee bugün Seul'e gitti, ben de bu gece burada kalacağım.
- Go to her, if you want, don't stay here.
- İstersen onun yanına git, burada kalma.
- It's a cold, grey world outside, stay here.
- Dışarıda soğuk ve gri bir dünya var, siz burada kalın.
- Mac, stay here with our friend and secure the door.
- Mac, dostumuzla beraber burada kal ve kapıyı koru.
- He's got a strategy to stay here the whole season long.
- Tüm sezon boyunca burada kalmak gibi bir stratejisi var.
- I want to stay here and check out this unorthodox exam.
- Burada kalıp bu sıradışı sınavı incelemek isterim.
- President Lee went to Seoul today, so I'll be staying here tonight.
- Müdür Lee bugün Seul'e gitti, bu yüzden bu gece burada kalacağım.
- He's got a strategy to stay here the whole season long.
- Bütün sezon boyunca burada kalmak gibi bir stratejisi var.
- Go to her, if you want, don't stay here.
- İstiyorsanız ona gidin, burada kalmayın.
- It's a cold, grey world outside, stay here.
- Dışarıda soğuk, gri bir dünya var, sen burada kal.
- Tom will stay here till next Monday.
- Tom gelecek pazartesiye kadar burada kalacak.
- I have no intention of staying here in Boston.
- Boston'da burada kalmaya niyetim yok.
- You shouldn't stay here.
- Burada kalmaman gerekir.
- Stay here and help me.
- Burada kal ve bana yardım et.
- You can stay here tonight if you want.
- İstersen gece burada kalabilirsin.
- We will stay here until Sunday.
- Pazar gününe kadar burada kalacağız.
- Tom plans to stay here tonight.
- Tom bu gece burada kalmayı planlıyor.
- I'll stay here until ten.
- Ona kadar burada kalacağım.
- He will continue to cry if we stay here.
- Burada kalırsak ağlamaya devam eder.
- Can I stay here to eat something?
- Bir şeyler yemek için burada kalabilir miyim?
- You need to stay here.
- Burada kalman gerekiyor.
- You can't stay here now.
- Şimdi burada kalamazsın.
- Stay here for as long as the food supply holds out.
- Yiyecek tedariki devam ettiği sürece burada kalın.
- Why don't you just stay here tonight?
- Neden bu gece burada kalmıyorsunuz?
- If I can't stay here, I need to find somewhere else to stay.
- Eğer burada kalamayacaksam, kalacak başka bir yer bulmalıyım.
- For now, Tom can stay here.
- Şimdilik, Tom burada kalabilir.
- Tom said he didn't plan on staying here much longer.
- Tom daha fazla burada kalmayı planlamadığını söyledi.
- I'd like to stay here for three more days.
- Üç gün daha burada kalmak istiyorum.
- I think it's better to stay here.
- Bence burada kalmak daha iyi.
- Why can't Tom stay here?
- Tom neden burada kalamıyor?
- I don't mind your staying here.
- Burada kalmanızın bir sakıncası yok.
- I must stay here.
- Burada kalmak zorundayım.
- I can't stay here any longer.
- Artık burada kalamam.
- Do you mind if I stay here?
- Burada kalmamın senin için sakıncası var mı?
- I'd like to stay here with them.
- Ben onlarla burada kalmak istiyorum.
- Are you planning to stay here for a long time?
- Uzun süre burada kalmayı planlıyor musun?
- It's safer to stay here.
- Burada kalmak daha güvenli.
- I think Tom should stay here.
- Tom'un burada kalması gerektiğini düşünüyorum.
- You'll stay here, Tom.
- Burada kalacaksın, Tom.
- I think I'd like to stay here.
- Sanırım burada kalmak istiyorum.
- Why don't we just stay here?
- Neden burada kalmıyoruz?
- We hope you enjoy your stay here.
- Umarız burada kalmaktan keyif alırsınız.
- I have to stay here with Tom.
- Tom ile burada kalmak zorundayım.
- Stay here and stay quiet.
- Burada kal ve sessiz ol.
- Do you want to stay here all night?
- Bütün gece burada kalmak ister misin?
- I think it'd be better for Tom to stay here.
- Bence Tom'un burada kalması daha iyi olur.
- We may as well stay here till the weather improves.
- Hava düzelene kadar burada kalabiliriz.
- I told them to stay here.
- Onlara burada kalmalarını söyledim.
- I'll stay here and help you.
- Ben burada kalıp sana yardım edeceğim.
- I hope Tom can stay here all week.
- Umarım Tom bütün hafta burada kalabilir.
- Maybe I shouldn't stay here.
- Belki de burada kalmamalıyım.
- You're not staying here, are you?
- Burada kalmıyorsun, değil mi?
- It's dangerous for us to stay here.
- Burada kalmak bizim için tehlikelidir.
- I think it's better you stay here until the snow stops.
- Kar durana kadar burada kalmanız daha iyi olur diye düşünüyorum.
- I wish we could stay here forever.
- Keşke sonsuza kadar burada kalabilseydik.
- I should stay here.
- Burada kalmalıydım.
- Can I stay here for a while?
- Bir süre burada kalabilir miyim?
- It looks like we're going to be staying here tonight.
- Bu gece burada kalacağız gibi görünüyor.
- You can't let Tom stay here.
- Tom'un burada kalmasına izin veremezsin.
- Let Tom stay here as long as he wants.
- Tom istediği kadar burada kalsın.
- I can't stay here right now.
- Şu anda burada kalamam.
- You can't stay here anymore.
- Artık burada kalamazsın.
- You're not really planning to stay here all day, are you?
- Bütün gün burada kalmayı planlamıyorsun, değil mi?
- I'm going to stay here until the day after tomorrow.
- Yarından sonraki güne kadar burada kalacağım.
- It was nice of you to let me stay here last night.
- Dün gece burada kalmama izin vermeniz çok hoştu.
- Stay here for a moment.
- Bir dakika burada kal.
- Stay here and wait for him, please.
- Burada kal ve onu bekle, lütfen.
- I think you should stay here.
- Sanırım burada kalmalısın.
- Tom needs to stay here for the time being.
- Tom'un şimdilik burada kalması gerekiyor.
- I think I'd like to stay here.
- Burada kalmaktan hoşlanacağımı sanıyorum.
- I think I'm gonna stay here.
- Sanırım burada kalacağım.
- I want you to stay here until Tom gets here.
- Tom buraya gelene kadar burada kalmanı istiyorum.
- Stay here for a little while with me.
- Bir süre benimle burada kal.
- We have to stay here until Tom gets back.
- Tom geri dönene dek burada kalmak zorundayız.
- I need to stay here with him.
- Onunla burada kalmalıyım.
- We can stay here for as long as our supplies of food and water hold out.
- Yiyecek ve su kaynaklarımız dayandığı sürece burada kalabiliriz.
- Tom didn't want to stay here.
- Tom burada kalmak istemedi.
- I must stay here.
- Burada kalmalıyım.
- We have to convince Tom to stay here.
- Tom'u burada kalmaya ikna etmeliyiz.
- I can't stay here forever.
- Sonsuza kadar burada kalamam.
- Aren't you enjoying your stay here?
- Burada kalmanız hoşunuza gitmiyor mu?
- I thought we could stay here all day.
- Bütün gün burada kalabileceğimizi düşündüm.
- Tom won't mind if we stay here.
- Tom burada kalmamıza aldırmaz.
- I'll stay here a whole month.
- Bir ay boyunca burada kalacağım.
- I'm going to stay here and watch TV.
- Burada kalacağım ve TV izleyeceğim.
- Stay here and wait for him.
- Burada kal ve onu bekle.
- I think I'm going to stay here.
- Sanırım burada kalacağım.
- Tom wants you to stay here.
- Tom burada kalmanı istiyor.
- As long as you keep quiet, you can stay here.
- Sessiz olduğunuz sürece, burada kalabilirsiniz.
- It would mean so much to us if you stayed here.
- Burada kalırsan bizim için çok anlamlı olur.
- I'm going to stay here.
- Burada kalacağım.
- I think it's better for Tom to stay here.
- Bence Tom'un burada kalması daha iyi.
- I intend to stay here.
- Burada kalmaya niyetliyim.
- I'll stay here as long as I can.
- Mümkün olduğunca uzun süre burada kalacağım.
- I'd like to stay here with him.
- Ben onunla burada kalmak istiyorum.
- Would you rather stay here?
- Burada kalmayı mı tercih ederdin?
- We have to persuade Tom to stay here.
- Tom'u burada kalması için ikna etmek zorundayız.
- Tom told me to stay here until he got back.
- Tom, o dönene kadar burada kalmamı söyledi.
- Let me stay here.
- Burada kalayım.
- I'll stay here and help them.
- Burada kalacağım ve onlara yardım edeceğim.
- Do you think it's safe to stay here?
- Sence burada kalmak güvenli mi?
- Tom will probably stay here tonight.
- Tom muhtemelen bu gece burada kalacak.
- Did you tell Tom he could stay here?
- Tom'a burada kalabileceğini söyledin mi?
- Do you want to stay here?
- Burada kalmak istiyor musunuz?
- I won't stay here.
- Burada kalmayacağım.
- Your lives are in danger if you stay here.
- Burada kalırsanız hayatlarınız tehlikededir.
- Stay here with us.
- Bizimle burada kal.
- How long are you staying here?
- Ne kadar zamandır burada kalıyorsun?
- Tom shouldn't have stayed here by himself.
- Tom tek başına burada kalmamalıydı.
- It's raining, so I'm staying here.
- Yağmur yağıyor, o yüzden burada kalıyorum.
- I'll stay here a whole month.
- Bütün bir ay burada kalacağım.
- Stay here all night if you want.
- İstersen bütün gece burada kal.
- I'm going to stay here and see if I can help.
- Burada kalacağım ve yardım edebilir miyim diye bakacağım.
- Let's stay here.
- Burada kalalım.
- You can stay here as long as you keep quiet.
- Sessiz durduğun sürece burada kalabilirsin.
- I'd like to stay here for a few more days.
- Birkaç gün daha burada kalmak istiyorum.
- Sami can't stay here anymore.
- Sami artık burada kalamaz.
- We can stay here for as long as our supplies of food and water hold out.
- Yiyecek ve su stoklarımız yettiği sürece burada kalabiliriz.
- I'd like to stay here with Tom.
- Tom'la burada kalmak istiyorum.
- May I stay here?
- Ben burada kalabilir miyim?
- Please stay here till I get back.
- Lütfen ben dönene kadar burada kal.
- Can I stay here?
- Burada kalabilir miyim?
- We have to stay here until Tom gets back.
- Tom dönene kadar burada kalmalıyız.
- You'll stay here tonight.
- Bu gece burada kalacaksın.
- Thanks for letting us stay here.
- Burada kalmamıza izin verdiğiniz için teşekkürler.
- How many more days do you plan to stay here?
- Kaç gün daha burada kalmayı planlıyorsun?
- I'll stay here for a bit.
- Ben biraz burada kalacağım.
- I'll stay here until he arrives.
- O gelene kadar burada kalacağım.
- Tom wants to stay here.
- Tom burada kalmak istiyor.
- Tom says he can stay here two or three nights.
- Tom iki ya da üç gece burada kalabileceğini söylüyor.
- I'll stay here until tomorrow.
- Yarına kadar burada kalacağım.
- I think it's best if I stay here for a while.
- Sanırım en iyisi bir süre burada kalmam.
- I want to stay here.
- Ben burada kalmak istiyorum.
- He stayed here for a short time.
- Kısa bir süre burada kaldı.
- There's no need for you to stay here any longer.
- Artık burada kalmana gerek yok.
- It's dangerous for us to stay here.
- Burada kalmak bizim için tehlikeli.
- Don't stay here.
- Burada kalmayın.
- It looks like we're going to be staying here tonight.
- Görünüşe göre bu gece burada kalacağız.
- I plan to stay here until my money gives out.
- Param bitene kadar burada kalmayı planlıyorum.
- You had far better stay here.
- Burada kalsan çok daha iyi olur.
- Do you want to stay here?
- Burada kalmak istiyor musun?
- Why couldn't Tom stay here?
- Tom neden burada kalamadı?
- I'm going to stay here.
- Ben burada kalacağım.
- I'll stay here for a bit.
- Ben kısa bir süre için burada kalacağım.
- I want you to stay here.
- Burada kalmanızı istiyorum.
- Tom is planning to stay here until next Monday.
- Tom önümüzdeki pazartesiye kadar burada kalmayı planlıyor.
- Is Tom going to be staying here long?
- Tom uzun süre burada kalıyor olacak mı?
- I need to stay here tonight.
- Bu gece burada kalmalıyım.
- Perhaps you should stay here.
- Belki de burada kalman gerekir.
- May I stay here tonight?
- Bu gece burada kalabilir miyim?
- I'm going to stay here and watch TV.
- Burada kalıp televizyon izleyeceğim.
- Don't you think we'd better stay here?
- Sence burada kalsak daha iyi olmaz mı?
- The police will find us if we stay here.
- Burada kalırsak polis bizi bulur.
- He stayed here for a while.
- O, bir süre burada kaldı.
- How long do I have to stay here?
- Ne kadar süre burada kalmalıyım?
- I suggest you stay here until I get back.
- Ben dönene kadar burada kalmanı öneririm.
- I want to extend my stay here for a few more days.
- Burada kalışımı birkaç gün daha uzatmak istiyorum.
- We prefer to stay here.
- Biz burada kalmayı tercih ederiz.
- We'll die if we stay here.
- Burada kalırsak öleceğiz.
- Tom wants you to stay here.
- Tom senin burada kalmanı istiyor.
- I told you to stay here.
- Sana burada kalmanı söylemiştim.
- We'll stay here until Monday.
- Pazartesiye kadar burada kalacağız.
- I'd like to stay here.
- Ben burada kalmak istiyorum.
- Let her stay here.
- Onun burada kalmasına izin ver.
- You may stay here as long as you keep quiet.
- Sessiz kaldığın sürece burada kalabilirsin.
- Tom will stay here till next Monday.
- Tom gelecek pazartesine kadar burada kalacak.
- We have decided to stay here for the time being.
- Biz şimdilik burada kalmaya karar verdik.
- How much longer can I stay here?
- Ne kadar süre burada kalabilirim?
- Tom might recommend that we stay here for a week or two.
- Tom bir ya da iki hafta için burada kalmamızı tavsiye edebilir.
- I'd rather stay here than go there.
- Oraya gitmektense burada kalmayı tercih ederim.
- Tom said to stay here.
- Tom burada kalmamı söyledi.
- Do you want me to stay here?
- Burada kalmamı istiyor musun?
- I could stay here all day.
- Bütün gün burada kalabilirim.
- Is it safe to stay here?
- Burada kalmak güvenli midir?
- You two stay here.
- Siz ikiniz burada kalın.
- I can't stay here.
- Burada kalamam.
- I'm dead if I stay here.
- Burada kalırsam ölürüm.
- They are going to stay here for several days.
- Birkaç gün boyunca burada kalacaklar.
- I've asked Tom to stay here and help you with your repairs.
- Tom'dan burada kalıp tamir işlerinde sana yardım etmesini istedim.
- You can stay here for a while if you want to.
- İstersen bir süre burada kalabilirsin.
- You are to stay here.
- Burada kalacaksınız.
- I have to stay here for another week.
- Ben bir hafta daha burada kalmak zorundayım.
- I want to stay here as long as I can.
- Burada kalabildiğim kadar kalmak istiyorum.
- Don't you think we'd better stay here?
- Burada kalmamızın daha iyi olacağını düşünmüyor musun?
- You shouldn't stay here.
- Burada kalmamalısın.
- Do you want to stay here all week?
- Bütün hafta burada kalmak istiyor musun?
- Would you please stay here for a while?
- Lütfen bir süre burada kalır mısınız?
- I'll stay here all month.
- Bütün ay burada kalacağım.
- We must not stay here.
- Burada kalmamalıyız.
- Don't let Tom stay here.
- Tom'un burada kalmasına izin vermeyin.
- He plans to stay here until it stops raining.
- Yağmur dinene kadar burada kalmayı düşünüyor.
- I plan to stay here for the rest of my life.
- Hayatımın sonuna kadar burada kalmayı planlıyorum.
- We can't stay here.
- Burada kalamayız.
- Tom decided that he didn't really like staying here.
- Tom burada kalmayı gerçekten sevmediğine karar verdi.
- I want you to stay here and babysit Tom.
- Burada kalmanı ve Tom'a bakmanı istiyorum.
- Would you please stay here for a while?
- Lütfen bir süreliğine burada kalır mısın?
- You can't stay here tonight.
- Bu gece burada kalamazsın.
- Tom plans to stay here until it stops raining.
- Tom yağmur duruncaya kadar burada kalmayı planlıyor.
- Our orders are to stay here until further notice.
- Bize verilen emir bir sonraki emre kadar burada kalmamız.
- Tom stayed here for a while last summer.
- Tom geçen yaz bir süre burada kaldı.
- I can't just stay here.
- Ben burada kalamam.
- Stay here until I get back.
- Ben dönene kadar burada kal.
- Well, you're not staying here.
- Burada kalmıyorsun.
- I want to stay here.
- Burada kalmak istiyorum.
- I want you to stay here until I come back.
- Ben dönene kadar burada kalmanı istiyorum.
- I'm dead if I stay here.
- Ben burada kalırsam ölürüm.
- Don't stay here.
- Burada kalma.
- We have to persuade Tom to stay here.
- Tom'u burada kalmaya ikna etmeliyiz.
- I'd rather stay here than go anywhere with Tom.
- Tom'la bir yere gitmektense burada kalmayı tercih ederim.
- Stay here a moment.
- Bir dakika burada kal.
- Somebody has to stay here to look after Tom.
- Birisi Tom'a bakmak için burada kalmalı.
- You may stay here.
- Sen burada kalabilirsin.
- I want you to stay here.
- Burada kalmanı istiyorum.
- Are you sure you can't stay here?
- Burada kalamayacağına emin misin?
- Do you want us to stay here?
- Burada kalmamızı istiyor musun?
- Do you want to stay here all day?
- Bütün gün burada kalmak istiyor musun?
- I don't think we have to stay here any longer.
- Artık burada kalmak zorunda olduğumuzu sanmıyorum.
- I can't stay here right now.
- Şimdi burada kalamam.
- I think it's better you stay here until the snow stops.
- Bence kar durana kadar burada kalsanız daha iyi olur.
- Don't make me regret letting your stay here.
- Burada kalmana izin verdiğim için beni pişman etme.
- I'll stay here and help him.
- Burada kalıp ona yardım edeceğim.
- I'm not staying here.
- Burada kalmıyorum.
- You should stay here.
- Burada kalman gerekir.
- I can't stay here tonight.
- Bu gece burada kalamam.
- I can't stay here anymore.
- Artık burada kalamam.
- We're staying here.
- Burada kalıyoruz.
- You'll stay here, Tom.
- Burada kalacaksın Tom.
- You may stay here as long as you keep quiet.
- Sessiz olduğun sürece burada kalabilirsin.
- Is it OK if I stay here?
- Burada kalırsam sorun olur mu?
- I'll stay here as long as I can.
- Burada kalabildiğim kadar kalacağım.
- I can't stay here.
- Ben burada kalamam.
- You stay here.
- Burada kal.
- I wish we could stay here forever.
- Keşke sonsuza dek burada kalabilsek.
- Why can't I stay here?
- Neden burada kalamam?
- I'll stay here and help Tom.
- Burada kalıp Tom'a yardım edeceğim.
- I'll stay here and help her.
- Burada kalıp ona yardım edeceğim.
- Maybe we should stay here with Tom.
- Belki de Tom'la birlikte burada kalmalıyız.
- I think Tom to stay here and wait for Mary.
- Tom'un burada kalması ve Mary'yi beklemesi gerektiğini düşünüyorum.
- I want you to stay here until I get back.
- Ben dönene kadar burada kalmanı istiyorum.
- Just stay here.
- Burada kal.
- I don't want to stay here anymore, Tom.
- Artık burada kalmak istemiyorum, Tom.
- Please stay here.
- Lütfen burada kal.
- I will stay here for a short period.
- Kısa bir süre burada kalacağım.
- Let her stay here.
- O burada kalsın.
- Your lives are in danger if you stay here.
- Burada kalırsanız hayatlarınız tehlikede.
- Stay here and look after them.
- Burada kal ve onlara göz kulak ol.
- You can't stay here any longer.
- Sen artık burada kalamazsın.
- I must stay here.
- Burada kalmam gerekiyor.
- I think Tom should stay here.
- Bence Tom burada kalmalı.
- It would mean so much to us if you stayed here.
- Eğer burada kalsan bizim için çok şey ifade eder.
- We can't stay here any longer.
- Artık burada kalamayız.
- Why can't I stay here?
- Neden burada kalamıyorum?
- You guys stay here.
- Siz burada kalın.
- I'd like to stay here until Tom gets back.
- Tom dönene kadar burada kalmak istiyorum.
- I won't stay here.
- Ben burada kalmayacağım.
- We're not staying here.
- Biz burada kalmıyoruz.
- The police will find us if we stay here.
- Eğer burada kalırsak polis bizi bulur.
- Would you rather stay here?
- Burada kalmayı tercih eder misin?
- We'll stay here until the next contest.
- Bir sonraki yarışmaya kadar burada kalacağız.
- I don't mind your staying here.
- Burada kalman umrumda değil.
- I hope Tom can stay here all next week.
- Umarım Tom gelecek hafta boyunca burada kalabilir.
- We'll stay here.
- Burada kalacağız.
- Tom has to stay here with Mary.
- Tom'un Mary'yle burada kalması gerek.
- I need to stay here with them.
- Onlarla burada kalmalıyım.
- Are you sure you want to stay here?
- Burada kalmak istediğinden emin misin?
- Our orders were to stay here.
- Bize emredilen burada kalmamızdı.
- I just want to stay here for a couple of hours.
- Sadece birkaç saat burada kalmak istiyorum.
- Perhaps you should stay here.
- Belki de burada kalmalısın.
- These flowers can't stay here.
- Bu çiçekler burada kalamaz.
- You can't stay here.
- Burada kalamazsın.
- He plans to stay here until it stops raining.
- Yağmur durana kadar burada kalmayı planlıyor.
- I'm not staying here.
- Burada kalmayacağım.
- Stay here till I return.
- Ben dönene kadar burada kal.
- I think I'll stay here for a few more minutes.
- Sanırım birkaç dakika daha burada kalacağım.
- I'd like to stay here.
- Burada kalmak istiyorum.
- It looks like we're staying here tonight.
- Bu gece burada kalacağız gibi görünüyor.
- Tom says he plans to stay here all summer.
- Tom bütün yaz burada kalmayı planladığını söyledi.
- I am going to stay here till the day after tomorrow.
- Öbür güne kadar burada kalacağım.
- I plan to stay here until my money runs out.
- Param bitene kadar burada kalmayı planlıyorum.
- As long as you keep quiet, you can stay here.
- Sessiz kaldığın sürece burada kalabilirsin.
- I wish I could stay here forever.
- Keşke sonsuza dek burada kalabilsem.
- I want to stay here a few days.
- Birkaç gün burada kalmak istiyorum.
- Does it bother you to stay here today?
- Bugün burada kalmak seni rahatsız ediyor mu?
- I think it'd be better for Tom to stay here.
- Sanırım Tom'un burada kalması daha iyi olur.
- You are to stay here till they return.
- Onlar dönene kadar burada kalacaksın.
- I've enjoyed my stay here.
- Burada kalmaktan keyif aldım.
- Let us stay here.
- Biz burada kalalım.
- We'll stay here as long as we can.
- Burada kalabildiğimiz kadar kalacağız.
- It's raining, so I'm staying here.
- Yağmur yağıyor, bu yüzden burada kalıyorum.
- Dan has the right to stay here after all.
- Dan sonuçta burada kalmak hakkına sahiptir.
- I need to stay here with you.
- Seninle burada kalmalıyım.
- You are safe so long as you stay here.
- Burada kaldığın sürece güvendesin.
- Let us stay here.
- Burada kalalım.
- I don't want to stay here.
- Burada kalmak istemiyorum.
- Tom stayed here three days last month.
- Tom geçen ay üç gün burada kaldı.
- I want to stay here in Boston for a few more days.
- Birkaç gün daha Boston'da burada kalmak istiyorum.
- Tom can stay here.
- Tom burada kalabilir.
- If we stay here, we'll probably die.
- Burada kalırsak muhtemelen ölürüz.
- I can stay here until you come back.
- Sen dönene kadar burada kalabilirim.
- Tom can't stay here anymore.
- Tom artık burada kalamaz.
- I'll have to stay here tonight.
- Bu gece burada kalmak zorundayım.
- You can stay here tonight if you want.
- İstersen bu gece burada kalabilirsin.
- I think I'm gonna stay here.
- Sanıyorum burada kalacağım.
- He wants you to stay here.
- O, burada kalmanı istiyor.
- I want you to stay here and look after Tom.
- Burada kalıp Tom'a göz kulak olmanı istiyorum.
- We could just stay here.
- Biz sadece burada kalabiliriz.
- I don't want to stay here a minute longer than I have to.
- Burada kalmam gerekenden bir dakika daha fazla kalmak istemiyorum.
- My brothers left and we stayed here.
- Kardeşlerim gitti ve biz burada kaldık.
- You'd better stay here.
- Burada kalsan iyi olur.
- I suggest you stay here until I get back.
- Ben dönene kadar burada kalmanızı öneririm.
- I've decided to stay here for a few more days.
- Birkaç gün daha burada kalmaya karar verdim.
- I told Tom to stay here.
- Tom'a burada kalmasını söyledim.
- I'd like to stay here until Tom gets back.
- Tom dönünceye kadar burada kalmak istiyorum.
- I think I'd better stay here.
- Sanırım burada kalsam daha iyi olacak.
- May I stay here?
- Burada kalabilir miyim?
- Tom will stay here.
- Tom burada kalacak.
- We will stay here until Sunday.
- Pazara kadar burada kalacağız.
- Stay here and look after Tom.
- Burada kal ve Tom'la ilgilen.
- You must stay here.
- Burada kalmalısın.
- How much longer do we have to stay here?
- Daha ne kadar burada kalmak zorundayız?
- Dan is a citizen of this country and he will stay here forever.
- Dan bu ülkenin bir vatandaşı ve sonsuza dek burada kalacak.
- You can stay here as long as you don't make any noise.
- Gürültü yapmadığın sürece burada kalabilirsin.
- Tom doesn't have to stay here.
- Tom'un burada kalmasına gerek yok.
- Can both of us stay here?
- İkimiz de burada kalabilir miyiz?
- Please stay here.
- Lütfen burada kalın.
- I'll stay here as long as you need me.
- Bana ihtiyacın olduğu sürece burada kalacağım.
- Dan is staying here forever, whether you like it or not.
- Hoşuna gitsin ya da gitmesin Dan sonsuza dek burada kalıyor.
- I'll stay here until he arrives.
- O gelene kadar ben burada kalacağım.
- You're not really planning to stay here all day, are you?
- Bütün gün burada kalmayı planlamıyorsun değil mi?
- How long do you plan to stay here?
- Ne kadar süre burada kalmayı planlıyorsun?
- One of us has to stay here and take care of Tom.
- Birimizin burada kalıp Tom'la ilgilenmesi gerekiyor.
- I think Tom to stay here and wait for Mary.
- Bence Tom burada kalıp Mary'yi beklemeli.
- I hope you're enjoying your stay here.
- Umarım burada kalmaktan keyif alıyorsunuzdur.
- Tom says he plans to stay here all summer.
- Tom, bütün yaz burada kalmayı planladığını söylüyor.
- Stay here with Tom.
- Tom'la birlikte burada kal.
- Tom is going to stay here.
- Tom burada kalacak.
- We would like to stay here tonight.
- Bu gece burada kalmak istiyoruz.
- You are to stay here till they return.
- Onlar dönünceye kadar burada kalacaksın.
- Tom, you'd better stay here.
- Tom, burada kalsan iyi olur.
- Tom says he can stay here for three weeks.
- Tom üç hafta boyunca burada kalabileceğini söylüyor.
- You can't let them stay here.
- Onların burada kalmasına izin veremezsin.
- I've got to stay here.
- Burada kalmalıyım.
- Stay here and keep the doors locked.
- Burada kal ve kapıları kilitli tut.
- I suggest you stay here until Tom gets here.
- Tom gelene kadar burada kalmanızı öneriyorum.
- Stay here and wait for Tom.
- Burada kal ve Tom'u bekle.
- I'm staying here.
- Burada kalıyorum.
- I plan to stay here until my money runs out.
- Param bitene kadar burada kalmayı düşünüyorum.
- They will be staying here for several days.
- Birkaç gün burada kalacaklar.
- Can I stay here and watch TV?
- Burada kalıp televizyon izleyebilir miyim?
- Tom told me you're only planning on staying here for three days.
- Tom bana sadece üç gün burada kalmayı planladığını söyledi.
- It's too dangerous for you to stay here.
- Burada kalmak senin için çok tehlikeli.
- Do you think it's safe to stay here?
- Burada kalmanın güvenli olduğunu düşünüyor musun?
- We have no reason for staying here.
- Burada kalmak için bir nedenimiz yok.
- Tom said to stay here.
- Tom burada kalacağını söyledi.
- I want you to stay here until I get back.
- Ben dönünceye kadar burada kalmanı istiyorum.
- I want you to stay here and watch Tom.
- Burada kalmanı ve Tom'u izlemeni istiyorum.
- It looks like we're staying here tonight.
- Görünüşe göre bu gece burada kalacağız.
- My brothers left and we stayed here.
- Erkek kardeşlerim gitti ve biz burada kaldık.
- Will you stay here for a while?
- Bir süre burada kalacak mısın?
- Stay here and look after her.
- Burada kal ve onunla ilgilen.
- How long do you think you can stay here?
- Ne kadar süre burada kalabileceğini düşünüyorsun?
- I'll stay here and watch you.
- Ben burada kalıp seni izleyeceğim.
- I think that I'm going to stay here for a while.
- Sanırım bir süre burada kalacağım.
- You can stay here till the snow stops.
- Kar yağışı durana kadar, burada kalabilirsiniz.
- I'll be staying here for a week.
- Bir hafta burada kalacağım.
- Would you mind if we stayed here for a while?
- Bir süre burada kalmamızın sakıncası var mı?
- We'll stay here for as long as we can.
- Burada kalabildiğimiz kadar kalacağız.
- You have to stay here.
- Burada kalmak zorundasın.
- Stay here with him.
- Onunla burada kal.
- It's too dangerous for you to stay here.
- Burada kalman çok tehlikeli.
- Are you sure you don't want to stay here and wait with us?
- Burada kalmak ve bizimle beklemek istemediğinden emin misin?
- Don't let Tom stay here.
- Tom'un burada kalmasına izin verme.
- I wish I could stay here forever.
- Keşke sonsuza kadar burada kalabilseydim.
- Why don't you stay here?
- Neden burada kalmıyorsun?
- You're safe as long as you stay here.
- Burada kaldığınız sürece güvendesiniz.
- Why couldn't Tom stay here?
- Neden Tom burada kalamadı?
- Tom can't stay here.
- Tom burada kalamaz.
- Tom plans to stay here until it stops raining.
- Tom yağmur durana kadar burada kalmayı planlıyor.
- I'm going to stay here for a couple of months.
- Birkaç ay burada kalacağım.
- You can stay here if you like.
- Hoşuna giderse burada kalabilirsin.
- Has he stayed here before?
- O daha önce burada kaldı mı?
- You may stay here tonight, if you like.
- İstersen bu gece burada kalabilirsin.
- I'd like to stay here overnight.
- Bir gece burada kalmak istiyorum.
- You'll stay here tonight.
- Bu akşam burada kalacaksın.
- You may stay here if you want to.
- İstiyorsan burada kalabilirsin.
- You can't stay here now.
- Artık burada kalamazsın.
- Let's just stay here.
- Burada kalalım.
- I know you're not planning on staying here for a long time.
- Uzun süre burada kalmayı planlamadığını biliyorum.
- Maybe we should stay here and help Tom.
- Belki de burada kalıp Tom'a yardım etmeliyiz.
- Nobody's forcing you to stay here.
- Kimse seni burada kalmaya zorlamıyor.
- Stay here and look after him.
- Burada kal ve ona göz kulak ol.
- You need to stay here.
- Burada kalmalısın.
- Tom might have to stay here for a couple of days.
- Tom birkaç gün daha burada kalmak zorunda olabilir.
- You must not stay here.
- Burada kalmamalısın.
- Tom told me to stay here until he got back.
- Tom o dönene kadar burada kalmamı söyledi.
- I'll have to stay here for the night.
- Gece burada kalmak zorundayım.
- I'm going to stay here a few minutes.
- Birkaç dakika burada kalacağım.
- Tom will be staying here for a while.
- Tom bir süre burada kalacak.
- You can stay here till the snow stops.
- Kar durana kadar burada kalabilirsiniz.
- We have to stay here whether we want to or not.
- İstesek de istemesek de burada kalmak zorundayız.
- We shouldn't stay here.
- Bizim burada kalmamamız gerekir.
- You should stay here.
- Sen burada kalmalısın.
- We shouldn't stay here.
- Burada kalmamalıyız.
- I thought you were going to let me stay here.
- Burada kalmama izin vereceğinizi düşünüyordum.
- You may stay here if you want to.
- İstersen burada kalabilirsin.
- Thanks for letting us stay here.
- Burada kalmamıza izin verdiğin için teşekkürler.
- You'll die if you stay here.
- Burada kalırsan ölürsün.
- I intend to stay here.
- Burada kalmayı düşünüyorum.
- You're safe as long as you stay here.
- Burada kaldığın sürece güvendesin.
- Can I stay here and watch TV?
- Burada kalabilir ve televizyon izleyebilir miyim?
- I don't want to stay here any longer.
- Artık burada kalmak istemiyorum.
- Tom ought to stay here.
- Tom burada kalmalı.
- My staying here is out of the question.
- Benim burada kalmam söz konusu olamaz.
- Tom decided that he didn't really like staying here.
- Tom burada kalmaktan gerçekten hoşlanmadığına karar verdi.
- One of us has to stay here and take care of Tom.
- Birimiz burada kalmak ve Tom'a bakmak zorunda.
- If you had stayed here, you would have had a very good time.
- Burada kalsaydın çok eğlenirdin.
- How much longer can we stay here?
- Daha ne kadar burada kalabiliriz?
- Tom stayed here once.
- Tom bir keresinde burada kalmıştı.
- Aren't you planning to stay here for a while?
- Bir süreliğine burada kalmayı düşünmüyor musun?
- There is no need for you to stay here.
- Burada kalmana gerek yok.
- There is no advantage in staying here.
- Burada kalmanın hiçbir avantajı yok.
- Why don't you just stay here tonight?
- Neden bu gece burada kalmıyorsun?
- Stay here and help Tom.
- Burada kal ve Tom'a yardım et.
- I want you to stay here and look after Tom.
- Ben burada kalıp Tom'a bakmak istiyorum.
- I'd like to go home now, but I have to stay here until I finish this report.
- Artık eve gitmek istiyorum ama bu raporu bitirinceye kadar burada kalmak zorundayım.
- We'll die if we stay here.
- Burada kalırsak ölürüz.
- They will be staying here for several days.
- Birkaç günlüğüne burada kalıyor olacaklar.
- Tom doesn't have to stay here.
- Tom burada kalmak zorunda değil.
- He stayed here for a while.
- Bir süre burada kaldı.
- Would you like to stay here?
- Burada kalmak ister misiniz?
- Do you want to stay here or go?
- Burada kalmak mı yoksa gitmek mi istersin?
- How long am I supposed to stay here?
- Daha ne kadar burada kalmam gerekiyor?
- You can stay here all night if you want.
- İstersen bütün gece burada kalabilirsin.
- For your own safety, just stay here.
- Kendi güvenliğiniz için burada kalın.
- I need to stay here with her.
- Onunla burada kalmalıyım.
- I will stay with you provided that you stay here.
- Sen burada kalırsan ben de seninle kalırım.
- You can't let him stay here.
- Onun burada kalmasına izin veremezsin.
- Let's stay here for a while.
- Bir süre burada kalalım.
- Sami is not going to stay here.
- Sami burada kalmayacak.
- I'll be staying here for two days.
- İki gün burada kalıyor olacağım.
- Are you sure you don't want to stay here and wait with us?
- Burada kalıp bizimle beklemek istemediğine emin misin?
- Please tell us why you need to stay here.
- Lütfen bize neden burada kalman gerektiğini söyle.
- Tom is going to be staying here for a while.
- Tom bir süre burada kalacak.
- We have to convince Tom to stay here.
- Tom'u burada kalması için ikna etmek zorundayız.
- I'll stay here and help them.
- Burada kalıp onlara yardım edeceğim.
- You're not staying here.
- Burada kalmıyorsun.
- If you don't want me to stay here, I'll leave.
- Burada kalmamı istemiyorsanız, giderim.
- I told her to stay here.
- Ona burada kalmasını söyledim.
- We have decided to stay here for the time being.
- Şimdilik burada kalmaya karar verdik.
- We hope you enjoy your stay here.
- Umarız burada kalırken keyif alırsınız.
- Aren't you planning to stay here for a while?
- Bir süre burada kalmayı planlamıyor musun?
- If you had stayed here, you would have had a very good time.
- Burada kalsaydınız, çok iyi vakit geçirirdiniz.
- Dan has the right to stay here after all.
- Dan'in burada kalmaya hakkı var.
- You are to stay here until we come back.
- Biz geri gelene kadar burada kalacaksın.
- Thanks for letting me stay here.
- Burada kalmama izin verdiğin için teşekkürler.
- I have to stay here for another week.
- Bir hafta daha burada kalmak zorundayım.
- You should stay here a few days.
- Birkaç gün burada kalmalısın.
- If we stay here, we'll probably die.
- Burada kalırsak, muhtemelen ölürüz.
- Don't make me regret letting your stay here.
- Burada kalmana izin verdiğime pişman etme.
- I told him to stay here.
- Ona burada kalmasını söyledim.
- Do you want us to stay here?
- Burada kalmamızı ister misiniz?
- How long am I supposed to stay here?
- Ne kadar süre burada kalmam gerekiyor?
- You may stay here.
- Burada kalabilirsin.
- I'd like to stay here with her.
- Ben onunla burada kalmak istiyorum.
- I plan to stay here for the rest of my life.
- Hayatımın geri kalanında burada kalmayı planlıyorum.
- Why don't we just stay here?
- Neden sadece burada kalmıyoruz?
- Stay here a minute.
- Bir dakika burada kal.
- I'm staying here.
- Ben burada kalıyorum.
- I think you should stay here.
- Bence burada kalmalısın.
- I am going to stay here till the day after tomorrow.
- Yarından sonraki güne kadar burada kalacağım.
- I want to stay here a couple more days.
- Birkaç gün daha burada kalmak istiyorum.
- I decided to stay here.
- Ben burada kalmaya karar verdim.
- I stayed here all summer.
- Bütün yaz burada kaldım.
- Staying here isn't an option.
- Burada kalmak bir seçenek değildir.
- Somebody has to stay here to look after Tom.
- Tom'a göz kulak olmak için birinin burada kalması gerek.
- He wants you to stay here.
- Burada kalmanı istiyor.
- Why do you stay here?
- Neden burada kalıyorsun?
- Tom doesn't want to stay here.
- Tom burada kalmak istemiyor.
- Staying here isn't an option.
- Burada kalmak da bir seçenek değil.
- I have to stay here.
- Burada kalmak zorundayım.
- Tom told me to stay here.
- Tom burada kalmamı söyledi.
- I'll stay here until you return.
- Sen dönene kadar burada kalacağım.
- I thought you were going to let me stay here.
- Burada kalmama izin vereceğini sanıyordum.
- Stay here until I get back.
- Ben geri dönünceye kadar burada kal.
- I'll stay here tonight.
- Bu gece burada kalacağım.
- Tom said that he didn't really like staying here.
- Tom burada kalmaktan pek hoşlanmadığını söyledi.
- Let them stay here.
- Onların burada kalmasına izin ver.
- You have to stay here.
- Burada kalmalısınız.
- Aren't you enjoying your stay here?
- Burada kalmaktan hoşlanmıyor musun?
- Tom wanted to stay here.
- Tom burada kalmak istedi.
- Tom can't stay here any longer.
- Tom artık burada kalamaz.
- I'll stay here.
- Burada kalacağım.
- I decided to stay here.
- Burada kalmaya karar verdim.
- We have no reason for staying here.
- Burada kalmak için nedenimiz yok.
- Do you want me to stay here?
- Burada kalmamı istiyor musunuz?
- Stay here and keep an eye on Tom.
- Burada kal ve Tom'a göz kulak ol.
- I think we don't need to stay here any longer.
- Sanırım daha fazla burada kalmamıza gerek olmadığını düşünüyorum.
- Has Tom stayed here before?
- Tom daha önce burada kaldı mı?
- We're not staying here.
- Burada kalmıyoruz.
- For now, Tom can stay here.
- Şimdilik Tom burada kalabilir.
- Sami is gonna stay here for the rest of his life.
- Sami hayatının geri kalanında burada kalacak.
- It's safer to stay here.
- Burada kalmak daha güvenlidir.
- You may stay here as long as you keep quiet.
- Sessiz durduğun sürece burada kalabilirsin.
- You must stay here.
- Burada kalmalısınız.
- I'll stay here and help him.
- Burada kalacağım ve ona yardım edeceğim.
- For your own safety, just stay here.
- Kendi güvenliğin için, sadece burada kal.
- I'll stay here and help her.
- Ben burada kalıp ona yardım edeceğim.
- Tom said he doesn't plan to stay here all day.
- Tom bütün gün burada kalmayı planlamadığını söyledi.
- Dan is staying here forever, whether you like it or not.
- Dan sonsuza kadar burada kalacak, istesen de istemesen de.
- I just want to stay here for a couple of hours.
- Sadece birkaç saat daha burada kalmak istiyorum.
- Well, you're not staying here.
- Pekala, burada kalmıyorsun.
- My staying here is out of the question.
- Burada kalmam söz konusu değil.
- You should just stay here.
- Burada kalmalısın.
- I'll stay here if you really want me to.
- Gerçekten kalmamı istiyorsan, burada kalırım.
- I'll stay here until ten.
- Saat ona kadar burada kalacağım.
- Stay here and wait for her.
- Burada kal ve onu bekle.
- What happens here, stays here.
- Burada olan, burada kalır.
- I should stay here.
- Ben burada kalmalıyım.
- Stay here with her.
- Onunla burada kal.
- Tom says Mary doesn't have to stay here if she doesn't want to.
- Tom, Mary istemiyorsa burada kalmak zorunda olmadığını söyledi.
- I wish Tom could stay here all week.
- Keşke Tom bütün hafta burada kalabilseydi.
- We can stay here if you want.
- İstersen burada kalabiliriz.
- I want you to stay here and take care of Tom.
- Burada kalmanı ve Tom'a bakmanı istiyorum.
- I plan to stay here until my money gives out.
- Param bitinceye kadar burada kalmayı planlıyorum.
- Why don't you stay here with us?
- Neden bizimle burada kalmıyorsun?
- I will stay here all this month.
- Bu ay boyunca burada kalacağım.
- I'm afraid we can't stay here.
- Korkarım burada kalamayız.
- I'll stay here all year.
- Bütün yıl burada kalacağım.
- Tom stayed here.
- Tom burada kaldı.
- Stay here and look after her.
- Burada kal ve ona göz kulak ol.
- Dan is a citizen of this country and he will stay here forever.
- Dan bu ülkenin bir vatandaşı ve sonsuza kadar burada kalacak.
- Tom is going to stay here for three weeks.
- Tom üç hafta burada kalacak.
- Tom can stay here as long as he likes.
- Tom istediği kadar burada kalabilir.
- I want you to stay here and babysit Tom.
- Burada kalıp Tom'a bakıcılık yapmanı istiyorum.
- Can we stay here?
- Burada kalabilir miyiz?
- I'd like to stay here and chat, but I have to go to a concert my kid's playing in.
- Burada kalıp sohbet etmek isterdim ama çocuğumun katılacağı bir konsere gitmem gerekiyor.
- I suggest you stay here until Tom gets here.
- Tom buraya gelene kadar burada kalmanı öneriyoruz.
- I want you to stay here until I come back.
- Ben dönünceye kadar burada kalmanı istiyorum.
- I plan to stay here for three days.
- Üç gün burada kalmayı planlıyorum.
- Would you mind my staying here for some time?
- Bir süre burada kalmamın sakıncası var mı?
- I have to stay here.
- Burada kalmalıyım.
- I'm going to stay here for several days.
- Birkaç gün burada kalacağım.
- We prefer to stay here.
- Biz burada kalmayı tercih ediyoruz.
- He has stayed here since he arrived from Canada.
- Kanada'dan geldiğinden beri burada kalıyor.
- Let's stay here forever.
- Sonsuza kadar burada kalalım.
- You can stay here until the snow stops.
- Kar durana kadar burada kalabilirsin.
- Let Tom stay here.
- Bırak Tom burada kalsın.
- Are you sure you can't stay here?
- Burada kalamayacağından emin misin?
- I'll be staying here for another three days.
- Üç gün daha burada kalacağım.
- Tom stayed here for a while last summer.
- Tom geçen yaz bir süre burada kalmıştı.
- Tom ought to stay here.
- Tom'un burada kalması gerekir.
- I do not want to stay here.
- Burada kalmak istemiyorum.
- Let's stay here tonight.
- Bu gece burada kalalım.
- Why don't you just stay here and I leave?
- Neden sen burada kalmıyorsun ve ben gitmiyorum?
- You can stay here as long as you keep quiet.
- Sessiz kaldığın sürece burada kalabilirsin.
- You and Tom can stay here.
- Sen ve Tom burada kalabilirsiniz.
- I don't think we should stay here.
- Burada kalmamız gerektiğini düşünmüyorum.
- Tom might have to stay here for a couple of days.
- Tom'un birkaç gün burada kalması gerekebilir.
- I wish Fadil could stay here all week.
- Keşke Fadıl bütün hafta burada kalabilseydi.
- I can't stay here forever.
- Sonsuza dek burada kalamam.
- I'll stay here till you get back.
- Sen dönünceye kadar burada kalacağım.
- Let him stay here.
- Onun burada kalmasına izin ver.
- You stay here with Tom.
- Tom'la burada kal.
- You're not staying here.
- Burada kalmayacaksın.
- I said stay here.
- Burada kal dedim.
- I want you to stay here and watch Tom.
- Burada kalıp Tom'u izlemeni istiyorum.
- You can stay here if you like.
- İstersen burada kalabilirsin.
- I told you to stay here.
- Burada kalmanı söyledim.
- We must not stay here.
- Biz burada kalmamalıyız.
- Mr Mailer is to stay here till tomorrow.
- Bay Mailer yarına kadar burada kalacak.
- Stay here with them.
- Onlarla burada kal.
- Tom wants me to stay here in Boston until Monday.
- Tom pazartesiye kadar Boston'da burada kalmamı istiyor.
- I want you to stay here and take care of Tom.
- Burada kalmanı ve Tom'a göz kulak olmanı istiyorum.
- If I can't stay here, I need to find somewhere else to stay.
- Eğer burada kalamazsam, kalacak başka bir yer bulmam gerekiyor.
- I think I'd better stay here.
- Sanırım burada kalsam daha iyi olur.
- If we stay here, we might be safe.
- Burada kalırsak güvende olabiliriz.
- You can't let them stay here.
- Burada kalmalarına izin veremezsin.
- They will be staying here for several days.
- Birkaç gün için burada kalıyor olacaklar.
- I'd rather stay here than go anywhere with Tom.
- Tom'la herhangi bir yere gitmektense burada kalmayı tercih ederim.
- You'll die if you stay here.
- Burada kalırsan öleceksin.
- I'm staying here for a little while.
- Bir süre burada kalacağım.
- I think it's better for Tom to stay here.
- Bence Tom için burada kalmak daha iyidir.
- You can stay here until the snow stops.
- Kar dinene kadar burada kalabilirsiniz.
- You may stay here for the night, but you'll have to leave in the morning.
- Bu gece burada kalabilirsin, ama sabah ayrılman gerekecek.
- We can't stay here forever.
- Sonsuza dek burada kalamayız.
- Tom can stay here for now.
- Tom şimdilik burada kalabilir.
- I'll be staying here for two days.
- İki gün burada kalacağım.
- I'll have to stay here tonight.
- Bu gece burada kalmak zorunda kalacağım.
- Let me stay here.
- Burada kalmama izin ver.
- He will continue to cry if we stay here.
- Burada kalırsak ağlamaya devam edecektir.
- Why don't you stay here?
- Neden burada kalmıyorsunuz?
- I'd like to go home now, but I have to stay here until I finish this report.
- Şimdi eve gitmek isterdim ama bu raporu bitirene kadar burada kalmak zorundayım.
- Let us stay here.
- Burada kalmamıza izin ver.
- Tom is planning to stay here until next Monday.
- Tom gelecek pazartesiye kadar burada kalmayı planlıyor.
- I'll stay here and keep you company.
- Ben burada kalacağım ve sana eşlik edeceğim.
- Stay here till I return.
- Ben dönene kadar burada kalın.
- I don't think we should stay here.
- Burada kalmamız gerektiğini sanmıyorum.
- Tom is going to stay here tonight.
- Tom bu gece burada kalacak.
- I'd rather stay here.
- Burada kalmayı tercih ederim.
- I wish Fadil could stay here all week.
- Keşke Fadıl bütün hafta burada kalabilse.
- Tom will be staying here for a while.
- Tom bir süre için burada kalıyor olacak.
- You can not stay here tonight.
- Bu gece burada kalamazsın.
- Let Tom stay here.
- Tom'un burada kalmasına izin ver.
- We'll be safe as long as we stay here.
- Burada kaldığımız sürece güvende olacağız.
- I want you to stay here until Tom gets here.
- Tom gelinceye dek burada kalmanı istiyorum.
- I can't stay here all day.
- Bütün gün burada kalamam.
- Let him stay here.
- O burada kalsın.
- Are you sure you want to stay here?
- Burada kalmak istediğine emin misin?
- I'll stay here and help you.
- Burada kalacağım ve sana yardım edeceğim.
- We can't stay here forever.
- Sonsuza kadar burada kalamayız.
- I've asked Tom to stay here and help you with your repairs.
- Tom'un burada kalmasını ve onarımlarınızda size yardım etmesini istedim.
- Tom is probably going to stay here tonight.
- Tom muhtemelen bu gece burada kalacak.
- I'll stay here if you really want me to.
- Gerçekten istiyorsan burada kalırım.
- We could just stay here.
- Burada kalabiliriz.
- You can stay here as long as you don't make any noise.
- Herhangi bir gürültü yapmadığın sürece burada kalabilirsin.
- Can I stay here tonight?
- Bu gece burada kalabilir miyim?
- Can I stay here to eat something?
- Bir şey yemek için burada kalabilir miyim?
- You'll stay here.
- Burada kalacaksın.
- I'd rather stay here.
- Ben burada kalmayı tercih ederim.
- Maybe we should stay here and help Tom.
- Belki de burada kalıp Tom'a yardımcı olmalıyız.
- I will stay with you provided that you stay here.
- Eğer burada kalırsan ben de seninle kalırım.
- If you want to stay here, you are welcome to.
- Burada kalmak istiyorsan, kalabilirsin.
- Stay here and look after Tom.
- Burada kal ve Tom'a göz kulak ol.
- I'll stay here and keep you company.
- Ben burada kalıp sana eşlik edeceğim.
- Is it OK if I stay here?
- Burada kalmamın bir sakıncası var mı?
- I'm sure Tom wouldn't mind if we stayed here.
- Eminim Tom burada kalmamıza aldırmaz.
- Has he stayed here before?
- Daha önce burada kaldı mı?
- I have no desire to stay here.
- Burada kalmak gibi bir arzum yok.
- Why can't Tom stay here?
- Neden Tom burada kalamıyor?
- I'll be staying here for three months.
- Üç aydır burada kalıyor olacağım.
- I need to stay here tonight.
- Bu gece burada kalmam lâzım.
- I've got no place to go, so I'm going to stay here.
- Gidecek yerim yok, o yüzden burada kalacağım.
- Will you stay here for a while?
- Bir süre burada kalır mısın?
- I'd like to stay here as long as possible.
- Mümkün olduğunca uzun süre burada kalmak istiyorum.
- Is it safe to stay here?
- Burada kalmak güvenli mi?
Show More (637)
|