stride - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
stride adım n.
  • The new president made giant strides in the country's wealth.
  • Yeni başkan ülkenin zenginliği konusunda dev adımlar attı.
  • Emily always walks with long strides.
  • Emily her zaman uzun adımlarla yürür.
Show More (-1)
stride uzun adım n.
  • The receiver took two strides and caught the ball.
  • Yakalayıcı iki uzun adım attı ve topu yakaladı.
  • The new year is coming with long strides.
  • Yeni yıl uzun adımlarla geliyor.
Show More (-1)
stride ilerleme n.
  • However, internet connections have made a great strides since.
  • Ancak internet bağlantıları o zamandan bu yana büyük ilerleme kaydetti.
  • However, internet connections have made a great strides since.
  • Ancak internet bağlantıları o zamandan beri büyük bir ilerleme kaydetti.
Show More (-1)
stride girmek v.
  • The boss strode angrily into the meeting room.
  • Patron toplantı odasına öfkeyle girdi.
Show More (-2)
stride ilerlemek v.
  • He strode along the road in a great hurry.
  • Yol boyunca büyük bir telaşla ilerledi.
Show More (-2)