Inglés | Turco | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | strut in v. | kibirle içeri girmek |
Phrasals | strut in v. | bir çalımla içeri girmek |
Phrasals | strut in v. | kurumlanarak içeri girmek |
Phrasals | strut in v. | kasılarak içeri girmek |
Phrasals | strut in v. | kendini beğenmiş bir şekilde içeri girmek |
Phrasals | strut in v. | havalı bir şekilde girmek |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | strut in (to some place) v. | kibirle (bir yere) girmek |
Phrasals | strut in (to some place) v. | bir çalımla (bir yere) girmek |
Phrasals | strut in (to some place) v. | kurumlanarak (bir yere) girmek |
Phrasals | strut in (to some place) v. | kasılarak (bir yere) girmek |
Phrasals | strut in (to some place) v. | kendini beğenmiş bir şekilde (bir yere) girmek |
Phrasals | strut in (to some place) v. | havalı bir şekilde (bir yere) girmek |