|
- Today, moreover, Azerbaijan is the principal supplier of crude oil to the European Union.
- Üstelik bugün Azerbaycan, Avrupa Birliği'nin başlıca ham petrol tedarikçisidir.
- It was made in March 1999, just a few months before the launch of the supplier of Trisystem.
- Bu değişiklik Mart 1999'da, Trisystem tedarikçisinin piyasaya sürülmesinden sadece birkaç ay önce yapılmıştı.
- This sector is the main supplier of seafood products to the domestic fresh fish market.
- Bu sektör, yerel taze balık pazarına deniz ürünleri sağlayan ana tedarikçi konumundadır.
- He should know the rules with which the supplier complies.
- Tedarikçinin uyduğu kuralları bilmelidir.
- It was made in March 1999, just a few months before the launch of the supplier of Trisystem.
- Bu değişiklik Mart 1999'da Trisystem tedarikçisinin piyasaya sürülmesinden sadece birkaç ay önce yapılmıştı.
- Sami paid his drug supplier back.
- Sami uyuşturucu tedarikçisine parasını geri ödedi.
- We have a supplier in Algeria.
- Cezayir'den bir tedarikçimiz var.
- We have a supplier in Algeria.
- Cezayir'de bir tedarikçimiz var.
- I'm thinking about changing my supplier.
- Tedarikçimi değiştirmeyi düşünüyorum.
- We have suppliers.
- Bizim tedarikçilerimiz var.
- Layla lost her company after a bitter legal dispute with a supplier.
- Layla bir tedarikçiyle yaşadığı sert bir hukuki anlaşmazlıktan sonra şirketini kaybetti.
- Sami paid his drug supplier.
- Sami uyuşturucu tedarikçisine ödeme yaptı.
- We have suppliers.
- Tedarikçilerimiz var.
- We face competition from foreign suppliers.
- Yabancı tedarikçilerin rekabetiyle karşı karşıyayız.
Show More (11)
|
