|
- We couldn't go on as our car wasn't ideal for driving over rough terrain.
- Arabamız engebeli arazide sürüş için ideal olmadığından devam edemedik.
- The Union train thunders off, taking no account of the terrain.
- Birlik treni, araziyi hiç hesaba katmadan gürleyerek ilerlemektedir.
- We are moving into new terrain.
- Yeni bir araziye giriyoruz.
- They're currently in alien terrain, surrounded by millions of the most vicious creatures on the planet.
- Şu anda yabancı bir arazide, gezegendeki en vahşi yaratıkların milyonlarcasıyla çevrelenmiş durumdalar.
- Situated on hilly terrain, the cathedral can be seen from a long distance.
- Tepelik bir arazide yer alan katedral çok uzaklardan görülebiliyor.
- The terrain on Mars appears very hospitable.
- Mars arazisi çok konuksever görünüyor.
- The terrain on Mars appears very hospitable.
- Mars'taki arazi çok misafirperver görünüyor.
- Unfamiliar terrain can be difficult to traverse.
- Tanıdık olmayan bir arazide ilerlemek zor olabilir.
- Unfamiliar terrain can be difficult to traverse.
- Alışık olunmayan araziyi geçmek zor olabiliyor.
Show More (6)
|