|
- In many cases, these areas want even more tourists, preferably spread equally across the four seasons.
- Çoğu durumda, bu bölgeler tercihen dört mevsime eşit olarak yayılmış daha fazla turist istemektedir.
- Cigarettes are produced on that island and the price is kept down for local consumers and tourists.
- Sigaralar bu adada üretilmekte ve yerel tüketiciler ve turistler için fiyatlar düşük tutulmaktadır.
- In many cases, these areas want even more tourists, preferably spread equally across the four seasons.
- Çoğu durumda bu bölgeler, tercihen dört mevsime eşit olarak yayılmış daha fazla turist istemektedir.
- Tourists come to my coast, for example, for the crabs.
- Örneğin turistler benim sahilime yengeçler için gelirler.
- Even in a country like Egypt, few tourists who visit the sphinx realise that 90% of the women are circumcised.
- Mısır gibi bir ülkede bile sfenksi ziyaret eden turistlerin çok azı kadınların %90'ının sünnetli olduğunun farkındadır.
- That is too precious to become the plaything of wealthy, western tourists.
- Bu, zengin ve batılı turistlerin oyuncağı olamayacak kadar kıymetlidir.
- If the marketing is well done there are a lot of tourists who will chose these types of destinations.
- Pazarlama iyi yapılırsa bu tür destinasyonları tercih edecek çok sayıda turist olacaktır.
- Where, for example, are all those sick tourists now on which these higher standards are based?
- Örneğin, bu yüksek standartların dayandığı tüm o hasta turistler şimdi nerede?
- On the other hand, these theme parks are an added tourist attraction for the area where they are built.
- Öte yandan bu tema parkları inşa edildikleri bölge için ek bir turistik cazibe merkezidir.
- They will not provide the tourist amenities we need in the future.
- Gelecekte ihtiyacımız olan turistik kolaylıkları sağlayamayacaklar.
- We have every right to hope that tourism will recover at most of the European tourist destinations.
- Avrupa'daki turistik destinasyonların çoğunda turizmin yeniden canlanacağını ummakta haklıyız.
- They will not provide the tourist amenities we need in the future.
- Gelecekte ihtiyaç duyacağımız turistik kolaylıkları sağlamayacaklar.
- Several Spanish tourists said on TV that they had been looked after very well during this situation of emergency.
- Bazı İspanyol turistler televizyonda bu acil durum sırasında kendilerine çok iyi bakıldığını söylediler.
- Examples are geographic information, legal and administrative information and tourist information.
- Örnek olarak coğrafi bilgiler, yasal ve idari bilgiler ve turistik bilgiler verilebilir.
- The new campaign has brought in thousands of tourists to the city.
- Yeni kampanya şehre binlerce turist getirdi.
- The beach was crowded with tourists.
- Plaj turistlerle dolu.
- In Venice, there are always lots of tourists.
- Venedik'te her zaman çok turist vardır.
- Do you know how many tourists come to Boston every day?
- Boston'a her gün kaç tane turist geldiğini biliyor musun?
- A lot of tourists come here.
- Çok sayıda turist buraya gelir.
- It's a major tourist attraction.
- Büyük bir turistik cazibe merkezi.
- Yesterday we interviewed some tourists from all over the world.
- Dün tüm dünyadan gelen bazı turistlerle röportaj yaptık.
- Thousands of tourists flock to this temple every year.
- Her yıl binlerce turist bu tapınağa akın ediyor.
- Wherever you go, you'll find Japanese tourists.
- Nereye gidersen git, Japon turistlerle karşılaşacaksın.
- Many tourists come to see the waterfall.
- Birçok turist şelaleyi görmeye geliyor.
- There are many tourists in town.
- Şehirde birçok turist var.
- The guide and the American tourists are going to visit the castles of the Loire valley.
- Rehber ve Amerikalı turistler Loire vadisindeki şatoları ziyaret edecekler.
- Local shops do good business with tourists.
- Yerel dükkanlar turistlerle iyi iş yapıyor.
- Many tourists visit Kyoto in the spring.
- Birçok turist İlkbaharda Kyoto'yu ziyaret eder.
- Pickpockets target tourists.
- Yankesiciler turistleri hedef alır.
- The injured woman was a Brazilian tourist.
- Yaralanan kadın Brezilyalı bir turistti.
- I'm a tourist.
- Ben bir turistim.
- Tourists often bought souvenirs in this shop.
- Turistler bu dükkandan sık sık hediyelik eşya alırlardı.
- Tourists are locusts on wheels.
- Turistler tekerlekler üzerinde çekirgelerdir.
- There are many tourists in town.
- Şehirde çok turist var.
- What is there to see in Nantes for a tourist?
- Bir turist için Nantes'da görülecek ne var?
- Every year, a hundred and fifty thousand tourists come to this island to enjoy the impressive scenery and the wonderful beaches.
- Her yıl, yüz elli bin turist etkileyici manzara ve harika plajlardan zevk almak için bu adaya gelir.
- When will people visit Mars as tourists?
- İnsanlar Mars'ı ne zaman turist olarak ziyaret eder?
- Tom didn't want to look like a tourist.
- Tom bir turist gibi görünmek istemedi.
- Are there many tourists in Armenia?
- Ermenistan'da çok turist var mı?
- They're all tourists.
- Onların hepsi turist.
- A lot of Canadian tourists visit Boston.
- Birçok Kanadalı turist, Boston'u ziyaret eder.
- We're getting more tourists.
- Daha fazla turist alıyoruz.
- I came as a tourist.
- Ben turist olarak geldim.
- Japanese tourists can be found everywhere.
- Japon turistler her yerde bulunabilirler.
- I'm not a tourist.
- Turist değilim.
- I saw many tourists on the beach.
- Sahilde birçok turist gördüm.
- A great many tourists visit Kyoto in spring.
- İlkbaharda çok sayıda turist Kyoto'yu ziyaret eder.
- Is it true that Boston is a popular destination for tourists?
- Boston'un turistler için popüler bir yer olduğu doğru mu?
- Japanese tourists abroad are big spenders.
- Yurtdışındaki Japon turistler büyük harcama yapıyorlar.
- The wounded woman was a Brazilian tourist.
- Yaralı kadın Brezilyalı bir turistti.
- A lot of tourists visit Hungary in summer.
- Yazın Macaristan'ı birçok turist ziyaret eder.
- Kyoto is visited by many tourists.
- Kyoto birçok turist tarafından ziyaret edilir.
- Half of the forest will be cut down to build hotels to accommodate the tourists who come to visit the forest.
- Ormanı ziyarete gelen turistleri ağırlayacak oteller inşa etmek için ormanın yarısı kesilecek.
- Millions of tourists flock to Turkey every summer to visit Hagia Sophia in Istanbul.
- Milyonlarca turist her yaz İstanbul'daki Ayasofya'yı ziyaret etmek için Türkiye'ye akın ediyor.
- Why is Boston such a popular destination for tourists?
- Boston neden turistler için bu kadar popüler bir yer?
- A great many tourists visit Kyoto in spring.
- Baharda pek çok turist Kyoto'yu ziyaret eder.
- I don't want to look like a tourist.
- Bir turist gibi görünmek istemiyorum.
- I came as a tourist.
- Turist olarak geldim.
- Almost every tourist carries a camera with him.
- Neredeyse her turist yanında bir kamera taşır.
- A lot of tourists come here.
- Buraya bir sürü turist geliyor.
- The American tourist insisted on gelato, for he was too hipstery for regular ice cream.
- Amerikalı turist gelato yemekte ısrar etti, çünkü normal dondurma için fazla gizemliydi.
- How many tourists visit this temple?
- Bu tapınağı kaç turist ziyaret ediyor?
- Have the tourists all gone on board?
- Bütün turistler gemiye bindiler mi?
- I am a tourist.
- Ben turistim.
- The tourists got there first.
- Önce turistler geldi.
- The town is full of tourists.
- Kasaba turistlerle dolu.
- This establishment attracts a clientele of both tourists and businessmen.
- Bu müessese hem turist hem de işadamlarından oluşan bir müşteri kitlesini kendine çekiyor.
- The tourist bus crossed the border.
- Turist otobüsü sınırı geçti.
- Many of them were not tourists.
- Çoğu turist değildi.
- Do you know how many tourists come to Boston every day?
- Boston'a her gün kaç turistin geldiğini biliyor musun?
- The world has become a dangerous place for tourists.
- Dünya turistler için tehlikeli bir yer haline geldi.
- I also recommend to visit at least one city which is usually not visited by tourists.
- Ben de genellikle turistler tarafından ziyaret edilmeyen en az bir kentin ziyaret edilmesini öneririm.
- We often come across Japanese tourists in this area.
- Bu bölgede sık sık Japon turistlere rastlıyoruz.
- There are many tourists in town.
- Çok turist var kasabada.
- How many tourists visit this temple?
- Bu tapınağı kaç tane turist ziyaret ediyor?
- There are too many tourists.
- Çok fazla turist var.
- Tourists are the main source of income for them.
- Turistler onlar için ana gelir kaynağı.
- I don't want to look like a tourist.
- Turist gibi görünmek istemiyorum.
- I'm a tourist, too.
- Ben de bir turistim.
- Tourists have increased in number.
- Turistler sayıca arttı.
- Why are Chinese tourists so rude?
- Çinli turistler neden bu kadar kaba?
- The tourists wandered around the stores.
- Turistler mağazaları dolaştı.
- Not many tourists visit Algiers.
- Cezayir kentini fazla turist ziyaret etmez.
- The tourists scare away the animals and disrupt their natural activity patterns.
- Turistler hayvanları korkutup kaçırıyor ve doğal faaliyet düzenlerini bozuyor.
- Tourists often bought souvenirs in this shop.
- Turistler çoğunlukla bu dükkandan hediyelik eşya satın aldılar.
- Tom wasn't a tourist.
- Tom turist değildi.
- A guide showed the tourists the museum.
- Bir rehber turistlere müzeyi gezdirdi.
- The mayor of Naples has apologised to a US tourist who was beaten up by local residents shortly after he was mugged.
- Napoli Belediye Başkanı, soyulduktan kısa bir süre sonra yerel halk tarafından dövülen ABD'li turistten özür diledi.
- The number of tourists has increased greatly in recent years.
- Turist sayısı son yıllarda büyük oranda arttı.
- I saw many tourists on the beach.
- Plajda birçok turist gördüm.
- Many of them were not tourists.
- Birçoğu turist değildi.
- I saw a group of tourists who spoke Turkish.
- Türkçe konuşan bir turist grubu gördüm.
- The tourist information center gave a city map to whoever asked it.
- Turist danışma merkezi isteyen herkese bir şehir haritası verdi.
- The tourists painted the whole town red.
- Turistler bütün kenti kırmızıya boyadılar.
- Most of the people celebrating are tourists.
- Kutlama yapanların çoğu turist.
- The tourists are very noisy.
- Turistler çok gürültücü.
- The guide and the American tourists are going to visit the castles of the Loire valley.
- Rehber ve Amerikalı turistler, Loire Vadisi kalelerini ziyaret edecekler.
- They're all tourists.
- Hepsi turist.
- I'm a tourist, too!
- Ben de bir turistim!
- There are many tourists in the city on holidays.
- Tatillerde kentte birçok turist vardır.
- I saw a group of tourists who spoke Turkish.
- Türkçe konuşan bir grup turist gördüm.
- Stratford-on-Avon, where Shakespeare was born, is visited by many tourists every year.
- Shakespeare'in doğduğu yer, Stratford-on-Avon, her yıl bir sürü turist tarafından ziyaret edilir.
- Almost every tourist carries a camera with him.
- Neredeyse her turist yanında bir fotoğraf makinesi taşır.
- Are you a tourist?
- Turist misin?
- Tourists poured into Karuizawa during the summer vacation.
- Yaz tatili boyunca turistler Karuizawa'ya akın etti.
- Yesterday we interviewed some tourists from all over the world.
- Dün dünyanın dört bir yanından gelen bazı turistlerle röportaj yaptık.
- Japanese tourists abroad are big spenders.
- Yurt dışındaki Japon turistler çok para harcarlar.
- The town is full of tourists.
- Kasaba turist dolu.
- They approached the tourists and asked them for money.
- Turistlere yaklaştılar ve onlardan para istediler.
- The tourist unfolded his map.
- Turist haritasını açtı.
- Look at those pathetic tourists on the bus.
- Otobüsteki şu zavallı turistlere bak.
- The tourists drove past blooming fruit trees.
- Turistler çiçek açan meyve ağaçlarının yanından geçtiler.
- It's for tourists.
- Bu turistler için.
- Amsterdam is a popular destination for tourists.
- Amsterdam turistler için popüler bir yer.
- Here comes another bus load of Canadian tourists.
- İşte bir otobüs dolusu Kanadalı turist daha geliyor.
- It is a very popular destination for tourists.
- Burası turistler için çok popüler bir yer.
- It's a tourist area.
- Burası turistik bir bölge.
- We haven't seen a lot tourists around here lately.
- Son zamanlarda buralarda pek turist görmedik.
- I'm a mere tourist.
- Ben sadece bir turistim.
- The injured woman was a Brazilian tourist.
- Yaralı kadın Brezilyalı bir turistti.
- Tourists from all over the world come here.
- Dünyanın her yerinden turistler buraya gelir.
- There are also French tourists.
- Fransız turistler de var.
- Not many tourists visit Algiers.
- Cezayir'i pek fazla turist ziyaret etmez.
- Are you a tourist?
- Sen turist misin?
- Here comes another bus load of tourists.
- İşte bir otobüs dolusu turist daha geliyor.
- Japanese tourists can be found everywhere.
- Japon turistler her yerde bulunabilir.
- Tourists are the main source of income for them.
- Turistler onlar için ana gelir kaynağıdır.
- Tom didn't want to look like a tourist.
- Tom bir turiste benzemek istemiyordu.
- The beach was crowded with tourists.
- Plaj turistlerle doluydu.
- The tourists took lots of pictures.
- Turistler bir sürü fotoğraf çekti.
- I also recommend to visit at least one city which is usually not visited by tourists.
- Ayrıca turistler tarafından genellikle ziyaret edilmeyen en az bir şehri ziyaret etmenizi öneririm.
- We used to get a lot of tourists from Australia.
- Eskiden Avustralya'dan çok turist gelirdi.
- Stratford-on-Avon, where Shakespeare was born, is visited by many tourists every year.
- Shakespeare'in doğduğu Stratford-on-Avon, her yıl birçok turist tarafından ziyaret ediliyor.
- St Mark's Square in Venice is always swarming with tourists in the summer.
- Venedik'teki San Marco meydanı yazın hep turist kaynıyor.
- About 30 million tourists come to Venice each year.
- Venedik'e her yıl yaklaşık 30 milyon turist gelir.
- A very large number of tourists visit Kyoto in the spring.
- Baharda çok sayıda turist Kyoto'yu ziyaret eder.
- Thousands of tourists flock to this temple every year.
- Her yıl binlerce turist bu tapınağa akın eder.
- Many tourists come to see the waterfall.
- Birçok turist şelaleyi görmek için geliyor.
- It is a very popular destination for tourists.
- Bu turistler için çok popüler bir yer.
- The youngest boy dropped behind the other tourists.
- En küçük çocuk diğer turistlerin arkasına düştü.
- About 30 million tourists come to Venice each year.
- Venedik'e her yıl yaklaşık 30 milyon turist geliyor.
- The beach was packed with tourists.
- Plaj turistlerle doluydu.
- A lot of tourists invaded the island.
- Birçok turist adayı işgal etti.
- Many tourists visit the Old City every year.
- Her yıl birçok turist Eski Şehir'i ziyaret eder.
- The tourists drove past blooming fruit trees.
- Turist, arabayla çiçek açan meyve ağaçlarının önünden geçti.
- In Venice, there are always lots of tourists.
- Venedik'te her zaman bir sürü turist vardır.
- The town is always crawling with tourists.
- Kasaba her zaman turist kaynıyor.
- Tom sells maps and souvenirs to tourists.
- Tom turistlere harita ve hediyelik eşya satıyor.
- Every year, a hundred and fifty thousand tourists come to this island to enjoy the impressive scenery and the wonderful beaches.
- Her yıl yüz elli bin turist etkileyici manzaranın ve harika plajların tadını çıkarmak için bu adaya geliyor.
- You hate tourists, don't you?
- Turistlerden nefret ediyorsun, değil mi?
- I'm here as a tourist.
- Bir turist olarak buradayım.
- I'm just a tourist.
- Ben sadece bir turistim.
- Tourists often bought souvenirs in this shop.
- Turistler sık sık bu dükkandan hediyelik eşya satın aldılar.
- There are always so many tourists in Venice.
- Venedik'te her zaman çok fazla turist vardır.
- There are many tourists in town.
- Kasabada çok turist var.
- Pickpockets target tourists.
- Yankesiciler turistleri hedef alırlar.
- There are always so many tourists in Venice.
- Venedik'te her zaman çok turist var.
- The tourists visit the museum.
- Turistler müzeyi ziyaret ediyor.
- I'm here as a tourist.
- Buraya turist olarak geldim.
- You look like a tourist.
- Turist gibi görünüyorsun.
- You run into Japanese tourists everywhere.
- Japon turistlere her yerde rastlarsın.
- These tourists are loud and rude.
- Bu turistler gürültücü ve kaba.
- Many tourists visit Kyoto in the spring.
- İlkbaharda Kyoto'yu birçok turist ziyaret eder.
- This establishment attracts a clientele of both tourists and businessmen.
- Bu şirket hem turistlerden hem de iş adamlarından müşteri çekiyor.
- Many tourists visit Boston every year.
- Boston'u her yıl birçok turist ziyaret eder.
- In our city, tourists are an important source of revenue.
- Şehrimizde turistler önemli bir gelir kaynağıdır.
- These tourists are loud and rude.
- Bu turistler gürültücü ve kabadır.
- Some tourists have bad manners.
- Bazı turistlerin kötü davranışları var.
- Tourists often bought souvenirs in this shop.
- Turistler bu dükkandan sık sık hediyelik eşya alıyorlardı.
- Have the tourists all gone on board?
- Turistlerin hepsi gemiye bindi mi?
- The tourists visit the museum.
- Turistler müzeyi ziyaret ediyorlar.
- Most of the people celebrating are tourists.
- Kutlama yapan insanların çoğu turistler.
- The tourists took lots of pictures.
- Turistler birçok fotoğraf çektiler.
- A number of tourists were injured in the accident.
- Kazada çok sayıda turist yaralandı.
- Tom isn't a tourist.
- Tom bir turist değil.
- Where is the tourist information office?
- Turist danışma bürosu nerede?
- A lot of Canadian tourists visit Boston.
- Birçok Kanadalı turist Boston'u ziyaret eder.
- The tourists were not happy.
- Turistler mutlu değildi.
- The tourists painted the whole town red.
- Turistler tüm şehri kırmızıya boyadı.
- Wherever you go, you'll find Japanese tourists.
- Nereye giderseniz gidin, Japon turistleri bulursunuz.
- A lot of tourists invaded the island.
- Çok sayıda turist adayı işgal etti.
- The number of tourists has increased greatly in recent years.
- Turist sayısı son yıllarda büyük artış gösterdi.
- A guide showed the tourists the museum.
- Müzeyi turistlere bir rehber gösterdi.
- They approached the tourists and asked them for money.
- Onlar turistlere yaklaştı ve onlardan para istedi.
- Tourists should take care to respect local cultures when they are travelling.
- Turistler seyahat ederken yerel kültürlere saygı göstermeye özen göstermeli.
- Some tourists have bad manners.
- Bazı turistler kötü davranıyor.
- The youngest boy dropped behind the other tourists.
- En genç çocuk diğer turistlerin gerisinde kaldı.
- Naples gathers many tourists.
- Napoli çok sayıda turist toplar.
- It's for tourists.
- Bu turistler içindir.
- Many tourists visit Boston every year.
- Birçok turist her yıl Boston'u ziyaret eder.
- A very large number of tourists visit Kyoto in the spring.
- İlkbaharda Kyoto'yu çok sayıda turist ziyaret eder.
- The tourists are very noisy.
- Turistler çok gürültücüler.
- A lot of tourists visit Hungary in summer.
- Yazın Macaristan'ı çok turist ziyaret eder.
- The tourists were not happy.
- Turistler mutlu olmadı.
- The city is full of tourists.
- Şehir turistlerle dolu.
- There are many tourists in town.
- Kentte çok sayıda turist var.
- I am a tourist.
- Ben bir turistim.
- Most of the revellers are tourists.
- Eğlenenlerin çoğu turist.
- The world has become a dangerous place for tourists.
- Dünya turistler için tehlikeli bir yer oldu.
- Tourists from all over the world come here.
- Buraya dünyanın her yerinden turistler gelir.
- The town is always crawling with tourists.
- Şehir her zaman turistlerle kaynıyor.
- Here comes another bus load of Canadian tourists.
- Buraya Kanadalı turistlerle dolu bir otobüs daha geliyor.
- You run into Japanese tourists everywhere.
- Her yerde Japon turistlerle karşılaşıyorsun.
- Tourists are locusts on wheels.
- Turistler tekerlekli çekirgelerdir.
- This disease was introduced by tourists.
- Bu hastalık turistler tarafından getirildi.
- The purpose of our trip is to visit friends and see some tourist spots.
- Gezimizin amacı arkadaşlarımızı ziyaret etmek ve bazı turistik yerleri görmek.
- Many tourists visit the Old City every year.
- Birçok turist her yıl Old City'yi ziyaret eder.
- When will people visit Mars as tourists?
- İnsanlar Mars'ı turist olarak ne zaman ziyaret edecekler?
- Tourists have increased in number.
- Turistlerin sayısı arttı.
- We haven't seen a lot tourists around here lately.
- Son zamanlarda buralarda çok turist görmedik.
Show More (207)
|
