|
- Have you ever traveled alone?
- Hiç yalnız seyahat ettin mi?
- You are too young to travel alone.
- Yalnız seyahat etmek için çok gençsin.
- Some people like to travel alone.
- Bazı insanlar yalnız seyahat etmeyi sever.
- Nowadays it is not unusual for a woman to travel alone.
- Bugünlerde bir kadının yalnız seyahat etmesi alışılmadık bir durum değil.
- Tom is too young to travel alone.
- Tom yalnız seyahat etmek için çok genç.
- Layla traveled alone.
- Layla yalnız seyahat ediyordu.
- She was afraid to travel alone.
- O, yalnız seyahat etmekten korkardı.
- Tom is traveling alone.
- Tom yalnız seyahat ediyor.
- He likes to travel alone.
- Yalnız seyahat etmeyi sever.
- Tom traveled alone.
- Tom yalnız seyahat etti.
- She's traveling alone.
- O yalnız seyahat ediyor.
- I'm traveling alone.
- Ben yalnız seyahat ediyorum.
- He is old enough to travel alone.
- O, yalnız seyahat etmek için yeterince yaşlıdır.
- Tom likes to travel alone.
- Tom yalnız seyahat etmeyi sever.
- I would like to travel alone.
- Ben yalnız seyahat etmek istiyorum.
- She was afraid of travelling alone.
- Yalnız seyahat etmekten korkuyordu.
- I never travel alone.
- Asla yalnız seyahat etmem.
- I like to travel alone.
- Yalnız seyahat etmeyi severim.
- Is it dangerous to travel alone on the U-Bahn?
- Metroda yalnız seyahat etmek tehlikeli midir?
- Tom doesn't want to travel alone.
- Tom yalnız seyahat etmek istemiyor.
- Tom has been traveling alone.
- Tom yalnız seyahat ediyor.
- My father objected to my traveling alone.
- Babam yalnız seyahat etmeme karşı çıktı.
- Tom wasn't traveling alone.
- Tom yalnız seyahat etmiyordu.
- My mother objected to my traveling alone.
- Annem yalnız seyahat etmeme karşı çıktı.
- Tom isn't traveling alone.
- Tom yalnız seyahat etmiyor.
- Have you ever travelled alone?
- Hiç yalnız seyahat ettin mi?
- You are too young to travel alone.
- Yalnız seyahat edebilmek için çok gençsiniz.
- Is this the first time you've traveled alone?
- İlk kez mi yalnız seyahat ediyorsun?
- Don't you usually travel alone?
- Sen genelde yalnız seyahat etmez misin?
- Fadil was traveling alone.
- Fadıl yalnız seyahat ediyordu.
- Don't you usually travel alone?
- Genelde yalnız seyahat etmez misin?
- You're too young to travel alone.
- Yalnız seyahat etmek için çok gençsin.
- Tom was traveling alone.
- Tom yalnız seyahat ediyordu.
- My parents persuaded me not to travel alone.
- Ailem yalnız seyahat etmemem için beni ikna etti.
- I'm travelling alone.
- Yalnız seyahat ediyorum.
- I would like to travel alone.
- Yalnız seyahat etmek istiyorum.
- Is it dangerous to travel alone on the U-Bahn?
- U-Bahn'da yalnız seyahat etmek tehlikeli mi?
- I prefer traveling alone.
- Yalnız seyahat etmeyi tercih ederim.
- I'm traveling alone.
- Yalnız seyahat ediyorum.
- I love traveling alone.
- Yalnız seyahat etmeyi seviyorum.
- My parents discouraged me from traveling alone.
- Annemle babam beni yalnız seyahat etmekten vazgeçirdi.
- She was afraid to travel alone.
- Yalnız seyahat etmekten korkuyordu.
- She feared traveling alone.
- O yalnız seyahat etmekten korkuyordu.
- Sami traveled alone.
- Sami yalnız seyahat ediyordu.
- It's not easy for me to travel alone in Japan.
- Japonya'da yalnız seyahat etmek benim için kolay değil.
- Layla traveled alone.
- Leyla yalnız seyahat ediyordu.
- Tom traveled alone for three weeks.
- Tom üç hafta boyunca yalnız seyahat etti.
- Tom doesn't like traveling alone.
- Tom yalnız seyahat etmekten hoşlanmaz.
- My parents discouraged me from traveling alone.
- Ebeveynlerim beni yalnız seyahat etmekten vazgeçirdi.
- Don't travel alone late at night.
- Gece geç saatlerde yalnız seyahat etme.
- I prefer to travel alone.
- Yalnız seyahat etmeyi tercih ederim.
- She feared traveling alone.
- Yalnız seyahat etmekten korkuyordu.
- She was afraid of travelling alone.
- O yalnız seyahat etmekten korkuyordu.
- You're too young to travel alone.
- Sen yalnız seyahat etmek için çok gençsin.
- Tom doesn't like traveling alone.
- Tom yalnız seyahat etmeyi sevmez.
Show More (52)
|
