|
- Someone had untied the boat, and it had floated away.
- Birisi tekneyi çözmüştü ve o da sürüklenip gitmişti.
- Tom held the knife between his teeth as he untied the knot.
- Tom düğümü çözerken bıçağı dişlerinin arasında tuttu.
- Can you untie this knot?
- Bu düğümü çözebilir misin?
- I can't untie this knot.
- Bu düğümü çözemem.
- Tom untied the knot and removed the gag.
- Tom düğümü çözüp ağzındaki bağı çıkardı.
- I can't untie this knot.
- Bu düğümü çözemiyorum.
- Tom started to untie his shoes.
- Tom ayakkabılarını çözmeye başladı.
- Untie me now.
- Şimdi çöz beni.
- Tom untied the ribbon.
- Tom kurdeleyi çözdü.
- Tom untied the knot and removed the gag.
- Tom ağzındaki bağı çözdü.
- I can't untie this knot; it's too tight!
- Bu düğümü çözemem; fazla sıkı!
- Tom untied the knot and removed the gag.
- Tom düğümü çözdü ve tıkacı çıkardı.
- Tom untied the ropes.
- Tom ipleri çözdü.
- I untied the ribbon.
- Kurdeleyi çözdüm.
- Tom took off his jacket and untied his bow tie.
- Tom ceketini çıkardı ve papyonunu çözdü.
- I can't untie this knot; it's too tight!
- Bu düğümü çözemiyorum; çok sıkı!
Show More (13)
|
