weight - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
weight kilo n.
  • I thought I'd eat my weight in muffins today.
  • Bugün kilolarca kek yiyeceğimi sanıyordum.
  • I thought I'd eat my weight in muffins today.
  • Bugün kilolarca kek yiyeceğimi düşünmüştüm.
  • I can't figure out how Tom managed to lose so much weight so quickly.
  • Tom'un bu kadar çabuk kilo vermeyi nasıl başardığını anlayamıyorum.
Show More (181)
weight ağırlık n.
  • You will know that these new formulations give greater weight to economic guidance.
  • Bu yeni formülasyonların ekonomik rehberliğe daha fazla ağırlık verdiğini bileceksiniz.
  • The greatest controversy in recent weeks and months has, of course, been about the weight and price limits.
  • Son haftalarda ve aylarda yaşanan en büyük tartışma elbette ağırlık ve fiyat limitleri konusunda olmuştur.
  • You see the Treaty always carries more weight than any Parliament resolution.
  • Gördüğünüz gibi Antlaşma her zaman herhangi bir Parlamento kararından daha fazla ağırlık taşır.
Show More (121)
weight yük n.
  • Once again the summit has burdened the peoples with the weight of an aggravated anti-grass roots policy.
  • Zirve bir kez daha halklara ağırlaştırılmış bir anti-kök politikasının yükünü yükledi.
  • Once again the summit has burdened the peoples with the weight of an aggravated anti-grass roots policy.
  • Zirve bir kez daha ağırlaştırılmış bir grass root karşıtı politikanın yükünü halklara sırtlandırdı.
  • This death and destruction weigh like lead weights on our consciences too.
  • Bu ölüm ve yıkım vicdanlarımızda da kurşun ağırlığında bir yük gibi durmaktadır.
Show More (3)
weight önem n.
  • His opinions don't carry much weight around here.
  • Onun fikirleri buralarda pek önem taşımaz.
  • Her opinions don't carry much weight around here.
  • Onun fikirleri de buralarda pek önem taşımıyor.
Show More (-1)
weight itibar n.
  • His opinions don't carry much weight around here.
  • Onun fikirlerine burada pek itibar edilmez.
Show More (-2)