|
- You should try to talk with Tom.
- Tom'la konuşmayı denemelisin.
- Maybe you should try it.
- Belki de denemelisin.
- I think you should try again.
- Bence yeniden denemelisin.
- You should try spending most of your time doing something you enjoy.
- Zamanının çoğunu zevk aldığın bir şey yaparak geçirmeyi denemelisin.
- I think you should try again.
- Bence tekrar denemelisin.
- You should try some of this pie.
- Bu turtadan biraz denemelisin.
- You should try doing that again.
- Onu tekrar yapmayı denemelisin.
- You should try doing that.
- Bunu yapmayı denemelisin.
- You should try the exam again.
- Sınavı tekrar denemelisin.
- You should try some of this.
- Bundan biraz denemelisin.
- You should try it sometime.
- Bir ara sen de denemelisin.
- You should try this.
- Bunu denemelisin.
- You should try it.
- Denemelisin.
- You should try to be more polite.
- Daha kibar olmayı denemelisin.
- If you really want a challenge, you should try windsurfing.
- Gerçekten bir meydan okuma istiyorsan, rüzgar sörfünü denemelisin.
- You should try to do that.
- Bunu yapmayı denemelisin.
- Before buying shoes, you should try them on.
- Ayakkabıları almadan önce onları denemelisin.
- I think you should try doing that again.
- Bence bunu yapmayı tekrar denemelisin.
- You should try growing your own food.
- Kendi yemeğini yetiştirmeyi denemelisin.
- You should try it.
- Onu denemelisin.
- You should try some of this pie.
- Bu pastadan biraz denemelisin.
- You should try a little harder.
- Biraz daha denemelisin.
- If you really want a challenge, you should try windsurfing.
- Eğer gerçekten bir meydan okuma istiyorsan, rüzgar sörfünü denemelisin.
- You should try one of these.
- Bunlardan birini denemelisin.
- Maybe you should try exercising.
- Belki de egzersiz yapmayı denemelisin.
- Maybe you should try couples therapy.
- Belki de çift terapisini denemelisin.
- You should try doing that again.
- Bunu tekrar yapmayı denemelisin.
- You should try being more optimistic.
- Daha iyimser olmayı denemelisin.
- You should try it sometime.
- Bir gün bunu denemelisin.
- You should try some of this; it's delicious.
- Bundan biraz denemelisin; çok lezzetli.
Show More (27)
|
