çözelti - Turco Inglés Diccionario
Historia

çözelti



Significados de "çözelti" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
çözelti solution n.
General
çözelti solution n.
çözelti liquor n.
Technical
çözelti dispersion n.
çözelti solution n.
Construction
çözelti sol n.
çözelti solution n.
Food Engineering
çözelti solution n.
Chemistry
çözelti solution n.
çözelti tincture n.
çözelti dissolution n.

Significados de "çözelti" con otros términos en diccionario inglés turco: 286 resultado(s)

Turco Inglés
General
desinormal çözelti decinormal solution n.
hidrotermal çözelti hydrothermal solution n.
sulu çözelti aqueous solution n.
mineral çözelti mineral solution n.
deri tabakalama işlemine kullanılan bir çözelti tan pickle n.
çalkalamak veya durulamak için kullanılan çözelti rinse n.
saçı boyamak veya şekillendirmek için kullanılan çözelti rinse n.
saça rengini canlandırmak veya geçici olarak renklendirmek için kozmetik çözelti uygulanması rinse n.
bazı üretim süreçlerinde kullanılan çözelti sauce n.
nemlendirici çözelti sauce n.
leke çıkarıcı çözelti spotter n.
(reaksiyon başlatılırken kullanılan) tampon çözelti starting buffer n.
(boya) çözelti formdaki madde ile lif arasındaki etkileşim substantivity n.
çözelti formunda sentetik reçine syrup n.
çözelti yardımıyla çökertilmek salt out v.
çözelti uygulamak solution v.
çözelti eklemek solution v.
çözelti ile sıvamak solution v.
çözelti ile yapıştırmak solution v.
çözelti ile sağlamlaştırmak solution v.
kullanılarak zayıflamış veya zamanla madden değilmiş (kimyasal çözelti) mellow adj.
çözelti yapan solutional adj.
çözelti ile ilişkili solutional adj.
Technical
ağılı çözelti toxic solution n.
alkali çözelti lye n.
alkalik çözelti alkaline iye n.
alkalili çözelti alkaline solution n.
ara katı çözelti intermediate solid solution n.
arayer atomlu katı çözelti interstitial solid solution n.
asıltılı çözelti colloidal solution n.
aşırı doygun çözelti supersaturated solution n.
aşırı doygun katı çözelti supersaturated solid solution n.
aşırı doymuş çözelti supersaturated solution n.
aşırı soğumuş çözelti supercooled solution n.
aşırı soğumuş çözelti overcooled solution n.
aşırı soğutulmuş çözelti overcooled solution n.
aşırı soğutulmuş çözelti supercooled solution n.
atık çözelti waste iye n.
atık çözelti spent lye n.
atık çözelti waste solution n.
atık çözelti waste lye n.
bazlı çözelti alkaline solution n.
bazik çözelti basic solution n.
bağlaşık çözelti coupled solution n.
bayat çözelti stagnant solution n.
bulaşık çözelti contaminated solution n.
civalı çözelti blue dip n.
çözelti spektrometrik metodu solution spectrometric method n.
çözelti içindeki boyaların bağıl renk dayanımı relative colour strength of dyes in solution n.
dengeli çözelti balanced solution n.
çözelti püskürtme memesi liquor spray nozzle n.
çözelti polimerleşmesi solution polymerization n.
derişik çözelti concentrated solution n.
çözelti ısısı heat of solution n.
çözücü çözelti dissolver solution n.
desinormal çözelti decinormal solution n.
düzenli katı çözelti ordered solid solution n.
düzenli çözelti regular solution n.
doygun çözelti saturated solution n.
doymuş çözelti saturated solution n.
doymamış çözelti unsaturated solution n.
diretken çözelti buffer solution n.
düşük kritik çözelti sıcaklığı lower critical solution temperature n.
doymuş katı çözelti saturated solid solution n.
diretken çözelti buffered solution n.
düzensiz katı çözelti disordered solid solution n.
emdirilmiş çözelti impregnated solution n.
emprenye çözelti impregnated solution n.
emdirik çözelti impregnated solution n.
elektrolitik çözelti basıncı electrolytic solution pressure n.
elektrolitik çözelti electrolytic solution n.
gerçek çözelti actual solution n.
ikili çözelti binary solution n.
iletkensiz çözelti nonelectrolyte n.
ideal çözelti ideal solution n.
karıştırmalı çözelti stirred solution n.
karışmaz çözelti immiscible solution n.
katı çözelti sertleşmesi solid solution strengthening n.
katı çözelti solid solution n.
katı çözelti primary solid solution n.
katı çözelti sertleşmesi solid solution hardening n.
konsantre çözelti concentrated solution n.
kullanılmış çözelti waste iye n.
kullanılmış çözelti spent lye n.
kritik çözelti sıcaklığı critical solution temperature n.
kullanılmış çözelti waste lye n.
koloidal çözelti colloidal solution n.
molal çözelti molal solution n.
normal çözelti standard solution n.
normal çözelti normal solution n.
pis çözelti contaminated solution n.
seçkisiz katı çözelti random solid solution n.
sıvı çözelti liquid solution n.
seyreltik çözelti dilute solution n.
sıcak deterjanlı çözelti hot detergent solution n.
soğuk sodyum hidroksit çözelti cold sodium hydroxide solution n.
sıvı çözelti emulsion n.
süzme işlemiyle elde edilen kül suyu gibi bir çözelti lixivium n.
susuz çözelti anhydrous solution n.
sulu çözelti aqueous solution n.
suda çözünebilir boyaların çözelti kararlılığı solution stability of water-soluble dyes n.
standart çözelti standard solution n.
tampon çözelti buffered solution n.
tam katı çözelti complete solid solution n.
tampon çözelti buffer solution n.
tuzlu çözelti suit solution n.
tuzlu çözelti damlacıkları korozyon deneyi saline droplets corrosion test n.
üst dönüşül çözelti sıcaklığı upper critical solution temperature n.
uçsal katı çözelti terminal solid solution n.
üst seviyede doyurulmuş çözelti supersaturated solution n.
yansız çözelti neutral solution n.
yer değişimli katı çözelti substitutional solid solution n.
yenimli çözelti corrosive solution n.
yükünsüz çözelti nonelectrolyte n.
zehirli çözelti toxic solution n.
zayıf çözelti dilute solution n.
x ışını flüoresans çözelti metodu x-ray fluorescence solution method n.
yüksek geçişim basınçlı çözelti hypertonic solution n.
kireç uygulamasının etkisini ortadan kaldıran ve deriyi yumuşatan alkali bir çözelti bate n.
tabaklama sırasında derilerin atıldığı çözelti dolu çukur layaway n.
tabaklama sırasında derilerin atıldığı çözelti dolu çukur layer [obsolete] n.
ağır çözelti heavy solution n.
(kristal, çözelti) bakılan yöne göre iki ayrı renkte görünme dichroism n.
ışığa duyarlı bir çözelti ile kaplanmış, negatif veya saydam fotoğraf üretiminde kullanılan ince kağıt veya şerit film n.
şahit çözelti blank solution n.
(sıvı kolloidal çözelti içerisinde) katı partiküllerin dağılımı sol n.
çözelti iyonlarının hareketine bağlı olarak çalışan elektronik tespit ve yükseltme cihazı solion n.
sıvının buharlaştırılmasıyla elde edilen yoğun kıvamlı çözelti stick n.
(dondurarak kurutmada) kabın iç yüzeyinde kabuksu çözelti tabakası oluşturmak shell v.
(baskı kalıbında aside yedirilmeyecek bölgeleri) vernik/çözelti ile korumak stage v.
çözelti halindeyken boyanmış solution-dyed adj.
çözelti halindeyken boyanmış spun-dyed adj.
çözelti ısıl işlemi uygulanabilen solution heat-treatable adj.
çözelti halindeyken boyanmış mass-dyed adj.
Telecom
bir çözelti ile nemlendirilmiş kağıt üzerine iletinin kaydedilmesini sağlayan telgraf cihazı chemical telegraph n.
Electric
elektrolit çözelti electrolyte solutions n.
Textile
kumaşın renk özelliklerini değiştirmek amacıyla konduğu sıvı çözelti dye bath n.
sıvı emilimini önlemek için kumaşlarda kullanılan çözelti repellent n.
Construction
çözelti metodu solution method n.
düzenli katı çözelti ordered solid solution n.
Mining
çözelti madenciliği solution mining n.
Medical
sıtma tedavisinde kullanılan bir çözelti ague drop n.
ağız yıkama çözelti tableti mouth wash tablet for solution n.
ağılı çözelti toxic solution n.
bağlayıcı çözelti fixing solution n.
balık tedavisi için yoğun çözelti concentrate for solution for fish treatment n.
bir çözelti içinde bulunan katı parçaçıkların dibe çökmesi olayı precipitation n.
çözelti bileşimi solution composition n.
enjeksiyonluk çözelti tozu powder for solution for injection n.
enjeksiyonluk çözelti tozu ve çözücüsü powder and solvent for solution for injection n.
enjeksiyonluk çözelti solution for injection n.
faktörlü çözelti volumetric solution n.
infüzyonluk çözelti tozu ve çözücüsü powder and solvent for solution for infusion n.
infüzyonluk çözelti için toz powder for solution for infusion n.
kullanırken hazırlanan çözelti constituted solution n.
konsantre enjeksiyonluk çözelti concentrate for solution for injection n.
molar çözelti molar solution n.
oral çözelti tozu ve çözücüsü powder and solvent for oral solution n.
oral çözelti granülü granules for oral solution n.
oral çözelti tozu powder for oral solution n.
oral çözelti oral solution n.
pirojensiz çözelti pyrogen-free solution n.
rektal çözelti rectal solution n.
rahim içi çözelti intrauterine solution n.
rektal çözelti tozu powder for rectal solution n.
rektal çözelti tableti tablet for rectal solution n.
sulandırılarak hazırlanan çözelti stabilitesi reconstituted solution stability n.
sulandırılarak hazırlanan çözelti reconstituted solution n.
statik çözelti static solution n.
titre eden çözelti titrant n.
topikal çözelti topical solution n.
vajinal çözelti vaginal solution n.
vajinal çözelti tableti tablet for vaginal solution n.
yağlı çözelti oily solution n.
kanser tedavisinin parçası olarak ağızdan uygulanan sulu radyoaktif çözelti atomic cocktail n.
intravenöz olarak damla damla verilen çözelti drip n.
birlikte veya sırayla alınan (çözelti halindeki) ilaç karışımı cocktail n.
çözelti bazlı solution-based adj.
Pharmaceutics
güçlü çözelti jollop n.
genellikle maserasyon ile asetik asitten hazırlanan sulandırılmış bir farmasötik çözelti vinegar n.
şaraba tıbbi madde katılarak yapılan çözelti vinum n.
Food Engineering
hipotonik çözelti hypotonic solution n.
izotonik çözelti isotonic solution n.
ızotonik çözelti isotonic solution n.
ideal çözelti ideal solution n.
Physics
kristal, sıvı veya çözelti içinden geçen ışığın polarizasyon düzleminin saatin tersi yönde dönmesi laevorotation n.
alkali çözelti alkali solution n.
doymuş çözelti stock solution n.
doygun çözelti stock solution n.
izotonik çözelti isotonic solution n.
yozlaşık çözelti degenerate solution n.
solitary dalgayı gösteren çözelti soliton n.
Chemistry
çözelti yoğunluğunun litre başına 1 eşdeğer gram çözünen şeklinde olması normality n.
sülfürik asitten türetilmiş, sadece çözelti ve tuz halde bilinen instabil bir asit thiosulfuric acid n.
sülfürik asitten türetilmiş, sadece çözelti ve tuz halde bilinen instabil bir asit thiosulphuric acid n.
alifatik çözelti aliphatic solution n.
alkali çözelti alkaline solution n.
alkali fosfat içeren sulu deterjan çözelti aqueous alkaline phosphate-containing detergent solution n.
alkalik çözelti alkaline iye n.
alkalik çözelti alkaline lye n.
ana çözelti mother liquor n.
asidik çözelti acidic solution n.
askıdaki katı maddeye karışan çözelti mixed liquor suspended solid n.
aşırıdoygun çözelti supersaturated solution n.
ayarlı çözelti standard solution n.
baz çözelti base solution n.
bazik çözelti basic solution n.
boş çözelti blank solution n.
bir çözelti içindeki amonyağı tespit için yapılan bir test nesslerisation n.
bir çözelti içindeki amonyağı tespit için yapılan bir test nesslerization n.
birleşmiş çözelti conjugate solution n.
bronz pigment uygulamalarında kullanılan bir çözelti banana solution n.
çözelti hazırlama solution preparation n.
çözelti içindeki parçacıkların küme oluşturması aggregation n.
çözelti basıncı solution pressure n.
derişik çözelti concentrated solution n.
çözelti dağıntısı entropy of solution n.
çözelti polimerleşmiş tipler değerlendirme işlemleri solution-polymerized types evaluation procedures n.
çözelti entropisi entropy of solution n.
dengeli çözelti balanced solution n.
çözelti rengi ölçeri tintometer n.
doygun katı çözelti saturated solid solution n.
doygun çözelti saturated solution n.
doymamış katı çözelti unsaturated solid solution n.
doymamış çözelti unsaturated solution n.
elektrolitik çözelti electrolytic solution n.
formaldehid çözelti formaldehyde solution n.
ideal çözelti ideal solution n.
katı çözelti solid solution n.
kör çözelti blank solution n.
koloidal çözelti colloidal solution n.
kurşunu giderilmiş çözelti deleaded solution n.
koloid çözelti colloidal solution n.
kritik çözelti sıcaklığı critical solution temperature n.
molal çözelti molal solution n.
molar çözelti molar solution n.
nötr çözelti neutral solution n.
ornatımlı katı çözelti substitutional solid solution n.
normal çözelti normal solution n.
normal çözelti normal dispersion n.
potasyum hidroksit çözelti potassium hydroxide solution n.
sulu asidik çözelti aqueous acidic solution n.
susuz çözelti anhydrous solution n.
sulu çözelti aqueous solution n.
tamponlanmış çözelti buffered solution n.
tamponlanmış sodyum klorür çözelti buffered sodium chloride solution n.
yansız çözelti neutral solution n.
ağırlıklı olarak tekstil endüstrisinde sulu çözelti olarak kullanılan beyaz kristalli bir hidrosülfid ammonium hydrosulfide n.
ağırlıklı olarak tekstil endüstrisinde sulu çözelti olarak kullanılan beyaz kristalli bir hidrosülfid ammonium sulfide n.
anyonların bir katı ile bir çözelti arasında eşit olarak yer değiştirdiği kimyasal işlem anion exchange n.
elüsyon işlemiyle meydana gelen çözelti eluate n.
eterik çözelti ethereal tincture n.
klorürlü kireç ve borik asitle hazırlanan bir antiseptik çözelti eusol n.
katı çözelti mix-crystal n.
katı çözelti mixed crystal n.
bazı çözünenlerin veya tuzların kristalleşmesinden sonra geriye kalan ve genellikle katışıklar içeren çözelti mother liquor n.
ana çözelti mother water n.
bazı çözünenlerin veya tuzların kristalleşmesinden sonra geriye kalan ve genellikle katışıklar içeren çözelti mother water n.
sodyum klorür, potasyum klorür ve kalsiyum klorürden elde edilip dokuların muhafazasında kullanılan sulu bir çözelti ringer's solution n.
çözelti içerisindeki çözünmüş maddelerin yoğunluğunu renk kıyaslayarak belirleyen bir gereç comparator n.
süzerek çözelti oluşturmada kullanılan gerecin boru kısmı displacer n.
bakır sülfat, sodyum hidroksit ve potasyum sodyum tartarattan oluşan sulu bir çözelti fehling's solution n.
alfa demirin çözücü olduğu katı bir çözelti ferrite n.
sodyum hidroksit çözeltisine kurşun oksidi eklenerek elde edilen bir çözelti doctor n.
simyada kullanılan ve içeriği bilinmeyen bir çözelti türü sericon n.
yarı katı çözelti soliquid n.
yarı sıvı çözelti soliquid n.
katı çözelti solution n.
yarı katı çözelti soliquid n.
katı çözelti solution n.
standardize edilmiş çözelti standardized solution n.
bir çözelti içindeki amonyağı tespit için test yapmak nesslerise v.
çözelti hazırlamak prepare a solution v.
uçucu (çözelti) unbuffered adj.
sulu çözelti içinde baz oluşturan base-forming adj.
Biochemistry
biyolojik boya olarak ve aldehitlerin tespitinde kullanılan bir çözelti schiff's reagent n.
Marine Biology
yüzde çözelti percent solution n.
Zoology
fizyolojik çözelti physiological solution n.
Environment
yerinde çözelti madenciliği in-situ solution mining n.
Geology
stok çözelti stock solution n.
kireçtaşı kaplamanın bitişiğindeki bölümlerden çözelti çatlaklarıyla ayrılan bölümü clint n.
Photography
negatif veya baskı yoğunluğunu azaltmada kullanılan oksitleyici kimyasal bir çözelti reducer n.
çözelti sıcaklığına bağlı olarak bir fotoğrafın negatifinin gelişme süresinin ayarlanması time and temperature method n.
çözelti sıcaklığına bağlı olarak bir fotoğrafın negatifinin gelişme süresinin ayarlanması thermo development n.
kimyasal aktiviteyi eski haline getirmesi veya sürdürmesi için fotografik çalışma çözeltisine eklenen kimyasal çözelti replenisher n.
negatifin baskı yoğunluğunu artırıcı çözelti intensifier n.