Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | çekilmiş | drawn adj. | ||
As has rightly been said, a line has to be drawn between politics and media reporting. Haklı olarak söylendiği üzere, siyaset ve medya haberciliği arasına bir çizgi çekilmelidir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | çekilmiş | ground n. | ||
Do you want fresh ground pepper on your salad? Salatana taze çekilmiş biber ister misin? More Sentences |
||||
General | çekilmiş | extracted adj. | ||
Your tooth must be extracted. Dişinin çekilmesi gerekli. More Sentences |
||||
General | çekilmiş | ground adj. | ||
Do you want fresh ground pepper on your salad? Salatanda taze çekilmiş karabiber istiyor musun? More Sentences |
||||
General | çekilmiş | withdrawn adj. | ||
General | çekilmiş | spun adj. | ||
General | çekilmiş | pulled adj. | ||
General | çekilmiş | milled adj. | ||
General | çekilmiş | extraught adj. | ||
General | çekilmiş | streit adj. |