Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | ördek yavrusu | duckling n. | ||
All my ducklings are swimming in the lake. Bütün ördek yavrularım gölde yüzüyor. More Sentences |
||||
General | ördek yavrusu | ducky n. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | çirkin ördek yavrusu | an ugly duckling n. | ||
An ugly duckling became a graceful swan. Çirkin ördek yavrusu zarif bir kuğuya dönüştü. More Sentences |
||||
General | ||||
General | çirkin ördek yavrusu | ugly duckling n. | ||
General | çirkin ördek yavrusu | the ugly duckling n. | ||
Proverb | ||||
Proverb | çirkin bir ördek yavrusu güzel bir kuğuya dönüşebilir | a ragged colt may make a good horse | ||
Proverb | çirkin bir ördek yavrusu aslında güzel bir kuğu olabilir | a ragged colt may make a good horse | ||
Slang | ||||
Slang | çirkin ördek yavrusu | fell out of the ugly tree and hit every branch on the way down expr. |