Turco | Inglés | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şekilde) yürümek | walk with (something) v. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | yürümek (belirli bir şekilde) | bear v. |
General | gürültülü bir şekilde yürümek | stump v. |
General | kendinden emin bir şekilde hızla yürümek | sweep v. |
General | kendinden emin bir şekilde hışımla yürümek | sweep v. |
General | zarif bir şekilde yürümek | sashay v. |
General | elleri birbirine sıkıca kenetlenmiş bir şekilde balkona doğru yürümek | walk to the balcony with hands clasped tightly together v. |
General | zarif bir şekilde yürümek | chassé v. |
General | kalça ve omuzları abartılı hareket ettirerek gösterişli ve rahat bir şekilde yürümek | chassé v. |
General | hızlı ve düzgün bir şekilde yürümek | link [scotland] v. |
General | mağrur ve gururlu bir şekilde yürümek | cock v. |
General | belirli bir şekilde yürümek | pace v. |
Phrasals | ||
Phrasals | kendinden emin bir şekilde yaklaşmak/yürümek/gelmek/gitmek | waltz up v. |
Phrasals | kendinden emin bir şekilde (birine/bir şeye) yaklaşmak/yürümek/gelmek/gitmek | waltz up (to someone or something) v. |