Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek | brief (someone) about (someone or something) v. | ||
Tom has been briefed about the situation. Tom durum hakkında bilgilendirildi. More Sentences |
||||
Phrasals | (birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek | brief someone about someone or something v. | ||
Phrasals | (birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek | brief someone on someone or something v. |