|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
ceza olarak kaybetmek |
forfeit v.
|
|
2 |
Common Usage |
miras olarak almak |
inherit v.
|
|
3 |
Common Usage |
tutuklu olarak tutmak |
hold v.
|
|
4 |
Common Usage |
değişimli olarak yapmak |
alternate v.
|
|
5 |
Common Usage |
kişinin kendini kadın ve erkeğin dinamik akışkan bir karışımı olarak hissetmesi |
gender-fluid adj.
|
|
6 |
Common Usage |
kasıtlı olarak |
on purpose adv.
|
|
7 |
Common Usage |
genel olarak |
generally adv.
|
|
8 |
Common Usage |
genel olarak |
in general adv.
|
|
9 |
Common Usage |
sonuç olarak |
as a result adv.
|
|
10 |
Common Usage |
ılımlı olarak |
moderately adv.
|
|
11 |
Common Usage |
sonuç olarak |
consequently adv.
|
|
12 |
Common Usage |
yaklaşık olarak |
approximately adv.
|
|
13 |
Common Usage |
eşit olarak |
equally adv.
|
|
14 |
Common Usage |
ayrı olarak |
separately adv.
|
|
15 |
Common Usage |
doğal olarak |
naturally adv.
|
|
16 |
Common Usage |
düzenli olarak |
regularly adv.
|
|
17 |
Common Usage |
yaklaşık olarak |
roughly adv.
|
|
18 |
Common Usage |
geçici olarak |
temporarily adv.
|
|
19 |
Common Usage |
ilk olarak |
first of all adv.
|
|
|
20 |
Common Usage |
acil olarak |
urgently adv.
|
|
21 |
Common Usage |
acil olarak |
immediately adv.
|
|
22 |
Common Usage |
acil olarak |
promptly adv.
|
|
23 |
Common Usage |
gramer olarak |
grammarly adv.
|
|
24 |
Common Usage |
gramer olarak |
grammarly (grammatically) adv.
|
|
25 |
Common Usage |
otomatik olarak |
automatically adv.
|
|
26 |
Common Usage |
bütün olarak |
as a whole adv.
|
|
27 |
Common Usage |
ile doğru orantılı olarak |
in direct proportion to prep.
|
|
28 |
Common Usage |
olarak |
as prep.
|
|
General |
|
29 |
General |
emekli olmuş ama onursal olarak titrini sürdüren |
emeriti n.
|
|
30 |
General |
afrodizyak olarak kullanılan kurutulmuş kuduzböceği tozu |
spanish fly n.
|
|
31 |
General |
orta ve güney amerika'nın portekizce ve ispanyolca'nın anadil olarak konuşulduğu kısımları |
latin america n.
|
|
32 |
General |
insanın beden, ruh ve can olarak üçe ayrılması |
trichotomy n.
|
|
33 |
General |
uçurtmalarda ortaya dik olarak gelen çıta |
cross spar n.
|
|
34 |
General |
ahlak kurallarına aykırı olarak yaşama |
loose living n.
|
|
35 |
General |
geçici olarak dinme |
lull n.
|
|
36 |
General |
(dini olarak) dönme |
proselyte n.
|
|
37 |
General |
ısının iş olarak eşdeğeri |
mechanical equivalent of heat n.
|
|
38 |
General |
yatak (şilte olarak kullanılan) |
tick n.
|
|
39 |
General |
avukata peşin olarak ödenen ücret |
retaining fee n.
|
|
|
40 |
General |
nakit olarak ödeme |
encashing n.
|
|
41 |
General |
paketlenmiş olarak hazırlanan (sıcak yemek) |
takeaway n.
|
|
42 |
General |
kazanç (para olarak) |
winnings n.
|
|
43 |
General |
fiyat (teklif olarak verilen) |
quote n.
|
|
44 |
General |
katranlı makadam (madde olarak) |
tarmac n.
|
|
45 |
General |
yaprakları bahar olarak kullanılan sater |
summer savory n.
|
|
46 |
General |
karşılık olarak verilen örnek |
counter example n.
|
|
47 |
General |
ulaşım amaçlı olarak iki hamalca taşınan koltuk |
sedan n.
|
|
48 |
General |
istisna olarak |
as an exception n.
|
|
49 |
General |
rol olarak canlandıran |
enactor n.
|
|
50 |
General |
nikahsız olarak birlikte yaşama |
free love n.
|
|
51 |
General |
genel olarak kabul gören inançlardan veya düşüncelerden sapma |
heterodoxy n.
|
|
52 |
General |
tulum (giysi olarak) |
coveralls n.
|
|
53 |
General |
yetkisini elinden alma (ceza olarak) |
disqualification n.
|
|
54 |
General |
süs çiçek (kadınların süs olarak göğüs veya bele taktığı) |
corsage n.
|
|
55 |
General |
yere yatay olarak uzanan bitki |
trailer n.
|
|
56 |
General |
katılık (fiziksel olarak) |
hardness n.
|
|
57 |
General |
yem olarak kullanılan kayabalığı |
gudgeon n.
|
|
58 |
General |
tercüme (öğrencinin egzersiz olarak yaptığı) |
prose n.
|
|
59 |
General |
laboratuvar hayvanları olarak köpekler |
dogs as laboratory animals n.
|
|
60 |
General |
tat (duyum olarak) |
flavor n.
|
|
61 |
General |
birdenbire arkaya doğru savurma (tepki olarak başını) |
toss n.
|
|
62 |
General |
tehlike işareti veya cenaze merasiminin bir parçası olarak bir dakikalık aralarla ateş eden top |
minute gun n.
|
|
63 |
General |
ani olarak tertipleme |
extemporization n.
|
|
64 |
General |
kefalet (para olarak) |
surety n.
|
|
65 |
General |
satılacak veya kesilecek hayvanların geçici olarak muhafaza edildiği yer |
stockyard n.
|
|
66 |
General |
kompozisyon (yazılı ödev olarak) |
composition n.
|
|
67 |
General |
barış sembolü olarak kullanılan herhangi bir şey |
olive branch n.
|
|
68 |
General |
bir konunun temeliyle ilgili olarak yapılan çalışmalar |
background studies n.
|
|
69 |
General |
geçici olarak ayrılan eşler |
temporarily separated couple n.
|
|
70 |
General |
hasılat (para olarak) |
take n.
|
|
71 |
General |
saplarıyla hayvan yemi olarak kesip ambara doldurma |
ensilaging n.
|
|
72 |
General |
mil olarak uzaklık |
milage n.
|
|
73 |
General |
geçici olarak yürürlükten kaldırma |
suspension n.
|
|
74 |
General |
genetik olarak insan ırkının ıslahı bilimi |
eugenics n.
|
|
75 |
General |
isa'nın son olarak terini sildiği mendil |
sudarium n.
|
|
76 |
General |
para olarak hasılat |
the takings n.
|
|
77 |
General |
karşılıklı olarak yapma |
exchange n.
|
|
78 |
General |
yabancı dil olarak ingilizce testi |
test of english as a foreign language n.
|
|
79 |
General |
ilaç olarak kullanılan birkaç çeşit yağ |
balm n.
|
|
|
80 |
General |
bir şeyi sözlü olarak ifade eden kimse |
sayer n.
|
|
81 |
General |
kiliseye devamlı olarak giden kimse |
churchgoer n.
|
|
82 |
General |
anayolun kenarında araçların geçici olarak konaklamaları için yapılmış yol |
layby n.
|
|
83 |
General |
kaynak olarak gösterme |
citation n.
|
|
84 |
General |
ani olarak tertipleme |
extemporisation n.
|
|
85 |
General |
geçici olarak uzaklaştırma |
suspension n.
|
|
86 |
General |
yabani olarak yetişen bitki |
wildering n.
|
|
87 |
General |
ufak balık (yem olarak kullanılabilen) |
minnow n.
|
|
88 |
General |
alan (soyut olarak) |
purview n.
|
|
89 |
General |
papazın verdiği ilmihal derslerine devam etme ve kiliseye üye olarak kabul edilme |
confirmation n.
|
|
90 |
General |
öğle yemeği (davet olarak verilen) |
luncheon n.
|
|
91 |
General |
komisyon olarak kazanılabilecek miktara getirilen üst sınır |
cap n.
|
|
92 |
General |
tipik olarak kuzey amerika'nın batısında görülen toz gibi çok ince yağan kar |
champagne powder n.
|
|
93 |
General |
özerk olarak idare edilen ilçe |
county borough n.
|
|
94 |
General |
yukarı enlemlerde havanın tam olarak kararmadığı gecelere verilen isim |
white night n.
|
|
95 |
General |
depozit olarak verme |
deposition n.
|
|
96 |
General |
elle hafifçe vurma (takdir/sevgi belirtisi olarak) |
pat n.
|
|
97 |
General |
çorba kaşığı (ölçü birimi olarak) |
tablespoon n.
|
|
98 |
General |
çavşır (reçine olarak) |
opopanax n.
|
|
99 |
General |
genelde ev yapımında ve yakıt olarak kullanılacak ağaç yetiştirmek için ayrılan alan |
woodlot n.
|
|
100 |
General |
geçici olarak uzaklaştırılma |
suspension n.
|
|
101 |
General |
periyodik olarak tekrarlanma |
periodicity n.
|
|
102 |
General |
rüşvet olarak dağıtılmak üzere ayrılan fon |
slush fund n.
|
|
103 |
General |
paslı olarak |
dinginess n.
|
|
104 |
General |
tik (kereste olarak) |
teak n.
|
|
105 |
General |
yolculuğu kesip bir yerde geçici olarak kalma |
stopover n.
|
|
106 |
General |
iki nokta arasında bu amaçla özel olarak kurulmuş olan bir şirket tarafından yapılan taşıma işi |
carriage n.
|
|
107 |
General |
geçici olarak kalma |
sojourn n.
|
|
108 |
General |
süs eşyası olarak kullanılan mavi renkli bir taş |
luzerite n.
|
|
109 |
General |
duygu bastırma (bilinçli olarak) |
suppression n.
|
|
110 |
General |
krem (merhem olarak) |
cream n.
|
|
111 |
General |
kocası geçici olarak bir yere gitmiş olan kadın |
grass widow n.
|
|
112 |
General |
bir (sayı olarak) |
one n.
|
|
113 |
General |
lokal olarak doku ve damarları büzen ilaç |
astringent n.
|
|
114 |
General |
cinsel olarak iktidarsızlaştırma |
desexualisation n.
|
|
115 |
General |
yumuşakça vurma (takdir/sevgi belirtisi olarak) |
pat n.
|
|
116 |
General |
eski düzeni tam anlamıyla yıkmadan, buna ek olarak yapıcı yenilikler getirmek isteyen |
reformist n.
|
|
117 |
General |
eşit olarak bölüp dağıtma |
proration n.
|
|
118 |
General |
delil olarak ibraz edilen şey |
exhibit n.
|
|
119 |
General |
bilimsel olarak konuşmak gerekirse |
scientifically speaking n.
|
|
120 |
General |
ilaç olarak veren |
exhibitioner n.
|
|
121 |
General |
safra olarak gemide daimi duran demir külçe |
kentledge n.
|
|
122 |
General |
rakım olarak daha alçak bölgelerde yaşayan kimse |
lowlander n.
|
|
123 |
General |
alanlar (bitki veya hayvanın doğal olarak yetiştiği) |
range n.
|
|
124 |
General |
karşılıklı olarak bilme |
interknowledge n.
|
|
125 |
General |
gönüllü olarak askere gitme |
enlisting n.
|
|
126 |
General |
bir şeye uygun olarak hareket etme |
acting on n.
|
|
127 |
General |
şurup (ilaç olarak) |
syrup n.
|
|
128 |
General |
kendi malı olmayan bir mülkte kanuna aykırı olarak oturan kimse |
squatter n.
|
|
129 |
General |
işçilerin geçici olarak işten çıkarılması |
layoff n.
|
|
130 |
General |
yabani olarak yetişen ot |
wildering n.
|
|
131 |
General |
rüzgarlık (giysi olarak) |
windbreaker n.
|
|
132 |
General |
geçici olarak durdurulma |
suspension n.
|
|
133 |
General |
eflak (bölge olarak) |
wallachia n.
|
|
134 |
General |
yaprakları bahar olarak kullanılan bir geyikotu türü |
winter savory n.
|
|
135 |
General |
yaygı olarak kullanılan ayı postu |
bearskin rug n.
|
|
136 |
General |
hız ölçüsü olarak deniz mili (20 knot yaklaşık saatte 23 millik hız) |
knot n.
|
|
137 |
General |
tanrı ile insan arasında bir rahibin aracı olarak bulunması gerektiğine inanan bir inanç |
sacerdotalism n.
|
|
138 |
General |
süs çiçek demeti (kadınların süs olarak göğüs veya bele taktığı) |
corsage n.
|
|
139 |
General |
rol olarak canlandırma |
enacting n.
|
|
140 |
General |
maya olarak kullanılan ekşi hamur |
sourdough n.
|
|
141 |
General |
örnek olarak gösterme |
citation n.
|
|
142 |
General |
ihtiyat olarak saklanan şey |
reserve n.
|
|
143 |
General |
ılık olarak |
muchness n.
|
|
144 |
General |
yaklaşık olarak 13 x 20 cm |
duodecimo n.
|
|
145 |
General |
saman (dam örtüsü olarak kullanılan) |
thatch n.
|
|
146 |
General |
fransız rivierası olarak da bilinen, fransa'nın güneydoğu kıyıları |
cote d'azur n.
|
|
147 |
General |
geçici olarak yürürlükten kaldırılma |
suspension n.
|
|
148 |
General |
alan (bitki veya hayvanın doğal olarak yetiştiği) |
range n.
|
|
149 |
General |
sabahlık (giysi olarak) |
wrapper n.
|
|
150 |
General |
şartlı olarak teslim olma |
capitulation n.
|
|
151 |
General |
geçici olarak tutturma |
tack n.
|
|
152 |
General |
ruhun geçici olarak kaldığı beden |
tabernacle n.
|
|
153 |
General |
gönüllü olarak askere giden |
enlister n.
|
|
154 |
General |
reklam olarak gelen posta |
junk mail n.
|
|
155 |
General |
tarihsel olarak papa'ya ait olmuş olan orta italya devletçikleri |
papal states n.
|
|
156 |
General |
para olarak altınla gümüşü oranlı kullanma sistemi |
bimetallism n.
|
|
157 |
General |
kanuna aykırı olarak mesken tutulan bina |
squat n.
|
|
158 |
General |
bir gezi veya ziyaretin hatırası olarak alınan şeyler |
souvenir n.
|
|
159 |
General |
pasifik adalarında geleneksel olarak ziyaretçilerin boynuna takılan polinezya çelengi |
lei n.
|
|
160 |
General |
laboratuvar hayvanları olarak balıklar |
fish as laboratory animals n.
|
|
161 |
General |
saplarıyla hayvan yemi olarak kesip ambara doldurma |
ensiling n.
|
|
162 |
General |
zırh olarak kullanılan pamuklu bir ceket |
gambeson n.
|
|
163 |
General |
mürrüsafi (reçine olarak) |
myrrh n.
|
|
164 |
General |
başka yerde yenilmek üzere sıcak yemekleri paketlenmiş olarak satan dükkan |
takeaway n.
|
|
165 |
General |
seçimi kazanan kimsenin ikinci gelen kişiden fazla olarak aldığı oy sayısı |
plurality n.
|
|
166 |
General |
ceza olarak kaybetme |
forfeit n.
|
|
167 |
General |
bilimsel olarak özel öneme sahip görülen ve bu nedenli girişin kısıtlandığı alan |
site of special scientific interest n.
|
|
168 |
General |
sovyetler birliği olarak bilinen devlet |
union of soviet socialist republics n.
|
|
169 |
General |
yahudi inançlarına uygun olarak hazırlama |
koshering n.
|
|
170 |
General |
saz (dam örtüsü olarak kullanılan) |
thatch n.
|
|
171 |
General |
silindir (motorlu araç olarak) |
steamroller n.
|
|
172 |
General |
geçici olarak durdurma |
suspension n.
|
|
173 |
General |
fiyat (teklif olarak verilen) |
quotation n.
|
|
174 |
General |
cinsel olarak iktidarsızlaştırma |
desexualization n.
|
|
175 |
General |
yarda olarak uzunluk |
yardage n.
|
|
176 |
General |
kızılderililerin para olarak kullandığı boncuklar |
wampum n.
|
|
177 |
General |
mesken olarak kullanılan gemi |
houseboat n.
|
|
178 |
General |
haklı olarak kabul edilme |
recognition n.
|
|
179 |
General |
bir yere kalıcı olarak park edilen ve konut olarak kullanılan büyük karavan |
mobile home n.
|
|
180 |
General |
karısı geçici olarak bir yere gitmiş olan adam |
grass widower n.
|
|
181 |
General |
temelli olarak |
costiveness n.
|
|
182 |
General |
zırh olarak kullanılan pamuklu bir ceket |
aketon n.
|
|
183 |
General |
karşılıklı olarak birbirini tanıma |
interknowledge n.
|
|
184 |
General |
idari olarak ayrı olan bölge veya alan |
district n.
|
|
185 |
General |
bir başkasının malına kasti olarak zarar veen kimse |
vandalist n.
|
|
186 |
General |
kapalı olarak |
equivocally n.
|
|
187 |
General |
tarihsel olarak çeşitli noktalar arasında tarifeye göre yolculuk yapan büyükçe at arabası |
stagecoach n.
|
|
188 |
General |
basit olarak |
elementarily n.
|
|
189 |
General |
resmi olarak bir organizasyon ortaklık ya da anlaşmadan çekilme |
seceding n.
|
|
190 |
General |
yapı olarak killi yapraktaşına benzer |
shaly n.
|
|
191 |
General |
silah olarak kullanılan bıçak |
shiv n.
|
|
192 |
General |
seri olarak basma |
serializing n.
|
|
193 |
General |
giysi astarı olarak kullanılan ince yün kumaş doku |
shalloon n.
|
|
194 |
General |
birini zorla bir gemiye miço olarak alma |
shanghaiing n.
|
|
195 |
General |
eksik olarak sağlama |
skimping n.
|
|
196 |
General |
grevde toplu olarak işçilerin protesto için hastalık izni alması |
sickout n.
|
|
197 |
General |
seri olarak radyogram yapan cihaz |
serialograph n.
|
|
198 |
General |
düşük olarak tahmin etme |
underreckoning n.
|
|
199 |
General |
düşük olarak tahmin etme |
lowball n.
|
|
200 |
General |
manivela veya kaldıraç olarak kullanılan bir çubuk |
lever n.
|
|
201 |
General |
ceza olarak geminin altından geçirme |
keelhauling n.
|
|
202 |
General |
tam olarak nüfuz etme |
interpenetration n.
|
|
203 |
General |
gelişememe (fiziksel olarak) |
failure to thrive n.
|
|
204 |
General |
hristiyanların noel arifesinde geleneksel olarak yaptıkları toplu ayin |
midnight mass n.
|
|
205 |
General |
tanık olarak imzalayan |
attestator n.
|
|
206 |
General |
ingiliz kızların okul üniforması olarak giydikleri kolsuz tunik |
gymslip n.
|
|
207 |
General |
18 yüzyılda barok ve rokoko'ya tepki olarak çıkmış olan avrupa sanat akımı |
neoclassicism n.
|
|
208 |
General |
bir hayvanın özellikle geyiğin yiyecek olarak kullanılan iç organları |
nombles n.
|
|
209 |
General |
ahlaki ve dini kuralları davranış temeli olarak alma |
nomism n.
|
|
210 |
General |
duygusal olarak bağlı olmama |
noninvolvement n.
|
|
211 |
General |
bir hayvanın özellikle geyiğin yiyecek olarak kullanılan iç organları |
numbles n.
|
|
212 |
General |
bir hayvanın özellikle geyiğin yiyecek olarak kullanılan iç organları |
umbles n.
|
|
213 |
General |
sayı olarak çokluk |
numerousness n.
|
|
214 |
General |
dertlere çare olarak birinin ortaya attığı fikir |
nostrum n.
|
|
215 |
General |
sayı olarak çokluk |
numerosity n.
|
|
216 |
General |
karşılık olarak yapılan değiştirme |
intermutation n.
|
|
217 |
General |
önceden ..olarak bilenen |
formerly known as n.
|
|
218 |
General |
solunumun geçici olarak durmasına neden olan |
apnoeic n.
|
|
219 |
General |
koşul olarak koyma |
stipulating n.
|
|
220 |
General |
evlilik dışı ilişkilerin her iki eş tarafından da karşılıklı olarak kabul edildiği evlilik |
open marriage n.
|
|
221 |
General |
karşı cinsi bir cinsel av olarak gören |
sexual predator n.
|
|
222 |
General |
teknik olarak değiştirme |
technical alteration n.
|
|
223 |
General |
yapay olarak yağmur yağdırma |
rainmaking n.
|
|
224 |
General |
mekanik olarak çalışan dokuma tezgahı |
power loom n.
|
|
225 |
General |
soru işaretiyle ünlem işaretinin birleşik olarak kullanıldığı işaret |
interrobang n.
|
|
226 |
General |
net olarak kavrama |
clear understanding n.
|
|
227 |
General |
tam olarak anlama |
clear understanding n.
|
|
228 |
General |
suç olarak sayma |
criminalisation n.
|
|
229 |
General |
suç olarak kabul etme |
criminalization n.
|
|
230 |
General |
suç olarak sayma |
criminalization n.
|
|
231 |
General |
suç olarak kabul etme |
criminalisation n.
|
|
232 |
General |
yasal olarak kurulmuş |
legally established n.
|
|
233 |
General |
(dini nedenlerle ceza olarak) kendini kırbaçlayan |
flagellant n.
|
|
234 |
General |
resmi olarak başlatan |
inaugurator n.
|
|
235 |
General |
bir kitabı ortadan açtığımızda birbirine bakan sayfaları biri diğerinin aynadaki yansıması olarak düşünülerek ortaya çıkarılan estetik görüntü tekniği |
book matching n.
|
|
236 |
General |
siyasal olarak uç görüşlere sahip olan kesim |
lunatic fringe n.
|
|
237 |
General |
yiyecek olarak kullanılan bitki |
food plant n.
|
|
238 |
General |
anayolun kenarında araçların geçici olarak konaklamaları için yapılmış yol |
lay-by n.
|
|
239 |
General |
üye olarak seçme |
co-option n.
|
|
240 |
General |
yasaya uygun olarak alınması gereken para |
legal-tender n.
|
|
241 |
General |
bir bayrağın matem işareti olarak yarıya indirilmesi |
half-mast n.
|
|
242 |
General |
paketlenmiş olarak hazırlanan (sıcak yemek) |
take-out n.
|
|
243 |
General |
gardrop olarak kullanılan gömme dolap |
walk-in closet n.
|
|
244 |
General |
geçici olarak oturan |
non-resident n.
|
|
245 |
General |
özel olarak yapılan |
one-off n.
|
|
246 |
General |
gardrop olarak kullanılan oda |
walk-in closet n.
|
|
247 |
General |
alabora olması halinde otomatik olarak düzgün duruma gelen küçük bot |
self-righting n.
|
|
248 |
General |
imzasız olarak birine yazılan nefret mektubu |
poison-pen n.
|
|
249 |
General |
tasarım olarak bisiklete benzeyen ancak tekerlek yerine kayakları olan araç |
ski-bob n.
|
|
250 |
General |
bir kimsenin kendi kabiliyetlerinin kasti olarak yanlış kullanması |
self-abuse n.
|
|
251 |
General |
yapay olarak yağmur yağdırma |
rain-making n.
|
|
252 |
General |
pasif olarak maruz kalınan sigara dumanı |
second-hand smoke n.
|
|
253 |
General |
halef olarak sahip olma |
succession n.
|
|
254 |
General |
varis olarak sahip olma |
succession n.
|
|
255 |
General |
bir bütün olarak boru veya borular |
tubing n.
|
|
256 |
General |
son işlem olarak tarlayı sürüp ekme |
lay-by n.
|
|
257 |
General |
adam öldürmeye duyulan istek olarak görünen bir akıl hastalığı |
homicidal insanity n.
|
|
258 |
General |
yasal olarak müsaade edilen |
legally allowed n.
|
|
259 |
General |
kendini ... olarak tanıtma |
representation of oneself as n.
|
|
260 |
General |
kendini olarak tanıtma |
representation of oneself as n.
|
|
261 |
General |
ingilizce olarak turkish ve english kelimelerinden türetilmiş sözlüğümüzün ve çeviri şirketimizin ismi |
tureng n.
|
|
262 |
General |
ganimet olarak alınan para |
prize money n.
|
|
263 |
General |
ganimet olarak verilen para |
prize money n.
|
|
264 |
General |
tuzak olarak kazılıp ağzı kapatılan çukur |
pitfall n.
|
|
265 |
General |
türkiye’de yaşayan gürcüler'in gürcüce olarak kendilerini adlandırdıkları isim |
chveneburi n.
|
|
266 |
General |
coğrafi olarak yer tanımlama |
georeferencing n.
|
|
267 |
General |
geçici olarak kalacak yer |
crash pad n.
|
|
268 |
General |
süs olarak yapılmış bina |
folly n.
|
|
269 |
General |
acil olarak salıverme |
urgent release n.
|
|
270 |
General |
mesken olarak kullanma |
residential occupancy n.
|
|
271 |
General |
karı koca olarak bir araya gelme durumu |
conjugality n.
|
|
272 |
General |
istatistiksel olarak anlamlı fark |
statistically significant difference n.
|
|
273 |
General |
doğada yaygın olarak bulunan |
common substance in nature n.
|
|
274 |
General |
petrol bölgesi olarak bilinmeyen bir yerde petrol arayan |
wildcatter n.
|
|
275 |
General |
bebekken vaftiz edilmeyi kabul etmeyip yetişkinlikte bilinçli olarak vaftiz edilmeyi savunan |
anabaptist n.
|
|
276 |
General |
ceza yöntemi olarak boyun çevresine takılan çivili tasma |
cangue n.
|
|
277 |
General |
kurban olarak kesme/öldürme |
immolation n.
|
|
278 |
General |
(ödül olarak verilen) kupa |
trophy n.
|
|
279 |
General |
duygusal olarak yakınlaşma |
getting emotionally close n.
|
|
280 |
General |
aktif olarak iş arayan |
actively seeking work n.
|
|
281 |
General |
adak olarak verilen şey |
votive deposit n.
|
|
282 |
General |
italik olarak yazma |
italicization n.
|
|
283 |
General |
italik olarak yazma |
italicisation n.
|
|
284 |
General |
kişisel olarak katılma |
personal involvement n.
|
|
285 |
General |
üyelerin geçici olarak yer değiştirmesi |
temporary replacement of members n.
|
|
286 |
General |
evrensel olarak kabul gören |
universal consent n.
|
|
287 |
General |
(fiziksel olarak) etkisiz hale getirme eğitimi |
physical restraint training n.
|
|
288 |
General |
adak olarak verilmiş şey |
votive deposit n.
|
|
289 |
General |
tıbbi olarak gerekli |
medically necessary n.
|
|
290 |
General |
hayvan yemi olarak da kullanılan bir cins buğday |
triticum dicoccum n.
|
|
291 |
General |
hayvan yemi olarak da kullanılan bir cins buğday |
two-grain spelt n.
|
|
292 |
General |
hayvan yemi olarak da kullanılan bir cins buğday |
starch wheat n.
|
|
293 |
General |
hayvan yemi olarak da kullanılan bir cins buğday |
emmer n.
|
|
294 |
General |
her sayfayı çift sütun olarak düzenleme |
two-column layout n.
|
|
295 |
General |
antikalık (bir davranış biçimi olarak) |
anachronism n.
|
|
296 |
General |
(yem olarak kullanılan) et veya balık parçaları |
chum n.
|
|
297 |
General |
restoranda garson olarak çalışmaya başlayıp sonunda restoranın sahibi olmak |
start off as a waiter and end up as the owner of the restaurant n.
|
|
298 |
General |
çiçeğin tam olarak açtığı dönem |
anthesis n.
|
|
299 |
General |
yem olarak kullanılan balık parçası |
chum n.
|
|
300 |
General |
delege olarak atama |
delegacy n.
|
|
301 |
General |
ön veya arka bahçelerde görülen toprağa geçici olarak çakılan basit tabelalar |
lawn signs n.
|
|
302 |
General |
ön veya arka bahçelerde görülen toprağa geçici olarak çakılan basit tabelalar |
yard signs n.
|
|
303 |
General |
bir tür şifre olarak kullanılan kelime |
safe word n.
|
|
304 |
General |
geçici olarak oturan |
nonresident n.
|
|
305 |
General |
şurup (ilaç olarak) |
sirup n.
|
|
306 |
General |
tat (duyum olarak) |
flavour n.
|
|
307 |
General |
seri olarak basma |
serialising n.
|
|
308 |
General |
duygusal olarak bağlı olmama |
non-involvement n.
|
|
309 |
General |
rehine kurtarma operasyonları gibi zor durumlarda nihai çare olarak kullanılan askeri kuvvet |
in-extremis force n.
|
|
310 |
General |
blok olarak satınalma |
block booking n.
|
|
311 |
General |
çocukların korunma odası olarak kullanıldığı oda/yer |
cubby-hole n.
|
|
312 |
General |
çocukların korunma odası olarak kullanıldığı oda/yer |
cubby-house n.
|
|
313 |
General |
çocukların korunma odası olarak kullanıldığı oda/yer |
cubby n.
|
|
314 |
General |
amatör olarak sınıflandırılan fakat profesyonel sporcular gibi davranan ya da spordan para kazanan sporcu |
shamateur n.
|
|
315 |
General |
1950 ve 60'larda popüler olmuş genelde küt saç olarak kullanılan kulak altına kadar uzanan, perçemli bir saç modeli |
pageboy haircut n.
|
|
316 |
General |
sanatsal etkinliklere maddi olarak destek olan kimse |
patron of arts n.
|
|
317 |
General |
genel olarak öğrenecek kişinin önünde, öğrenmeye engel olabilecek her türlü psikolojik bariyeri kaldırmayı amaçlayan öğretim yöntemi |
desuggestopedia n.
|
|
318 |
General |
aşamalı olarak durma/durdurma |
phaseout n.
|
|
319 |
General |
cinsel olarak zekaya veya akla zaafı olan kişi |
sapiosexual n.
|
|
320 |
General |
fırın ve ocak olarak da kullanılan bir tür alet |
aga n.
|
|
321 |
General |
sevinç gösterisi olarak popo tokuşturma |
hip bump n.
|
|
322 |
General |
kedilerin tırmalamak için kullandıkları hazır olarak da satılan sütun |
scratching post n.
|
|
323 |
General |
toplumsal olarak inşa edilmiş davranış |
socially constructed behavior n.
|
|
324 |
General |
teknolojik olarak hazır olma |
technological readiness n.
|
|
325 |
General |
kişinin kullandığı veya giydiği, yeni veya farklı olarak kabul edilen ve başkalarının o kişiyi fark etmesi için tasarlanmış her türlü şey |
fashion statement n.
|
|
326 |
General |
bir ağacın büyümesinin yavaşladığı veya neredeyse durma noktasına geldiği ve kereste olarak ticari değerini kaybetmeye başladığı evre |
overmature n.
|
|
327 |
General |
toplumsal bir sorun olarak intihar |
suicide as a social problem n.
|
|
328 |
General |
yabancı dil olarak türkçe |
turkish as a foreign language n.
|
|
329 |
General |
doğu afrika'da taksi olarak kullanılan motosiklet veya bisiklet |
boda-boda n.
|
|
330 |
General |
antik iskoçya ve irlanda'da yapay olarak inşa edilmiş ev veya yerleşim bölgesi |
crannog n.
|
|
331 |
General |
uyarıcı bir madde (banyo tuzları olarak da bilinir) |
cathinone n.
|
|
332 |
General |
sağlıklı olarak yaşanan süre |
healthspan n.
|
|
333 |
General |
dini nedenlerden çok maddi menfaatler için kendisini hıristiyan olarak gösteren kimse |
rice christian n.
|
|
334 |
General |
(cerrahi olarak) çıkartılabilirlik |
resectability n.
|
|
335 |
General |
gemileri bilinçli olarak kayalıklara çeken ve kayalıklara çarparak batan gemileri yağmalayan korsan |
shipwrecker n.
|
|
336 |
General |
sözle veya fiziksel olarak yapılan öldürücü vuruş |
recumbentibus n.
|
|
337 |
General |
bir şeyi yeterli seviyede yaptığını içsel olarak bilme/hissetme |
yedasentience n.
|
|
338 |
General |
bitkisel hayattan farklı olarak hayvansal bir yaşama sahip olma |
animateness n.
|
|
339 |
General |
bitkisel hayattan farklı olarak hayvansal bir yaşama sahip olma |
animation n.
|
|
340 |
General |
avustralya aborjinleri tarafından besin olarak kullanılan her türlü bitki |
bush tucker n.
|
|
341 |
General |
avustralya aborjinleri tarafından besin olarak kullanılan her türlü bitki |
bushfood n.
|
|
342 |
General |
kauçuk ve sandarac ile birlikte kimyasal olarak işlenmiş kağıttan oluşan suni deri |
leatheroid n.
|
|
343 |
General |
ayin sonrası soloist ve koro tarafından dönüşümlü olarak söylenen ilahi |
response n.
|
|
344 |
General |
ayin sonrası soloist ve koro tarafından dönüşümlü olarak söylenen ilahi |
responsory n.
|
|
345 |
General |
yaklaşık olarak yirmi sent değerindeki gümüş pers parası |
abassi n.
|
|
346 |
General |
orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olarak oluşan dar görüşlülük |
babbitry n.
|
|
347 |
General |
orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olarak oluşan dar görüşlülük |
babbittry n.
|
|
348 |
General |
duvara özel olarak işlenmiş bölüm |
table n.
|
|
349 |
General |
ticari olarak üretilen acı sosların yapımında kullanılan bir çeşit biber |
tabasco pepper n.
|
|
350 |
General |
organik çözücülerde çözülebilen ve kimyasal savaşta sinir gazı olarak kullanılan zehirli bir sıvı |
tabun n.
|
|
351 |
General |
saygı göstergesi olarak kullanılan bir yahudi unvanı veya hitap şekli |
rabboni n.
|
|
352 |
General |
hem yemekhane hem oditoryum olarak kullanılan mekan |
cafetorium n.
|
|
353 |
General |
hazanbel kökünden parfüm olarak kullanılan karsinojenik yağ |
calamus oil n.
|
|
354 |
General |
başka yerde yenilmek üzere sıcak yemekleri paketlenmiş olarak satan dükkan |
take-away n.
|
|
355 |
General |
hayvan yemi olarak kullanılan, kanarya adaları'na özgü bir bitki |
tagasaste n.
|
|
356 |
General |
ortaçağ koro eserlerinde ritmik olarak yapılan tekrar |
talea n.
|
|
357 |
General |
gündelik olarak çalışan kişi |
dataller n.
|
|
358 |
General |
(çek defteri gibi) kopya olarak başka bir şeye karşılık gelen herhangi bir şey |
tally n.
|
|
359 |
General |
15 ve 19. yüzyıllarda cermen ülkelerinde para birimi olarak kullanılan gümüş sikke |
taler n.
|
|
360 |
General |
16 ve 19. yüzyıllarda cermen ülkelerinde para birimi olarak kullanılan gümüş sikke |
thaler n.
|
|
361 |
General |
geleneksel olarak kol ile vücut arasına sıkıştırılarak çalınan afrika'ya özgü bir vurmalı çalgı |
talking drum n.
|
|
362 |
General |
konuşmacının söylediklerine, dinleyicinin sözlü/sözsüz olarak verdiği karşılıktan doğan iletişim biçimi |
call-and-response n.
|
|
363 |
General |
çocukların grup olarak yaz tatillerinde gittikleri basit yapılı rekreasyon yeri |
camp n.
|
|
364 |
General |
aynı ismin hem cins hem de tür adı olarak kullanılması |
tautonym n.
|
|
365 |
General |
ödül olarak vermek |
adward [obsolete] n.
|
|
366 |
General |
büyümeye bağlı olarak mülke yapılan ekleme |
accession n.
|
|
367 |
General |
devletler arasında bir anlaşmanın resmi olarak kabulü |
accession n.
|
|
368 |
General |
yol veya geçit olarak kullanılan kuru bir nehir yatağı |
rambla n.
|
|
369 |
General |
(genelde yakıt olarak kullanılan) şeker kamışı artıkları |
cane trash n.
|
|
370 |
General |
ceza yöntemi olarak boyun çevresine takılan çivili tasma |
cang n.
|
|
371 |
General |
ilk olarak sir walter scott'ın abbotsford'daki evi için yapılan, 1820 ve 1830'lu yılların abartılı gotik mimarisi |
abbotsford period n.
|
|
372 |
General |
a, b ve c tabakalarının dikey bir şekilde üç ayrı katman olarak görülebildiği toprak |
abc soil n.
|
|
373 |
General |
kırsal yaşam ve tarımı toplumun temeli olarak gören akım |
agrarianism n.
|
|
374 |
General |
kadınların cinsel obje olarak görülmesini teşvik eden müstehcen kültür |
raunch culture n.
|
|
375 |
General |
kabuklu deniz ürünlerinin çiğ olarak servis edildiği bar veya tezgah |
raw bar n.
|
|
376 |
General |
(eskiden) ziyaretçi kartı olarak kullanılacak boyutta portre fotoğraf |
carte de visite n.
|
|
377 |
General |
yakıt olarak kullanılan kuru sığır gübresi |
casings n.
|
|
378 |
General |
konukevi olarak kullanılan küçük ev |
casita n.
|
|
379 |
General |
silah olarak kullanılan küçük ahşap topuz |
casse-tete n.
|
|
380 |
General |
belli değerdeki plaklar için ödeme olarak kullanılabilecek hediye çeki |
record token n.
|
|
381 |
General |
pikapta kayıtların otomatik olarak art arda çalmasını sağlayan uzantı |
record-changer n.
|
|
382 |
General |
yakinen ve düzenli olarak sorgulama |
catechization n.
|
|
383 |
General |
izolasyon ve lambri olarak kullanılan yapı levhaları üreten bir firma |
celotex™ n.
|
|
384 |
General |
izinli olarak aslından elde edilmiş kopyalar |
certified copies n.
|
|
385 |
General |
hediye olarak alınıp bir başkasına verilen şey |
regift n.
|
|
386 |
General |
(posta) taahhütlü olarak gönderme |
registering n.
|
|
387 |
General |
şeklen veya zihinsel olarak kusurlu çocuk |
oaf [obsolete] n.
|
|
388 |
General |
dağcılar için uyku alanı olarak hizmet veren dağ kulübesi |
refuge n.
|
|
389 |
General |
(saygı göstergesi olarak) eğilme |
rei n.
|
|
390 |
General |
hedefe ulaşma veya yükselme aracı olarak kullanılan yol ya da yöntem |
ladder n.
|
|
391 |
General |
cinsiyetini erkek ya da kadın olarak tanımlamayan (kişi) |
genderqueer n.
|
|
392 |
General |
biçimsel olarak değiştirme |
change of integrity n.
|
|
393 |
General |
elde edilen para bağış olarak kullanılmak üzere satılan pul |
charity n.
|
|
394 |
General |
diplomaya ek olarak ingiliz kütüphaneciler derneğinden lisans da almış olan kütüphaneci |
chartered librarian [brit] n.
|
|
395 |
General |
geçici olarak eşyaları emanete alma |
checker n.
|
|
396 |
General |
birinin gelir vergisinden gönüllü olarak sağlanan katkı |
checkoff n.
|
|
397 |
General |
alınacakları ayrıntılı olarak yazma ve ödenmesi gereken tutarı ödeme |
checkout n.
|
|
398 |
General |
aerosol ile hazırlanan ve yüze püskürtülünce bir insanı geçici olarak sersemleten sprey |
chemical mace™ n.
|
|
399 |
General |
sinirsel bir alışkanlık olarak tırnak yiyen kimse |
nail biter n.
|
|
400 |
General |
sinirsel bir alışkanlık olarak tırnak yiyen kimse |
nailbiter n.
|
|
401 |
General |
yaygın olarak bilinen ve genellikle iyi bir ünü olan marka adı |
name brand n.
|
|
402 |
General |
eskiden fransa'da kullanılan, nap olarak da adlandırılan, 20 frank değerindeki altın madeni para |
napoleon n.
|
|
403 |
General |
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan kadın için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade |
native daughter n.
|
|
404 |
General |
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan erkek için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade |
native son n.
|
|
405 |
General |
soyluluk göstergesi olarak soyadı önüne gelen edat |
nobiliary particle n.
|
|
406 |
General |
kriz olarak görülmeyen durum |
noncrisis n.
|
|
407 |
General |
çok açık giysilerle ya da çıplak olarak yapılan erotik dans |
nude dancing n.
|
|
408 |
General |
besinler ve beslenmenin bilimsel olarak incelenmesi |
nutrition n.
|
|
409 |
General |
istifa, emeklilik veya ölüm nedeniyle personel veya üyen kademeli olarak azalması |
natural wastage n.
|
|
410 |
General |
yılın genellikle tatil olarak kutlanan ilk günleri |
new year n.
|
|
411 |
General |
geçici olarak sekreter veya işçi olarak çalışma |
temping n.
|
|
412 |
General |
geçici olarak çalışan kimse |
temporary n.
|
|
413 |
General |
geçici olarak hizmet veren şey |
temporary n.
|
|
414 |
General |
ruhun geçici olarak yerleştiği insan bedeni |
tenement n.
|
|
415 |
General |
üniversiteye veya mahkemeye düzensiz olarak, bir süreliğine katılan kimse |
term-trotter [brit] n.
|
|
416 |
General |
teşekkür ifadesi olarak yapılan ikram |
thank offering n.
|
|
417 |
General |
(ironik olarak) içinden çıkılması zor sorun |
the little matter n.
|
|
418 |
General |
(suçlayıcı olarak) bunlar |
they n.
|
|
419 |
General |
fiziksel olarak güçlü olma |
thew n.
|
|
420 |
General |
fiziksel olarak güçlü olma |
brawn n.
|
|
421 |
General |
fiziksel olarak güçlü olma |
might n.
|
|
422 |
General |
fiziksel olarak güçlü olma |
muscle n.
|
|
423 |
General |
fiziksel olarak güçlü olma |
potence n.
|
|
424 |
General |
fiziksel olarak güçlü olma |
potency n.
|
|
425 |
General |
fiziksel olarak güçlü olma |
puissance n.
|
|
426 |
General |
fiziksel olarak güçlü olma |
sinew n.
|
|
427 |
General |
sosyal kulüp olarak da işlev gören geleneksel restoran |
supper club n.
|
|
428 |
General |
ahlaki veya zihinsel olarak bağımlı kimse |
thrall n.
|
|
429 |
General |
kullan-at olarak tasarlanmış şey |
throwaway n.
|
|
430 |
General |
bonus olarak eklenen şey |
throw-in n.
|
|
431 |
General |
genel olarak kabul görmüş pratik kural |
thumb rule n.
|
|
432 |
General |
(takdir/sevgi belirtisi olarak) yumuşakça vurma |
tig [scottish] n.
|
|
433 |
General |
müzikal bir sesin sözlü olarak taklit edilmesi |
tirralirra n.
|
|
434 |
General |
fiziksel veya zihinsel olarak geri kalmış kimse |
titman n.
|
|
435 |
General |
unvandan kaynaklı olarak |
titularly n.
|
|
436 |
General |
unvana bağlı olarak |
titularly n.
|
|
437 |
General |
değirmencinin ücret olarak aldığı bir miktar tahıl |
toll [dialect] n.
|
|
438 |
General |
değirmenciye yaptığı işin karşılığı olarak verilen tahıl miktarını ölçmekte kullanılan tabak |
toll hop n.
|
|
439 |
General |
değirmenciye yaptığı işin karşılığı olarak verilen tahıl miktarını ölçmekte kullanılan tabak |
tolldish n.
|
|
440 |
General |
değirmenciye yaptığı işin karşılığı olarak verilen un |
toddick [dialect] n.
|
|
441 |
General |
değirmencinin payını otomatik olarak müşterinin tahılından ayıran cihaz |
toll collector n.
|
|
442 |
General |
devamlı olarak seyahat ederek satış yapan kimse |
tranter [dialect] n.
|
|
443 |
General |
devamlı olarak seyahat ederek satış yapan kimse |
traunter [obsolete] n.
|
|
444 |
General |
atın kuyruğu ve kafası zıt yönlere dönük olarak hareketi |
traverse n.
|
|
445 |
General |
maden için mafya olarak çalışan kişi |
tributer n.
|
|
446 |
General |
genel kültür olarak ıvır zıvır bilgilere meraklı kimse |
trivialist n.
|
|
447 |
General |
doğal olarak oluşan olaylar |
naturally occurring events n.
|
|
448 |
General |
nahoş veya acı veren bir durumun geçici olarak rahatlaması |
truce n.
|
|
449 |
General |
ortaçağ savaşlarında bariyer olarak kullanılan sivri uçlu döner çerçeve |
turnpike [obsolete] n.
|
|
450 |
General |
kanada'da sosyal ve kültürel olarak birbirinden izole olan ingiliz ve fransız halk için kullanılan bir terim |
two solitudes [canadian] n.
|
|
451 |
General |
mücevher olarak da kullanılan gri bir kuvars |
alençon diamond n.
|
|
452 |
General |
sıvılar için ölçü kabı olarak da kullanılan uzun ince cam bardak |
ale yard n.
|
|
453 |
General |
farmakolojik etkileri nedeniyle endojen olarak üretilen bir interferon formu |
alpha-interferon n.
|
|
454 |
General |
damanın öncüsü olarak kabul edilen eski bir masa oyunu |
alquerque n.
|
|
455 |
General |
a, b ve c tabakalarının düşey düzlemde üç ayrı katman olarak göründüğü toprak |
abc soil n.
|
|
456 |
General |
avantaj olarak kullanılacak bir şey |
an ace up your sleeve n.
|
|
457 |
General |
optik yaşlandırma olarak adlandırılan bir teknik |
a technique called optical dating n.
|
|
458 |
General |
deneyimden bağımsız olarak insan zihninde gerçek bilginin var olabileceğini savunan kimse |
apriorist n.
|
|
459 |
General |
arma ya da nişan olarak kullanılan kartal motifi |
eagle n.
|
|
460 |
General |
önceden element olarak kabul edilen ve indirgenmesi zor olan metal oksitler |
earth n.
|
|
461 |
General |
(kendinden yaşlı kadına saygı hitabı olarak) teyze |
aunt [dialect] n.
|
|
462 |
General |
çiğ olarak yenilebilen elma |
eating apple n.
|
|
463 |
General |
banyo yapmak için ya da vücut kokusu olarak kullanılan yüksek alkollü ve hafif kokulu parfüm |
eau de toilette n.
|
|
464 |
General |
banyo yapmak için ya da vücut kokusu olarak kullanılan yüksek alkollü ve hafif kokulu parfüm |
toilet water n.
|
|
465 |
General |
el işi projelerinde göz olarak kullanılan içinde oynar bir göz bebeği parçası olan plastik diskler |
googly eyes n.
|
|
466 |
General |
dizler birleşik olarak durulduğunda uyluklar arasında kalan boşluk |
thigh gap n.
|
|
467 |
General |
kendini bilimsel olarak inceleme |
autology n.
|
|
468 |
General |
bir eylemin beklenen sonucu olarak kazanılan şey |
effect [obsolete] n.
|
|
469 |
General |
yakıt olarak kullanılan odun |
eilding [scottish] n.
|
|
470 |
General |
yakıt olarak kullanılan odun |
eldin [scottish] n.
|
|
471 |
General |
tuzak olarak kazılan çukur |
pitfall n.
|
|
472 |
General |
atın üzerinde bacakların ikisi de bir tarafta oturma pozisyonu (genel olarak kadınların kullandığı at biniş şekli) |
sidesaddle n.
|
|
473 |
General |
(bir şeyi) başkasına tabi olarak elinde tutan kimse |
underpossessor n.
|
|
474 |
General |
(bir şeye) kendisinden üstün birine bağlı olarak sahip olan kimse |
underpossessor n.
|
|
475 |
General |
yiyecek olarak tüketilememe |
uneatableness n.
|
|
476 |
General |
makam sembolü olarak taşınan baston |
baton n.
|
|
477 |
General |
bütün olarak işleyen kısımlar |
entity n.
|
|
478 |
General |
olta yemi olarak kullanılan küçük bir balık |
baitfish n.
|
|
479 |
General |
para olarak kullanılan bir tür deniz kabuğu |
zimbi n.
|
|
480 |
General |
ilkeler sembolü olarak görülen şey |
banner n.
|
|
481 |
General |
eski iskoçya'da serseri olarak görülen gezgin müzisyen veya ozan sınıfı |
bard [obsolete] n.
|
|
482 |
General |
eskiden geçici hapishane olarak kullanılan kışla |
barracoon n.
|
|
483 |
General |
askeri olarak geri çekilme |
katabasis n.
|
|
484 |
General |
(resmi ve halka açık olarak) plan bildirme |
unveiling n.
|
|
485 |
General |
(resmi ve halka açık olarak) teklif sunma |
unveiling n.
|
|
486 |
General |
asılı ve yatay olarak kullanılan bir demirci çekici |
battering-ram n.
|
|
487 |
General |
dolaylı olarak oynayan kimse |
battery en echarpe n.
|
|
488 |
General |
işvereni tarafından önemli bir pozisyon için yedek olarak belirlenmiş çalışan |
key employee n.
|
|
489 |
General |
güney büyük ovalar'da yaşayıp kiowa kabilesinin önemli bir kısmını oluşturan ve bu kabileden farklı olarak bir atabask dili konuşan amerikan yerlilerine mensup kimse |
kiowa apache n.
|
|
490 |
General |
kadın davetlilerin hediye olarak mutfak gereçleri getirdiği düğün öncesi parti |
kitchen tea [australia/new zealand] n.
|
|
491 |
General |
tek kullanımlık mendil olarak kullanılan katmanlı ince kağıt |
kleenex n.
|
|
492 |
General |
oyunlarda bilye olarak kullanılan kilden yapılmış küçük bir top |
knicker [dated] [dialect] n.
|
|
493 |
General |
siyah bir kuş olarak temsil edilen kötü fırtına tanrısı |
zu n.
|
|
494 |
General |
siyah bir kuş olarak temsil edilen kötü fırtına tanrısı |
zubird n.
|
|
495 |
General |
adak olarak verilme |
votive offering n.
|
|
496 |
General |
inşaatta döşeme malzemesi veya çıta olarak kullanılan tahta şerit |
batton n.
|
|
497 |
General |
bazı kamu görevlilerinin pozisyonlarının simgesi olarak taşıdığı kısa değnek |
batton n.
|
|
498 |
General |
rızaya bağlı olarak fiziksel şiddet ve baskının kullanıldığı cinsel ilişki şekli |
bdsm n.
|
|
499 |
General |
vücut koruyucu olarak giyilen şey |
belt n.
|
|
500 |
General |
esas olarak görülen öğretiler |
evangel n.
|
|