Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | akşam karanlığı | dusk n. | ||
The average citizen will not venture into certain areas of our big cities after dusk. Ortalama bir vatandaş büyük şehirlerimizin belirli bölgelerine akşam karanlığından sonra girmeye cesaret edemez. More Sentences |
||||
General | akşam karanlığı | nightfall n. | ||
At nightfall, a group of twenty-nine came into that hostelry. Akşam karanlığında, yirmi dokuz kişilik bir grup o pansiyona geldi. More Sentences |
||||
General | akşam karanlığı | gloaming n. | ||
General | akşam karanlığı | darkening n. | ||
General | akşam karanlığı | dimpsy [dialect] [uk] n. | ||
General | akşam karanlığı | cockshut time n. | ||
Idioms | ||||
Idioms | akşam karanlığı | shank of the evening n. | ||
Slang | ||||
Slang | akşam karanlığı | darkmans [uk] n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | akşam alaca karanlığı | cockhul n. |
Astronomy | ||
Astronomy | astronomik akşam alaca karanlığı | astronomical evening twilight n. |
Military | ||
Military | akşam alaca karanlığı | evening twilight n. |
Military | şafak ve akşam karanlığı muharebe hava devriyesi | dawn and dusk combat air patrol n. |