alacaklı - Turco Inglés Diccionario

alacaklı

Significados de "alacaklı" en diccionario inglés turco : 22 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
alacaklı creditor n.
Turkish rules give sufficient protection to shareholders and creditors.
Türk kuralları, hissedarlara ve alacaklılara yeterli koruma sağlamaktadır.

More Sentences
alacaklı payee n.
Tom wrote Mary's name as the cheque payee.
Tom çek alacaklısı olarak Mary'nin adını yazdı.

More Sentences
General
alacaklı holdout n.
Barbara might have the same disease, and the holdout advised against execution, the juror said.
Alacaklı, şirketin de aynı sorunu yaşayabileceğini ve bu nedenle kararın uygulanmamasın önerdiğini belirtmiştir.

More Sentences
Trade/Economic
alacaklı payee n.
Tom wrote Mary's name as the cheque payee.
Tom, çek alacaklısı olarak Mary'nin adını yazmış.

More Sentences
alacaklı creditor n.
We are also familiar with this concept with regard to debt payable to, and debt collectible by, the creditor.
Bu kavrama alacaklıya ödenecek ve alacaklı tarafından tahsil edilebilecek borçlar bakımından da aşinayız.

More Sentences
Law
alacaklı creditor n.
We need to ask all creditors to come forward to present their case.
Tüm alacaklılardan kendi durumlarını ortaya koymalarını istemeliyiz.

More Sentences
alacaklı creditor n.
His creditors are after him.
Alacaklıları onun peşinde.

More Sentences
General
alacaklı encumbrancer n.
alacaklı demander n.
alacaklı claimant n.
alacaklı debtee n.
alacaklı unpaid adj.
Idioms
alacaklı wolf at the door n.
Trade/Economic
alacaklı drawer n.
alacaklı supplier n.
alacaklı obligee n.
alacaklı debtee n.
Law
alacaklı claimant n.
alacaklı creansor n.
alacaklı obligee n.
alacaklı debtee n.
alacaklı creancer adj.

Significados de "alacaklı" con otros términos en diccionario inglés turco: 114 resultado(s)

Turco Inglés
General
borçlu ve alacaklı debtor and creditor n.
alacaklı işçi unpaid worker n.
borçlu ve alacaklı deptor and creditor n.
alacaklı kişi payee n.
alacaklı taraf credit side n.
alacaklı olmak be in the black v.
alacaklı olmak come v.
Colloquial
alacaklı verecekli olmama wash n.
Idioms
kapıya dayanmış alacaklı wolf at the door n.
kapıya dayanmış alacaklı wolf at one's door n.
Trade/Economic
alacaklı-borçlu ilişkisi receiver-creditor relation n.
alacaklı hesap sürelerinin incelenmesi aging n.
alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi confusion debts n.
adi alacaklı ordinary creditor n.
adi alacaklı general creditor n.
alacağı senetle ödenen alacaklı bond creditor n.
alacağı teminat altına alınmış olan alacaklı secured creditor n.
alacağının bir kısmı teminat altına alınmış olan alacaklı partially secured creditor n.
alacağının tümü teminat altına alınmış alacaklı fully secured creditor n.
alacaklı bakiye positive balance n.
alacaklı bakiye withdrawal value n.
alacaklı bakiye credit balance n.
alacaklı banka payee bank n.
alacaklı banka creditor bank n.
alacaklı devlet kurumu government payee n.
alacaklı hesap account payee n.
alacaklı hesaplar payables n.
alacaklı hesaplar accounts receivable n.
alacaklı işlem credit entry n.
alacaklı satıcı vendor payee n.
alacaklı taraf payee n.
asıl alacaklı principal creditor n.
ayrıcalıklı alacaklı preferred creditor n.
borçlusunu sıkıştıran alacaklı dun n.
borçlu alacaklı oranı debtors creditors ratio n.
borçlu ve alacaklı debtor and creditor n.
borçlu tarafın hesabından alacaklı tarafın hesabına belirlenmiş bir tarihte yapılan otomatik ödeme preauthorized debit n.
esas alacaklı principal creditor n.
imtiyazsız alacaklı non-preferential creditor n.
imtiyazlı alacaklı preferential creditor n.
ikinci dereceden ipotekli alacaklı subsequent mortgagee n.
ipotek yapan alacaklı mortgagee n.
ilamlı alacaklı judgement creditor n.
ipotekli alacaklı mortgagee n.
ikinci derecede alacaklı junior creditor n.
imtiyazlı alacaklı preferred creditor n.
kısmen teminata sahip alacaklı partly secured creditor n.
mali bir kurumun şirket alacaklı hesaplarını devralma ve borçlarını tahsil etme konusunda onlarla olduğu düzenleme factoring n.
mahkeme tarafından alacaklı olduğu kabul edilen kişi veya kuruluş judgement creditor n.
müşterek alacaklı joint obligee n.
müşterek alacaklı joint creditor n.
müteselsil alacaklı joint creditor n.
muaccel alacaklı senior creditor n.
net alacaklı net creditor n.
otonom alacaklı işlemlerin balance of payments equilibrium n.
öncelik hakkı olan alacaklı preferred creditor n.
rehinli alacaklı pledgee n.
rüçhanlı alacaklı preferred creditor n.
rüçhanlı alacaklı preferential creditor n.
rüçhanlı alacaklı prior creditor n.
rehinli alacaklı pawnee n.
tahvil ve bonoda alacaklı taraf debtholder n.
teminatlı alacaklı secured creditor n.
teminatsız alacaklı unsecured creditor n.
teminatsız alacaklı creditor at large n.
tahvilat teminatlı alacaklı bonds creditor n.
tasfiye halinde daha öncelikli alacaklı grupların ardından gelen borçlar subordinated debt n.
teminatsız alacaklı general creditor n.
tahvilat teminatlı alacaklı bond creditor n.
yabancı alacaklı foreign creditor n.
alacaklı olmak be in the black v.
alacaklı olmak be creditor v.
bir meblağ üzerinden alacaklı olmak be creditor for a sum v.
kısa süreli alacaklı hesapları ödeme sürelerinin dolmasına göre incelemek age v.
(çek) arkasına kendini alacaklı belirtmek için imza atmak indorse [uk] v.
Law
alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi nedeniyle borcun ortadan kalkması confusion of debts n.
alacaklı kadın creditrix n.
alacaklı kadın female creditor n.
alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi confusion of rights n.
adına ipotek ettirilen alacaklı wadsetter n.
adi alacaklı ordinary creditor n.
alacağı borçlunun tüm mallarıyla karşılanan alacaklı universal creditor n.
alacağı borçlunun tüm mallarıyla karşılanan alacaklı catholic creditor n.
alacaklı haciz emri garnishee order nisi n.
alacaklı millet creditor nation n.
alacaklı taraf stipulator n.
birinci dereceden ipotekli alacaklı first mortgagee n.
borçlusunu icra kanalıyla takip eden ilamlı alacaklı execution creditor n.
borcun ifasını dava açarak talep etmeyeceğine yönelik alacaklı tarafından -genellikle- yazılı olmadan yapılan anlaşma pactum de non petendo n.
haczeden alacaklı attaching creditor n.
güvenceli alacaklı secured creditor n.
hüsnüniyetli alacaklı bona fide purchaser n.
imtiyazlı alacaklı privileged creditor n.
ilama dayanan alacaklı judgment creditor n.
ilamlı alacaklı judgment creditor n.
ikinci dereceden bir ipotek ile sağlanmış olan alacaklı second mortgagee n.
iyi niyetli ilamlı alacaklı bona fide judgment creditor n.
muntazar alacaklı conditional creditor n.
ortak alacaklı joint obligee n.
rehinli alacaklı pawnee n.
rüçhan hakkı olan alacaklı preferential creditor n.
rüçhanlı alacaklı preferred creditor n.
rehinli alacaklı pledgee n.
şahsi alacaklı personal creditor n.
teminat alan alacaklı guarantee n.
teminatlı alacaklı secured creditor n.
yararına ekspertiz yapılan alacaklı appriser [scottish] n.
yararına ekspertiz yapılan alacaklı apprizer [scottish] n.
mülk veya sermayenin birden fazla alacaklı arasında nasıl bölüşüleceğini belirleyen işlem multiplepoinding n.
(alacaklı ve borçlunun aynı kaldığı) borç takası innovation [scotland] n.
(miras için) alacaklı tespit etmek appoint v.
(iflas) alacaklı dilekçesi üzerine beyan edilen involuntary adj.
Insurance
ipotekli alacaklı mortgagee n.
Latin
borçlu ve alacaklı arasında yapılan yükümlülük sözleşmesi nexum n.