Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | annually adv. | her yıl | ||
Also, diseases such as malaria and tuberculosis claim too many victims annually. Ayrıca, sıtma ve tüberküloz gibi hastalıklar da her yıl çok sayıda can almaktadır. More Sentences |
||||
General | annually adv. | yıllık olarak | ||
We need data to be published annually and in a standard format. Verilerin yıllık olarak ve standart bir formatta yayınlanmasına ihtiyacımız var. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | annually expr. | yıllık | ||
You might talk to Colin Powell tomorrow about threatening suspension of USD 3 billion of aid annually to Israel. Yarın Colin Powell ile İsrail'e yapılan yıllık 3 milyar dolarlık yardımın askıya alınması tehdidini konuşabilirsiniz. More Sentences |
||||
General | ||||
General | annually adv. | yılda bir | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | annually adv. | senelik |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | semi-annually adv. | altı ayda bir |
General | semi-annually adv. | yılda iki kere |
General | semi-annually adv. | senede iki kez |
General | semi-annually adv. | yılda iki kez |
General | semi-annually adv. | senede iki kere |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | annually balanced budget n. | fırsatlar ve tehlikeler dahil çevresel koşullara tepki gösterme |
Trade/Economic | annually balanced budget n. | yıllık denk bütçe |