Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Zoology | ||||
Zoology | balık türleri | fish species n. | ||
All the scientists are afraid that we are fishing most of our fish species to extinction. Tüm bilim insanları, balık türlerimizin çoğunun neslinin tükenmesinden korkuyor. More Sentences |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
Marine Biology | ||
Marine Biology | acanthoptherygi superordosuna bağlı bulunan balık türleri | acanthopterygian n. |
Marine Biology | trompet balığı, karides balığı gibi çeşitli türleri içeren bir balık familyası | amphisilidae n. |
Marine Biology | asya'ya özgü büyük, hızla çoğalan çeşitli balık türleri | asian carp n. |
Marine Biology | kalkan balığıyla akraba olan yassı balık türleri | whiff n. |
Marine Biology | cepolidae familyasında yer alan uzun balık türleri | ribbonfish n. |
Marine Biology | plati ve kılıçkuyruk gibi türleri içine alan bir balık cinsi | platyfish n. |