balls - Turco Inglés Diccionario
Historia

balls

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "balls" en diccionario turco inglés : 14 resultado(s)

Inglés Turco
General
balls n. hayalar
balls interj. saçma
Slang
balls n. büzük
balls n. cesaret
balls n. saçmalık
balls n. taşaklı
balls n. taşaklar
balls n. göt
balls n. taşak
balls n. küstahlık
balls n. maçoluk
balls n. maskülinite
balls n. erkeklik
balls expr. hassiktir

Significados de "balls" con otros términos en diccionario inglés turco: 417 resultado(s)

Inglés Turco
General
balls of hair n. saç bukleleri
balls of string n. ip yumağı
three balls n. tefeci dükkanı
golden balls n. tefeci dükkanını gösteren üç altın top
friction balls n. bisiklet tekerinin göbeğinde yer alan top veya silindir parça
shoot someone in the balls v. birini testislerinden vurmak
juggle three balls v. üç top çevirmek
nurse billiard balls v. bilardo toplarına hafifçe vurmak
Colloquial
balls of the feet n. ayak parmak ucu
balls of one's feet n. ayak parmak ucu
base on balls n. (beyzbol) atış bölgesinin dışına çıkan dört atıştan sonra vurucunun ilk kaleye gelmesi/yürümesi
balls to the wall adv. her şeyini ortaya koymuş bir şekilde
balls to the wall adv. var gücüyle
balls to the wall adv. tüm gücüyle
great balls of fire! expr. aman tanrım!
great balls of fire! expr. vay be!
balls-out expr. var gücüyle
balls-out expr. olanca kuvvetiyle
balls-out expr. tam gaz
balls-out expr. canla başla
balls-out expr. deli gibi
Idioms
cold enough to freeze the balls off a brass monkey n. aşırı soğuk
a balls-up n. her şeyin ters gittiği durum
a balls-up n. olumsuz ve ters durum
a balls-up n. sorunlarla dolu bir durum
a balls-up n. sorun yumağı
balls of feet n. ayak parmak ucu
balls of one's feet n. ayak parmak ucu
keep/have balls in the air v. aynı anda birçok iş yapmak
get someone by the balls v. birisinin ipi ellerinde olmak
have the brass balls to do something v. bir şeyi yapmaya cüret etmek
get someone by the balls v. birisini tamamen kontrolü altına almak
get by the balls v. birisini köşeye sıkıştırmak
have by the balls v. birisinin ipi ellerinde olmak
have somebody by the balls v. birisinin ipi ellerinde olmak
have by the balls v. birisini köşeye sıkıştırmak
get by the balls v. birisini tamamen kontrolü altına almak
have somebody by the balls v. birisini köşeye sıkıştırmak
get by the balls v. birisinin ipi ellerinde olmak
put balls on something v. bir şeyi daha güçlü/kuvvetli/gür hale getirmek/yapmak
have the brass balls to do something (us) v. bir şeyi yapmaya cesareti olmak
have the brass balls to do something v. bir şeyi yapmaya cesaret etmek
have somebody by the balls v. birisini tamamen kontrolü altına almak
have by the balls v. birisini tamamen kontrolü altına almak
get someone by the balls v. birisini köşeye sıkıştırmak
walk on the balls of the feet v. parmak ucunda yürümek
keep/have balls in the air v. yoğun olmak
juggle balls in the air v. aynı anda birden çok şeyle uğraşmak
juggle balls in the air v. altından kalkamayacağı kadar çok şeyle uğraşmak
juggle balls in the air v. iki karpuzu bir koltuğa sığdırmaya çalışmak
have too many balls in the air v. aynı anda birden çok şeyle uğraşmak
have too many balls in the air v. altından kalkamayacağı kadar çok şeyle uğraşmak
have too many balls in the air v. iki karpuzu bir koltuğa sığdırmaya çalışmak
break balls to do something v. bir şey yapmak için kıçını/götünü/bir tarafını yırtmak
break balls to do something v. bir şey yapmak için paralanmak
break balls to do something v. bir şey yapmak için yırtınmak
break balls to do something v. bir şey yapmak için kendini paralamak
break balls to do something v. bir şey yapmak için çok çabalamak
break one's balls to do something v. bir şey yapmak için kıçını/götünü/bir tarafını yırtmak
break one's balls to do something v. bir şey yapmak için paralanmak
break one's balls to do something v. bir şey yapmak için yırtınmak
break one's balls to do something v. bir şey yapmak için kendini paralamak
break one's balls to do something v. bir şey yapmak için çok çabalamak
call balls and strikes v. (beyzbol oyununda) hakemlik yapmak
call balls and strikes v. (beyzbol oyununda) hakemlik etmek
call balls and strikes v. (beyzbol oyununda) hakem olmak
have (one) by the balls v. (birinin) ipi ellerinde olmak
have (one) by the balls v. (birini) köşeye sıkıştırmak
have (one) by the balls v. (birini) tamamen kontrolü altına almak
have someone by the balls v. birisinin ipi ellerinde olmak
have someone by the balls v. birisini köşeye sıkıştırmak
have someone by the balls v. birisini tamamen kontrolü altına almak
have someone by the balls v. birini eline düşürmek
keep (an amount of) balls in the air v. aynı anda (birçok/birkaç) iş yapmak
keep (an amount of) balls in the air v. (birçok/birkaç) işi bir arada yürütmek
keep (an amount of) balls in the air v. aynı anda (birden çok) şeyle uğraşmak
keep (an amount of) balls in the air v. iki karpuzu bir koltuğa sığdırmaya çalışmak
keep balls in the air v. aynı anda birçok iş yapmak
keep balls in the air v. yoğun olmak
keep balls in the air v. aynı anda bir çok işi yürütmek
keep balls in the air v. birçok/birkaç işi bir arada yürütmek
keep balls in the air v. aynı anda birden çok şeyle uğraşmak
keep balls in the air v. iki karpuzu bir koltuğa sığdırmaya çalışmak
juggle balls in the air v. aynı anda birçok iş yapmak
juggle balls in the air v. yoğun olmak
juggle balls in the air v. aynı anda bir çok işi yürütmek
juggle balls in the air v. birçok/birkaç işi bir arada yürütmek
juggle balls in the air v. aynı anda birden çok şeyle uğraşmak
juggle balls in the air v. iki karpuzu bir koltuğa sığdırmaya çalışmak
by the balls adv. güçsüz hale getirilecek şekilde
cold enough to freeze the balls off a brass monkey expr. buz gibi
cold enough to freeze the balls off a brass monkey expr. dondurucu soğuk
cold enough to freeze the balls off a brass monkey expr. çok soğuk
too many balls in the air expr. işi başından aşma
too many balls in the air expr. yapacak dünya kadar işi olma
Technical
plastic balls n. plastik toplar
governor balls n. regülatör ağırlıkları
Medical
blue balls n. testis ağrısı
blue balls n. damat sancısı
Optics
cotton balls n. pamuk yumakları
Gastronomy
spiced meat balls n. baharatlı köfte
meat balls with potato and eggplants n. bahçıvan köftesi
lamb meat balls in gravy n. izmir köftesi
fist sized burghull balls filled with seasond minced meat n. içli köfte
grilled meat balls n. ızgara köfte
stuffed mutton balls n. içli köfte
meat balls n. köfte
lentil balls n. mercimek köftesi
leek balls n. pırasa köftesi
meat balls in tomato sauce n. salçalı köfte
grilled meat balls on skewers n. şişte köfte
meat balls stuffed with egg n. yumurta köftesi
Botanic
witch balls n. tataristan bozkırlarına özgü, rüzgar nedeniyle iç içe geçmiş ot sapları
Football
through balls n. araya atılan paslar
through balls behind the defense n. defansın arkasına atılan paslar
dead balls n. duran toplar
through balls behind the defense n. savunmanın arkasına atılan paslar
Volleyball
net balls n. file topları
Baseball
base on balls n. dört atış yapmış atıcıya verilen ilk kaleye ilerleme hakkı
ibb (intentional base on balls) abrev. vurucunun kasten yürütülmesi
ibb (intentional base on balls) abrev. kasıtlı yürüme
Abbreviation
bb (base on balls) n. dört atış yapmış atıcıya verilen ilk kaleye ilerleme hakkı
Slang
a kick in the balls n. fiyasko
a kick in the balls n. büyük hayal kırıklığı
a kick in the balls n. sağlam bir ayar
a kick in the balls n. burnu sürtünme
a kick in the balls n. ağzının payını alma
a kick in the balls n. sekte
a kick in the balls n. aksaklık
balls up n. acemice iş
brass balls n. arsızlık
he's got some serious balls n. çok taşaklı bir adam
balls up n. dağınıklık
brass balls n. dalyaraklık
balls up n. düzensizlik
brass balls n. hıyarlık
brass balls n. hıyartoluk
brass balls n. hırtlık
brass balls n. hırtapozluk
brass balls n. hayasızlık
balls up n. hata sonucu oluşan karışıklık
brass balls n. kendini beğenmişlik
brass balls n. küstahlık
brass balls n. taşak
brass balls n. taşak/taşağı altı okka
a kick in the balls n. babayı alma
a kick in the balls n. babayı yeme
a kick in the balls n. çuvallama
a kick in the balls n. takımlarını eline verme
a kick in the balls n. kıçına bir tekme
a kick in the balls n. şamarı basma
a kick in the balls n. sille tokat girişme
balls up n. aksi
balls up n. ters
balls up n. berbat
balls up n. felaket
balls up n. bok gibi
balls up n. rezalet
balls up n. facia
break (one's) balls v. kıçını/götünü/bir tarafını yırtmak
break (one's) balls v. yırtınmak
break (one's) balls v. bir işe asılmak
break (one's) balls v. kendini paralamak
break (one's) balls v. çok çabalamak
break (one's) balls v. uğraşıp didinmek
break (one's) balls v. dırdır etmek
break (one's) balls v. habire söylenmek
break (one's) balls v. söylenip durmak
break (one's) balls v. dırlamak
break (one's) balls v. çıkışmak
break (one's) balls v. azarlamak
break (one's) balls v. sövüp saymak
break (one's) balls v. ağzına geleni söylemek
break (one's) balls v. zart zurt etmek
break (one's) balls v. sıkıştırmak
break (one's) balls v. bastırıp durmak
break (one's) balls v. canına okumak
break (one's) balls v. (biriyle) taşak/dalga geçmek
break (one's) balls v. (birini) gır gıra almak
break (one's) balls v. (birini) alaya almak
break (one's) balls v. (birini) makaraya almak
break (one's) balls v. (birine) takılmak
break (one's) balls v. (birine) zor anlar yaşatmak
break (one's) balls v. (birine) takmak
break (one's) balls v. (birine) güçlük çıkarmak
break (one's) balls v. kök söktürmek
break (one's) balls v. (birinin) üzerine/üstüne gitmek
break (one's) balls v. (birinin) üzerine varmak
break (one's) balls v. (birini) sıkıştırmak
break (someone's) balls v. canına okumak
break (someone's) balls v. ağzına sıçmak
break (someone's) balls v. çırasını yakmak
break (someone's) balls v. gebertmek
break (someone's) balls v. zıbartmak
break (someone's) balls v. defterini dürmek
break (someone's) balls v. duman etmek
break (someone's) balls v. oymak
break (someone's) balls v. çok iş yüklemek
break (someone's) balls v. canından bezdirecek kadar/eşek gibi çalıştırmak
break (someone's) balls v. silindir gibi ezmek
break (someone's) balls v. haşat etmek
break (someone's) balls v. haşatını çıkarmak
bust (someone's) balls v. canına okumak
bust (someone's) balls v. ağzına sıçmak
bust (someone's) balls v. çırasını yakmak
bust (someone's) balls v. gebertmek
bust (someone's) balls v. zıbartmak
bust (someone's) balls v. defterini dürmek
bust (someone's) balls v. duman etmek
bust (someone's) balls v. oymak
bust (someone's) balls v. çok iş yüklemek
bust (someone's) balls v. canından bezdirecek kadar/eşek gibi çalıştırmak
bust (someone's) balls v. silindir gibi ezmek
bust (someone's) balls v. haşat etmek
bust (someone's) balls v. haşatını çıkarmak
break (someone's) balls v. (biriyle) taşak/dalga geçmek
break (someone's) balls v. (birini) gır gıra almak
break (someone's) balls v. (birini) alaya almak
break (someone's) balls v. (birini) makaraya almak
break (someone's) balls v. (birine) takılmak
break (someone's) balls v. (birine) zor anlar yaşatmak
break (someone's) balls v. (birine) takmak
break (someone's) balls v. (birine) güçlük çıkarmak
break (someone's) balls v. kök söktürmek
break (someone's) balls v. (birinin) üzerine/üstüne gitmek
break (someone's) balls v. (birinin) üzerine varmak
break (someone's) balls v. (birini) sıkıştırmak
break someone's balls v. ezmek
break someone's balls v. sindirmek
break someone's balls v. bastırmak
break someone's balls v. üstüne/üzerine gitmek/varmak
break someone's balls v. (kadın) erkeği baskı/kontrolü altında tutmak
break somebody’s balls [us] v. haşlamak
break somebody’s balls [us] v. paylamak
break somebody’s balls [us] v. giydirmek
break somebody’s balls [us] v. sövüp saymak
break somebody’s balls [us] v. kalayı basmak
break somebody’s balls [us] v. kalaylamak
break somebody’s balls [us] v. hakaret etmek
break somebody’s balls [us] v. ağzına geleni söylemek
break somebody’s balls [us] v. ağzına sıçmak
break someone’s balls v. canına okumak
break someone’s balls v. ağzına sıçmak
break someone’s balls v. çırasını yakmak
break someone’s balls v. gebertmek
break someone’s balls v. zıbartmak
break someone’s balls v. defterini dürmek
break someone’s balls v. duman etmek
break someone’s balls v. oymak
break someone’s balls v. çok iş yüklemek
break someone’s balls v. canından bezdirecek kadar/eşek gibi çalıştırmak
break someone’s balls v. silindir gibi ezmek
break someone’s balls v. haşat etmek
break someone’s balls v. haşatını çıkarmak
bust someone's balls v. birisiyle dalga geçmek
bust someone's balls v. birisinin canına okumak
break someone's balls v. birisiyle dalga geçmek
break someone's balls v. birisine şaka yapmak
trippin mad balls v. bad tribe girmek
trippin my balls off v. bad tribe girmek
break someone's balls v. birisiyle kafa bulmak
break someone's balls v. birisinin canına okumak
bust someone's balls v. birisine şaka yapmak
bust someone's balls v. birisiyle kafa bulmak
have the balls to say that v. bunu söyleyecek cesareti olmak
bust balls v. canına okumak
put balls on v. desteklemek
break balls v. dalga geçmek
bust balls v. dalga geçmek
break balls v. canına okumak
grab life by the balls v. hayatı kontrol etmek
put balls on v. güçlendirmek
bust one's balls v. göbeği çatlamak
have the worst case of blue balls v. felaket biçimde ereksiyon halinde olmak
bust one's balls v. eşek gibi çalışmak
break one's balls v. göbeği çatlamak
put balls on v. güç vermek
have no balls v. götü yememek
bust one's balls v. kıçını yırtmak
have no balls v. kalın gelmek
break balls v. kafa bulmak
bust balls v. kafa bulmak
break one's balls v. kıçını yırtmak
bust your ass/balls v. kıçını yırtmak
break balls v. şaka yapmak
bust balls v. şaka yapmak
be having the balls to do something v. taşaklı olmak
have the balls v. (bir şeyi yapmaya) götü yetmek
put balls on v. yetki vermek
have no balls v. (cesaret anlamında) yememek
got the balls v. (bir şeyi yapmaya) götü yetmek
trippin my balls off v. (uyuşturucunun etkisiyle) beyin amcıklaması geçirmek
got the balls v. (bir şeyi yapmaya) götü olmak
trippin mad balls v. (uyuşturucunun etkisiyle) beyni uyuşmak
have the balls v. (bir şeyi yapmaya) götü olmak
trippin mad balls v. (uyuşturucunun etkisiyle) beyin amcıklaması geçirmek
have a man by the balls v. köşeye kıstırmak
have a man by the balls v. sıkıştırmak
have a man by the balls v. kıstırmak
have a man by the balls v. birini burnundan yakalamak
have a man by the balls v. birinin ipini ellerinde tutmak
suck balls v. berbat olmak
suck balls v. çok kötü olmak
suck balls v. bir boka benzememek
suck balls v. bok gibi olmak
suck donkey balls v. berbat olmak
suck donkey balls v. çok kötü olmak
suck donkey balls v. bir boka benzememek
suck donkey balls v. bok gibi olmak
trip balls v. kafası iyi olmak
trip balls v. kafası dumanlanmak
trip balls v. kafası bir dünya olmak
trip balls v. psikoaktif ilaç veya uyuşturucuyla sarhoş olmak
bust (one's) balls v. (birini) sıkıştırmak
bust (one's) balls v. (birini) zorlamak
bust (one's) balls v. (birinin) başının etini yemek
bust (one's) balls v. (birinin) tepesine binmek
bust (one's) balls v. (birini) bir şeyi bitirmesi/yetiştirmesi için taciz etmek
bust (one's) balls v. (birinin) kafasını ütülemek
bust (one's) balls v. (birinin) kızdırmak
bust (one's) balls v. (birine) sataşmak
bust (one's) balls v. (birine) takılmak
bust (one's) balls v. (birinin) üstüne gitmek
bust (one's) balls v. (biriyle) dalga geçmek/alay etmek
bust somebody’s balls v. birini kızgın bir şekilde eleştirmek
bust somebody’s balls v. birini rahatsız edici bir şekilde eleştirmek
bust somebody’s balls v. birini itin götüne sokmak
bust somebody’s balls v. birine laf sokmak
bust somebody’s balls v. birine giydirmek
bust (someone's) balls v. (birinden) olmayacak şeyler istemek
bust (someone's) balls v. (birinden) mantıksız şeyler istemek
bust (someone's) balls v. (birinden) saçma sapan şeyler istemek
bust (someone's) balls v. (birini) azarlamak
bust (someone's) balls v. (birini) taciz etmek
bust (someone's) balls v. (birini) rahatsız etmek
bust (someone's) balls v. (birine) eziyet etmek
bust (someone's) balls v. (birini) haşlamak
bust (someone's) balls v. (birini) paylamak
bust (someone's) balls v. (birini) fırçalamak
frost someone's balls v. birini sinirlendirmek
balls on about (something) [uk] v. sürekli (bir şey) hakkında konuşmak
balls on about (something) [uk] v. durmadan (bir şeyden) bahsetmek
balls on about (something) [uk] v. (bir şey) hakkında saçma sapan konuşup durmak
balls on about (something) [uk] v. (bir şey) hakkında aptal aptal konuşup durmak
balls on about (something) [uk] v. (bir şey) hakkında martaval okumak
balls about v. aylak aylak gezmek
balls about v. başıboş dolaşmak
balls about v. boş boş zaman öldürmek
balls about v. boş boş gezinmek
balls about v. etrafta oyalanmak
balls about v. aylak aylak vakit geçirmek
balls about v. oyalanmak
balls about v. bir şeyle ilgilenerek vakit geçirmek
balls about v. oyalamak
balls about v. vaktini almak
balls about v. vaktini boşa harcamak
balls about v. uydurmak
balls about v. sallamak
balls about v. abartmak
balls about v. yüksekten atmak
balls around v. aylak aylak gezmek
balls around v. başıboş dolaşmak
balls around v. boş boş zaman öldürmek
balls around v. boş boş gezinmek
balls around v. etrafta oyalanmak
balls around v. aylak aylak vakit geçirmek
balls around v. oyalanmak
balls around v. önemsiz bir şeyle ilgilenerek vakit geçirmek
balls around v. oyalamak
balls around v. vaktini almak
balls around v. vaktini boşa harcamak
break your balls [uk] v. kıçını yırtmak
break your balls [uk] v. kendini paralamak
break your balls [uk] v. paralanmak
break your balls [uk] v. göbeği çatlamak
break your balls [uk] v. büyük çaba sarf etmek
break your balls [uk] v. canını dişine takmak
break your balls [uk] v. eşek gibi çalışmak
grow a set (of balls) v. gücünü toplamak
grow a set (of balls) v. kendine güvenmeye başlamak
grow a set (of balls) v. taşaklı davranmaya başlamak
grow a set (of balls) v. biraz taşaklı olmak
grow a set (of balls) v. cesaretlenmek
grow a set (of balls) v. cesaretini toplamak
stands out like dog's balls expr. apaçık belli
stands out like dog's balls expr. besbelli
balls up expr. beceriksizlik
grow some balls expr. biraz erkek ol
grow some balls! expr. biraz erkek ol!
he's got some serious balls expr. çok sağlam biridir
he's got some serious balls expr. çok taşaklı biridir
if you have balls expr. götün yiyorsa
if you have the balls expr. götün yiyorsa
grow some balls! expr. erkek ol biraz!
why are you breaking my balls? expr. neden benimle taşak geçiyorsun?
i was just busting your balls expr. sana şaka yapıyorum/yapıyordum
if you have balls expr. sıkıyorsa
if you have the balls expr. sıkıysa
if you have balls expr. yiyorsa
if you have the balls expr. yiyorsa
balls-to-the-wall expr. dişe diş
balls-to-the-wall expr. topyekün
balls-to-the-wall expr. saldırgan
balls-to-the-wall expr. her şeyini ortaya koymuş
balls-to-the-wall expr. son hız
balls-to-the-wall expr. tüm gücüyle yapılan
balls-to-the-wall expr. var gücüyle yapılan
balls-to-the-wall expr. her şeyini ortaya koyarak yapılan
British Slang
kick in the balls n. aksaklık
balls-up n. içine etme
kick in the balls n. terslik
balls-up v. içine etmek
balls (something) up v. içine etmek
balls to the wall expr. çabuk
better than a kick in the teeth/balls expr. hiç yoktan iyidir
balls to the wall expr. hemen
better than a kick in the teeth/balls expr. idare eder