|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
eşi benzeri olmayan |
nonesuch n.
|
|
2 |
General |
eşi benzeri olmayan |
nonsuch n.
|
|
3 |
General |
eşi benzeri olmayan lezzetler |
unique tastes n.
|
|
4 |
General |
eşi benzeri olmayan tatlar |
unique tastes n.
|
|
5 |
General |
fikir, kültürel standart veya benzeri maddi olmayan şeyleri ileten kimse |
middleman n.
|
|
6 |
General |
eşi benzeri olmayan |
matchless adj.
|
|
7 |
General |
eşi benzeri olmayan |
unprecedented adj.
|
|
8 |
General |
eşi benzeri olmayan |
one of a kind adj.
|
|
9 |
General |
eşi benzeri olmayan |
novel adj.
|
|
10 |
General |
eşi ve benzeri olmayan |
unique adj.
|
|
11 |
General |
eşi ve benzeri olmayan |
matchless adj.
|
|
12 |
General |
eşi benzeri olmayan |
ultrarare adj.
|
|
13 |
General |
eşi benzeri olmayan |
unpeered adj.
|
|
14 |
General |
yanında benzeri olmayan |
lonely adj.
|
|
15 |
General |
eşi benzeri olmayan |
extraordinary adj.
|
|
|
Phrases |
|
16 |
Phrases |
eşi benzeri olmayan bir şey/biri |
he/she/it is something else expr.
|
|
Colloquial |
|
17 |
Colloquial |
eşi benzeri olmayan |
a one-off [brit] n.
|
|
18 |
Colloquial |
eşi benzeri olmayan |
a one-off [brit] n.
|
|
19 |
Colloquial |
eşi benzeri olmayan bir şey/biri |
he/she/it is something else expr.
|
|
Speaking |
|
20 |
Speaking |
eşi benzeri olmayan |
they broke the mould when they made somebody expr.
|
|
21 |
Speaking |
eşi benzeri olmayan |
they broke the mould when they made something expr.
|
|
Politics |
|
22 |
Politics |
kasaba, şehir veya benzeri yerel yönetime ait veya bunlarla ilgili olmayan |
nonmunicipal adj.
|
|
Biochemistry |
|
23 |
Biochemistry |
beynin azotlu, fosfor olmayan kaynaklarından elde edilen şeker benzeri madde |
cerebrose n.
|
|
Marine Biology |
|
24 |
Marine Biology |
gözenek benzeri solungaç açıklıkları olup göğüs yüzgeçleri olmayan tropikal yılanbalıkları |
morays n.
|
|
Zoology |
|
25 |
Zoology |
ayak benzeri organları olmayan bir kıvrımbacaklı hayvan sınıflandırması |
apoda n.
|
|
26 |
Zoology |
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan |
mastigophore n.
|
|
27 |
Zoology |
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan |
flagellate protozoan n.
|
|
28 |
Zoology |
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan |
flagellated protozoan n.
|
|
29 |
Zoology |
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan |
mastigophoran n.
|
|
Botanic |
|
30 |
Botanic |
fundagiller familyasından olmayan funda benzeri bitki |
heath n.
|
|
31 |
Botanic |
fundagiller familyasından olmayan funda benzeri bitki |
heath [australia] n.
|
|
Forestry |
|
32 |
Forestry |
(ağaç gövdesi, kereste) üzerinde budak, dal ve benzeri çıkıntıları olmayan |
clear adj.
|
|
Archaic |
|
33 |
Archaic |
eşi benzeri olmayan |
makeless adj.
|
|