Historia

bir şeyin karşısında

Significados de "bir şeyin karşısında" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Colloquial
1	Colloquial	bir şeyin karşısında	up against something expr.

Significados de "bir şeyin karşısında" con otros términos en diccionario inglés turco: 25 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Phrasals
1	Phrasals	bir şeyin karşısında dayanmak	ride something out v.
2	Phrasals	birinin ya da bir şeyin karşısında tırsıp kalmak	cringe before someone or something v.
3	Phrasals	(birinin/bir şeyin) tamamen karşısında olmak	come down on (someone or something) v.
4	Phrasals	(biri/bir şey) karşısında (birinin/bir şeyin) lideri olmak	lead (someone or something) against (someone or something else) v.
5	Phrasals	(birinin/bir şeyin) karşısında diz çökmek	prostrate (oneself) before (someone or something) v.
6	Phrasals	(birinin veya bir şeyin) karşısında yaprak gibi titremek	quail before (someone or something) v.
7	Phrasals	(birinin veya bir şeyin) karşısında tir tir titremek	quail before (someone or something) v.
8	Phrasals	(birinin/bir şeyin) karşısında durmak	stand up against (someone or something) v.
Phrases
9	Phrases	her şey (bir şeyin) karşısında	(the) odds are against (something) expr.
10	Phrases	birinin/bir şeyin karşısında	in opposition to somebody/something expr.
Idioms
11	Idioms	bir şeyin fiyatı karşısında yaşanan şok	sticker shock n.
12	Idioms	bir şeyin fiyatı karşısında dudağı uçuklama	sticker shock n.
13	Idioms	içerisinde yer aldığı bir şeyin aynı zamanda karşısında yer almak	hold with the hare and run with the hounds v.
14	Idioms	(birinin/bir şeyin) karşısında olmak	be against (someone or something) v.
15	Idioms	(birinin/bir şeyin) tamamen karşısında olmak	be dead set against (someone or something) v.
16	Idioms	bir şeyin tamamen karşısında olmak	be dead set against something v.
17	Idioms	(bir şeyin) kesinlikle karşısında olmak	be set against (something) v.
18	Idioms	bir şeyin/bir şey yapmanın kesinlikle karşısında olmak	be set against something/against doing something v.
19	Idioms	bir şeyin/bir şey yapmanın kesinlikle karşısında olmak	be (dead) set against something/against doing something v.
20	Idioms	(birinin/bir şeyin) karşısında durmak	make a dead set at (someone or something) [obsolete] v.
21	Idioms	(birinin/bir şeyin) karşısında durmak	raise a voice against (someone or something) v.
22	Idioms	(birinin/bir şeyin) karşısında durmak	raise one's voice against (someone or something) v.
23	Idioms	(birinin/bir şeyin) karşısında durmak	take a stand against (someone or something) v.
24	Idioms	(birinin/bir şeyin) tamamen karşısında	dead set against (someone or something) adj.
25	Idioms	(birinin/bir şeyin) karşısında	opposed to (someone or something) adj.