bir miktar para - Turco Inglés Diccionario
Historia

bir miktar para



Significados de "bir miktar para" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Idioms
bir miktar para piece of change n.

Significados de "bir miktar para" con otros términos en diccionario inglés turco: 79 resultado(s)

Turco Inglés
General
küçük bir miktar para dime n.
büyük bir miktar para fortune n.
brüt olarak (belirli bir miktar para) toplamak gross v.
talep etmek (bir miktar para) assess v.
istemek (birinden belirli bir miktar para) touch for v.
gitmek (belirli bir miktar para) be out v.
bağışlamaya söz vermek (belirli bir miktar para) pledge v.
artırma ile satılan bir şey için önce bir miktar para vermek ya da önermek submit a bid v.
Phrasals
bir miktar para bırakmak cut up for v.
(bir miktar para) mal olmak set someone back (some amount of money) v.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out v.
(bir şey için) bir miktar para harcamak expend (something) for (something) v.
(bir şeyden belli bir miktar) para kazanmak make (some amount of money) in (something) v.
(bir şeyden belli bir miktar) para yapmak make (some amount of money) in (something) v.
cebinden bir miktar para çıkarmak put back v.
(bir şey) için (belli bir miktar daha az para) harcamak save (an amount of) (money) on (something) v.
bir şey için (belli bir miktar daha az para) harcamak save (money) on something v.
bir şey için belirli bir miktar para ayırmak/tahsis etmek appropriate something for something v.
için bir miktar para harcamak expend for v.
(biri/bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay out (an amount of money) on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) (belli bir miktar) para yatırmak/bayılmak lay out (an amount of money) on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) (belli bir miktar) para bağlamak lay out (an amount of money) on (someone or something) v.
(bir şeyden belli bir miktar) para kazanmak/yapmak make (an amount of money) on (something) v.
(bir şey) karşılığında (bir şey/bir miktar para) vermeyi teklif etmek offer (something) for (something) v.
(bir şey) için (bir miktar) para ödemek pay (something) toward (something else) v.
(bir şeye) yönelik olarak (bir miktar) para ödemek pay (something) toward (something else) v.
(biri için belli bir miktar para) harcamak spend (something) on (someone) v.
(birine belli bir miktar para) dökmek spend (something) on (someone) v.
(birine bir miktar para) sokmak sting (one) for (something) v.
(birine yüksek bir miktar para) ödetmek sting (one) for (something) v.
(bir miktar para) sokmak sting for v.
(yüksek bir miktar para) ödetmek sting for v.
(bir şey) için (belirli bir miktar para) kabul etmek take (some amount of money) for (something) v.
(bir şey) için) (bir miktar para/ödeme) almak/kabul etmek take (some amount of money) for (something) v.
(birinden bir miktar para) istemek tap (one) for (something) v.
Colloquial
bir kadının sevgilisiyle/partneriyle çıkarken her ihtimale karşı yanında bulundurduğu bir miktar para mad money n.
(birine bir miktar para) ödünç vermek spot (one) (some amount of money) v.
(birine bir miktar para) vermek spot (one) (some amount of money) v.
bir miktar para kazanmak bring an amount of money in v.
içeri bir miktar para sokmak bring an amount of money in v.
(bir şey için belli bir miktar para) almak get (an amount of money) for (something) v.
(bir şey karşılığında belli bir miktar para) almak get (an amount of money) for (something) v.
bir şey için belli bir miktar para almak get an amount of money for something v.
bir şey karşılığında belli bir miktar para almak get an amount of money for something v.
(belli bir miktar para) kaybetmek be out (some amount of money) v.
belli bir miktar para kaybetmek be out an amount of money v.
net bir miktar para kazanmak clear v.
(bir miktar para) bayılmak shell out (an amount of money) v.
(bir miktar para) ödemek shell out (an amount of money) v.
(bir miktar para) sökülmek shell out (an amount of money) v.
(bir miktar para) bayılmak shell (an amount of money) out v.
(bir miktar para) ödemek shell (an amount of money) out v.
(bir miktar para) sökülmek shell (an amount of money) out v.
(belli bir miktar para) kaybetmiş out (some amount of money) adj.
Idioms
bir miktar (para) the sum of n.
çok az/devede kulak gibi bir miktar para budget dust n.
geriye kalan çok az/önemsiz bir miktar para budget dust n.
bütçede çok az/önemsiz/devede kulak gibi bir miktar para kalması budget dust n.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out for something v.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out on something v.
bir miktar para bayılmak fork out the dough v.
bir miktar para bayılmak fork over the dough v.
küçük bir miktar parayı vermekten kaçınırken uzun vadede daha büyük bir para harcamak zorunda kalmak be penny-wise and dollar-foolish v.
bir sorunu çözmek için belli bir miktar parayı harcamaktan kaçınırken uzun vadede problem büyüdüğünde daha fazla para harcamak zorunda kalmak be penny-wise and dollar-foolish v.
belli bir miktar para kazanmak pull down an amount of money v.
belli bir miktar para yapmak pull down an amount of money v.
için belli bir miktar para almak get an amount of money for v.
karşılığında belli bir miktar para almak get an amount of money for v.
bir miktar para bayılmak shell an amount of money out v.
bir miktar para ödemek shell an amount of money out v.
bir miktar para sökülmek shell an amount of money out v.
(ve) bu ciddi bir miktar (para) (and) that ain't hay expr.
Trade/Economic
işten ayrılan veya tekaüt edilen bir kimsenin işin bitiminde elde ettiği bir miktar para benefit severance n.
(değişim değeri veya alım gücü çerçevesinde) bir para türünün diğer para türünü aştığı miktar premium n.
fondan küçük bir miktar para çekmek dip v.
Law
belirli bir proje, program ya da kurum için ayrılmış belirli bir miktar para earmark n.
Slang
(bir işten bir miktar para) kaldırmak flip (some amount of money) from v.
(bir miktar para) içeride in the hole for (something) expr.
(bir miktar para) borçlu in the hole for (something) expr.