| Turco | Inglés | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | cumartesi günü | on saturday n. | ||
|
On Friday, the unit was preparing for two key matches on Saturday. Birim, cuma günü boyunca cumartesi günü yapılacak iki önemli maça hazırlanıyordu. More Sentences |
||||
| General | cumartesi günü | the sabbath n. | ||
| Turco | Inglés | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | dinsel tatil günü (hristiyanların pazar yahudilerin cumartesi günü) | the sabbath n. |
| General | bazı hristiyanlar için cumartesi günü | the sabbath n. |
| General | cumartesi günü gibi | saturdayish adj. |
| Colloquial | ||
| Colloquial | kediseverlerin cumartesi günü için kullandıkları bir isim | caturday n. |
| Speaking | ||
| Speaking | cumartesi günü bir parti var | there is a party on saturday expr. |
| Speaking | cumartesi günü boş musun? | are you free on saturday? expr. |
| Speaking | cumartesi günü müsait misin? | are you free on saturday? expr. |
| Speaking | cumartesi günü bir planın var mı? | are you free on saturday? expr. |
| Speaking | ben cumartesi günü geç kalkarım | I get up late on saturday expr. |
| Speaking | ben cumartesi günü geç uyanırım | I wake up late on saturday expr. |
| Military | ||
| Military | abd'de mayısın üçüncü cumartesi günü silahlı kuvvetleri anmak için düzenlenen bir resmi tatil | armed forces courier n. |
