dancing - Turco Inglés Diccionario

dancing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "dancing" en diccionario turco inglés : 4 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
dancing n. dans etme
Dancing is fun.
Dans etmek eğlencelidir.

More Sentences
dancing adj. dans
Allegedly many were not homosexual but just enjoying the western culture of drinking alcohol and dancing.
İddialara göre birçoğu homoseksüel değildi, sadece alkol ve dans gibi batı kültürünün tadını çıkarıyordu.

More Sentences
General
dancing n. oynama
Music
dancing adj. dans eden

Significados de "dancing" con otros términos en diccionario inglés turco: 114 resultado(s)

Inglés Turco
General
folk dancing n. halk dansı
She knows many folk dances.
O birçok halk dansını bilir.

More Sentences
ballroom dancing n. balo dansı
Would you join me for some ballroom dancing?
Biraz balo dansı için bana katılır mısın?

More Sentences
dancing lesson n. dans dersi
Tom takes tap dancing lessons twice a week.
Tom haftada iki kez step dansı dersi alıyor.

More Sentences
break dancing n. break dans
I love break dancing.
Break dansı seviyorum.

More Sentences
love dancing v. dans etmeyi sevmek
I love dancing in the rain.
Yağmurda dans etmeyi severim.

More Sentences
like dancing v. dans etmeyi sevmek
I enjoy singing, but I don't like dancing.
Şarkı söylemeyi severim ama dans etmeyi sevmem.

More Sentences
start dancing v. dans etmeye başlamak
Small things, like marbles, would start dancing.
Küçük şeyler, misketler gibi, dans etmeye başlar.

More Sentences
go dancing v. dansa gitmek
Tom has no desire to go dancing with Mary.
Tom'un, Mary ile dansa gitmeye hiç niyeti yok.

More Sentences
Education
dancing school n. dans okulu
Mary went to dancing school.
Mary dans okuluna gitti.

More Sentences
Music
square dancing n. kare dansı
I don't like square dancing.
Kare dansı sevmiyorum.

More Sentences
General
belly dancing n. göbek atma
clog dancing n. klog dansı
ballet dancing n. bale dansı
country dancing n. yerel dans
gypsy dancing n. çingene dansı
drinking party with dancing girls n. oturak alemi
ritual dancing n. dinsel tören dansı
modern dancing n. modern dans
folk dancing n. folklor
belly dancing n. oryantal dans
hawaiian dancing n. hawai dansı
morris dancing n. ingiliz köylü dansı
dancing girl n. dansçı kız
turkish folk dancing n. türk halk dansları
folk dancing n. halk dansları
dancing girl n. rakkase
dancing roller n. kıl çatlağı
male dancing-partner n. kavalye
fire dancing n. ateş dansı
fire dancing n. ateş gösterisi
fire dancing n. ateşle yapılan gösteri
ballroom dancing n. balo dansı yapma
ballroom dancing n. salon dansı
bee dancing n. arı dansı
bartop dancing n. bar üstünde dans
bartop dancing n. bar üstünde yapılan dans
bartop dancing n. bar üstü dans
bartop dancing n. sahne yerine müşterinin masasında yapılan erotik dans
country dancing n. amerikan folk dansı
dancing master n. dans hocası
dancing master n. dans öğretmeni
table dancing n. müşterinin masasında yapılan erotik dans
table dancing n. çıplak ya da yarı çıplak kadınların müşterinin masasında yaptığı dans
taxi dancing n. kiralık dansçılık
nude dancing n. çok açık giysilerle ya da çıplak olarak yapılan erotik dans
dad dancing n. genellikle orta yaşlı ve üstü grubun yaptığı komik dans
lap dancing n. kucak dansı
modern sequence dancing n. salon dansı adımlarını çeşitli farklı dansların temeli olarak kullanan bir dans türü
tap dancing n. tap dansı
interpretative dancing n. yorumlayıcı dans
interpretative dancing n. bir tür modern dans
folk dancing n. halk dansı yapma
folk dancing n. halk oyunu oynama
all-dancing adj. teknoloji harikası
Colloquial
pole dancing n. direk dansı
all-singing all-dancing adj. mümkün olan her özelliğe sahip
Idioms
put on (one's) dancing shoes v. dans etmeye hazır olmak
all-singing all-dancing adj. aranan bütün özelliklere sahip
all-singing all-dancing adj. teknoloji harikası
all-dancing adj. modern ve ileri
all-singing, all-dancing [uk] adj. teknolojik olarak çok gelişmiş
all-singing, all-dancing [uk] adj. cafcaflı
all-singing, all-dancing [uk] adj. son moda
all-singing, all-dancing expr. son teknoloji
all-singing, all-dancing expr. üstün teknoloji
all-singing, all-dancing expr. gelişmiş teknoloji
all-singing, all-dancing expr. ileri teknoloji
all-singing, all-dancing expr. son teknoloji
all-singing, all-dancing expr. çok gelişmiş
all-singing, all-dancing expr. son moda
Speaking
I like dancing expr. dans etmeyi severim
I like dancing expr. dans etmeyi seviyorum
I love dancing expr. dans etmeyi severim
I like dancing expr. dans etmeyi severim
I like dancing expr. dans etmekten hoşlanıyorum
I love dancing expr. dans etmeyi severim
I love dancing expr. dans etmeyi seviyorum
I like dancing expr. dans etmeyi seviyorum
Technical
dancing roller n. ayak uydurma silindiri
dancing roller n. ayak uydurma valsi
dancing roller n. rakkas silindir
dancing roller n. rakkas vals
dancing roller expr. hareketli silindir
Informatics
dancing baloney n. olası müşterileri etkilemek için internet sayfasına gereksiz yere eklenmiş animasyonlu grafikler
Botanic
dancing lady orchid n. oncidium cinsinden olup küçük sarı ve kahverengi çiçeklere sahip orkidelere verilen ad
dancing lady orchid n. ışıltılı orkide
Sport
ice dancing n. buzda dans
Art
artistic dancing n. artistik dans
robot dancing n. robot dansı
interpretive dancing n. yorumlayıcı dans
interpretive dancing n. bir tür modern dans
Music
toe dancing n. (balede) ayak parmak uçlarında yapılan bir dans
turf dancing n. kaliforniya'nın san francisco bölgesinde yapılan bir sokak dansı
break dancing n. break dans yapma
break-dancing n. break dans
line dancing n. line dans
round dancing n. (çiftlerin salonun etrafında döndüğü) balo dansı
pan-indian dancing n. kızılderililere özgü hızlı bir tür powwow dansı
soft-shoe dancing n. tap dansı
social dancing n. çiftlerin veya grupların eğlence amaçlı yaptığı dans
square dancing n. kare düzenli meydan dansı
square dancing n. çiftlerin kare düzende gerçekleştirdiği bir dans
square-dancing n. kare dansı yapma
square-dancing n. kare dizilimli dans etme
square-dancing n. kare dizilimli meydan dansı etme
square-dancing n. kare düzenli çift dansı etme
stage dancing n. sahne dansı
stage dancing n. sanatsal dans gösterisi
Theatre
dancing room n. dans fuayesi
Slang
horizontal dancing n. seks
horizontal dancing n. biriyle yatma
horizontal dancing n. cinsel ilişki
horizontal dancing n. yatay dans
British Slang
slam dancing n. insanların birbirlerine çarparak yaptıkları bir tür dans