etik - Turco Inglés Diccionario

etik

Significados de "etik" en diccionario inglés turco : 6 resultado(s)

Turco Inglés
General
etik ethics n.
We have achieved a compromise on the ethics issue.
Etik konusunda bir uzlaşmaya vardık.

More Sentences
etik ethical adj.
I should also like to mention an ethical matter.
Etik bir konuya da değinmek istiyorum.

More Sentences
Linguistics
etik ethics n.
My last point concerns ethics.
Son olarak etik konusuna değinmek istiyorum.

More Sentences
General
etik morality n.
etik honorable adj.
Trade/Economic
etik ethic n.

Significados de "etik" con otros términos en diccionario inglés turco: 147 resultado(s)

Turco Inglés
General
sosyal etik social ethics n.
We must move from a narrow ethics based on orthodox religion to a broadly based social ethics.
Ortodoks dine dayalı dar bir etikten geniş tabanlı bir sosyal etiğe geçmeliyiz.

More Sentences
etik bir sorun an ethical problem n.
If this does not take place, we shall have not only a fiscal, but also an ethical problem.
Eğer bu gerçekleşmezse, sadece mali değil aynı zamanda etik bir sorunla da karşı karşıya kalacağız.

More Sentences
etik değer ethical value n.
We all agree that the principle of voluntary, non-remunerated blood donation is of a very high ethical value.
Gönüllü ve karşılıksız kan bağışı ilkesinin çok yüksek bir etik değere sahip olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz.

More Sentences
etik olmayan unethical adj.
That would be unethical.
Bu etik olmazdı.

More Sentences
etik dışı unethical adj.
It is an abhorrent and unethical practice which is totally irresponsible from a scientific point of view.
Bu, bilimsel açıdan tamamen sorumsuzca, tiksindirici ve etik dışı bir uygulamadır.

More Sentences
Trade/Economic
etik yatırım ethical investment n.
And yet the best you can come up with is to suggest asking these multinationals to set up ethical investment committees.
Yine de aklınıza gelen en iyi şey, bu çok uluslu şirketlerden etik yatırım komiteleri kurmalarını istemek.

More Sentences
Medical
etik kurul ethical committee n.
Codes of conduct and ethical committees are not enough.
Davranış kuralları ve etik kurullar yeterli değildir.

More Sentences
etik ilkeleri ethical principles n.
When we decide that 'fundamental ethical principles must be taken into account' we are skating on thin ice.
Temel etik ilkelerin dikkate alınması gerektiğine karar verdiğimizde risk alıyoruz demektir.

More Sentences
General
ahlaki ve etik yönler moral and ethical aspects n.
etik değerlere aldırmaksızın zenginlik ve varlık tutkusu philistinism n.
etik ikilem ethical dilemma n.
etik değer ethic value n.
etik algı ethical perception n.
etik davranış ethical conduct n.
etik değerler ethical values n.
etik kaygılar ethical concerns n.
etik öğretmen ethical teacher n.
etik hata ethical lapse n.
ahlaki ve etik bakış açısı alignment n.
doğru ve yanlış arasındaki ayrımların doğal doğal olgular temelinde yapılabileceğini savunan bir etik görüş naturalism n.
yasal ve etik sınırların ötesine geçme durumu twilight zone n.
etik liderlik ethical leadership n.
etik kuralları ethical code n.
etik ve ahlaki sistemler üzerine yapılan çalışmalara verilen ad ethography n.
ahlaksız, yasadışı veya etik olmayan mesleki davranış malepractice n.
etik değerlere veya ahlaka uygun kültürel öğelerin veya eğlence öğelerinin listesi white list n.
etik değerlere veya ahlaka uygun kültürel öğelerin veya eğlence öğelerinin listesi whitelist n.
en etik yol highroad n.
etik olma honesty n.
etik davranış honor n.
etik davranış honour n.
etik dışı saldırı low blow n.
etik olarak bağlı olma obligation n.
etik olmayan iş operation n.
etik dışı uygulama immorality n.
etik olan şey good n.
önceden yazılmış makaleleri etik olmayan şekilde öğrencilere satan kuruluş paper mill n.
kendini gerçekleştirme ve ahlaki mükemmelliğe ulaşmayı temel alan etik doktrin perfectibility n.
etik veya ahlaki ilkelerden gelen motivasyon scruples n.
etik veya ahlaki ilkelere dayalı tutum scruples n.
etik davranmak behave ethically v.
(genellikle etik olmayan şekilde) yükseltmek hype v.
etik olmayan black adj.
yüksek etik ilkeler sergileyen high-principled adj.
etik ilkeleri hiçe sayan obscene adj.
etik ikilemlerde kurallara uygun olanın yapılmasını savunan rigorist adj.
etik dışı illicit adj.
etik ilkelere uymayan immoral adj.
etik dışı foul adj.
etik değerleri aşan superethical adj.
etik olarak ethically adv.
etik olmadan unethically adv.
Colloquial
etik anlayışı olmayan ethically challenged adj.
etik yoksunu ethically challenged adj.
etik olmayan sheisty adj.
etik olmayan shysty adj.
Idioms
ahlaki/doğru/etik yol high road n.
ahlaki/etik/doğru olmayan yol/yöntem the low road n.
etik/ahlaki/dini prensiplere aşırı bağlı olanlar the unco guid [scotland] n.
etik standartlarını çok alçaltmak/düşürmek sink so low v.
etik/ahlaki değerlerini hiçe saymak sink so low v.
etik standartlarını çok alçaltmak/düşürmek stoop so low v.
etik/ahlaki değerlerini hiçe saymak stoop so low v.
(kötü bir şey yapmak için) etik/ahlaki değerlerini hiçe saymak stoop so low (as to do something) v.
etik olmayan yolu/yöntemi seçmek take the low road v.
Trade/Economic
etik eğiticisi ethics trainer n.
etik anlayış ethical approach n.
etik ticaret ethical trade n.
gümrük etik günü customs ethics day n.
örgütsel etik organizational ethic n.
tedarikçilere yönelik davranış ve etik kodu kuralları the rules on the behaviours and the code of ethics regarding the procurers n.
etik veya politik yargılardan muaf (analiz) positive adj.
Law
şartları etik olmadığından ötürü uygulanamaz durumdaki sözleşme turpis contractus n.
hukuk ve etik law and ethics n.
kanunun etik veya ideolojik değer taşımaksızın insan yapımı meşru hukuka sıkıştığına dair teori positivism n.
Politics
etik dışı hareketin siyasi sebepleri reasons of state n.
etik kurallar codes of conduct n.
etik inceleme ethical review n.
karar ve hareketleri etik prensiplere bakmaksızın sadece menfaat veya yararlılık ilkelerine göre biçimlendirme politikasına uygun davranış veya fikir opportunism n.
Institutes
etik kurulu ethics committee n.
etik ve itibar derneği ethics and reputation society n.
hayvanlara etik muamele için mücadele edenler peta n.
hayvanlara etik muamele için mücadele edenler people for the ethical treatment of animals (peta) n.
hayvanlara etik muamele için mücadele edenler derneği (peta) people for the ethical treatment of animals n.
kamu görevlileri etik kurulu board of ethics for civil servants n.
klinik araştırmalar etik kurulu clinical research ethics committee n.
siyasi etik komisyonu committee on political ethics n.
Industry
standart ve etik iş prosedürleri normlarının dışında faaliyet gösteren wildcat adj.
standart ve etik iş prosedürleri normlarının dışında gerçekleştirilen wildcat adj.
Telecom
etik korsan ethical hacker n.
Medical
psikotropik ilaçların reçetelenmesinin etik açıdan sonuçlarıyla ilgilenen biyoetik dalı neuroethics n.
acil tıp ve etik emergency medicine and ethics n.
bağımsız etik kurulu independent ethics committee n.
etik komite onayı ethical committee approval n.
etik kurul izni research ethics committee approval n.
etik kurul onayı ethics committee approval n.
hastane etik kurulu ethical review board n.
hastane etik kurulu institutional ethics committee n.
hastane etik kurulu institutional review board n.
hastane etik kurulu hospital ethics committee n.
mesleki etik professional ethics n.
tıbbi etik medical ethics n.
tıp alanında çalışmaya başlayanlarca geleneksel olarak verilip hipokrat ve onun eserlerinden esinlenen bir dizi mesleki ve etik taahhütle ilgili hippocratic adj.
tıp alanında çalışmaya başlayanlarca geleneksel olarak verilip hipokrat ve onun eserlerinden esinlenen bir dizi mesleki ve etik taahhüde ait hippocratic adj.
Psychology
aksiyolojik etik axiological ethics n.
cinsel etik sexual ethics n.
cinsel etik sexual morality n.
psikologlar için etik ilkeleri ve davranış kuralları ethical principles of psychologists and code of conduct n.
Social Sciences
etik iklim ethical climate n.
etik tüketim ethical consumption n.
etik vegan ethical vegan n.
durumsal etik situation ethics n.
durumsal etik situational ethics n.
Linguistics
etik datif ethical dative n.
Religious
etik ilkeleri veya dini doktrinleri yorumlama yoluyla zorlu vicdani durumların çözümlenmesi case divinity n.
etik ikilemlerde kurallara uygun olanın yapılmasını savunan katolik inancı tutiorism n.
etik ikilemlerde kurallara uygun olanın yapılmasını savunan katolik inancı rigorism n.
etik ikilemlerde kurallara uygun olanın yapılmasını savunan katolik inancına mensup kimse tutiorist n.
mo-zi ve müritlerinin evrensel sevgiyi, çileci öz disiplini ve cennet'in iradesine itaati vurgulayan dini ve etik öğreti moism n.
(musevilik) etik, doğru davranış ilgili haham literatürü musar n.
kozmik etik ilke heaven n.
ahlaki ve etik talimata ait paraenetic adj.
ahlaki ve etik talimat ile ilgili paraenetic adj.
ahlaki ve etik talimata ait paraenetical adj.
ahlaki ve etik talimat ile ilgili paraenetical adj.
Philosophy
ahlaki yargıların gerçekleri ifade etmediğini ve doğruluk değeri olmadığını savunan, doğacılığı ve doğaüstücülüğü reddeden, semantik etik-üstücülük savı noncognitivism n.
uygulamalı etik applied ethics n.
mantık, metafizik, etik, şiir, siyaset ve doğa bilimleriyle ilgilenen bir felsefi akım aristotelianism n.
mantık, metafizik, etik, şiir, siyaset ve doğa bilimleriyle ilgilenen bir felsefi akım peripateticism n.
etik ve sanatta derinden hissedilen tepkilerin önemini vurgulayan bir doktrin emotionalism n.
etik yargıların önermeleri değil duygusal tutumları ifade ettiğini iddia eden meta-etik tutum emotivism n.
etik kurulu ethics panel n.
etik veya teolojik açılardan yardımsever kimse humanitarian n.
belirli ahlaki gerçeklerin kişilerin tutumlarından bağımsız olarak var olduğunu ileri süren bir meta-etik doktrin objectivism n.
etik deontoloji teorisini destekleyen filozof deontologist n.
normatif etik kapsamında yer alan bir teori contractarianism n.
kendini gerçekleştirme ve ahlaki mükemmelliğe ulaşmayı temel alan etik doktrin perfectionism n.
(hegel felsefesi) etik ideası ile bir topluluğun ahlaki iradesinin vücut bulmuş hali state n.
etik veya teolojik yardımseverliğe ait humanitarian adj.
etik veya teolojik yardımseverlik ile ilişkili humanitarian adj.
etik değerler öncesi döneme ait veya ilişkin pre-ethical adj.
etik değerler öncesi döneme özgü pre-ethical adj.
Football
şike soruşturması etik kurulu raporu ethics committee report on match-fixing probe n.
Archaic
etik gerekçeler nedeniyle kaygılı scrupulous adj.
Slang
etik olmayan bir şekilde yeteneğini/hizmetini pazarlamak whore out v.
Modern Slang
pokerde haksız/etik olmayan şekilde avantaj elde etme angle shoot n.
Star Wars
ord canfre sanat eleştirmenliğinde etik enstitüsü ord canfre institute for ethics in art criticism n.