Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
fancy
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"fancy"
en diccionario turco inglés : 134 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
fancy
adj.
süslü
General
2
General
fancy
n.
zevk
3
General
fancy
n.
hayal gücü
4
General
fancy
n.
imge
5
General
fancy
n.
beğeni
6
General
fancy
n.
muhayyile
7
General
fancy
n.
merak
8
General
fancy
n.
imgelem
9
General
fancy
n.
kapris
10
General
fancy
n.
düşünce
11
General
fancy
n.
düşlem
12
General
fancy
n.
kanı
13
General
fancy
n.
düşgücü
14
General
fancy
n.
geçici arzu
15
General
fancy
n.
sevgi
16
General
fancy
n.
meyil
17
General
fancy
n.
hulya
18
General
fancy
n.
hayal
19
General
fancy
n.
tahayyül
20
General
fancy
n.
mefhum
21
General
fancy
n.
heves
22
General
fancy
n.
fantezi
23
General
fancy
n.
düş
24
General
fancy
n.
kuruntu
25
General
fancy
n.
moda
26
General
fancy
n.
hoşlanma
27
General
fancy
n.
istek
28
General
fancy
n.
hayal dünyası
29
General
fancy
n.
hayal ürünü
30
General
fancy
n.
zihinde canlandırılan fantastik öğe
31
General
fancy
n.
fikir
32
General
fancy
n.
(birinden) hoşlanma
33
General
fancy
n.
özel ilgi duyma
34
General
fancy
n.
aşık olma
35
General
fancy
n.
takım
36
General
fancy
n.
taraftar
37
General
fancy
n.
destekçi
38
General
fancy
n.
hayran
39
General
fancy
n.
fan
40
General
fancy
n.
takım sporu
41
General
fancy
n.
takım faaliyeti
42
General
fancy
n.
hayran aktivitesi
43
General
fancy
n.
aşk
44
General
fancy
n.
(özel anlamda) bağlılık
45
General
fancy
n.
arzu
46
General
fancy
n.
izlenim
47
General
fancy
n.
hayali görüntü
48
General
fancy
n.
hayali icat
49
General
fancy
n.
fantastik tasarım
50
General
fancy
n.
fantezi pırlanta
51
General
fancy
n.
olağandışı rengi olan pırlanta
52
General
fancy
n.
illüzyon
53
General
fancy
n.
göz yanılması
54
General
fancy
n.
fantastik ortam
55
General
fancy
n.
fantastik yaratı
56
General
fancy
n.
görüş
57
General
fancy
n.
kanaat
58
General
fancy
n.
yargı
59
General
fancy
n.
renkli çiçekleri olan bitki
60
General
fancy
n.
renkli çiçek
61
General
fancy
n.
boks takipçisi
62
General
fancy
n.
hayvansever
63
General
fancy
n.
bir alana yoğun ilgi duyan kimse
64
General
fancy
v.
meyletmek
65
General
fancy
v.
çok sevmek
66
General
fancy
v.
kurmak
67
General
fancy
v.
hoşlanmak
68
General
fancy
v.
arzu etmek
69
General
fancy
v.
hayal etmek
70
General
fancy
v.
düşünmek
71
General
fancy
v.
düşlemek
72
General
fancy
v.
hayal kurmak
73
General
fancy
v.
fantezi kurmak
74
General
fancy
v.
beğenmek
75
General
fancy
v.
tahayyül etmek
76
General
fancy
v.
zannetmek
77
General
fancy
v.
istemek
78
General
fancy
v.
sanmak
79
General
fancy
v.
bayılmak (sevmek vb)
80
General
fancy
v.
tasavvur etmek
81
General
fancy
v.
sevmek
82
General
fancy
v.
imgelemek
83
General
fancy
v.
aklında canlandırmak
84
General
fancy
v.
tasarlamak
85
General
fancy
v.
canı çekmek
86
General
fancy
v.
hayalini kurmak
87
General
fancy
v.
farz etmek
88
General
fancy
v.
(ıslah etmek için) hayvan yetiştirmek
89
General
fancy
v.
kazanacağını düşünmek
90
General
fancy
v.
olma ihtimalini yüksek görmek
91
General
fancy
adj.
çok süslü
92
General
fancy
adj.
fahiş
93
General
fancy
adj.
aşırı
94
General
fancy
adj.
üstün kaliteli (gıda maddeleri)
95
General
fancy
adj.
süslü püslü
96
General
fancy
adj.
keyfi
97
General
fancy
adj.
garip
98
General
fancy
adj.
lüks
99
General
fancy
adj.
fantazi
100
General
fancy
adj.
pahalı ve üst sınıf
101
General
fancy
adj.
alengirli
102
General
fancy
adj.
fazla dekore edilmiş
103
General
fancy
adj.
donatılmış
104
General
fancy
adj.
karmaşık
105
General
fancy
adj.
çetrefilli
106
General
fancy
adj.
kompleks
107
General
fancy
adj.
sofistike
108
General
fancy
adj.
zarif
109
General
fancy
adj.
modaya uygun
110
General
fancy
adj.
asil tarzda
111
General
fancy
adj.
üstün nitelikli
112
General
fancy
adj.
kaliteli
113
General
fancy
adj.
hoş
114
General
fancy
adj.
güzel
115
General
fancy
adj.
aşırı
116
General
fancy
adj.
fahiş
117
General
fancy
adj.
abartılı
118
General
fancy
adj.
görsel amaçlı yetiştirilen
119
General
fancy
adj.
eşsiz
120
General
fancy
adj.
özel
121
General
fancy
adj.
üstün nitelikleri için beslenen
Colloquial
122
Colloquial
fancy
v.
çekici olmak
Speaking
123
Speaking
fancy
exclam.
yok artık
124
Speaking
fancy
exclam.
deme be
Industry
125
Industry
fancy
n.
uzun dişleri olan taraklama silindiri
Textile
126
Textile
fancy
n.
fantezi kumaş
127
Textile
fancy
n.
modaya uygun kumaş
128
Textile
fancy
n.
modaya uygun kıyafet
Sport
129
Sport
fancy
n.
boksörlük
130
Sport
fancy
n.
boks sanatı
Art
131
Art
fancy
n.
(şair veya ressamın) hayal gücü
132
Art
fancy
n.
(şair veya ressamın yarattığı) imge
Music
133
Music
fancy
n.
bağımsız beste
134
Music
fancy
n.
(16 ve 17. yüzyıllarda) enstrümantal solo beste
Significados de
"fancy"
con otros términos en diccionario inglés turco: 384 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
fancy dress ball
n.
maskeli balo
2
General
fancy dress
n.
maskeli balo elbisesi
3
General
fancy man
n.
sevgili
4
General
fancy dress ball
n.
kıyafet balosu
5
General
strange fancy
n.
kuruntu
6
General
fancy words
n.
süslü sözler
7
General
fancy price
n.
fahiş fiyat
8
General
fancy woman
n.
acayip kadın
9
General
fancy woman
n.
metres
10
General
fancy ball
n.
maskeli balo
11
General
flight of fancy
n.
hayal
12
General
flight of fancy
n.
hayal kurma
13
General
fancy woman
n.
fahişe
14
General
fancy man
n.
acayip adam
15
General
fancy man
n.
aşık
16
General
fancy goods
n.
fantezi eşya
17
General
passing fancy
n.
geçici sevgi
18
General
a passing fancy
n.
geçici heves
19
General
fancy-dress party
n.
kıyafet balosu
20
General
fancy-dress ball
n.
maskeli balo
21
General
fancy dress-ball
n.
maskeli balo
22
General
fancy names
n.
süslü püslü isimler
23
General
fancy lady
n.
fahişe
24
General
fancy dress party (british english)
n.
kıyafet balosu
25
General
fancy paper
n.
el işi kağıdı
26
General
the fancy [obsolete]
n.
spor veya hobi meraklısı kitle
27
General
fancy restaurant
n.
havalı restoran
28
General
fancy restaurant
n.
lüks ve pahalı restoran
29
General
fancy restaurant
n.
şatafatlı restoran
30
General
fancy dress
n.
kostüm
31
General
fancy dress
n.
etkinlik kıyafeti
32
General
fancy ball
n.
kostüm balosu
33
General
fancy ball
n.
kıyafet balosu
34
General
fancy dress [uk]
n.
kimliği gizleyen giysi
35
General
fancy dress
n.
resmi kıyafet
36
General
fancy dress
n.
gece elbisesi
37
General
fancy dress
n.
abiye
38
General
fancy fair
n.
yardım fuarı
39
General
fancy fair
n.
takı ve süs eşyalarının satıldığı fuar
40
General
fancy man [obsolete]
n.
bir kadının desteklediği erkek
41
General
fancy man [uk]
n.
bir kadının aşığı
42
General
fancy man [obsolete]
n.
erkek arkadaş
43
General
fancy man [obsolete]
n.
(erkek) sevgili
44
General
fancy man
n.
pasta dekorcusu
45
General
fancy man
n.
dekoratör
46
General
fancy store
n.
tuhafiye dükkanı
47
General
fancy store
n.
süs eşyaları satan dükkan
48
General
fancy store
n.
incik boncuk dükkanı
49
General
fancy-dress ball
n.
kıyafet balosu
50
General
fancy-dress ball
n.
kostümlü balo
51
General
fancy ball
n.
kıyafet balosu
52
General
fancy ball
n.
kostümlü balo
53
General
fancy-pants
n.
aptal kimse
54
General
fancy-pants
n.
çekici kimse
55
General
fancy-pants [us]
n.
elit kimse
56
General
fancy-pants [us]
n.
gösterişli tarzı olan kimse
57
General
fancy-pants
n.
görünümüne önem veren kimse
58
General
take a fancy to
v.
gözü tutmak
59
General
fancy up
v.
süslenmek
60
General
have a fancy for
v.
heves etmek
61
General
catch the fancy of
v.
hoşuna gitmek
62
General
fancy up
v.
süslemek
63
General
fancy up
v.
allayıp pullamak
64
General
take a fancy to
v.
hoşlanmak
65
General
take a fancy to
v.
hoşlanmaya başlamak
66
General
fancy oneself
v.
hayallerinde kendini şöyle veya böyle görmek
67
General
have a fancy for something
v.
içi çekmek
68
General
fancy oneself as something
v.
kendini bir şey sanmak
69
General
fancy up
v.
giyinip kuşanmak
70
General
fancy each other
v.
flört etmek
71
General
fancy each other
v.
birbirlerinden hoşlanmak
72
General
take a fancy to something
v.
kanı kaynamak
73
General
take a fancy to something
v.
kanı ısınmak
74
General
take a fancy to someone
v.
kanı kaynamak
75
General
take a fancy to someone
v.
kanı ısınmak
76
General
fancy each other
v.
birbirinden hoşlanmak
77
General
fancy [obsolete]
v.
memnun etmek
78
General
fancy [obsolete]
v.
tatmin etmek
79
General
fancy [obsolete]
v.
hoş tutmak
80
General
fancy [obsolete]
v.
aşık olmak
81
General
fancy [obsolete]
v.
arzulamak
82
General
fancy free
adj.
aşktan azade
83
General
fancy-free
adj.
dertsiz
84
General
fancy-free
adj.
kaygısız
85
General
fancy-free
adj.
gamsız
86
General
fancy-free
adj.
tasasız
87
General
fancy dress
adj.
kostümlü (balo)
88
General
fancy-free
adj.
hayal edebilir
89
General
fancy-free
adj.
düşüncesinde özgür
90
General
fancy-free
adj.
merakı dizginlenmemiş
91
General
fancy-free
adj.
kimseye bağlanmayan
92
General
fancy-free
adj.
gönül ilişkileri kurmayan
93
General
fancy-free
adj.
tek şeye odaklanmayan
94
General
fancy-free
adj.
farklı ilgi alanları peşinde koşan
95
General
fancy-free
adj.
duygusuz
96
General
fancy-free
adj.
duygusal etki altında kalmayan
97
General
fancy-free
adj.
bağımsız
98
General
fancy-free
adj.
kısıtlanmayan
99
General
fancy-free
adj.
sınırsız
100
General
fancy-free
adj.
bekar
101
General
fancy-free
adj.
yalnız
102
General
fancy-free
adj.
yükümlülüklerden muaf
103
General
fancy-free
adj.
sorumluluğu olmayan
104
General
fancy-sick
adj.
kara sevdalı
105
General
fancy-sick
adj.
mecnun
106
General
fancy-sick
adj.
platonik aşk yaşayan
107
General
fancy-sick
adj.
aşk acısı çeken
108
General
fcy (fancy)
abrev.
süslü
109
General
fcy (fancy)
abrev.
hoş
Phrasals
110
Phrasals
fancy up
v.
aşırı şık giyinmek
111
Phrasals
fancy up
v.
çok şık giyinmek
112
Phrasals
fancy up
v.
giyinip kuşanmak
113
Phrasals
fancy up
v.
süslenip püslenmek
114
Phrasals
fancy (someone or oneself) as (something)
v.
(birini/kendini bir şey) olarak görmek
115
Phrasals
fancy (someone or oneself) as (something)
v.
(birini/kendini bir şey) olarak düşünmek
116
Phrasals
fancy (someone or oneself) as (something)
v.
(birini/kendini bir şey) olarak tasavvur etmek
117
Phrasals
fancy (someone or oneself) as (something)
v.
(birini/kendini bir şey) olarak zihninde canlandırmak
118
Phrasals
fancy someone as someone or something
v.
birini biri/bir şey olarak görmek
119
Phrasals
fancy someone as someone or something
v.
birini biri/bir şey olarak düşünmek
120
Phrasals
fancy someone as someone or something
v.
birini biri/bir şey olarak tasavvur etmek
121
Phrasals
fancy someone as someone or something
v.
birini biri/bir şey olarak zihninde canlandırmak
122
Phrasals
fancy as
v.
olarak görmek
123
Phrasals
fancy as
v.
olarak düşünmek
124
Phrasals
fancy as
v.
olarak tasavvur etmek
125
Phrasals
fancy as
v.
olarak zihninde canlandırmak
126
Phrasals
fancy up
v.
dekore etmek
127
Phrasals
fancy up
v.
yenilemek
128
Phrasals
fancy up
v.
bezemek
129
Phrasals
fancy up
v.
donatmak
Colloquial
130
Colloquial
flight of fancy
n.
gerçekliği olmayan hayal mahsulü fikir
131
Colloquial
fancy footwork
n.
süslü ayak figürü
132
Colloquial
fancy footwork
n.
dansta ustaca yapılan ayak figürü
133
Colloquial
fancy footwork
n.
dansta gösterişli ayak figürü
134
Colloquial
fancy footwork
n.
dansçının yaptığı zor bir ayak figürü
135
Colloquial
fancy footwork
n.
kıvrak ayak figürü
136
Colloquial
fancy footwork
n.
kıvrak düşünce
137
Colloquial
fancy footwork
n.
kıvrak zeka
138
Colloquial
fancy footwork
n.
kıvrak çözüm
139
Colloquial
fancy footwork
n.
akıllıca bir hareket
140
Colloquial
fancy footwork
n.
zekice ve karmaşık dans adımları
141
Colloquial
fancy footwork
n.
kıvrak dans adımları
142
Colloquial
fancy footwork
n.
zor ve karmaşık ayak figürleri
143
Colloquial
fancy footwork
n.
ustaca yapılan ayak figürü
144
Colloquial
fancy footwork
n.
hünerli ayak figürü
145
Colloquial
fancy footwork
n.
dengeli/sağlam ayak figürü
146
Colloquial
fancy footwork
n.
birini bir problemden kurtaracak karmaşık strateji
147
Colloquial
fancy footwork
n.
karmaşık bir strateji
148
Colloquial
fancy footwork
n.
akıllıca kurulmuş bir strateji
149
Colloquial
fancy footwork
n.
zekice yapılan plan
150
Colloquial
catch the fancy-of
v.
beğenmek
151
Colloquial
catch the fancy-of
v.
çekici gelmek
152
Colloquial
strike one's fancy
v.
hoşuna gitmek
153
Colloquial
strike one's fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
154
Colloquial
catch the fancy-of
v.
hoşuna gitmek
155
Colloquial
catch the fancy-of
v.
ilgisini çekmek
156
Colloquial
fancy-pants
adj.
havalı
157
Colloquial
fancy-pants
adj.
burnu havada
158
Colloquial
fancy-pants
adj.
fazla kibar
159
Colloquial
fancy-pants
adj.
zarif
160
Colloquial
fancy-pants
adj.
çıtkırıldım
161
Colloquial
fancy that!
expr.
hayret bir olay!
162
Colloquial
fancy!
expr.
hayret bir olay!
163
Colloquial
fancy seeing you here!
expr.
kimleri görüyorum!
164
Colloquial
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
seninki pek güzel değil
165
Colloquial
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
pek beğenmedim
166
Colloquial
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
pek bayılmadım
167
Colloquial
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
pek hoşlanmadım
168
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
hayret doğrusu
169
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
hayret bir olay
170
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
bak sen şu işe
171
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
yok artık
172
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
vay canına
173
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
bir yaşıma daha girdim
174
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
hadi ya
Idioms
175
Idioms
fancy price
n.
ateş pahası
176
Idioms
fancy price
n.
astronomik fiyat
177
Idioms
fancy price
n.
çok tuzlu fiyat
178
Idioms
fancy price
n.
çok yüksek fiyat
179
Idioms
flight of fancy imagination
n.
düş ürünü
180
Idioms
flight of fancy imagination
n.
düşsel
181
Idioms
a flight of fancy
n.
hayal ürünü
182
Idioms
flight of fancy/imagination/fantasy
n.
hayal mahsülü düşünceler/fikirler
183
Idioms
flight of fancy imagination
n.
hayal ürünü
184
Idioms
flight of fancy
n.
hayal mahsulü
185
Idioms
a flight of fancy
n.
hayal mahsulü
186
Idioms
take a fancy to
v.
beğenmek
187
Idioms
fancy someone
v.
birisini hoş bulmak
188
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
bekar olmak
189
Idioms
fancy someone
v.
birisini çekici bulmak
190
Idioms
take a fancy to
v.
birisine ısınmak
191
Idioms
take a fancy to someone
v.
birisinden elektrik almak
192
Idioms
take a fancy to
v.
cazibesine kapılmak
193
Idioms
take a fancy to
v.
çekici gelmek
194
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
çapkın olmak
195
Idioms
strike somebody's fancy
v.
hoşuna gitmek
196
Idioms
suit someone's fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
197
Idioms
catch somebody's fancy
v.
hoşuna gitmek
198
Idioms
take a fancy to
v.
hoş gelmek
199
Idioms
catch somebody's fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
200
Idioms
take a fancy to
v.
hoşlanmak
201
Idioms
strike somebody's fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
202
Idioms
take somebody's fancy
v.
hoşuna gitmek
203
Idioms
strike someone's fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
204
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
gününü gün etmek
205
Idioms
take a fancy to
v.
hoş bulmak
206
Idioms
take a fancy to
v.
etkilenmek
207
Idioms
tickle someone's fancy
v.
iç gıcıklamak
208
Idioms
tickle somebody's fancy
v.
ilgisini çekmek
209
Idioms
catch somebody's fancy
v.
ilgisini çekmek
210
Idioms
take somebody's fancy
v.
ilgisini çekmek
211
Idioms
tickle one's fancy
v.
iç gıcıklamak
212
Idioms
tickle somebody's fancy
v.
ilgisini çekmeye başlamak
213
Idioms
take somebody's fancy
v.
ilgisini çekmeye başlamak
214
Idioms
tickle someone's fancy
v.
içini kemirmek
215
Idioms
strike somebody's fancy
v.
ilgisini çekmek
216
Idioms
fancy oneself as
v.
kendini bir şey sanmak
217
Idioms
fancy oneself as
v.
kendini bir şey olarak görmek
218
Idioms
fancy oneself as
v.
kendini bir şey zannetmek
219
Idioms
take a fancy to
v.
kanı kaynamak
220
Idioms
fancy oneself as
v.
kendini bir bok sanmak
221
Idioms
take a fancy to
v.
sempati duymak
222
Idioms
fancy someone's chances
v.
şansına güvenmek
223
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
özgür olmak
224
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
istediğini yapabilmek
225
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
kafasına göre yaşamak
226
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
sorumlulukları olmamak
227
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
sorumluluklardan uzak olmak
228
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birine) hitap etmek
229
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birinin) ilgisini çekmek
230
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birinin) hoşuna gitmek
231
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birinde) merak uyandırmak
232
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birini) çekmek
233
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birini) cezbetmek
234
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birinin ilgisini çekmek
235
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birine hitap etmek
236
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birinin hoşuna gitmek
237
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birinde merak uyandırmak
238
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birini çekmek
239
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birini cezbetmek
240
Idioms
fancy (one's) chances
v.
şansına güvenmek
241
Idioms
fancy (one's) chances
v.
başaracağından emin olmak
242
Idioms
fancy chances
v.
şansına güvenmek
243
Idioms
fancy chances
v.
başaracağından emin olmak
244
Idioms
fancy your chances
v.
şansına güvenmek
245
Idioms
fancy your chances
v.
başaracağından emin olmak
246
Idioms
fancy someone's chances
v.
şansına güvenmek
247
Idioms
fancy someone's chances
v.
başaracağından emin olmak
248
Idioms
fancy somebody's chances
v.
irinin şansına güvenmek
249
Idioms
fancy somebody's chances
v.
birinin başaracağından emin olmak
250
Idioms
strike fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
251
Idioms
strike fancy
v.
hoşa gitmek
252
Idioms
suit fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
253
Idioms
take a fancy to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) hoşlanmaya başlamak
254
Idioms
take a fancy to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) hoşlanmak
255
Idioms
take a fancy to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) beğenmek
256
Idioms
take a fancy to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) ısınmak
257
Idioms
take a fancy to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sempati duymak
258
Idioms
tickle fancy
v.
ilgisini çekmek
259
Idioms
tickle fancy
v.
iç gıcıklamak
260
Idioms
tickle fancy
v.
içini kemirmek
261
Idioms
tickle fancy
v.
cezbetmek
262
Idioms
footloose and fancy free
adj.
avare
263
Idioms
fancy free
adj.
bekar
264
Idioms
fancy free
adj.
bağımsız
265
Idioms
footloose and fancy free
adj.
istediğini yapan kişi
266
Idioms
fancy free
adj.
özgür
267
Idioms
fancy free
adj.
kafasına göre takılan
268
Idioms
footloose and fancy free
adj.
kafasına göre takılan
269
Idioms
footloose and fancy free
adj.
kayıtsız
270
Idioms
footloose and fancy free
adj.
(bekar olduğu için) bağımsız
271
Idioms
footloose and fancy free
adj.
(bekar) özgür
272
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
ne zaman canın isterse/çekerse
273
Idioms
as the fancy takes you
expr.
istediğin gibi
274
Idioms
whenever the fancy takes you
expr.
istediğin gibi
275
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
istediği gibi
276
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
canı ne zaman isterse
277
Idioms
as the fancy takes you
expr.
ne zaman canın isterse/çekerse
278
Idioms
whenever the fancy takes you
expr.
ne zaman canın isterse/çekerse
279
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
ne zaman canı isterse/çekerse
280
Idioms
as the fancy takes you
expr.
canının istediği/çektiği gibi
281
Idioms
whenever the fancy takes you
expr.
canının istediği/çektiği gibi
282
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
canının istediği/çektiği gibi
283
Idioms
as the fancy takes you
expr.
gönlünce
284
Idioms
whenever the fancy takes you
expr.
gönlünce
285
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
gönlünce
286
Idioms
fancy free
expr.
istediğiyle gönül eğlendiren
287
Idioms
footloose and fancy free
expr.
istediğini yapan
288
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
istediği zaman
289
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
kafasına göre
290
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
kafasına esince
291
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
kafasına ne zaman eserse
Speaking
292
Speaking
do you fancy joining us?
expr.
bize katılmak ister misiniz?
293
Speaking
do you fancy going to the cinema with me?
expr.
benimle sinemaya gelmek ister misin?
294
Speaking
fancy that!
expr.
hayret doğrusu!
295
Speaking
fancy meeting you here
expr.
seni burada göreceğim aklımın ucundan geçmezdi
296
Speaking
don't fancy your chances!
expr.
şansına pek güvenme!
297
Speaking
fancy meeting you here
expr.
seni burada göreceğime dünyada inanmazdım
Trade/Economic
298
Trade/Economic
fancy fair
n.
moda fuarı
299
Trade/Economic
fancy goods
n.
dekoratif lüks ürünler
300
Trade/Economic
fancy goods
n.
ıvır zıvır
301
Trade/Economic
fancy goods
n.
küçük ev süsleri
302
Trade/Economic
fancy goods
n.
biblolar
303
Trade/Economic
fancy goods
n.
fantezi kumaş
304
Trade/Economic
fancy goods
n.
modaya uygun kumaş
305
Trade/Economic
fancy goods
n.
son moda kıyafet
306
Trade/Economic
fancy goods
n.
süs eşyaları
307
Trade/Economic
fancy goods
n.
incik boncuk
308
Trade/Economic
fancy goods
n.
değersiz ziynet eşyaları
309
Trade/Economic
fancy goods
n.
frapan ürünler
310
Trade/Economic
fancy goods
n.
göz alıcı ürünler
311
Trade/Economic
fancy stocks
n.
(borsada) büyük kazanç yaratan sanal hisse senetleri
312
Trade/Economic
fancy stocks
n.
değersiz hisseler
313
Trade/Economic
fancy stocks
n.
değersiz menkul kıymetler
Industry
314
Industry
fancy roller
n.
uzun dişleri olan taraklama silindiri
Technical
315
Technical
fancy goods
n.
fantezi mallar
316
Technical
fancy yarn
n.
fantezi iplik
317
Technical
fancy yarn equipment
n.
fantazi iplik donanımı
318
Technical
fancy thread
n.
fantezi iplik
319
Technical
fancy dress
n.
karnaval giysisi
Textile
320
Textile
fancy thread
n.
fantezi iplik
321
Textile
fancy fabrics
n.
fantazi kumaşlar
322
Textile
fancy braid
n.
fantezi örgü
323
Textile
fancy fabric
n.
fantezi kumaş
324
Textile
fancy yarn
n.
fantezi iplik
325
Textile
fancy goods
n.
fantezi mallar
326
Textile
fancy edge
n.
fantezi kenar
327
Textile
fancy article
n.
fantezi artikel
328
Textile
fancy fabric
n.
fantazi kumaş
329
Textile
fancy seam
n.
süs dikişi
Woodworking
330
Woodworking
fancy woods
n.
(pahalı ve özel) mobilya ahşabı
331
Woodworking
fancy woods
n.
kontrplak
Marine
332
Marine
fancy line
n.
gemi güvertesinde (lumbuzların kontrolü için kullanılan) kısa ip
Gastronomy
333
Gastronomy
fancy-cake
n.
turta
Fishery
334
Fishery
fancy line
n.
bir tür misina
335
Fishery
fancy line
n.
olta ipi
Social Sciences
336
Social Sciences
fancy dance
n.
kızılderililere özgü hızlı bir tür powwow dansı
Basketball
337
Basketball
fancy dan
n.
seyircinin gözüne hoş gelecek oyun ve atışları yapan oyuncu
Music
338
Music
fancy dance
n.
fantezi dans
Archaic
339
Archaic
fancy [obsolete]
n.
fantastik nitelik
340
Archaic
fancy [obsolete]
n.
olağandışılık
341
Archaic
fancy [obsolete]
n.
gerçek dışılık
342
Archaic
fancy [obsolete]
n.
kibir
343
Archaic
fancy [obsolete]
n.
kendini beğenmişlik
344
Archaic
fancy man [obsolete]
n.
bir gruba üye erkek
Slang
345
Slang
fancy woman
n.
fahişe
346
Slang
fancy-pants
n.
göz boyayan
347
Slang
fancy-schmancy words
n.
janjanlı sözler
348
Slang
fancy woman
n.
orospu
349
Slang
fancy man
n.
pezevenk
350
Slang
fancy-pants
n.
sahte
351
Slang
fancy-pants
n.
züppe
352
Slang
fancy man
n.
kadın satıcısı
353
Slang
fancy man
n.
jigolo
354
Slang
fancy woman
n.
adı çıkmış kadın
355
Slang
fancy woman
n.
hafif kadın
356
Slang
fancy girl
n.
adı çıkmış kadın
357
Slang
fancy girl
n.
hafif kadın
358
Slang
fancy girl
n.
fahişe
359
Slang
fancy girl
n.
orospu
360
Slang
fancy lady
n.
adı çıkmış kadın
361
Slang
fancy lady
n.
hafif kadın
362
Slang
fancy lady
n.
orospu
363
Slang
fancy oneself as
v.
kendini bir bok sanmak
364
Slang
fancy-schmancy
adj.
janjanlı
365
Slang
fancy-schmancy
adj.
özenilmiş
366
Slang
fancy-schmancy
adj.
süslü
367
Slang
fancy-schmancy
adj.
şatafatlı
368
Slang
fancy-schmancy
adj.
gösterişli
369
Slang
fancy-schmancy
adj.
cafcaflı
370
Slang
fancy-schmancy
adj.
afili
371
Slang
fancy-pants
adj.
kibarlık taslayan
372
Slang
fancy-pants
adj.
tiki
373
Slang
fancy-pants
adj.
snop
374
Slang
fancy a swift half?
expr.
bir tek atalım mı?
British Slang
375
British Slang
fancy the pants off someone
v.
abayı yakmak
376
British Slang
fancy the arse off someone
v.
abayı yakmak
377
British Slang
fancy the arse off someone
v.
aşık olmak
378
British Slang
fancy the pants off someone
v.
aşık olmak
379
British Slang
fancy the arse off someone
v.
birine takmak
380
British Slang
fancy the arse off someone
v.
birisi için dibi düşmek
381
British Slang
fancy the arse off someone
v.
birisini çok istemek
382
British Slang
fancy the pants off someone
v.
birine takmak
383
British Slang
fancy the pants off someone
v.
birisi için dibi düşmek
384
British Slang
fancy the pants off someone
v.
birisini çok istemek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of fancy
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy