|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
fotoğraf makinesi |
camera n.
|
|
On the evening of 12 August, my daughter bought a camera in my home town of Döbelin, population 28 000.
12 Ağustos akşamı kızım, 28.000 nüfuslu Döbelin kasabasından bir fotoğraf makinesi satın aldı.
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
(fotoğraf) çekmek |
take v.
|
|
I should now like to take some time to consider the areas of attention which Parliament highlights in its report.
Şimdi Parlamento'nun raporunda dikkat çektiği alanları değerlendirmek için biraz zaman ayırmak istiyorum.
More Sentences
|
General |
|
3 |
General |
vesikalık fotoğraf |
mug shot n.
|
|
That's the worst mug shot I've ever seen.
O şimdiye kadar gördüğüm en kötü vesikalık fotoğraf.
More Sentences
|
4 |
General |
dijital fotoğraf makineleri |
digital cameras n.
|
|
Can I borrow your digital camera tonight?
Bu gece dijital fotoğraf makineni ödünç alabilir miyim?
More Sentences
|
5 |
General |
fotoğraf albümleri |
photograph albums n.
|
|
He showed me his photograph album.
Bana fotoğraf albümünü gösterdi.
More Sentences
|
|
6 |
General |
fotoğraf albümü |
photo album n.
|
|
Tom was sitting at his desk, flipping through an old photo album.
Tom masasında oturmuş eski bir fotoğraf albümünü karıştırıyordu.
More Sentences
|
7 |
General |
fotoğraf çekimi |
photo shooting n.
|
|
I'm doing a photo shoot with Tom today.
Bugün Tom'la bir fotoğraf çekimi yapacağız.
More Sentences
|
8 |
General |
çekim (fotoğraf) |
take n.
|
|
We might need more than one take to complete the scene.
Sahneyi tamamlamak için birden fazla çekime ihtiyacımız olabilir.
More Sentences
|
9 |
General |
vesikalık fotoğraf |
passport photo n.
|
|
I had my passport photo taken last week.
Geçen hafta vesikalık fotoğraf çektirdim.
More Sentences
|
10 |
General |
eski fotoğraf |
old photograph n.
|
|
Tom looked at the old photographs.
Tom eski fotoğraflara baktı.
More Sentences
|
11 |
General |
(kısaca) resim/fotoğraf |
pic n.
|
|
I took a pic of the beautiful sunset.
Güzel gün batımının fotoğrafını çektim.
More Sentences
|
12 |
General |
fotoğraf çekmek |
take pictures v.
|
|
My hobby is taking pictures of wild flowers.
Hobim kır çiçeklerinin fotoğraflarını çekmek.
More Sentences
|
13 |
General |
fotoğraf çekmek |
take a photo v.
|
|
May I take a photo?
Fotoğraf çekebilir miyim?
More Sentences
|
14 |
General |
fotoğraf çekmek |
take photos v.
|
|
Do you often take photos?
Sık sık fotoğraf çeker misiniz?
More Sentences
|
15 |
General |
(fotoğraf için) poz vermek |
pose v.
|
|
The royal family posed for a famous photographer.
Kraliyet ailesi ünlü bir fotoğrafçıya poz verdi.
More Sentences
|
16 |
General |
(fotoğraf vb.) basmak |
process v.
|
|
This is where I process the pictures.
Burası bu fotoğrafları bastığım yer.
More Sentences
|
Technical |
|
17 |
Technical |
fotoğraf albümü |
album n.
|
|
You should stick those pictures in your album.
O fotoğrafları albümünüze koymalısınız.
More Sentences
|
Photography |
|
18 |
Photography |
fotoğraf çekme |
photography n.
|
|
Tom likes photography, cooking and video games.
Tom fotoğraf çekmeyi, yemek yapmayı ve video oyunlarını sever.
More Sentences
|
19 |
Photography |
fotoğraf makinesi |
camera n.
|
|
Take a good camera and a lot of memory space.
Yanınıza iyi bir fotoğraf makinesi ve bolca bellek alanı alın.
More Sentences
|
General |
|
20 |
General |
35 mm'lik veya daha dar bir film kullanan fotoğraf makinesi |
miniature camera n.
|
|
21 |
General |
renkli fotoğraf çekme |
color photography n.
|
|
22 |
General |
dev fotoğraf |
photomural n.
|
|
23 |
General |
internette saatlerce başkalarının fotoğraf albümlerine bakma |
photolurking n.
|
|
24 |
General |
fotoğraf klişesi |
plate n.
|
|
25 |
General |
polaroit fotoğraf makinesi |
polaroid camera n.
|
|
|
26 |
General |
fotoğraf meraklısı |
shutterbug n.
|
|
27 |
General |
vesikalık fotoğraf |
passport photograph n.
|
|
28 |
General |
şipşak fotoğraf |
snapshot n.
|
|
29 |
General |
fotoğraf atölyesi |
photographer's studio n.
|
|
30 |
General |
gümüşlü levha üzerine çekilmiş fotoğraf |
daguerrotype n.
|
|
31 |
General |
fotoğraf banyo ilacı |
soup n.
|
|
32 |
General |
enstantane fotoğraf |
snapshot n.
|
|
33 |
General |
polaroit fotoğraf |
polaroid photograph n.
|
|
34 |
General |
vesikalık fotoğraf |
portrait n.
|
|
35 |
General |
fotoğraf çekme |
shoot n.
|
|
36 |
General |
negatifsiz fotoğraf |
photostat n.
|
|
37 |
General |
şipşak fotoğraf |
snap n.
|
|
38 |
General |
renkli fotoğraf |
color photograph n.
|
|
39 |
General |
havadan çekilmiş fotoğraf |
aerial photograph n.
|
|
40 |
General |
eski fotoğraf |
daguerrotype n.
|
|
41 |
General |
fotoğraf sehpası |
tripod n.
|
|
42 |
General |
kodak marka makineyle çekilen fotoğraf |
kodak n.
|
|
43 |
General |
röntgen ışınları ile çekilen fotoğraf |
skiagram n.
|
|
44 |
General |
fotoğraf çekme meraklısı |
shutterbug n.
|
|
45 |
General |
dijital fotoğraf makinesi |
digital camera n.
|
|
46 |
General |
fotoğraf tabı |
photofinishing n.
|
|
47 |
General |
ünlülerle fotoğraf randevusu |
photocall n.
|
|
48 |
General |
saniye başına fotoğraf (sayısı) |
frame per second n.
|
|
49 |
General |
fotoğraf yarışması |
photography contest n.
|
|
50 |
General |
fotoğraf karesi |
(photo) frame n.
|
|
51 |
General |
çok yakından alınan fotoğraf |
close-up n.
|
|
52 |
General |
yakından çekilen fotoğraf |
close-up n.
|
|
53 |
General |
fotoğraf yoğuntekeri |
photo compact disk n.
|
|
54 |
General |
fotoğraf karesi |
frame n.
|
|
55 |
General |
fotoğraf stüdyosu |
photograph studio n.
|
|
56 |
General |
güzel fotoğraf |
nice photo n.
|
|
57 |
General |
fotoğraf stüdyosu |
photography studio n.
|
|
58 |
General |
fotoğraf stüdyosu |
photo studio n.
|
|
59 |
General |
fotoğraf çekimi |
photoshoot n.
|
|
60 |
General |
fotoğraf çekimi |
photo shoot n.
|
|
61 |
General |
imzalı fotoğraf |
signed photo n.
|
|
62 |
General |
fotoğraf stüdyosu |
photographic studio n.
|
|
63 |
General |
fotoğraf kulübü |
photo club n.
|
|
64 |
General |
fotoğraf bölümü |
photography department n.
|
|
65 |
General |
fotoğraf hilesi |
photographic fakery n.
|
|
|
66 |
General |
fotoğraf çekme kabini |
photobooth n.
|
|
67 |
General |
fotoğraf çekme kabini |
photo booth n.
|
|
68 |
General |
fotoğraf kabini |
photobooth n.
|
|
69 |
General |
fotoğraf kabini |
photo booth n.
|
|
70 |
General |
fotoğraf altı yazısı |
caption n.
|
|
71 |
General |
sadece o anı yakalama amacıyla çekilen fotoğraf |
snapshot n.
|
|
72 |
General |
dijital fotoğraf sanatçısı |
digital photography artist n.
|
|
73 |
General |
yeni çekilmiş fotoğraf |
recent photo n.
|
|
74 |
General |
vesikalık fotoğraf |
head shot n.
|
|
75 |
General |
vesikalık fotoğraf |
headshot n.
|
|
76 |
General |
zirve veya toplantı sonunda herkesin iştirak ettiği toplu fotoğraf çekimi |
family photo n.
|
|
77 |
General |
toplu çekilen fotoğraf |
family photo n.
|
|
78 |
General |
otomatik fotoğraf makinesi |
automatic camera n.
|
|
79 |
General |
habersiz çekilen fotoğraf |
candid shot n.
|
|
80 |
General |
fotoğraf kağıdı |
bromide paper n.
|
|
81 |
General |
gizlice çekilen fotoğraf |
candid shot n.
|
|
82 |
General |
küçük fotoğraf makinesi |
candid camera n.
|
|
83 |
General |
ışık baskılı fotoğraf |
collotype n.
|
|
84 |
General |
tek kullanımlık fotoğraf makinesi |
disposable camera n.
|
|
85 |
General |
tek kullanımlık fotoğraf makinesi |
single-use camera n.
|
|
86 |
General |
dijital fotoğraf makinesi |
digicam n.
|
|
87 |
General |
fotoğraf karesi |
shot n.
|
|
88 |
General |
fotoğraf editörü |
photo editor n.
|
|
89 |
General |
fotoğraf yönetmeni |
cinematographer n.
|
|
90 |
General |
fotoğraf yönetmeni |
director of photography n.
|
|
91 |
General |
fotoğraf paylaşımı |
photo sharing n.
|
|
92 |
General |
yakın mesafeden çekilen fotoğraf |
closeup n.
|
|
93 |
General |
kesik baş aldatmacası yapılarak fotoğraf çekilme |
horsemanning n.
|
|
94 |
General |
(eskiden) ziyaretçi kartı olarak kullanılacak boyutta portre fotoğraf |
carte de visite n.
|
|
95 |
General |
devlet tarafından düzenlenmiş fotoğraf |
a government-issued photo n.
|
|
96 |
General |
dikey fotoğraf |
vertical n.
|
|
97 |
General |
suçlu veya şüphelinin önden, profilden ve arkadan görünümünün olduğu fotoğraf |
headshot n.
|
|
98 |
General |
fotoğraf stüdyosu |
gallery n.
|
|
99 |
General |
gümüşlü levha üzerine fotoğraf çeken kimse |
daguerreotyper n.
|
|
100 |
General |
gümüşlü levha üzerine fotoğraf çekme sanatı |
daguerreotypy n.
|
|
101 |
General |
gümüşlü levha üzerine fotoğraf çekme tekniği |
daguerreotypy n.
|
|
102 |
General |
açıklamalı fotoğraf |
delineation n.
|
|
103 |
General |
fotoğraf emülsiyonundaki çok sayıda partikülden her biri |
grain n.
|
|
104 |
General |
fotoğraf sanatçısı |
art photographer n.
|
|
105 |
General |
fotoğraf çerçevecisi |
picture-framer n.
|
|
106 |
General |
fotoğraf çerçeveciliği |
picture-framing n.
|
|
107 |
General |
ünlülere ait fotoğraf |
pin-up n.
|
|
108 |
General |
uzun ince fotoğraf |
panel n.
|
|
109 |
General |
sert arkalık üzerinde sergilenen fotoğraf |
panel n.
|
|
110 |
General |
parça parça sergilenen fotoğraf |
panorama n.
|
|
111 |
General |
panoramik fotoğraf |
panorama n.
|
|
112 |
General |
bir yığın fotoğraf |
photography n.
|
|
113 |
General |
fotoğraf seti |
photoset n.
|
|
114 |
General |
fotoğraf dizgisi |
photoset n.
|
|
115 |
General |
(fotoğraf) ışığa duyarsızlaştırılmadan önce gerçekleştirilen uygulama |
prefixation n.
|
|
116 |
General |
(fotoğraf, tablo) temsili form |
shape [dialect] n.
|
|
117 |
General |
fotoğraf çerçevesinin ön yüzü |
sight n.
|
|
118 |
General |
şipşak fotoğraf |
snap n.
|
|
119 |
General |
tiyatro veya fotoğraf ışığının odak noktasının dışında kalan ve istenmeyen yeri aydınlatan ışık |
spill n.
|
|
120 |
General |
tiyatro veya fotoğraf ışığının odak noktasının dışında kalan ve istenmeyen yeri aydınlatan ışık |
spill light n.
|
|
121 |
General |
fotoğraf çektirmek |
have one's photo taken v.
|
|
122 |
General |
şipşak fotoğraf çekmek |
snap v.
|
|
123 |
General |
kodak makinası ile fotoğraf çekmek |
kodak v.
|
|
124 |
General |
fotoğraf çekmek |
shoot v.
|
|
125 |
General |
fotoğraf makinesine film koymak |
load v.
|
|
126 |
General |
üzerinde oynamak (fotoğraf vb) |
block out v.
|
|
127 |
General |
fotoğraf basmak |
print a photograph v.
|
|
128 |
General |
fotoğraf çekilmek |
have one's photo taken v.
|
|
129 |
General |
fotoğraf yayınlamak |
publish photo v.
|
|
130 |
General |
(fotoğraf) büyütmek |
blow up v.
|
|
131 |
General |
fotoğraf büyütme |
blow-up v.
|
|
132 |
General |
fotoğraf büyütme |
blowup v.
|
|
133 |
General |
banyo etmek (fotoğraf) |
develop v.
|
|
134 |
General |
fotoğraf yollamak |
send a photograph v.
|
|
135 |
General |
fotoğraf çerçevesinin arkasına destek için çubuklar dizmek |
cradle a picture v.
|
|
136 |
General |
gümüşlü levha üzerine fotoğraf çekmek |
daguerreotype v.
|
|
137 |
General |
(gazeteci/ röportaj, fotoğraf yakalamak için) kapıda beklemek |
doorstep v.
|
|
138 |
General |
şınav benzeri düz durarak fotoğraf çektirmek |
plank v.
|
|
139 |
General |
(fotoğraf, pul vb.) yapıştırmak |
mount v.
|
|
140 |
General |
poz verilmemiş (fotoğraf, tablo) |
unposed adj.
|
|
141 |
General |
(fotoğraf) bloklu |
blocky adj.
|
|
142 |
General |
gümüşlü levha üzerine çekilmiş fotoğraf ile ilgili |
daguerrean adj.
|
|
143 |
General |
yapısal olarak iyi kurgulanmış (fotoğraf) |
well-composed adj.
|
|
144 |
General |
(ateş etmeye veya fotoğraf çekmeye) hazır durumda |
acock adv.
|
|
Phrasals |
|
145 |
Phrasals |
(fotoğraf) iyi/kötü çıkmak |
come out v.
|
|
146 |
Phrasals |
fotoğraf koymak |
stick up v.
|
|
Colloquial |
|
147 |
Colloquial |
şipşak fotoğraf |
snap n.
|
|
148 |
Colloquial |
kullanıcıların blog yazısı, fotoğraf, kişisel profil gibi kendilerine ait içerikleri yayınlayabildikleri çevrimiçi hizmetler |
me-media n.
|
|
149 |
Colloquial |
büyütülmüş şey (fotoğraf, görüntü) |
blowup n.
|
|
150 |
Colloquial |
büyütme (fotoğraf, görüntü) |
blowup n.
|
|
151 |
Colloquial |
(suçlu eşkali belirlemede) tanığa sunulan altı fotoğraf |
six-pack [uk] n.
|
|
152 |
Colloquial |
fotoğraf çekilirken/videoya alınırken komik/salakça/abartılı mimikler yapmak |
mug it up v.
|
|
153 |
Colloquial |
gülümseyin (fotoğraf çekilirken söylendiğinde ağzın gülümseme şeklini almasını sağlayan ifade) |
cheese interj.
|
|
Idioms |
|
154 |
Idioms |
hatırlatıcı not/fotoğraf |
an aide-mémoire n.
|
|
155 |
Idioms |
anımsatıcı not/fotoğraf |
an aide-mémoire n.
|
|
156 |
Idioms |
hatırlatıcı not/fotoğraf |
an aide-mémoire n.
|
|
157 |
Idioms |
anımsatıcı not/fotoğraf |
an aide-mémoire n.
|
|
158 |
Idioms |
kartpostal/fotoğraf gibi görünmek |
look a picture v.
|
|
159 |
Idioms |
kartpostal/fotoğraf gibi olmak |
be a picture v.
|
|
160 |
Idioms |
kartpostal/fotoğraf gibi olmak |
look a picture v.
|
|
161 |
Idioms |
film, fotoğraf çekilmiyorken |
off camera adv.
|
|
162 |
Idioms |
film, fotoğraf çekilirken |
on camera adv.
|
|
163 |
Idioms |
film, fotoğraf çekilirken |
on camera adv.
|
|
164 |
Idioms |
film, fotoğraf çekilmiyorken |
off camera adv.
|
|
165 |
Idioms |
(fotoğraf çekilirken) gülümseyin |
say cheese expr.
|
|
Speaking |
|
166 |
Speaking |
fotoğraf dükkanı |
photo shop n.
|
|
167 |
Speaking |
bir fotoğraf çekilebilir miyiz? |
can we take a photo together? expr.
|
|
168 |
Speaking |
bir fotoğraf çekilebilir miyiz? |
can we have a picture together? expr.
|
|
169 |
Speaking |
beraber fotoğraf çekilebilir miyiz? |
can we take a photo together? expr.
|
|
170 |
Speaking |
bana fotoğraf gönder |
send me a photo expr.
|
|
171 |
Speaking |
bir fotoğraf çekilebilir miyiz? |
can we take a picture together? expr.
|
|
172 |
Speaking |
fotoğraf çekebilir miyim? |
can I take photos? expr.
|
|
173 |
Speaking |
fotoğraf çekebilir miyim? |
can I take a photo? expr.
|
|
174 |
Speaking |
fotoğraf çekmeyin |
do not take photos expr.
|
|
175 |
Speaking |
hemen bir fotoğraf çektirebilir miyiz? |
can we get a quick picture? expr.
|
|
176 |
Speaking |
fotoğraf çekebilir miyiz? |
can we take a photo? expr.
|
|
177 |
Speaking |
fotoğraf çekemezsiniz |
you can't take photos expr.
|
|
178 |
Speaking |
orada bir sürü fotoğraf çek |
take a lot of photos there expr.
|
|
179 |
Speaking |
size bir fotoğraf gönderiyorum |
I'm sending you a photo expr.
|
|
180 |
Speaking |
sana bir fotoğraf gönderiyorum |
I'm sending you a photo expr.
|
|
181 |
Speaking |
(fotoğraf çektirirken) gülümseyin! |
say cheese! expr.
|
|
Chat Usage |
|
182 |
Chat Usage |
çok güzel fotoğraf |
very nice photo n.
|
|
183 |
Chat Usage |
çok hoş fotoğraf |
very nice photo n.
|
|
Law |
|
184 |
Law |
çocukların pornografik fotoğraf veya filmlerde yasadışı kullanımı |
kiddie porn n.
|
|
185 |
Law |
çocukların pornografik fotoğraf veya filmlerde yasadışı kullanımı |
child pornography n.
|
|
186 |
Law |
çocukların pornografik fotoğraf veya filmlerde yasadışı kullanımı |
kiddy porn n.
|
|
Media |
|
187 |
Media |
(gazetecilikte) fotoğraf |
art n.
|
|
188 |
Media |
fotoğraf gazeteciliği |
photojournalism n.
|
|
189 |
Media |
göze çarpan fotoğraf |
feature n.
|
|
190 |
Media |
sansasyonel fotoğraf |
feature n.
|
|
191 |
Media |
internette fotoğraf paylaşımı |
photo-sharing n.
|
|
192 |
Media |
(makale, fotoğraf) birden fazla gazeteye satılan |
syndicated adj.
|
|
Technical |
|
193 |
Technical |
bir makinenin parçaları arasındaki ilişkiyi gösteren fotoğraf |
exploded view n.
|
|
194 |
Technical |
çift mercekli yansıtımlı fotoğraf makinesi |
twin-lens reflex camera n.
|
|
195 |
Technical |
estantene fotoğraf |
snapshot n.
|
|
196 |
Technical |
florışıl fotoğraf |
fluorography n.
|
|
197 |
Technical |
fotoğraf ile yapılan klişe |
photo electrotype n.
|
|
198 |
Technical |
fotoğraf makinesi |
diaphragm n.
|
|
199 |
Technical |
fotoğraf slaytı |
lantern slide n.
|
|
200 |
Technical |
fotoğraf banyosu atığı |
photographic processing waste n.
|
|
201 |
Technical |
fotoğraf yoğuntekeri |
photo CD n.
|
|
202 |
Technical |
fotoğraf ile klişe çıkarma işlemi |
photoengraving n.
|
|
203 |
Technical |
havadan çekilen fotoğraf yardımıyla yapılan araştırma |
aerial survey n.
|
|
204 |
Technical |
hava haritası fotoğraf makinesi |
aerial mapping camera n.
|
|
205 |
Technical |
havadan çekilen fotoğraf |
aerial photograph n.
|
|
206 |
Technical |
ısıl fotoğraf çekimi |
thermography n.
|
|
207 |
Technical |
ışıkla fotoğraf çekimi |
photoflash photography n.
|
|
208 |
Technical |
kontrol edilmemiş mozaik fotoğraf |
uncontrolled mosaic n.
|
|
209 |
Technical |
mikro fotoğraf |
microphotograph n.
|
|
210 |
Technical |
mikro fotoğraf |
photomicrograph n.
|
|
211 |
Technical |
öne eğimli fotoğraf |
dicing photography n.
|
|
212 |
Technical |
renkli fotoğraf |
colour photograph n.
|
|
213 |
Technical |
saydam pozitif fotoğraf |
diapositive n.
|
|
214 |
Technical |
renkli fotoğraf |
chromatography n.
|
|
215 |
Technical |
schlieren fotoğraf çekimi |
schlieren photography n.
|
|
216 |
Technical |
stereoskopik fotoğraf sahası |
stereoscopic cover n.
|
|
217 |
Technical |
şerit fotoğraf alımı |
sonne photography n.
|
|
218 |
Technical |
taramalı elektron fotoğraf çekimi |
scanning electron micrography n.
|
|
219 |
Technical |
uzun pozlu fotoğraf |
time exposure n.
|
|
220 |
Technical |
üstüste fotoğraf çekme |
double exposure n.
|
|
221 |
Technical |
uzun süre poz verilmiş fotoğraf |
time exposure n.
|
|
222 |
Technical |
üç makineyle fotoğraf çekme |
trimetrogon photography n.
|
|
223 |
Technical |
körüklü fotoğraf makinesinin tabanı |
bed n.
|
|
224 |
Technical |
klorobromür kağıdına basılan fotoğraf baskısı |
chlorobromide n.
|
|
225 |
Technical |
klorobromür kağıdına basılan fotoğraf baskısı |
chlorobromid n.
|
|
226 |
Technical |
harita veya fotoğraf gibi bir materyalin üzerine bindirilecek olan grafikli şeffaf katman |
overlay n.
|
|
227 |
Technical |
ışığa duyarlı bir çözelti ile kaplanmış, negatif veya saydam fotoğraf üretiminde kullanılan ince kağıt veya şerit |
film n.
|
|
228 |
Technical |
negatif veya saydam fotoğraf filmi |
film n.
|
|
229 |
Technical |
nesnenin fotoğraf çerçevesindeymiş gibi görünmesini sağlayan kamera aksesuarı |
finder n.
|
|
230 |
Technical |
fotoğraf makinesinin önüne takılan ve fotoğraf planının düzenlenmesine yardımcı bir aksesuar |
finder n.
|
|
231 |
Technical |
(stereoskopik incelemede) fotoğraf ile ölçüm noktası arasına yerleştirilen özel bir işaret |
floating mark or dot n.
|
|
232 |
Technical |
fotoğraf yardımıyla ahşap üzerine görüntü üretme süreci |
photoxylography n.
|
|
233 |
Technical |
fotoğraf filmi veya kağıdın makineden geçişini kontrol eden yol veya rampa |
shoe n.
|
|
234 |
Technical |
(fotoğraf) film kesici |
slitter n.
|
|
235 |
Technical |
(fotoğraf) film kesme makinesi |
slitter n.
|
|
236 |
Technical |
fotoğraf klişesinde çizik/yırtık |
slug n.
|
|
237 |
Technical |
telefoto mercekle fotoğraf çekmek |
telephotograph v.
|
|
Computer |
|
238 |
Computer |
kişilerin birbirlerinin fotoğraf ve özelliklerini değerlendirerek üye seçmelerine imkan veren sanal topluluk |
rating community n.
|
|
239 |
Computer |
birleşik fotoğraf uzmanları grubu |
joint photographic experts group n.
|
|
240 |
Computer |
birleşik fotoğraf uzmanları grubu |
jpeg n.
|
|
241 |
Computer |
bir fotoğraf ve video paylaşım sitesi |
flickr n.
|
|
242 |
Computer |
filtresiz fotoğraf etiketi |
#nofilter n.
|
|
243 |
Computer |
fotoğraf konumları |
photo locations n.
|
|
244 |
Computer |
fotoğraf düzenleme |
photo editing n.
|
|
245 |
Computer |
fotoğraf konumu |
photo location n.
|
|
246 |
Computer |
fotoğraf galerisi |
photo gallery n.
|
|
247 |
Computer |
gelişmiş fotoğraf |
advanced photo n.
|
|
248 |
Computer |
fotoğraf çekme butonu |
snapshot button n.
|
|
249 |
Computer |
fotoğraf yoğuntekeri |
photo compact disk n.
|
|
250 |
Computer |
fotoğraf tuşu |
snapshot button n.
|
|
251 |
Computer |
fotoğraf no |
photograph id n.
|
|
252 |
Computer |
fotoğraf yeri |
photo here n.
|
|
253 |
Computer |
fotoğraf numarası |
photo # n.
|
|
254 |
Computer |
fotoğraf yoğuntekeri |
photo (cd) n.
|
|
255 |
Computer |
fotoğraf çekme butonu |
snap shot button n.
|
|
256 |
Computer |
internette yayınlamak amacıyla kişinin kendisini çektiği fotoğraf |
selfie n.
|
|
257 |
Computer |
internette yayınlamak amacıyla bir çiftin kendilerini çektiği fotoğraf |
usie n.
|
|
258 |
Computer |
mobil cihazlar için tasarlanmış bir fotoğraf paylaşma uygulaması |
instagram n.
|
|
259 |
Computer |
profesyonel fotoğraf kağıdı |
photo paper pro n.
|
|
260 |
Computer |
renkli fotoğraf |
color photo n.
|
|
261 |
Computer |
s/b fotoğraf |
b/w photo n.
|
|
262 |
Computer |
siyah/fotoğraf |
black/photo n.
|
|
263 |
Computer |
taranmış fotoğraf |
scanned photo n.
|
|
264 |
Computer |
ücretsiz bir fotoğraf paylaşım programı |
instagram n.
|
|
265 |
Computer |
YouTube videolarında, videoya tıklamadan önce görüntülenen küçük resim veya fotoğraf |
thumbnail n.
|
|
266 |
Computer |
filtreyle düzeltilmemiş fotoğraf |
#nofilter n.
|
|
267 |
Computer |
sosyal medyada cuma günleri geçmişe ait bir fotoğraf yayınlama akımı |
flashback friday (fbf) n.
|
|
268 |
Computer |
cep telefonu araması, metin mesajı ve fotoğraf şeklinde kaydedilmiş düşünce ve deneyimlerin başkalarıyla paylaşılabileceği günlük |
moblog n.
|
|
269 |
Computer |
cep telefonu araması, metin mesajı ve fotoğraf şeklinde kaydedilmiş düşünce ve deneyimleri mobil olarak paylaşmak |
moblog v.
|
|
270 |
Computer |
bulunulan an veya gün dışında çekilmiş fotoğraf anlamına gelen bir ifade |
tbt (throwback thursday) expr.
|
|
271 |
Computer |
fotoğraf çek |
take picture expr.
|
|
272 |
Computer |
fotoğraf çek |
take photo expr.
|
|
273 |
Computer |
yalnızca fotoğraf |
photo only expr.
|
|
Informatics |
|
274 |
Informatics |
birleşik fotoğraf uzmanları grubu |
joint photographic experts group n.
|
|
275 |
Informatics |
pinterest üzerinde kaydedilen fotoğraf veya bağlantı |
pin n.
|
|
Telecom |
|
276 |
Telecom |
birleşik fotoğraf uzmanları grubu |
joint photographic experts group n.
|
|
277 |
Telecom |
(telefonda) fotoğraf galerisi |
camera roll n.
|
|
278 |
Telecom |
kablo hatlarıyla iletilen fotoğraf |
wirephoto n.
|
|
279 |
Telecom |
telgrafla fotoğraf iletimi |
phototelegraphy n.
|
|
Television |
|
280 |
Television |
orijinal görsellerdeki renklerin ayrımına dayanan bir fotoğraf tekniği |
chroma-key n.
|
|
Construction |
|
281 |
Construction |
büyütülmüş fotoğraf |
enlarged air photo n.
|
|
Aeronautic |
|
282 |
Aeronautic |
havadan alınan fotoğraf |
aerial photography n.
|
|
283 |
Aeronautic |
yelpaze şeklinde yerleştirilmiş kameralarla fotoğraf çekme |
fan photography n.
|
|
284 |
Aeronautic |
fotoğraf uçuşu |
run n.
|
|
Medical |
|
285 |
Medical |
fotoğraf filminin x ışınlarına maruz bırakılmasıyla yapılan radyogram |
x-ray picture n.
|
|
286 |
Medical |
fotoğraf filminin x ışınlarına maruz bırakılmasıyla yapılan radyogram |
x-ray photograph n.
|
|
287 |
Medical |
kafatasının kraniyograf, fotoğraf ve grafiklerle muayene edilmesi |
craniography n.
|
|
Optics |
|
288 |
Optics |
ışığın fotoğraf emülsiyonu taneleri yoluyla yayılarak resmin köşelerini daha büyük göstermesi |
irradiation n.
|
|
Printing |
|
289 |
Printing |
anında fotoğraf baskı makinelerinde kullanılan mürekkepsiz bir basım teknolojisi |
zink n.
|
|
290 |
Printing |
ışık baskısıyla basılan fotoğraf |
heliotype n.
|
|
291 |
Printing |
kromotiple oluşturulan fotoğraf |
chromotype n.
|
|
292 |
Printing |
kromotip fotoğraf kağıdı |
chromotype n.
|
|
293 |
Printing |
başka bir negatiften hazırlanan fotoğraf negatifi |
duplicate n.
|
|
294 |
Printing |
fotolitografi ile basılan fotoğraf |
photolithograph n.
|
|
295 |
Printing |
fotoğraf çekip baskı plakasına işlemek için dizgi malzemesinin son kez yapıştırılması |
photomechanical n.
|
|
296 |
Printing |
(fotoğraf malzemesini) ışınıma daha az duyarsız veya tamamen duyarsız hale getirmek |
desensitize [us] v.
|
|
297 |
Printing |
(fotoğraf malzemesini) ışınıma daha az duyarsız veya tamamen duyarsız hale getirmek |
desensitise [uk] v.
|
|
298 |
Printing |
fotoğraf kullanılarak baskı plakası yapma yöntemlerine ait veya ilişkin |
photomechanical adj.
|
|
Physics |
|
299 |
Physics |
fotoğraf filmi |
photographic film n.
|
|
300 |
Physics |
gölgeye benzer fotoğraf oluşturma |
shadowgraphy n.
|
|
Astronomy |
|
301 |
Astronomy |
fotoğraf teleskopu |
astrograph n.
|
|
Literature |
|
302 |
Literature |
basılı bir yayında fotoğraf veya diğer görsel unsurlar |
nontextual matter n.
|
|
Environment |
|
303 |
Environment |
gama ışını fotoğraf cihazı |
gamma ray camera n.
|
|
304 |
Environment |
fotoğraf filmi |
photographic film n.
|
|
Military |
|
305 |
Military |
ayrılmış dikey fotoğraf |
split vertical photography n.
|
|
306 |
Military |
belirtmeli fotoğraf haritası |
lined photomap n.
|
|
307 |
Military |
çok objektifli fotoğraf makinesi |
multiple-lens camera n.
|
|
308 |
Military |
detaylı fotoğraf değerlendirme raporu |
detailed photographic interpretation report n.
|
|
309 |
Military |
detaylı fotoğraf rapor |
detailed photographic report n.
|
|
310 |
Military |
düşey fotoğraf bindirmesi |
vertical line overlap n.
|
|
311 |
Military |
eğik fotoğraf bindirmesi |
oblique line overlap n.
|
|
312 |
Military |
eğik fotoğraf |
oblique photograph n.
|
|
313 |
Military |
ek fotoğraf yorum raporu |
supplemental photographic interpretation report n.
|
|
314 |
Military |
fotoğraf kolonu |
photographic strip n.
|
|
315 |
Military |
fotoğraf haritası |
photographic map n.
|
|
316 |
Military |
fotoğraf kıymetlendirmesi |
photographic interpretation n.
|
|
317 |
Military |
fotoğraf kontrol cihazı |
overrun control n.
|
|
318 |
Military |
fotoğraf kolimasyon işareti |
collimating mark n.
|
|
319 |
Military |
fotoğraf kıymetlendirme anahtarı |
photo interpretation key n.
|
|
320 |
Military |
fotoğraf indeks işareti |
fiducial mark n.
|
|
321 |
Military |
hava harita yapımına elverişli fotoğraf kamerası |
air survey-cartographic camera n.
|
|
322 |
Military |
hava araştırma fotoğraf makinesi |
air survey camera n.
|
|
323 |
Military |
hava keşif fotoğraf makinesi |
reconnaissance camera n.
|
|
324 |
Military |
harita hava fotoğraf makinesi |
mapping camera n.
|
|
325 |
Military |
hava fotoğraf makinesi |
aerial camera n.
|
|
326 |
Military |
ilk fotoğraf yorum kıymetlendirme raporu |
initial photo interpretation report n.
|
|
327 |
Military |
panoramik yer fotoğraf makinesi |
panoramic ground camera n.
|
|
328 |
Military |
panoramik hava fotoğraf makinesi |
panoramic air camera n.
|
|
329 |
Military |
pozitif fotoğraf |
positive n.
|
|
330 |
Military |
uçuş hattı üzerinde bir önündeki fotoğrafa bindirmeli fotoğraf |
forward overlap n.
|
|
331 |
Military |
üç makineyle çekilmiş fotoğraf |
tri-camera photograph n.
|
|
332 |
Military |
yelpaze şeklinde monte edilmiş fotoğraf makineleri |
fan cameras n.
|
|
333 |
Military |
silahların teslimini ve kullanımını gösteren hareketli görüntü, fotoğraf ve video kayıtları |
armament delivery recording n.
|
|
334 |
Military |
(daha detaylı olay kaydı tutmak için) sabit açıda üç veya daha fazla kamera düzeneğiyle eş zamanlı çekilen fotoğraf |
fan camera photography n.
|
|
335 |
Military |
fotoğraf pozları arasında geçen süre |
interval n.
|
|
Art |
|
336 |
Art |
fotoğraf sergisi |
photograph exhibition n.
|
|
337 |
Art |
fotoğraf gibi boyama sanatı |
matte painting n.
|
|
338 |
Art |
fotoğraf atölye şefi |
head of photography n.
|
|
339 |
Art |
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı |
bas-relief n.
|
|
340 |
Art |
doğadan bir görünüşü betimleyen fotoğraf |
landscape n.
|
|
341 |
Art |
(tablo, fotoğraf) izleyicinin dikkatini ana konuya yönlendirecek şekilde ön kısma yerleştirilmiş nesne |
repoussoir n.
|
|
Theatre |
|
342 |
Theatre |
teneke veya demir tabakaya çekilen fotoğraf |
tintype n.
|
|
343 |
Theatre |
tiyatro veya fotoğraf ışığının odak noktasının dışında kalıp istenmediği hale aydınlanan sahne bölümü |
spill n.
|
|
Cinema |
|
344 |
Cinema |
(bir filmin çekimi sırasında tanıtım amaçlı çekilen) fotoğraf |
publicity still n.
|
|
345 |
Cinema |
(bir filmin çekimi sırasında tanıtım amaçlı çekilen) fotoğraf |
film still n.
|
|
346 |
Cinema |
(bir filmin çekimi sırasında tanıtım amaçlı çekilen) fotoğraf |
production still n.
|
|
347 |
Cinema |
uzunluğu birkaç metreye kadar çıkabilen, kenarları boyunca bir veya iki sıra delik bulunan makaraya sarılı bir fotoğraf filmi |
movie film [us/canada] n.
|
|
348 |
Cinema |
fotoğraf etkisi vermek için tekrarlanan film karesi |
freeze-frame n.
|
|
349 |
Cinema |
film makinesi ile fotoğraf(larını) çekmek |
cinematograph v.
|
|
350 |
Cinema |
sinema için fotoğraf çekmek |
picture v.
|
|
Photography |
|
351 |
Photography |
fotoğraf çekerken flaş kullanan kimse |
strobist n.
|
|
352 |
Photography |
kalotip yöntemi ile fotoğraf elde eden kişi |
calotypist n.
|
|
353 |
Photography |
yarı saydam kağıt üzerinde fotoğraf negatifleri elde etme yöntemi |
calotype n.
|
|
354 |
Photography |
ışığa göre, fotoğraf makinasının lens açıklığının ayarlanmasında kullanılan sayı |
t number n.
|
|
355 |
Photography |
jelatin yüzeye basılan fotoğraf |
albertype n.
|
|
356 |
Photography |
fotoğraf yıkamada kullanılan katekol maddesi |
catechol n.
|
|
357 |
Photography |
katot ışınları kullanılarak çekilmiş fotoğraf |
cathodograph n.
|
|
358 |
Photography |
katot ışınları kullanarak fotoğraf çeken kişi |
cathodographer n.
|
|
359 |
Photography |
katot ışınları kullanarak fotoğraf çekme |
cathodography n.
|
|
360 |
Photography |
fotoğraf filmini kaplamada kullanılan saydam selüloit veya plastik tabaka |
cel n.
|
|
361 |
Photography |
(fotoğraf, film, vb.) pozisyonları uyuşacak şekilde bir araya getirme |
registration n.
|
|
362 |
Photography |
görüntüyü ışığa duyarlı maddeyle sıvanmış plaka üzerine düşürüp plakayı mürekkeple boyama şeklindeki (artık kullanılmayan) fotoğraf yöntemi |
niepce's process n.
|
|
363 |
Photography |
fotoğraf basmada kullanılan renkleri tersine dönmüş görüntü |
negative n.
|
|
364 |
Photography |
pozlama anında filmin veya fotoğraf camının üzerinde bulunduğu düzlem |
negative photo plate n.
|
|
365 |
Photography |
telefoto lensi ile çekilmiş fotoğraf |
telephoto n.
|
|
366 |
Photography |
telefotoyla iletilen ve telefoto tarafından çoğaltılan fotoğraf |
telephotograph n.
|
|
367 |
Photography |
fotoğraf negatifinin banyo edilme süresinin banyo solüsyonunun sıcaklığına göre ayarlanması |
thermo development n.
|
|
368 |
Photography |
fotoğraf makinesinde pozlama yapan deklanşör ayarı |
time n.
|
|
369 |
Photography |
üç fotoğraf filminin üst üste çekilmesi |
tripack n.
|
|
370 |
Photography |
fotoğraf makinasının lens açıklığının ışığa göre ayarlanmasında kullanılan, t sayısı ile belirtilen ayar |
t-stop n.
|
|
371 |
Photography |
fotoğraf filminin yüzeyinde renklerin cansız olmasını engellemek üzere fotoğrafın banyoda hareket ettirilmesi |
turbulation n.
|
|
372 |
Photography |
karanlık arka plana cam negatif yerleştirerek yapılan bir fotoğraf türü |
ambrotype n.
|
|
373 |
Photography |
art arda gelen fotoğraf pozları |
sequential photographic exposures n.
|
|
374 |
Photography |
büyük boy fotoğraf makineleri |
large format cameras n.
|
|
375 |
Photography |
eski fotoğraf tekniği |
daguerreotype n.
|
|
376 |
Photography |
fotoğraf nirengisi |
photographic control n.
|
|
377 |
Photography |
fotoğraf banyosu atıkları |
photographic processing wastes n.
|
|
378 |
Photography |
fotoğraf noktası |
picture point n.
|
|
379 |
Photography |
fotoğraf negatifi düzlemi |
negative photo plane n.
|
|
380 |
Photography |
fotoğraf camı |
plate n.
|
|
381 |
Photography |
fotoğraf filtresi |
photographic filter n.
|
|
382 |
Photography |
fotoğraf büyütecine benzeyen entegre devre üretiminde kullanılan bir cihaz |
stepper n.
|
|
383 |
Photography |
fotoğraf kolajcısı |
photocollagist n.
|
|
384 |
Photography |
fotoğraf kolajcısı |
photocollager n.
|
|
385 |
Photography |
fotoğraf filminin kırılganlığı |
brittleness of photographic film n.
|
|
386 |
Photography |
fotoğraf ölçeği |
photographic scale n.
|
|
387 |
Photography |
fotoğraf nadiri |
photo nadir n.
|
|
388 |
Photography |
fotoğraf emülsiyonlarının yaş aşındırmaya karşı mukavemeti |
resistance of photographic emulsions to wet abrasion n.
|
|
389 |
Photography |
fotoğraf baskı |
photoprint n.
|
|
390 |
Photography |
fotoğraf makineleri için flaş ünitesi |
speedlight n.
|
|
391 |
Photography |
fotoğraf makinesi ayarı |
camera calibration n.
|
|
392 |
Photography |
fotoğraf ekseni |
camera axis n.
|
|
393 |
Photography |
fotoğraf baskı ve banyo makinesi |
photograph printing and developer machine n.
|
|
394 |
Photography |
fotoğraf büyütücü |
photographic enlarger n.
|
|
395 |
Photography |
fotoğraf parlaklığı |
photographic magnitude n.
|
|
396 |
Photography |
fotoğraf banyo ve basım işi |
photofinising n.
|
|
397 |
Photography |
fotoğraf klişesi |
photoengraving n.
|
|
398 |
Photography |
fotoğraf tabı |
photofinishing n.
|
|
399 |
Photography |
fotoğraf makinesi ayakucu |
camera nadir n.
|
|
400 |
Photography |
fotoğraf pozu |
photographic exposure n.
|
|
401 |
Photography |
fotoğraf okuma |
photographic reading n.
|
|
402 |
Photography |
fotoğraf büyüten mercek |
telephoto lens n.
|
|
403 |
Photography |
fotoğraf makinası |
photographic apparatus n.
|
|
404 |
Photography |
fotoğraf esas hattı |
principal line n.
|
|
405 |
Photography |
geliştirilmiş fotoğraf sistemi |
advanced photo system n.
|
|
406 |
Photography |
fotoğraf laboratuvarı |
photo lab n.
|
|
407 |
Photography |
fotoğraf tabı |
photographic processing n.
|
|
408 |
Photography |
fotoğraf kamerası |
still camera n.
|
|
409 |
Photography |
fotoğraf klişesi |
plate n.
|
|
410 |
Photography |
geniş açılı fotoğraf |
wide angle photograph n.
|
|
411 |
Photography |
jelatinli filmden fotoğraf tab etme |
collotype n.
|
|
412 |
Photography |
işlenmiş fotoğraf malzemeleri |
processed photographic materials n.
|
|
413 |
Photography |
jelatinli filmden fotoğraf basma |
collotype n.
|
|
414 |
Photography |
jelatinli filmden fotoğraf basma |
photogelatin process n.
|
|
415 |
Photography |
jelatinli filmden fotoğraf tab etme |
collotype printing n.
|
|
416 |
Photography |
işlenmiş yanmaz tabanlı fotoğraf filmi |
processed safety photographic film n.
|
|
417 |
Photography |
jelatinli filmden fotoğraf basma |
collotype printing n.
|
|
418 |
Photography |
jelatinli filmden fotoğraf tab etme |
photogelatin process n.
|
|
419 |
Photography |
imperyal boyuttan küçük, kartvizitten büyük fotoğraf |
cabinet photograph [old fashioned] n.
|
|
420 |
Photography |
kutu fotoğraf makinesi |
box camera n.
|
|
421 |
Photography |
küçük boy fotoğraf makineleri |
small format camera n.
|
|
422 |
Photography |
orta boy fotoğraf makinesi |
medium format cameras n.
|
|
423 |
Photography |
panoramik fotoğraf makinesi |
panoramic camera n.
|
|
424 |
Photography |
potasyum iodid ve gümüs nitrat kullanarak pozitif ve negatif fotoğraf elde etme biçimi |
talbotype n.
|
|
425 |
Photography |
potasyum iodid ve gümüs nitrat kullanarak pozitif ve negatif fotoğraf elde etme biçimi |
calotype n.
|
|
426 |
Photography |
refleks fotoğraf makinesi |
reflex camera n.
|
|
427 |
Photography |
renkli fotoğraf kağıdı |
color paper n.
|
|
428 |
Photography |
saydam fotoğraf |
diapositive n.
|
|
429 |
Photography |
sürekspoze fotoğraf |
overexposure n.
|
|
430 |
Photography |
uzun süre poz verilmiş fotoğraf |
time exposure n.
|
|
431 |
Photography |
yekpare fotoğraf |
monolithic photo n.
|
|
432 |
Photography |
yakından çekilen fotoğraf |
close up n.
|
|
433 |
Photography |
(fotoğraf makinesinde) ışığın girdiği açıklık |
aperture n.
|
|
434 |
Photography |
35mm fotoğraf makineleri |
35mm cameras n.
|
|
435 |
Photography |
fotoğraf lensinin kapsadığı açı |
angle of view n.
|
|
436 |
Photography |
fotoğraf lensinin kapsadığı açı |
view angle n.
|
|
437 |
Photography |
yorumlara ait ayrıntıların sözcük veya sembollerle gösterildiği fotoğraf |
annotated print n.
|
|
438 |
Photography |
fotoğraf çekiminde el titremesinden kaynaklı bulanıklığı azaltan teknoloji |
antishake n.
|
|
439 |
Photography |
fotoğraf filminin hızı/iso derecesi |
asa/bs [obsolete] n.
|
|
440 |
Photography |
standart fotoğraf baskısı |
enprint n.
|
|
441 |
Photography |
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı |
bas-relief n.
|
|
442 |
Photography |
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı |
basso relievo n.
|
|
443 |
Photography |
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı |
basso rilievo n.
|
|
444 |
Photography |
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı |
basso-relievo n.
|
|
445 |
Photography |
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı |
basso-rilievo n.
|
|
446 |
Photography |
objektif ile fotoğraf makinesinin gövdesi arasında bulunan ışık geçirmez bir parça |
bellows n.
|
|
447 |
Photography |
hareketsiz obje fotoğrafçılığında kullanılan bir fotoğraf makinesi markası |
kodak® n.
|
|
448 |
Photography |
çok yakın mesafeden çekilen fotoğraf |
macrophotograph n.
|
|
449 |
Photography |
yeniden yüklemeye gerek olmaksızın belirli bir sayıdaki fotoğraf camını gösteren kamera |
magazine camera n.
|
|
450 |
Photography |
bulanık fotoğraf camı |
veiled plate n.
|
|
451 |
Photography |
3 x 4 inçlik (8,3 × 10,8 cm) fotoğraf klişesi |
quarter plate n.
|
|
452 |
Photography |
fotoğraf filminin kararma derecesi |
blackening n.
|
|
453 |
Photography |
yarım kare fotoğraf |
half frame n.
|
|
454 |
Photography |
bir bölümü ışık geçmeyecek şekilde maskelenmiş fotoğraf negatifi |
blockout n.
|
|
455 |
Photography |
mavi tonlamalı fotoğraf baskısı |
blueline n.
|
|
456 |
Photography |
fotoğraf baskısı veya negatifindeki aşırı kontrast |
hardness n.
|
|
457 |
Photography |
ince bir demir levhanın üzerindeki kolodyum işlemi ile elde edilen ve kararmış bir yüzeyi olan pozitif fotoğraf |
melainotype n.
|
|
458 |
Photography |
ince bir demir levhanın üzerindeki kolodyum işlemi ile elde edilen ve kararmış bir yüzeyi olan pozitif fotoğraf |
melanotype n.
|
|
459 |
Photography |
karanlık oda gerektirmeden üretilmiş fotoğraf |
melotype n.
|
|
460 |
Photography |
karanlık oda gerektirmeyen bir işlemle fotoğraf üretme |
melotype n.
|
|
461 |
Photography |
mikroform şeklindeki fotoğraf |
microreproduction n.
|
|
462 |
Photography |
mikroform şeklinde fotoğraf üretme tekniği |
microreproduction n.
|
|
463 |
Photography |
bir nesnenin doğal renklerini yansıtan ticari bir fotoğraf markası |
heliochrome® n.
|
|
464 |
Photography |
aslen gümüş klorürün bir fotohalid formu kullanılarak yapılan doğal renklerde bir fotoğraf |
heliochrome n.
|
|
465 |
Photography |
nesnenin doğal renklerini yansıtan fotoğraf üretme süreci ve uygulaması |
heliochromy n.
|
|
466 |
Photography |
fotoğraf klişesi |
heliograph n.
|
|
467 |
Photography |
fotoğraf klişesi |
heliogravure n.
|
|
468 |
Photography |
negatif altına koyulup krom şap ile sabitlenmiş jelatinli filmden baskı yaparak fotoğraf tab etme işlemi |
heliotypy n.
|
|
469 |
Photography |
doğal renklerde bir fotoğraf etkisi vermek için çok hafif bir baskının vernikle yarı saydam hale getirilip arkası renklendirilmiş daha koyu renkli bir baskı üzerine koyulmasıyla elde edilen bir resim |
hellenotype n.
|
|
470 |
Photography |
istenilen yerde kısa süre içinde resim basmak için tasarlanmış fotoğraf tabı donanım seti |
minilab n.
|
|
471 |
Photography |
kutu fotoğraf makinesi |
box kodak n.
|
|
472 |
Photography |
eskiden popüler olan bir fotoğraf makinesi |
brownie® n.
|
|
473 |
Photography |
kamerada kullanılmak üzere fotoğraf filmlerinin veya plakalarının içinde tutulabileceği düz, ışık geçirmez bir kap |
holder n.
|
|
474 |
Photography |
film makinesine uygun fotoğraf filmi |
movie film [us/canada] n.
|
|
475 |
Photography |
orijinal ışık ve tonlamaya uygun olup yönü değiştirilmiş fotoğraf |
reversed positive n.
|
|
476 |
Photography |
negatiften çıkarılan fotoğraf |
hyalotype n.
|
|
477 |
Photography |
(fotoğraf) düşük kontrastlı karanlık bölge |
low-key n.
|
|
478 |
Photography |
fotoğraf çoğaltma |
generation (photography) n.
|
|
479 |
Photography |
yumuşak ve parlak kağıda basılmış fotoğraf |
glossy n.
|
|
480 |
Photography |
krom tuzu ile ışığa duyarlı hale getirilen fotoğraf kağıdının kullanıldığı bir işlem |
chromatype n.
|
|
481 |
Photography |
bir tür fotoğraf kağıdı |
chromatype n.
|
|
482 |
Photography |
fotoğraf filmi, fotoğrafik plaka için kullanılan eski bir logaritmik hız ifadesi |
din n.
|
|
483 |
Photography |
uzak çekim fotoğraf |
longshot n.
|
|
484 |
Photography |
emülsiyon karışımı ile kaplı ve kopya ışığının rengine duyarlı olan siyah beyaz bir fotoğraf kağıdı markası |
multigrade n.
|
|
485 |
Photography |
opal cama basılmış fotoğraf |
opalotype [obsolete] n.
|
|
486 |
Photography |
fotoğraf negatifin veya baskısının bir bölümünü kapatmak için kullanılan opak müstahzar |
opaque n.
|
|
487 |
Photography |
opak fotoğraf baskısı |
opaque n.
|
|
488 |
Photography |
fotoğrafın bir diğer fotoğraf ile kapsadığı ortak alanın genellikle yüzde olarak ifade edilen miktarı |
overlap n.
|
|
489 |
Photography |
renkli fotoğraf |
chromophotograph n.
|
|
490 |
Photography |
bir tür fotoğraf |
chrysotype n.
|
|
491 |
Photography |
suda çözünür boyayla fotoğraf baskısı üretme süreci |
imbibition process n.
|
|
492 |
Photography |
(kenarları kesişerek dışarı uzayan) bir fotoğraf çerçevesi türü |
oxford frame n.
|
|
493 |
Photography |
yarı saydam renkli pozitifin güçlü renksiz pozitif üzerine bindirilmesiyle elde edilen renkli fotoğraf |
diaphanotype n.
|
|
494 |
Photography |
fotoğraf çekildikten hemen sonra baskısını veren fotoğraf makinesi |
instant camera n.
|
|
495 |
Photography |
boydan fotoğraf |
body shot n.
|
|
496 |
Photography |
yakın çekim fotoğraf lensi |
closeup lens n.
|
|
497 |
Photography |
fotoğraf görüntüsüne net şekilde giren alan |
coverage n.
|
|
498 |
Photography |
kameraya uygun şekilde kesilmiş fotoğraf filmi |
cut film n.
|
|
499 |
Photography |
dijital fotoğraf |
digital photography n.
|
|
500 |
Photography |
çift pozlama tekniğiyle elde edilen fotoğraf |
double exposure n.
|
|