geçişli - Turco Inglés Diccionario
Historia

geçişli



Significados de "geçişli" en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
geçişli transitive adj.
General
geçişli transitively adv.
Computer
geçişli slide adj.
Linguistics
geçişli transitive adj.

Significados de "geçişli" con otros términos en diccionario inglés turco: 124 resultado(s)

Turco Inglés
General
yüksek geçişli high pass n.
geçişli olmayan cebirler noncommutative algebras n.
geçişli cebir commutative algebra n.
geçişli olmayan halkalar noncommutative rings n.
hem geçişli hem de geçişsiz olabilen eylemler ergative verbs n.
geçişli ısıtıcı geyser n.
geçişli odalar suite of rooms n.
amerika'da on dokuzuncu yıla özgü, sarıdan pembeye renk geçişli opak bir cam eşyası burmese n.
renk geçişli tasarım ombre n.
alçak geçişli low pass adj.
çok geçişli multipass adj.
keskin geçişli olmayan soft adj.
geçişli biçimde by adv.
geçişli olarak transitively adv.
Tourism
binalarda ziyaretçi kabulü yapılan geçişli odalar parlors n.
binalarda ziyaretçi kabulü yapılan geçişli odalar parlours [uk] n.
Technical
çift geçişli kondenser two-pass condenser n.
çok geçişli kazan multipass boiler n.
çok geçişli ısı esanjörü multipass heat exchanger n.
çift geçişli kaynak double pass welding n.
duvar geçişli klima cihazı through-the-wall air conditioner n.
düz geçişli vana direct flow valve n.
geçişli ısıtıcı geyser n.
geçişli güven transitive trust n.
geçişli su ısıtıcı instantaneous water heater n.
iki geçişli kondenser two-pass condenser n.
iki geçişli vana two port valve n.
iki geçişli kondensör two-pass condenser n.
metal geçişli ekleme parçaları metal transition fittings n.
plastikten metale geçişli ekleme parçaları plastic-to-metal transition fittings n.
tek geçişli çevirici one pass assembler n.
tam geçişli vana full bore valve n.
tek geçişli konstrüksiyon single-flow construction n.
tek geçişli derleyici one pass compiler n.
tek geçişli kondenser single-pas condenser n.
tek geçişli kondenser single-flow condenser n.
tek geçişli kondenser single-pass condenser n.
üç geçişli kazan three gas pass boiler n.
üç geçişli kazan three pass boiler n.
üniversal perde geçişli konnektör universal bulk head connector n.
üç geçişli kazan three-pass boiler n.
yandan geçişli soğutma by-pass cooling n.
çok geçişli multi-pass adj.
çok geçişli multiple pass adj.
geçişli (eylem) transitive adj.
iki geçişli two-pass adj.
tek geçişli single-pass adj.
tek geçişli single-flow adj.
tek geçişli single-pass adj.
tam geçişli full-bore adj.
üç geçişli three-pass adj.
Computer
iki geçişli çevirme two-pass assembly n.
iki geçişli derleme two-pass assembly n.
tek geçişli çevirici one pass assembler n.
tek geçişli derleyici one pass compiler n.
Informatics
çok geçişli sıralama multipass sorting n.
tek geçişli derleyici one-pass compiler n.
çok geçişli multipass adj.
Telecom
geçişli iletim hattı transposed transmission line n.
Electric
çok geçişli ayırma multiplass sort n.
Textile
renk geçişli kumaş ombre n.
giysilerde kullanılan, iç içe geçişli dikişli üçgen bir şekil crow's-foot n.
renk geçişli (kumaş) ombre adj.
Automotive
doğrudan geçişli susturucu straight through silencer n.
Traffic
alt-üst geçişli kavşak undercrossing n.
Aeronautic
kanadın gövdeye yumuşak geçişli bağlanması blended wing n.
Medical
çoklu geçişli alım taraması multiple-gated acquisition scan-muga n.
dominant geçişli hastalık dominantly inherited disease n.
genetik geçişli hastalık inherited disorder n.
genetik geçişli hastalık genetic disease n.
kalıtsal geçişli nadir bir hastalık a rare inherited disorder n.
nadir görülen otozomal resesif geçişli bir doğumsal metabolizma rahatsızlığı a rare autosomal recessive disorder of inborn errors of metabolism n.
otozomal resesif geçişli hastalık autosomal recessive disorder n.
otozomal resesif geçişli lipid metabolizması bozukluğu autosomal recessive lipid metabolism disorder n.
otozomal resesif geçişli hastalık autosomal recessively inherited disorder n.
otozomal dominant geçişli hastalık disease with an autosomal dominant inheritance pattern n.
otozomal resesif geçişli, az rastlanan, belirgin büyüme geriliği ve mental gerilik, mikrosefali, atipik yüz görünümü ile karakterize bir hastalık microcephalic primordial dwarfism n.
otozomal resesif geçişli sendrom autosomal recessive syndrome n.
otozomal resesif geçişli, az rastlanan, belirgin büyüme geriliği ve mental gerilik, mikrosefali, atipik yüz görünümü ile karakterize bir hastalık seckel sendromu n.
yandan geçişli kalp ameliyatı by-pass heart surgery n.
x'e bağlı resesif geçişli hastalık x-linked recessive disorder n.
x’e bağlı resesif geçişli sendrom x-linked recessive inherited sendrome n.
genetik geçişli orak hücreli anemi taşıyıcılığı sickle cell trait n.
çapraz geçişli crossover adj.
çapraz geçişli cross-over adj.
Psychology
immün geçişli nörolojik hastalık immune-mediated neurological disease n.
Pathology
tip c otozomal resesif geçişli bir nöro-viseral lipid depo hastalığı niemann-pick disease n.
Dermatology
cildin balık puluna benzediği genetik geçişli bir deri hastalığı fishskin disease n.
Food Engineering
çok geçişli ısı değiştirici multipass heat exchanger n.
tek geçişli ısı değiştirici single pass heat exchanger n.
Math
çapraz geçişli çalışma cross-over study n.
geçişli bağıntı transitive relation n.
dönüşlü, simetrik ve geçişli olma equivalence n.
Logic
ne geçişli ne de geçişsiz (ilişki) nontransitive adj.
Biochemistry
çok geçişli test multi-pass test n.
Marine Biology
geçişli su transition water n.
Linguistics
geçişli olma neutralness n.
geçişli fiil transitive n.
geçişli fiil transitive verb form n.
geçişli eylem transitive verb form n.
çift geçişli fiiller ditransitive verbs n.
çift geçişli fiil ditransitive verb n.
geçişli ve geçişsiz fiiller transitive and intransitive verbs n.
geçişli fiil transitive verb n.
geçişli eylem transitive verb n.
hem geçişli hem de geçişsiz olarak kullanılan fiil ambitransitive verb n.
yalnızca tek bir nesne alabilen geçişli fiil monotransitive verb n.
geçişli fiil v.t. (verbum transitum) n.
geçişli eylem v.t. (verbum transitum) n.
çift geçişli fiil ditransitive n.
hem dolaysız hem de dolaylı nesne alan bir geçişli fiil doubly transitive verb n.
hem dolaysız hem de dolaylı nesne alan bir geçişli fiil doubly transitive verb form n.
geçişli hale getirmek transitivise v.
geçişli hale getirmek transitivize v.
hem geçişli hem de geçişsiz olarak kullanılmak be used both as intransitive or as transitive v.
geçişli fiilin nesnesi ile ilgili absolutive adj.
geçişli halde neutrally adv.
Geology
alçak geçişli süzgeç low-pass filter n.
geçişli dokanak transitional contact n.
iki boyutlu alçak geçişli rekursiv filtreler two dimensional low-pass recursive filters n.
iki boyutlu alçak geçişli süzgeç two dimensional low-pass filter n.
Art
(19. yüzyıl) opak ve saten dokuda renk geçişli ürün elde edilen bir cam sanatı peachblow n.
Music
kıvrak geçişli şarkı söylemek roulade v.
Photography
(fotografik görüntü) yumuşak renk geçişli soft adj.