Historia

get something on someone

Significados de "get something on someone" en diccionario turco inglés : 17 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Phrasals
1	Phrasals	get something on someone v.	birinin hakkında ona karşı bir bilgi edinmek
2	Phrasals	get something on someone v.	birinin hakkında ona zarar verecek bir bilgi edinmek
3	Phrasals	get something on someone v.	birinin bir açığını yakalamak
4	Phrasals	get something on someone v.	bir şeye binmek
5	Phrasals	get something on someone v.	bir şeye bindirmek
6	Phrasals	get something on someone v.	üzerine bir şey almak/giymek
7	Phrasals	get something on someone v.	biriyle iyi geçinmek
8	Phrasals	get something on someone v.	biriyle uyumlu olmak
9	Phrasals	get something on someone v.	iyi götürmek
10	Phrasals	get something on someone v.	iyi idare etmek
11	Phrasals	get something on someone v.	iyi gitmek
12	Phrasals	get something on someone v.	bir şeyde ilerlemek
13	Phrasals	get something on someone v.	bir şeyi devam ettirmek
14	Phrasals	get something on someone v.	anlamak
15	Phrasals	get something on someone v.	çakmak
16	Phrasals	get something on someone v.	farkına varmak
17	Phrasals	get something on someone v.	öğrenmek

Significados de "get something on someone" con otros términos en diccionario inglés turco: 104 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Phrasals
1	Phrasals	let someone get on with something v.	birinin birşeyi yapmayı sürdürmesine izin vermek
2	Phrasals	get down on (someone or something) v.	(birinin veya bir şeyin) üstüne gitmek
3	Phrasals	get down on (someone or something) v.	(birine veya bir şeye) negatif yaklaşmak
4	Phrasals	get down on (someone or something) v.	(birine veya bir şeye karşı) negatif düşüncelere sahip olmak
5	Phrasals	get back (to someone) (on something) v.	(birine/bir şeye) dönmek
6	Phrasals	get back (to someone) (on something) v.	(birine/bir şeye) geri dönmek
7	Phrasals	get back (to someone) (on something) v.	(birine/bir şeye) geri dönüş yapmak
8	Phrasals	get back (to someone) (on something) v.	sonradan (biriyle) konuşmaya devam etmek
9	Phrasals	get back (to someone) (on something) v.	(birine) bir bilgiyle geri dönmek
10	Phrasals	get back (to someone) (on something) v.	(birine) bir bilgiyle dönüş yapmak
11	Phrasals	get (something) on (someone) v.	elinde birine karşı suçlayıcı kanıt olmak
12	Phrasals	get (something) on (someone) v.	birine karşı kanıtı/delili olmak
13	Phrasals	get (something) on (someone) v.	birine karşı bir avantajı olmak
14	Phrasals	get (something) on (someone) v.	birine karşı bir üstünlüğü olmak
15	Phrasals	get someone on(to) someone or something v.	birini bir şeye/birine eşlik etmesi için görevlendirmek
16	Phrasals	get someone on(to) someone or something v.	birini bir şeye/birine katılması için görevlendirmek
17	Phrasals	get someone on(to) someone or something v.	birini bir şeye/birine bakması için atamak
18	Phrasals	get someone on(to) someone or something v.	birini bir şeyle/biriyle ilgilenmesi için atamak
19	Phrasals	get on(to) someone (about something) v.	birine (bir şeyi) hatırlatmak
20	Phrasals	get on(to) someone (about something) v.	birine (bir şey) hakkında hatırlatma yapmak
21	Phrasals	get someone on someone or something v.	birini birinin/bir şeyin yanına vermek
22	Phrasals	get someone on someone or something v.	birini biriyle/bir şeyle ilgilenmesi için görevlendirmek
23	Phrasals	get someone on someone or something v.	birini birine/bir şeye bakması için görevlendirmek
24	Phrasals	get on (without someone or something) v.	(biri/bir şey olmadan) devam etmek
25	Phrasals	get on (without someone or something) v.	(biri/bir şey olmadan) hayatta kalmak
26	Phrasals	get on (without someone or something) v.	(biri/bir şey olmadan) idare etmek
27	Phrasals	get on (without someone or something) v.	(biri/bir şey olmadan) ayakta kalmak
28	Phrasals	get on (without someone or something) v.	(biri/bir şey olmadan) başının çaresine bakmak
29	Phrasals	get on (without someone or something) v.	(biri/bir şey olmadan) dayanmak
30	Phrasals	get on someone (about something) v.	(birine bir şeyi) hatırlatmak
31	Phrasals	get someone on someone or something v.	birini biri/bir şey için görevlendirmek
32	Phrasals	get someone on someone or something v.	birini birine/bir şeye bakması için atamak/görevlendirmek
33	Phrasals	get on (without someone or something) v.	(biri/bir şey) olmadan idare etmek
34	Phrasals	get on (without someone or something) v.	(biri/bir şey olmadan) geçinmek
35	Phrasals	get on someone (about something) v.	birine (bir şeyi) hatırlatmak
36	Phrasals	get on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne gitmek
37	Phrasals	get on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sıkıştırmak
38	Phrasals	get on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) taciz etmek
39	Phrasals	get on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) sıkıntı vermek
40	Phrasals	get on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) rahat bırakmamak
Colloquial
41	Colloquial	get tough on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) sert olmak/davranmak
42	Colloquial	get tough on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) müsamahasız olmak/davranmak
43	Colloquial	get tough on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) acımasız olmak/davranmak
Idioms
44	Idioms	get the bulge on (someone or something) v.	avantaj/üstünlük elde etmek
45	Idioms	get a bead on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) nişan almak
46	Idioms	get a bead on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) namlu/silah doğrultmak
47	Idioms	get a bead on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hedef almak
48	Idioms	get a bead on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dikkat çekmek
49	Idioms	get a bead on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) odaklanmak
50	Idioms	get a bead on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) iyice anlamak
51	Idioms	get a bead on (someone or something) v.	iyice farkına varmak
52	Idioms	get a bead on (someone or something) v.	anlamak
53	Idioms	get the drop on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
54	Idioms	get the drop on (someone or something) v.	(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek
55	Idioms	get the drop on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak/öne geçmek
56	Idioms	get one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
57	Idioms	get one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj kazanmak
58	Idioms	get one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
59	Idioms	get one up on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
60	Idioms	get one up on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak
61	Idioms	get an eyeball on someone/something v.	birini/bir şeyi görmek
62	Idioms	get an eyeball on someone/something v.	birini/bir şeyi fark etmek
63	Idioms	get an eyeball on someone/something v.	biri/bir şey gözüne ilişmek
64	Idioms	get a fix on someone/something v.	birini/bir şeyi çözmek
65	Idioms	get a fix on someone/something v.	birini/bir şeyi anlamak
66	Idioms	get a fix on someone/something v.	birinin/bir şeyin ne olduğunu bilmek/anlamak
67	Idioms	get a fix on someone/something v.	birini/bir şeyi açık bir şekilde anlamak
68	Idioms	get a jump on someone/something v.	birinden/bir şeyden önce/erken davranmak
69	Idioms	get a jump on someone/something v.	rakibine/bir şeye karşı avantajlı başlamak
70	Idioms	get a jump on someone/something v.	birinden/bir şeyden erken başlamak
71	Idioms	get a jump on someone/something v.	birinin/bir şeyin (bir adım) önünde başlamak
72	Idioms	get the jump on someone/something [us] v.	birinden/bir şeyden önce/erken davranmak
73	Idioms	get the jump on someone/something [us] v.	rakibine/bir şeye karşı avantajlı başlamak
74	Idioms	get the jump on someone/something [us] v.	birinden/bir şeyden erken başlamak
75	Idioms	get the jump on someone/something [us] v.	birinin/bir şeyin (bir adım) önünde başlamak
76	Idioms	get an eyeball on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) görmek
77	Idioms	get an eyeball on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) fark etmek
78	Idioms	get an eyeball on (someone or something) v.	(biri/bir şey) gözüne ilişmek
79	Idioms	get an edge on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantajı ele geçirmek
80	Idioms	get an edge on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
81	Idioms	get an edge on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
82	Idioms	get an edge on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak
83	Idioms	get the edge on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantajı ele geçirmek
84	Idioms	get the edge on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
85	Idioms	get the edge on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
86	Idioms	get the edge on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak
87	Idioms	get revenge on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) intikam almak
88	Idioms	get revenge on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) ödetmek
89	Idioms	get revenge on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) hıncını almak
90	Idioms	get revenge on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) öç almak
91	Idioms	get revenge on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) misilleme yapmak
92	Idioms	get the draw on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) avantajlı durumda olmak
93	Idioms	get the draw on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) geçmek
94	Idioms	get the draw on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) enselemek
95	Idioms	get the jump on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
96	Idioms	get the jump on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) erken davranmak
97	Idioms	get the jump on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
98	Idioms	get the lowdown (on someone or something) v.	(biri/bir şey hakkında) derinlemesine bilgi sahibi olmak
99	Idioms	get the lowdown (on someone or something) v.	(biri/bir şey hakkında) kapsamlı ayrıntılar almak veya bulmak
100	Idioms	get the upper hand on (someone or something) v.	(birine/bir şeye karşı) büyük avantaj sağlamak
101	Idioms	get the upper hand on (someone or something) v.	(birine/bir şeye karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak
102	Idioms	get the upper hand on (someone or something) v.	(birine/bir şeye karşı) galip gelmek
103	Idioms	get the upper hand on (someone or something) v.	(biri/bir şey karşısında) öne geçmek
104	Idioms	get the upper hand on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) alt etmek