Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | goody n. | ilgi çekici şey | ||
General | goody n. | iyilik timsali | ||
General | goody n. | nine | ||
General | goody n. | yapmacık iyi kimse | ||
General | goody n. | bonbon | ||
General | goody n. | yaşlı kadın | ||
General | goody n. | şekerleme | ||
General | goody n. | tatlı | ||
General | goody n. | abd'nin atlantik kıyılarında yaşayan siyah benekli küçük işkine benzeri bir balık | ||
General | goody n. | (film, kitap) kahraman | ||
General | goody n. | sahip olması mutluluk veren şey | ||
General | goody n. | yemesi zevk veren şey | ||
General | goody n. | küçük ve bedava eşya | ||
General | goody n. | lezzetli lokma | ||
General | goody adj. | melek gibi | ||
General | goody adj. | kendini beğenmiş | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | goody interj. | yaşasın | ||
Colloquial | goody interj. | oley | ||
Technical | ||||
Technical | goody n. | şekerleme | ||
Marine Biology | ||||
Marine Biology | goody n. | abd'nin güney sahillerinde yaşayan bir sofra balığı | ||
Archaic | ||||
Archaic | goody n. | mevkii düşük evli kadın | ||
Archaic | goody n. | öğrenci odalarından sorumlu kadın |