Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
grasp
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"grasp"
en diccionario turco inglés : 45 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
grasp
n.
kavrama
2
Common Usage
grasp
v.
sıkı sıkı tutmak
3
Common Usage
grasp
v.
kavramak
General
4
General
grasp
n.
anlayış
5
General
grasp
n.
kabza
6
General
grasp
n.
tutma
7
General
grasp
n.
pençe
8
General
grasp
n.
idrak
9
General
grasp
n.
sımsıkı tutma
10
General
grasp
n.
kavrayış
11
General
grasp
n.
anlama
12
General
grasp
n.
kapma
13
General
grasp
n.
yakalama
14
General
grasp
n.
kürek sapı
15
General
grasp
n.
elle kavrama
16
General
grasp
n.
el sıkma
17
General
grasp
n.
sarılma
18
General
grasp
n.
kucaklama
19
General
grasp
n.
zorla tutma
20
General
grasp
n.
sahip olma
21
General
grasp
n.
zapt etme
22
General
grasp
n.
hakimiyet
23
General
grasp
n.
kol mesafesi
24
General
grasp
n.
zorla alma ve elde tutma gücü
25
General
grasp
n.
erişilebilen şey
26
General
grasp
n.
ulaşılabilir olan şey
27
General
grasp
n.
imkan dahilinde olan şey
28
General
grasp
n.
kavrayan el ve kollar
29
General
grasp
n.
el
30
General
grasp
n.
elde edilebilir
31
General
grasp
v.
anlamak
32
General
grasp
v.
yakalamak
33
General
grasp
v.
avuçlamak
34
General
grasp
v.
kapmak
35
General
grasp
v.
sıkı tutmak
36
General
grasp
v.
kavramak
37
General
grasp
v.
tutmak
38
General
grasp
v.
-in usulünü öğrenmek
39
General
grasp
v.
-i kavramak
40
General
grasp
v.
-in esasını kavramak
41
General
grasp
v.
-i anlamak
42
General
grasp
v.
bir konuyu kavramak
43
General
grasp
v.
idrak etmek
Technical
44
Technical
grasp
v.
kavramak
45
Technical
grasp
v.
tutmak
Significados de
"grasp"
con otros términos en diccionario inglés turco: 207 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
grasp the nettle
v.
zor bir probleme çözüm yolu bulmak
2
General
be within someone's grasp
v.
birinin elde edebileceği bir şey gibi olmak
3
General
get a grasp on oneself
v.
kendine gelmek
4
General
have a grasp of
v.
vakıf olmak
5
General
be beyond someone's grasp
v.
birinin elinden kurtulmuş olmak
6
General
be in someone's grasp
v.
birinin pençesine düşmüş olmak
7
General
be within someone's grasp
v.
birinin kavrayışı içinde olmak
8
General
grasp at
v.
atlamak
9
General
escape from someone's grasp
v.
birinin pençesinden kurtulmak
10
General
have a good grasp of
v.
iyice vakıf olmak
11
General
be beyond someone's grasp
v.
birinin elde edemeyeceği bir şey olmak
12
General
get a grasp on oneself
v.
kendine hakim olmak
13
General
grasp at
v.
uzanmak
14
General
be beyond someone's grasp
v.
birinin kavrayışının dışında olmak
15
General
grasp at
v.
kapmaya çalışmak
16
General
have a grasp of
v.
hakim olmak (konuya vb)
17
General
grasp a chance
v.
şans yakalamak
18
General
grasp at
v.
tutmaya çalışmak
19
General
grasp at
v.
seve seve kabul etmek
20
General
grasp at
v.
ümit bağlamak
21
General
have a good grasp of
v.
-i iyi kavramak
22
General
grasp at
v.
-e uzanmak
23
General
grasp the meaning of something
v.
mana çıkarmak
24
General
grasp someone by
v.
bileğinden tutmak/yakalamak
25
General
not understand/comprehend/grasp the lesson
v.
dersi anlamamak
Phrasals
26
Phrasals
grasp at
v.
havada kapmak
27
Phrasals
grasp at
v.
yakalamaya çalışmak
28
Phrasals
grasp at
v.
elde etmeye uğraşmak
29
Phrasals
grasp (someone or something) by (something)
v.
(birini/bir şeyi bir yerinden) yakalamak
30
Phrasals
grasp (someone or something) by (something)
v.
(birini/bir şeyi bir yerinden) tutmak
31
Phrasals
grasp (someone or something) by (something)
v.
(birini/bir şeyi bir yerinden) sıkıca tutmak
32
Phrasals
grasp at (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) üstüne atlamak
33
Phrasals
grasp at (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakalamaya çalışmak
34
Phrasals
grasp at (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tutmaya çalışmak
35
Phrasals
grasp at (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) sıkıca tutmak/kavramak
36
Phrasals
grasp by
v.
-'den tutmak/yakalamak
37
Phrasals
grasp by
v.
-'den sıkıca tutmak
38
Phrasals
grasp of
v.
vakıf olmak
39
Phrasals
grasp of
v.
hakim olmak
40
Phrasals
grasp of
v.
iyice kavramak
Proverb
41
Proverb
a drowning man will grasp at a straw
denize düşen yılana sarılır
42
Proverb
a drowning man will grasp at a straw
çaresiz kalan her yolu dener
Idioms
43
Idioms
have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something)
v.
iyice kavramak
44
Idioms
have (solid) grasp of something
v.
iyice kavramak
45
Idioms
have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something)
v.
tam olarak kapmak
46
Idioms
have (solid) grasp of something
v.
tam olarak kapmak
47
Idioms
have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something)
v.
tam olarak idrak etmek
48
Idioms
have (solid) grasp of something
v.
tam olarak idrak etmek
49
Idioms
have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something)
v.
iyice anlamak
50
Idioms
have (solid) grasp of something
v.
iyice anlamak
51
Idioms
get a solid grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
52
Idioms
get a sound grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
53
Idioms
get a sound grasp of something
v.
bir konuyu iyice kavramak
54
Idioms
have a solid grasp of something
v.
bir konuyu iyice kavramak
55
Idioms
have a good grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
56
Idioms
have a sound grasp of something
v.
bir konuyu iyice kavramak
57
Idioms
have a good grasp of something
v.
bir konuyu iyice kavramak
58
Idioms
get a good grasp of something
v.
bir konuyu iyice kavramak
59
Idioms
have a sound grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
60
Idioms
get a solid grasp of something
v.
bir konuyu iyice kavramak
61
Idioms
get a good grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
62
Idioms
have a solid grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
63
Idioms
get within one's grasp
v.
elde edilebilir olmak
64
Idioms
within someone's grasp
v.
elde edilebilir olmak
65
Idioms
be within one's grasp
v.
elde edilebilir olmak
66
Idioms
grasp at straws
v.
her yola başvurmak
67
Idioms
lose one's grasp on
v.
elinden kayıp gitmek
68
Idioms
grasp at straws
v.
her çareye başvurmak
69
Idioms
grasp at straws
v.
her yolu denemek
70
Idioms
grasp at a straw
v.
kendini kurtarmak için her şeyi yapmak
71
Idioms
lose one's grasp on
v.
kontrolü kaybetmeye başlamak
72
Idioms
grasp the nettle
v.
soruna müdahale etmek
73
Idioms
grasp the nettle
v.
sorunlarla yüzleşmek
74
Idioms
grasp the nettle
v.
zorluklara göğüs germek
75
Idioms
grasp at straws
v.
uçan kuştan medet ummak
76
Idioms
grasp in the dark
v.
belirsizlik içinde savrulmak
77
Idioms
grasp in the dark
v.
körebe oynar gibi karanlıkta tutunmaya çalışmak
78
Idioms
grasp in the dark
v.
önünü görmeden ilerlemek
79
Idioms
grasp in the dark
v.
ne yapacağını bilmemek
80
Idioms
relinquish (one's) grasp on (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) kaybetmek
81
Idioms
relinquish (one's) grasp on (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) kaptırmak
82
Idioms
relinquish (one's) grasp on (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) bırakmak
83
Idioms
relinquish (one's) grasp on (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) devretmek
84
Idioms
relinquish (one's) grasp on (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) teslim etmek
85
Idioms
relinquish (one's) grasp on (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) vermek
86
Idioms
have/get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi kavramak
87
Idioms
have/get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyi anlamak
88
Idioms
have/get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi kapmak (anlamak)
89
Idioms
have/get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyi idrak etmek
90
Idioms
have/get a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi kavramak
91
Idioms
have/get a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi iyi anlamak
92
Idioms
have/get a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi kapmak (anlamak)
93
Idioms
have/get a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi iyi idrak etmek
94
Idioms
have/get a (good) grasp of something
v.
bir şeyi kavramak
95
Idioms
have/get a (good) grasp of something
v.
bir şeyi iyi anlamak
96
Idioms
have/get a (good) grasp of something
v.
bir şeyi kapmak (anlamak)
97
Idioms
have/get a (good) grasp of something
v.
bir şeyi iyi idrak etmek
98
Idioms
clutch/grasp at straws
v.
kendini çaresizce bir durumdan kurtarmaya çalışmak
99
Idioms
clutch/grasp at straws
v.
denize düşüp yılana sarılmak
100
Idioms
clutch/grasp at straws
v.
çaresizce çırpınmak
101
Idioms
clutch/grasp at straws
v.
uçan kuştan medet ummak
102
Idioms
clutch/grasp at straws
v.
boşa çabalamak
103
Idioms
clutch/grasp at straws
v.
olmayacak duaya amin demek
104
Idioms
get a good grasp of (something)
v.
(bir konuyu iyice) kavramak
105
Idioms
get a good grasp of (something)
v.
(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak
106
Idioms
get a good grasp of (something)
v.
(bir şeyi iyi) anlamak
107
Idioms
get a good grasp of (something)
v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
108
Idioms
get a good grasp of (something)
v.
(bir şeyi iyi) idrak etmek
109
Idioms
get a solid grasp of (something)
v.
(bir konuyu iyice) kavramak
110
Idioms
get a solid grasp of (something)
v.
(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak
111
Idioms
get a solid grasp of (something)
v.
(bir şeyi iyi) anlamak
112
Idioms
get a solid grasp of (something)
v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
113
Idioms
get a solid grasp of (something)
v.
(bir şeyi iyi) idrak etmek
114
Idioms
get a sound grasp of (something)
v.
(bir konuyu iyice) kavramak
115
Idioms
get a sound grasp of (something)
v.
(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak
116
Idioms
get a sound grasp of (something)
v.
(bir şeyi iyi) anlamak
117
Idioms
get a sound grasp of (something)
v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
118
Idioms
get a sound grasp of (something)
v.
(bir şeyi iyi) idrak etmek
119
Idioms
get a good grasp on (something)
v.
(bir konuyu iyice) kavramak
120
Idioms
get a good grasp on (something)
v.
(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak
121
Idioms
get a good grasp on (something)
v.
(bir şeyi iyi) anlamak
122
Idioms
get a good grasp on (something)
v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
123
Idioms
get a good grasp on (something)
v.
(bir şeyi iyi) idrak etmek
124
Idioms
get a solid grasp on (something)
v.
(bir konuyu iyice) kavramak
125
Idioms
get a solid grasp on (something)
v.
(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak
126
Idioms
get a solid grasp on (something)
v.
(bir şeyi iyi) anlamak
127
Idioms
get a solid grasp on (something)
v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
128
Idioms
get a solid grasp on (something)
v.
(bir şeyi iyi) idrak etmek
129
Idioms
get a sound grasp on (something)
v.
(bir konuyu iyice) kavramak
130
Idioms
get a sound grasp on (something)
v.
(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak
131
Idioms
get a sound grasp on (something)
v.
(bir şeyi iyi) anlamak
132
Idioms
get a sound grasp on (something)
v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
133
Idioms
get a sound grasp on (something)
v.
(bir şeyi iyi) idrak etmek
134
Idioms
grasp the bull by its/the horns
v.
elini taşın altına koymak
135
Idioms
grasp the bull by its/the horns
v.
pabuç bırakmamak
136
Idioms
have a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyice kavramak
137
Idioms
have a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak kapmak
138
Idioms
have a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak idrak etmek
139
Idioms
have a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyice anlamak
140
Idioms
have a (solid) grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
141
Idioms
have a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi iyice kavramak
142
Idioms
have a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak kapmak
143
Idioms
have a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak idrak etmek
144
Idioms
have a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi iyice anlamak
145
Idioms
have a (sound) grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
146
Idioms
have a (good) grasp of something
v.
bir şeyi iyice kavramak
147
Idioms
have a (good) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak kapmak
148
Idioms
have a (good) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak idrak etmek
149
Idioms
have a (good) grasp of something
v.
bir şeyi iyice anlamak
150
Idioms
have a (good) grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
151
Idioms
get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyice kavramak
152
Idioms
get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak kapmak
153
Idioms
get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak idrak etmek
154
Idioms
get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyice anlamak
155
Idioms
get a (solid) grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
156
Idioms
get a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi iyice kavramak
157
Idioms
get a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak kapmak
158
Idioms
get a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak idrak etmek
159
Idioms
get a (sound) grasp of something
v.
bir şeyi iyice anlamak
160
Idioms
get a (sound) grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
161
Idioms
get a (good) grasp of something
v.
bir şeyi iyice kavramak
162
Idioms
get a (good) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak kapmak
163
Idioms
get a (good) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak idrak etmek
164
Idioms
get a (good) grasp of something
v.
bir şeyi iyice anlamak
165
Idioms
get a (good) grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
166
Idioms
let something slip through your grasp
v.
bir şeyin elinden kayıp gitmesine izin vermek/engel olamamak
167
Idioms
let something slip through your grasp
v.
bir şeyi elinden kaçırmak
168
Idioms
let something slip through your grasp
v.
bir şeyin parmaklarının ucundan kayıp gitmesine izin vermek/engel olamamak
169
Idioms
relinquish (one's) grasp over (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) kaybetmek
170
Idioms
relinquish (one's) grasp over (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) kaptırmak
171
Idioms
relinquish (one's) grasp over (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) bırakmak
172
Idioms
relinquish (one's) grasp over (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) devretmek
173
Idioms
relinquish (one's) grasp over (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) teslim etmek
174
Idioms
relinquish (one's) grasp over (something) (to someone or something)
v.
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) vermek
175
Idioms
beyond the grasp
expr.
anlaşılması zor/güç
176
Idioms
be within one's grasp
expr.
başarılabilir/ulaşılabilir
177
Idioms
within someone's grasp
expr.
başarılabilir/ulaşılabilir
178
Idioms
get within one's grasp
expr.
başarılabilir/ulaşılabilir
179
Idioms
grasp at a straw
expr.
denize düşen yılana sarılır
180
Idioms
within someone's grasp
expr.
erişebileceği mesafede
181
Idioms
grasp all, lose all
expr.
tamah zarar getirir
182
Idioms
within one's grasp
expr.
birinin erişebileceği uzaklıkta/mesafede
183
Idioms
within one's grasp
expr.
birinin ulaşabileceği uzaklıkta/mesafede
184
Idioms
within one's grasp
expr.
birinin elinin altında
185
Idioms
within one's grasp
expr.
elde edilebilir
186
Idioms
within one's grasp
expr.
çok yakında
187
Idioms
within one's grasp
expr.
elde etmeye ramak kalmış
188
Idioms
within one's grasp
expr.
başarılabilir/ulaşılabilir
189
Idioms
within grasp
expr.
erişilebilir mesafede
190
Idioms
within grasp
expr.
uzanma mesafesinde
191
Idioms
within grasp
expr.
erişilebilir uzaklıkta
192
Idioms
within grasp
expr.
elinin altında
193
Idioms
within grasp
expr.
yakında
194
Idioms
within grasp
expr.
elde etmeye ramak kalmış
195
Idioms
within grasp
expr.
başarılabilir/ulaşılabilir uzaklıkta
196
Idioms
within grasp
expr.
kazanılabilir
197
Idioms
within grasp
expr.
elde edilebilir
198
Idioms
within grasp
expr.
yakalanmaya çok yakın
199
Idioms
within grasp
expr.
yakalanmak/ele geçirilmek üzere
Speaking
200
Speaking
he slipped out of our grasp
expr.
elimizden kaydı gitti
Technical
201
Technical
object handling with grasp-type grippers
n.
nesnelerin kavrayıcı tipte pençelerle idaresi
Medical
202
Medical
palmar grasp
n.
avuçlama refleksi
203
Medical
palmar grasp reflex
n.
avuçlama refleksi
204
Medical
raking grasp
n.
bebeklerin bir nesneyi pençe şeklinde tutması
205
Medical
palmar grasp reflex
n.
yeni doğanın kendisine bir şey uzatıldığında onu kavrama için gösterdiği refleks
206
Medical
palmar grasp
n.
yeni doğanın kendisine bir şey uzatıldığında onu kavrama için gösterdiği refleks
Pathology
207
Pathology
grasp reflex
n.
yetişkinlerde beynin ön lobunun hasar görmesi ile ilişkilendirilen, avuç içindeki dokunsal uyarıya yanıt olarak parmakların istemsizce bükülmesi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of grasp
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy