gravel - Turco Inglés Diccionario
Historia

gravel

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "gravel" en diccionario turco inglés : 32 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
gravel n. çakıl
General
gravel n. mucur
gravel n. çakıllık
gravel n. çakıllı kum
gravel n. kum hastalığı
gravel n. iri kum
gravel n. idrar taşı
gravel n. kum
gravel n. graviye
gravel v. çakıl dökmek
gravel v. şaşırtmak
gravel v. çakıl döşemek
gravel v. hayret ettirmek
gravel v. hayret uyandırmak
gravel v. kızdırmak
gravel v. rahatsız etmek
gravel v. mahcup etmek
gravel v. canını sıkmak
gravel v. nalla ayak arasına giren çakıl sebebiyle topallamak (at)
gravel v. hasadı çakılla doldurmak (kuş)
gravel v. aşınarak çakıl haline gelmek
gravel adj. sert ve rahatsız edici (insan sesi)
Colloquial
gravel n. amfetamin gibi uyarıcılara benzer fiziksel ve psikolojik etkileri olan öforik bir uyarıcı
Construction
gravel n. çakıl
Dyeing
gravel n. grimsi sarımsı kahverenginin badem renginden daha sarı ve daha soluk olan açık bir tonu
Railway
gravel n. çakıl
gravel v. kum dökmek
Marine
gravel v. kuma oturmak
Medical
gravel n. kum
gravel n. böbreklerde ve mesanede biriken küçük böbrek taşları tortusu
gravel n. böbrek ve mesanesinde küçük böbrek taş tortuları olma
Marine Biology
gravel n. ince çakıl

Significados de "gravel" con otros términos en diccionario inglés turco: 139 resultado(s)

Inglés Turco
General
gravel pit n. çakıl ocağı
crushed gravel n. kırma çakıl
boulder gravel n. iri yuvarlak çakıl
boulder gravel n. buzul çakılı
river gravel n. dere çakılı
river gravel n. nehir çakılı
fine gravel n. ince çakıl
sandy-gravel deposits n. kumlu çakıllı çökeltiler
gravel aggregate n. çakıl
pea gravel n. nohut çakıl
pea gravel mix n. nohut çakıl karışım
pea gravel n. ince çakıl
sea gravel n. deniz çakılı
gravel-stone n. çakıl taşı
gravel-stone n. küçük taş parçası
gravel-stone n. taş, kum (böbrek)
gravel [dialect] v. kumu kazmak
gravel-blind adj. gözleri bozuk
gravel-blind adj. neredeyse kör
gravel-voiced adj. kaba ve rahatsız edici tonda konuşan
Idioms
agitate the gravel v. gitmek
agitate the gravel v. terk etmek
Technical
pebble gravel n. bakla çakıl
gravel ballast n. çakıl balast
gravel spreader n. çakıl serici
gravel trap n. çakıl tutucu
gravel jacketed well n. çakıl filtreli kuyu
gravel pump n. çakıl pompası
layer of gravel n. çakıl tabakası
gravel concrete n. çakıl betonu
gravel pass n. çakıl geçidi
gravel filter n. çakıl filtre
gravel clay n. çakıllı kil
gravel fraction n. çakıl fraksiyonu
gravel envelope n. çakılla filtreleme dolgusu
layer of gravel n. çakıl bandı
gravel jacket n. çakıl filtre
gravel drain n. çakıl diren
stratum of gravel n. çakıl bantı
gravel road n. çakıl yol
stratum of gravel n. çakıl tabakası
gravel blanket n. çakıl blanket
gravel bucket n. çakıl kepçesi
gravel pit n. çakıl ocağı
gravel sorter n. çakıl ayırıcı
gravel screen n. çakıl eleği
gravel yard n. çakıl deposu
gravel stop n. çakıl tutucu
gravel path n. çakıl patika
gravel-washing screen n. çakıl yıkama eleği
gravel backfill n. çakıl arka imla
gravel train n. çakıl tabakası
gravel-filter well n. çakıl filtreli kuyu
gravel-packed well n. çakıl filtreli kuyu
gravel fill n. çakıl imla
stream gravel n. dere çakılı
marina gravel n. deniz çakılı
bank-run gravel n. derekenarı çakılı
bank gravel n. doğal çakıl
drain gravel n. dren çakılı
filter gravel n. filtre çakılı
filter gravel n. filtre çakışı
loose gravel n. gevşek çakıl
gravel screen n. granülometri eleği
gravel sand n. ince çakıl
small gravel n. ince çakıl
coarse gravel n. iri çakıl
fine gravel n. ince çakıl
coarse gravel n. kaba çakıl
moulding gravel n. kalıplama çakılı
coarse gravel n. kalın taneli çakıl
gravel sand n. kaba kum
crushed gravel n. kırma çakıl
clayey gravel n. killi çakıl
sand gravel n. kumlu çakıl
gravel filter n. kum filtresi
sand-gravel mixture n. kum-çakıl karışımı
gravel bed n. kum yatağı
sand and gravel trap n. kum ve çakıl kapanı
sandy gravel n. kumlu çakıl
sand and gravel n. kum ve çakıl
poorly graded gravel n. kötü derecelenmiş çakıl
medium gravel n. orta çakıl
pebble gravel n. orta çakıl
river gravel n. nehir çakılı
gravel windrow eliminator n. rüzgarla sürüklenen çakıl ayırıcısı
quartz gravel n. sırçaözü çakılı
silty gravel n. siltli çakıl
bank gravel n. teras çakılı
as-dug-gravel n. tüvanan çakıl
bank gravel n. tabii çakıl
gravel ballast n. tuvönan iri çakıl
pea gravel n. ufak çakıl
small gravel n. ufak çakıl
gravel-blind n. yarıkör
small gravel n. yuvarlak çakıl
round gravel n. yuvarlak çakıl
Construction
gravel roofing n. çakıllı dam kaplaması
coarse gravel n. iri çakıl
select drain gravel material n. seçme dren çakılı malzemesi
bank gravel n. teras çakılı
Automotive
gravel trap n. çakıl havuzu
gravel road n. stabilize yol
Traffic
loose gravel n. gevşek malzemeli zemin
Marine
gravel backing n. çakıl destek
gravel coast n. çakıllı sahil
gravel mat n. çakıl hasır
gravel beach n. çakıl kumsalı
pit gravel n. çakıl çukuru
sea gravel n. deniz çakılı
unscreened gravel n. elekten geçirilmiş çakıl
sand and gravel beach n. kum ve çakıllı kumsal
sand and gravel bar n. kum ve çakıllı engel
sand and gravel coast n. kum ve çakıllı kıyı
gravel collection law n. tane toplama yasası
sand and gravel adj. kum ve çakıllı
Medical
kidney gravel n. böbrek kumu
pass gravel v. kum dökmek
Marine Biology
gravel permeability n. çakıl geçirgenliği
pea gravel n. ince çakıl
Agriculture
gravel sieving and conveying machine n. mıcır eleme ve taşıma makinesi
gravel crumbling machine n. mıcır kırma makinesi
Environment
gravel mining n. çakıl ocağı işletmesi
mountain gravel n. dağ çakılı
filter gravel n. filtre çakılı
pit-run gravel n. tuvönan ocak çakılı
pit-run gravel n. tüvenan çakıl
Geology
granular gravel n. çakılcık
gravel-bed stream n. çakıl-baskın akarsu
gravel-bed stream n. çakıl ağırlıklı akarsu
sandy gravel n. kumlu çakıl
clean sand and gravel n. temiz kum ve çakıl
granular gravel n. udden-wentworth tane boyu sınıflamasına göre 2-4 mm büyüklükteki çakıl
Hunting
gravel powder n. kaba barut
gravel powder n. yavaş yanması için preslenip büyük küpler halinde kesilmiş barut
Slang
gravel-pounder n. piyade er
gravel-pounder n. piyade
gravel-pounder n. asker
agitate the gravel v. bir yerden hızla ayrılmak