halletmek - Turco Inglés Diccionario
Historia

halletmek



Significados de "halletmek" en diccionario inglés turco : 90 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
halletmek solve v.
General
halletmek hurdle v.
halletmek dispose of v.
halletmek deal with v.
halletmek dispatch v.
halletmek unriddle v.
halletmek arrange v.
halletmek lay on v.
halletmek dissolve v.
halletmek overcome v.
halletmek answer v.
halletmek finish up v.
halletmek work out v.
halletmek untwine v.
halletmek figure out v.
halletmek decompose v.
halletmek untangle v.
halletmek extirpate v.
halletmek sew v.
halletmek solve v.
halletmek compound v.
halletmek manage v.
halletmek complete v.
halletmek square v.
halletmek lick v.
halletmek clear up v.
halletmek untie v.
halletmek resolve v.
halletmek untwist v.
halletmek surmount v.
halletmek dope v.
halletmek unthrone v.
halletmek sort something out v.
halletmek adjust v.
halletmek get things done v.
halletmek obviate v.
halletmek sort v.
halletmek sort out v.
halletmek polish off v.
halletmek wind v.
halletmek disenthrone v.
halletmek melt v.
halletmek settle v.
halletmek dethrone v.
halletmek pull off v.
halletmek settle up v.
halletmek tackle v.
halletmek figure out v.
halletmek transcend v.
halletmek unpuzzle v.
halletmek master v.
halletmek mop (up) v.
halletmek dispense v.
halletmek concinnate v.
halletmek salve [obsolete] v.
halletmek outwork v.
halletmek pheese v.
halletmek put through v.
halletmek sus [uk] v.
halletmek handle v.
Phrasals
halletmek pull down v.
halletmek knock off v.
halletmek see about v.
halletmek see to v.
halletmek finish up v.
halletmek wrap up v.
halletmek get through v.
halletmek see about v.
halletmek finish off v.
halletmek polish off v.
halletmek dispose of v.
halletmek clean up v.
Colloquial
halletmek work it out v.
halletmek be done v.
halletmek hack v.
halletmek push past v.
Idioms
halletmek be beyond (someone or something) v.
halletmek settle someone's hash v.
halletmek look past v.
halletmek find a way around v.
halletmek put to rest v.
halletmek settle hash v.
halletmek get a good scald on [dialect] v.
Trade/Economic
halletmek clear v.
Law
halletmek adjudicate v.
halletmek settle v.
Technical
halletmek settle v.
Archaic
halletmek chare v.
Slang
halletmek nail v.
halletmek make with v.

Significados de "halletmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 145 resultado(s)

Turco Inglés
General
çabucak halletmek rush v.
kökünden halletmek eradicate v.
kökünden halletmek clinch v.
tarafsız birinin kararına bağlayarak halletmek (meseleyi) arbitrate v.
problemini çabucak halletmek make short work of v.
bir meseleyi halletmek için karşılıklı ateş etmek shoot it out v.
halletmek (bir anlaşmazlığı) settle v.
rüşvet vererek halletmek square v.
bir işi bir şekilde halletmek muddle through v.
işi halletmek turn the trick v.
kökünden halletmek extirpate v.
bütün işlerini halletmek settle one's affairs v.
halletmek (bir meseleyi) take care of v.
bir şeyi halletmek sort something out v.
hakem kararı ile halletmek go to arbitration v.
meseleyi halletmek treat a question v.
bir şeyi düzeltmek/halletmek have something settled v.
kağıt işlerini halletmek push paper v.
geri kalanı halletmek handle the rest v.
mahkemede çözmek/halletmek settle it in court v.
işini fazla erkenden halletmek preproperate v.
problemi halletmek work out the problem v.
zor yoldan işini halletmek twist v.
hızla halletmek whip out v.
(bir işi) üstünkörü halletmek maul v.
(bir işi) halletmek rid v.
meseleyi halletmek rid v.
etkili biçimde halletmek dispatch [us] v.
etkili biçimde halletmek despatch [uk] v.
bir şeye ihtiyaç duymadan halletmek dispense (with) v.
(telefon araması, rica) halletmek field v.
sertçe halletmek fight v.
önceden halletmek foreprize [obsolete] v.
önceden halletmek foresee v.
gülümseyerek halletmek outsmile v.
apar topar halletmek precipitate v.
önceden halletmek presolve v.
sorunları halletmek square v.
(iş vb.) halletmek settle v.
Phrasals
konuşarak halletmek talk out v.
hızlıca halletmek zip through v.
kolayca halletmek cruise through (something) v.
kolayca halletmek cruise through v.
son kalan kısmı halletmek/bitirmek finish off v.
(bir şeyi) halletmek dispose of (someone or something) v.
(bir işi/anlaşmayı) halletmek seal off v.
ile arasındaki sorunu halletmek square with v.
biriyle arasındaki sorunu halletmek square with someone v.
(birinden/bir şeyden bir özelliği, eğilimi) kökünden söküp atmak/kökünden halletmek stamp out (something) from (someone or something) v.
uğraşıp halletmek work through v.
bir işin son adımlarını yerine getirip halletmek mop up v.
rüşvet vererek halletmek buy way in v.
(biriyle) halletmek coordinate with (someone) v.
(bir şeyi) halletmek dope out (something) v.
birinin işini/bir şeyi halletmek finish someone or something off v.
birinin işini/bir şeyi halletmek finish someone or something up v.
(bir şeyi) halletmek get after (something) v.
(bir şey) patlak vermeden önce halletmek get ahead of (something) v.
(biriyle) sorununu halletmek have something out (with someone) v.
(bir şeyi) halletmek see about (something) v.
(birini/bir şeyi) halletmek see to (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden bir özelliği, eğilimi) kökünden söküp atmak/kökünden halletmek stamp (something) out of (someone or something) v.
çarçabuk halletmek fire off v.
Colloquial
kökünden halletmek set the seal on v.
kestirme yoldan halletmek cut corners v.
ucuza halletmek cut corners v.
işini halletmek (tuvalet) do (duty) v.
tereyağından kıl çeker gibi halletmek slam dunk v.
kolayca halletmek slam dunk v.
bir şeyi kolay halletmek walk it v.
bir şeyi zorluk çekmeden halletmek/yapmak walk it v.
bir şeyi fazla uğraşmadan yapmak/halletmek walk it v.
bir şeyi kolaylıkla yapmak/halletmek walk it v.
bir çatışmayı/anlaşmazlığı halletmek make nice v.
düzeltmek/halletmek cinch v.
bir şeyi halletmek hack something v.
Idioms
rüşvetle halletmek take care of v.
işi halletmek do the trick v.
meseleleri halletmek try conclusions with (someone) v.
bir işi rüşvet vererek halletmek buy one's way in to something v.
bir şeyi düzeltmek/halletmek have something cinched v.
bir meseleyi kökünden halletmek set the seal on something v.
bir sorunu halletmek find a way around someone or something v.
güzellikle halletmek do something the easy way v.
kökünden halletmek set the seal on v.
kalkıştığı her işi halletmek/başarmak turn one's hand to v.
önceki sorunları halletmek/aradan çıkarmak tie up loose ends v.
sorunu/problemi çözmek/halletmek get the kinks ironed out v.
sorunu/problemi çözmek/halletmek get the kinks out v.
tereyağından kıl çeker gibi halletmek be going great guns v.
basit bir işi gereğinden fazla çaba harcayarak halletmek employ a steam engine to crack a nut v.
basit bir işi gereğinden fazla çaba harcayarak halletmek take a sledgehammer to crack a nut v.
basit bir işi gereğinden fazla çaba harcayarak halletmek use a sledgehammer to crack a nut v.
tereyağından kıl çeker gibi halletmek be a slam dunk v.
(bazı) göze batan işleri halletmek send (one) to glory v.
(birkaç) göze batan işi halletmek send (one) to glory v.
bazı eksik kalmış işleri halletmek tie up (some/a few) loose ends v.
aciliyeti olan işleri halletmek fight fires v.
aciliyeti olan işleri halletmek krizlerle uğraşmak put out a fire v.
aciliyeti olan işleri halletmek krizlerle uğraşmak put out the fire v.
bir şeyi kendi kendine halletmek plough (one's) own furrow [uk] v.
bir şeyi tek başına halletmek plough (one's) own furrow [uk] v.
bir şeyi kendisi halletmek plough (one's) own furrow [uk] v.
bir şeyi yalnız başına halletmek plough (one's) own furrow [uk] v.
en hızlı, en avantajlı şekilde yapmak/halletmek get there (the) firstest with the mostest v.
(bir şeyi) kökten halletmek rip the heart out of (something) v.
(birini/bir şeyi) hemen halletmek make quick work of (someone or something) v.
(bir şeyi kendisi) halletmek take (something) into (one's) own hands v.
işlerini halletmek/yapmak settle someone's affairs v.
birinin işlerini halletmek/yapmak settle someone's affairs v.
işlerini halletmek/yapmak settle someone's affairs v.
birinin işlerini halletmek/yapmak settle someone's affairs v.
işi halletmek do the job/trick v.
(bir şeyi) bir şekilde halletmek find a way around (something) v.
(bir şeyi) bir şekilde halletmek find one's way around (something) v.
bir şekilde halletmek find way around v.
(bir şeyi) halletmek get (something) ironed out v.
(sorunu/problemi) çözmek/halletmek get (something) ironed out v.
tereyağından kıl çeker gibi halletmek be going great guns v.
(bir şeyi) düzeltmek/halletmek have (got) (something) cinched v.
(birini/bir şeyi) hızlıca/hemen halletmek make fast work of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) kolayca halletmek make light work of (someone or something) v.
bir şeyi kolayca halletmek make light work of something v.
(birini/bir şeyi) kolayca halletmek make short work of (someone or something) v.
bir şeyi kolayca halletmek make short work of something v.
bir şeyi hızlıca halletmek/bitirmek make short work of something v.
(ölmeden önce) finansal/yasal düzenlemeleri halletmek put (one's) affairs in order v.
aciliyeti olan işleri halletmek put out fires v.
(bir şeyi) halletmek set (something) at rest v.
işlerini halletmek/yapmak settle affairs v.
(biriyle) eski bir hesabı görmek/halletmek settle an old score (with someone) v.
(biriyle) eski hesapları görmek/halletmek settle old scores (with someone) v.
(birini) halletmek take care of (someone) v.
işi halletmek take care of business v.
kendisi yüklenmek/halletmek take into one's own hands v.
doğrudan halletmek come down to v.
işleri daha hızlı halletmek kick it up a notch v.
bir siyasi lider için tabu ya da korkutucu bir meseleyi halletmek only Nixon could go to China expr.
Trade/Economic
işleri halletmek straighten affairs v.
tetkik etmek ve halletmek examine and handle v.
Law
bir ihtilafı halletmek settle v.
ihtilafı halletmek settle a dispute v.
Archaic
(meseleyi) halletmek redd v.
Slang
birini halletmek deal with someone v.
bir şeyi parayla halletmek fix something v.