Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | hayali yaratık | imaginary creature n. | ||
Dragons are imaginary creatures. Ejderhalar hayali yaratıklardır. More Sentences |
||||
General | hayali yaratık | whangdoodle n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | boyu kısa ve özel güçleri olan hayali bir yaratık | pixie n. |
General | hayali bir yaratık | whangam n. |
Physics | ||
Physics | enerji harcamaksızın sıcak molekülleri soğuk moleküllerden ayıran ve entropide genel bir azalmaya yol açarak termodinamiğin ikinci yasasını ihlal eden hayali bir yaratık | maxwell's demon n. |
Geography | ||
Geography | (japonca'da) çin ve uzak doğu mitlerinde bir bilgenin gelişiyle göründüğüne inanılan hayali bir toynaklı yaratık | kirin n. |
Mythology | ||
Mythology | (çin mitolojisinde) bir bilgenin gelişiyle göründüğüne inanılan hayali bir toynaklı yaratık | kirin n. |
Mythology | boğa ve kısrağın çiftleşmesiyle oluşan hayali yaratık | jumart n. |
Mythology | insan formunda olup büyü yapabilen, zeki ve fesat olarak betimlenen hayali yaratık | fairies n. |
Mythology | hayali bir kanatlı yaratık | gargoyle n. |
Mythology | ağaçtan inerek insanları yediği söylenen hayali bir yaratık | drop bear [australia] n. |
Archaic | ||
Archaic | hayali bir kanatlı yaratık | gargyle n. |