head into - Turco Inglés Diccionario
Historia

head into

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "head into" en diccionario turco inglés : 3 resultado(s)

Inglés Turco
Phrasals
head into v. -e yönlendirmek
head into v. içine yönlendirmek
head into v. içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek

Significados de "head into" con otros términos en diccionario inglés turco: 116 resultado(s)

Inglés Turco
General
hammer an idea into someone's head v. bir fikri birinin kafasına sokmak
get it into one's head that ... v. kafasına koymak
drum something into somebody's head v. kafasına sokmak
beat something into somebody's head v. kafasına sokmak
put something into one's head v. aklına sokmak
(an idea) pop into someone's head v. fikir gelmek
(an idea) come into someone's head v. fikir gelmek
(an idea) come into someone's head v. aklına bir fikir gelmek
(an idea) pop into someone's head v. aklına bir fikir gelmek
come into one's head v. aklına gelmek
Phrasals
head into (something) v. (bir şeyi) bir yere yönlendirmek
head into (something) v. (bir şeyi) bir yerin içine yönlendirmek
head into (something) v. (bir şeyi) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
head into (something) v. (bir şeyi) ileri veya geriye doğru bir şeyin/yerin içerisine ilerletmek
head into (someone) v. (birini) bir yere yönlendirmek
head into (someone) v. (birini) bir yerin içine yönlendirmek
head into (someone) v. (birini) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
head someone or something into someone or something v. birini veya bir şeyi birinin veya bir şeyin içine yönlendirmek
head someone or something into someone or something v. birini veya bir şeyi birinin veya bir şeyin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
hammer (something) into (one's) head v. (bir şeyi birinin) kafasına zorla sokmak
hammer (something) into (one's) head v. (bir şeyi birinin) kafasına sokmaya çalışmak
hammer (something) into (one's) head v. (bir şeyi birinin) kafasına çaka çaka öğretmek/sokmak
hammer (something) into (one's) head v. (bir şeyi) tekrar ede ede (birinin) kafasına sokmak
Colloquial
get into one's head v. kafasına sokmak
get into one's head v. kafasına girmek
get into one's head v. tamamen anlamak
get into one's head v. tam anlamıyla anlamak
Idioms
something comes into your head v. aklına gelmek
run one's head against or into a brick wall v. boşuna uğraşmak
put something into someone's head v. birinin aklına bir şeyler sokmak
take it into one's head to do something v. bir şeyi yapmayı kafasına koymak
get something into someone's thick head v. bir şeyi birinin kalın kafasına sokmak
put ideas into someone's head v. birinin aklına (olumsuz/kötü şeyler) sokmak
put ideas into somebody's head v. birinin aklına (olumsuz/kötü şeyler) sokmak
put ideas into someone's head v. birinin aklına girmek
put some ideas into someone's head v. birinin aklına bazı fikirler sokmak
run one's head against or into a brick wall v. boş yere çabalamak
put ideas into somebody's head v. birinin aklına girmek
run one's head against or into a brick wall v. havanda su dövmek
take it into one's head v. kafasına koymak
pound (something) into (one's) head v. (bir şeyi) beynine/aklına kazımak
pound (something) into (one's) head v. (bir şeyi) aklına iyice kaydetmek
pound (something) into (one's) head v. (bir şeyi) aklına/beynine işlemek
pound (something) into (one's) head v. (bir şeyi) tekrar ede ede aklına sokmak
pound (something) into (one's) head v. (bir şeyi) iyice aklına sokmak
put something into someone's head v. birine kendi kendine düşünemeyeceği fikirler vermek
talk some sense into (someone's) head v. (birini) duyarlı/makul düşünmeye yönlendirmek
talk some sense into (someone's) head v. (birine) akıllıca düşünmesi için yol göstermek
talk some sense into (someone's) head v. (birine) akıl fikir vermek
talk some sense into (someone's) head v. (birinin) aklını başına toplamasını sağlamak
put an idea into (someone's) head v. (birinin) kafasına/aklına bir fikir sokmak
put an idea into (someone's) head v. (birinin) kafasına/aklına girmek
bang (one's) head into a brick wall v. akıntıya karşı kürek çekmek
bang (one's) head into a brick wall v. akıntıya kürek çekmek
bang (one's) head into a brick wall v. boş yere çabalamak
bang (one's) head into a brick wall v. boşa kürek sallamak
bang (one's) head into a brick wall v. boşuna uğraşmak
bang (one's) head into a brick wall v. deveye hendek atlatmak
bang (one's) head into a brick wall v. havanda su dövmek
bang (one's) head into a brick wall v. iğneyle kuyu kazmak
beat (something) into (someone's) head v. (bir şeyi birinin) kafasına sokmak
beat (something) into (someone's) head v. (bir şeyi birine) belletmek
beat (something) into (someone's) head v. (bir şeyi birine) öğretmek
beat (something) into (someone's) head v. (bir şeyi birine) zorla/kafasına vura vura öğretmek
beat into one's head v. kafasına sokmak
beat into one's head v. belletmek
beat into one's head v. beynine kazımak
beat into one's head v. zorla öğretmek
beat into one's head v. vura vura öğretmek
knock into one's head v. kafasına sokmak
knock into one's head v. belletmek
knock into one's head v. beynine kazımak
knock into one's head v. zorla öğretmek
knock into one's head v. vura vura öğretmek
drum into one's head v. kafasına sokmak
drum into one's head v. belletmek
drum into one's head v. beynine kazımak
drum into one's head v. zorla öğretmek
drum into one's head v. vura vura öğretmek
drum (something) into (one's) head v. tekrar ede ede (bir şeyi birinin) kafasına sokmak
drum (something) into (one's) head v. (bir şeyi birinin) kafasına vura vura sokmak
drum (something) into (one's) head v. (bir şeyi birine) zorla/ısrarla öğretmek
get (something) into (one's) head v. (bir şeyi) kafasına sokmak
get (something) into (one's) head v. (bir şeye) inanmak
get (something) into (one's) thick head v. (bir şeyi) kalın kafasına sokmak
get (something) into (one's) thick head v. (bir şeyi birinin) kalın kafasına sokmak
get into someone's head v. birini tam anlamıyla anlamak
get into someone's head v. birini tamamen anlamak
get something into somebody's head v. bir şeyi birinin kafasına sokmak
get something into somebody's (thick) head v. bir şeyi birinin (kalın) kafasına sokmak
get/take it into your head that... v. kendini (bir şeye) inandırmak
get/take it into your head that... v. kafasında (bir şey) kurmak
pop into (someone's) head v. birden (birinin) aklına gelmek
put ideas into head v. aklına (olumsuz/kötü şeyler) sokmak
put ideas into head v. aklına girmek
put your head into the lion's mouth v. kellesini koltuğuna almak
put your head into the lion's mouth v. tehlikeye atılmak
put your head into the lion's mouth v. kendisini aslanın ağzına atmak
put your head into the lion's mouth v. kendini tehlikeye atmak
put your head into the lion's mouth v. kendini ateşe atmak
run (one's) head into a stone wall v. boş yere çabalamak
run (one's) head into a stone wall v. boşuna uğraşmak
run (one's) head into a stone wall v. boşa kürek çekmek
run (one's) head into a stone wall v. deveye hendek atlatmak
run (one's) head into a stone wall v. iğneyle kuyu kazmak
take (something) into (one's) head v. (bir şeyi) kafasına sokmak
take (something) into (one's) head v. (bir şeye) inanmak
take into one's head v. kafasına koymak
take it into your head v. birden kafasına/aklına koymak
take it into your head v. birden karar vermek
take it into your head to do something v. bir şeyi yapmayı kafasına koymak
take it into your head to do something v. birden bir şey yapmaya karar vermek
Speaking
who put that idea into your head? expr. aklına kim soktu bu fikri?
who put that idea into your head? expr. bu fikri aklına kim soktu?
get something into your thick head expr. bunu o kalın kafana sok
get this into your thick head expr. bunu o kalın kafana sok