hemen arkasında - Turco Inglés Diccionario

hemen arkasında

Significados de "hemen arkasında" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
Idioms
hemen arkasında at (one's) heels expr.
hemen arkasında at someone's heels expr.

Significados de "hemen arkasında" con otros términos en diccionario inglés turco: 30 resultado(s)

Turco Inglés
General
yarışı kazananın hemen arkasında bitiren kimse bridesmaid n.
(hanedan armalarında) enseyi göstermeyecek şekilde kulağın hemen arkasında close adv.
Idioms
hemen arkasında olmak be at the heels of v.
hemen arkasında olmak be on the heels of v.
sıralamada (birinin/bir şeyin) çok yakınında/hemen arkasında olmak nip on (someone's or something's) heels v.
sıralamada, puanlamada, beceride (birinin/bir şeyin) çok yakınında/hemen arkasında olmak nip on (someone's or something's) toes v.
(birinin) hemen arkasında olmak be breathing down (one's) neck v.
birinin hemen arkasında olmak be breathing down someone's neck v.
(birinin) hemen arkasında/peşinde hot on (one's) heels adj.
(birinin/bir şeyin) hemen arkasında/arkasından hot on the heels of (someone or something) adj.
-in hemen arkasında/arkasından hot on the heels of adj.
(birinin/bir şeyin) hemen arkasında hot on the track of (someone or something) adj.
(birinin) hemen arkasında/peşinde hot on (one's) tracks adj.
(birinin) hemen arkasında/peşinde hot on (one's) trail adj.
birinin/bir şeyin hemen arkasında/peşinde hot on somebody's/something's tracks/trail adj.
(birinin/bir şeyin) hemen arkasında/peşinde hot on the trail of (someone or something) adj.
(birinin) hemen arkasında/peşinde at (one's) heels expr.
sahibinin hemen yanında/arkasında at heel expr.
sahibinin hemen yanında/arkasında to heel expr.
birinin hemen arkasında at/on somebody's heels expr.
(birinin) hemen arkasında/peşinde on (one's) heels expr.
(birinin) hemen arkasında/peşinde on (one's) trail expr.
(birinin/bir şeyin) hemen arkasında/arkasından on the heels of (someone or something) expr.
Biology
maksilalarının hemen arkasında yer alan üç çift uzantıya sahip (kabuklu) mouth-footed adj.
Botanic
bazı bitkilerde kök ucunun hemen arkasında çabuk bölünebilen hücreler ile kök şapkasını oluşturan yapı calyptrogen n.
Breeding
(inek bel kemiği) iki kürek kemiği arasının hemen arkasında bulunan crop n.
Sport
kalenin hemen arkasında bulunan kriket oyuncusu wicketkeeper n.
Entomology
kabukluların maksilalarının hemen arkasında yer alan üç çift uzantıdan her biri maxilliped n.
kabukluların maksilalarının hemen arkasında yer alan üç çift uzantıdan her biri maxillipede n.
Slang
hemen arkasında olmak be right up somebody's arse v.