|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
ikinci dereceden olan tali şeyler |
nonessentials n.
|
|
2 |
General |
ikinci derecede olan şey |
adjunct n.
|
|
3 |
General |
on, on bir ve on ikinci sınıfların karşılığı olan okul, lise |
senior high school n.
|
|
4 |
General |
ikinci olan kimse |
second n.
|
|
5 |
General |
asıl işten farklı ikinci bir gelir kaynağı olan iş |
sideline n.
|
|
6 |
General |
sıralamada ikinci olan şey |
beta n.
|
|
7 |
General |
ikinci derecede olan |
backburner n.
|
|
8 |
General |
ikinci derecede olan şey |
accidental n.
|
|
9 |
General |
seri veya dizide on ikinci olan şey |
twelve n.
|
|
10 |
General |
ikinci derecede olan kimse |
underscrub n.
|
|
11 |
General |
yarışta ikinci, üçüncü veya dördüncü olan yarışmacılar |
runners-up n.
|
|
12 |
General |
dört yıllık müfredatı olan okulda ikinci veya üçüncü yılındaki öğrenci |
middler n.
|
|
13 |
General |
ikinci derecede olan |
secondary adj.
|
|
14 |
General |
ikinci derecede olan |
side adj.
|
|
15 |
General |
ikinci derecede önemi olan |
circumstantial adj.
|
|
16 |
General |
ikinci derecede olan |
incidental adj.
|
|
17 |
General |
ikinci derecede olan |
second-rate adj.
|
|
18 |
General |
ikinci derece statüsü olan |
associate adj.
|
|
19 |
General |
ikinci kalite olan |
second-class adj.
|
|
|
20 |
General |
ikinci sınıf olan |
second-class adj.
|
|
21 |
General |
abd'li bir ailenin ikinci kuşak üyesi olan |
second-generation adj.
|
|
22 |
General |
ikinci sırada olan |
semiclassical adj.
|
|
23 |
General |
kırk ikinci sırada olan |
forty-second adj.
|
|
24 |
General |
birinci ve ikinci dünya savaşları arasında olan |
interwar adj.
|
|
25 |
General |
düzenli bir kimyasal bileşik serisinde ikinci olan anlamı veren ön ek |
deut- pref.
|
|
26 |
General |
düzenli bir kimyasal bileşik serisinde ikinci olan anlamı veren ön ek |
deuto- pref.
|
|
Idioms |
|
27 |
Idioms |
hep ikinci sırada olan |
always the bridesmaid adj.
|
|
28 |
Idioms |
hep ikinci sırada olan |
always the bridesmaid adj.
|
|
29 |
Idioms |
hep ikinci sırada olan |
always the bridesmaid, never the bride expr.
|
|
30 |
Idioms |
hep ikinci sırada olan |
always the bridesmaid, never the bride expr.
|
|
Trade/Economic |
|
31 |
Trade/Economic |
avrupa'nın ikinci dünya savaşı sonrası ekonomik olarak iyileşmesi için abd dışişleri bakanı george marshall tarafından tasarlanmış olan para yardımı programı |
marshall plan 1948 n.
|
|
Law |
|
32 |
Law |
ikinci dereceden bir ipotek ile sağlanmış olan alacaklı |
second mortgagee n.
|
|
Politics |
|
33 |
Politics |
doğum oranında artış olan zaman dilimi (bilhassa ikinci dünya savaşı sonrası dönem) |
baby boom n.
|
|
34 |
Politics |
(bir seçimde) kazanması en muhtemel olan adayı yenilgiye uğratmak amacıyla, tuttulan partiye değil ikinci güçlü partiye oy verilmesi |
tactical voting n.
|
|
35 |
Politics |
ikinci dünya savaşı'nda fransa'nın işgali sırasında nazilere karşı mücadele vermiş olan gizli bir fransız direniş hareketi |
maquis n.
|
|
36 |
Politics |
ikinci dünya savaşı'nda fransa'nın işgali sırasında nazilere karşı mücadele vermiş olan gerilla savaşçısı |
maquisard n.
|
|
37 |
Politics |
seçimde ikinci derece göreve aday olan kimse |
running-mate n.
|
|
Technical |
|
38 |
Technical |
başlıca görevi ikinci derece elektronlar yaymak olan elektrot |
dynode n.
|
|
39 |
Technical |
ikinci derecede olan |
inferior adj.
|
|
|
Architecture |
|
40 |
Architecture |
iyon ve korint düzeninde sütunların altında yer alan ve yatay olarak kaideden daha küçük olan ikinci bir kaide |
scamillus n.
|
|
Medical |
|
41 |
Medical |
ikinci evrede olan |
secondary adj.
|
|
Anatomy |
|
42 |
Anatomy |
ikinci brankial ark olan |
hyoid adj.
|
|
Physics |
|
43 |
Physics |
ikinci nesil element fermiyonlarından olan negatif yüklü bir lepton |
mu lepton n.
|
|
Chemistry |
|
44 |
Chemistry |
benzer özelliklere sahip izomer veya molekül grubunda ikinci konumda olan |
beta adj.
|
|
Marine Biology |
|
45 |
Marine Biology |
peygamberdevesini andıran ikinci bir çift büyük önayağa sahip olan, stomatopoda takımına mensup çeşitli karides benzeri kabuklulara verilen ad |
mantis crab n.
|
|
46 |
Marine Biology |
peygamberdevesini andıran ikinci bir çift büyük önayağa sahip olan, stomatopoda takımına mensup çeşitli karides benzeri kabuklulara verilen ad |
mantis shrimp n.
|
|
Astronomy |
|
47 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızının ikinci en parlak bileşeni olan bir yıldız grubu |
alpha ursae majoris n.
|
|
48 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızının ikinci en parlak bileşeni olan bir yıldız grubu |
dubhe n.
|
|
Agriculture |
|
49 |
Agriculture |
bir önceki baharda yeni sürülmüş olan çayırı sonbaharda ikinci kez sürmek |
backset v.
|
|
Education |
|
50 |
Education |
(çok başarılı olan ilk seneye oranla) okuldaki ikinci senesinde öğrencinin performansının düşüşe geçmesi |
sophomore slump n.
|
|
51 |
Education |
(çok başarılı olan ilk seneye oranla) okuldaki ikinci senesinde öğrencinin performansının düşüşe geçmesi |
sophomore jinx n.
|
|
52 |
Education |
lise ikinci sınıfta olan |
second-year [us] adj.
|
|
53 |
Education |
üniversitede ikinci yılı olan |
second-year [us] adj.
|
|
54 |
Education |
lise ikinci sınıfta olan |
sophomore adj.
|
|
55 |
Education |
üniversitede ikinci yılı olan |
sophomore adj.
|
|
Linguistics |
|
56 |
Linguistics |
ilk hecesinde uzun ünlü ikinci hecesinde kısa segol işareti olan ibranice sözcük |
segholate n.
|
|
57 |
Linguistics |
ibrani alfabesinin yirmi ikinci harfinin diğer sami alfabelerindeki karşılığı olan harf |
shin n.
|
|
58 |
Linguistics |
kısmen birinci, kısmen ikinci heceye ait olan (ses) |
ambisyllabic adj.
|
|
History |
|
59 |
History |
(ikinci dünya savaşında) ana dilini temel alarak bir kod tasarlayıp kullanılmış olan navaholu bir gizli ajan |
windtalker n.
|
|
60 |
History |
(ikinci dünya savaşında) ana dilini temel alarak bir kod tasarlayıp kullanılmış olan navaholu bir gizli ajan |
codetalker n.
|
|
Religious |
|
61 |
Religious |
ikinci evliliğe ve tövbekarların günahların bağışlanmasına karşı olan, montanizm kökenli bir hristiyan doktrin |
tertullianism n.
|
|
62 |
Religious |
isa'nın ikinci gelişinden önce ortaya çıkacağı bildirilmiş, kötülüğün vücut bulmuş hali olan kimse |
man of sin n.
|
|
63 |
Religious |
mayıs'ın annelere adanmış olan ikinci pazarı |
mother’s day n.
|
|
64 |
Religious |
(mormonlukta) ikinci rütbeden rahip olup ayinler sırasında öğreticilere yardımcı olan vaftizli erkek |
deacon n.
|
|
65 |
Religious |
isa'nın yeryüzüne ikinci gelişinin milenyumdan sonra olacağı inancına sahip olan |
postmillennial adj.
|
|
Geography |
|
66 |
Geography |
kuzey amerika'da yer alan büyük göller'in ikinci en büyüğü olan göl |
lake huron n.
|
|
67 |
Geography |
kuzeybatı rusya'da yer alan ve finlandiya sınırına yakın olan, avrupa'nın ikinci büyük gölü |
lake onega n.
|
|
68 |
Geography |
afrika'daki nil nehri'nin başlıca su kaynağı olan en büyük göl ve dünyadaki ikinci en büyük tatlı su gölü |
lake victoria n.
|
|
69 |
Geography |
güney-orta hawaii'de yer alan ve takımadanın en büyük ikinci adası olan volkanik ada |
maui n.
|
|
70 |
Geography |
güney-orta hawaii'de yer alan ve takımadanın en büyük ikinci adası olan volkanik ada |
maui island n.
|
|
Sport |
|
71 |
Sport |
(ragbi) hücum hattının ikinci sırasını oluşturup ön hattaki forvetlere destek olan iki oyuncu |
lock n.
|
|
72 |
Sport |
(ragbi) hücum hattının ikinci sırasını oluşturup ön hattaki forvetlere destek olan iki oyuncu |
lock forward n.
|
|
73 |
Sport |
bireysel sporlarda bir takımın ikinci tercihi olan |
second-string adj.
|
|
Card |
|
74 |
Card |
briçte herhangi bir löveye teklif verme veya oynama hakkı olan ikinci oyuncu |
second hand n.
|
|
Music |
|
75 |
Music |
tonları bir adımın perdesinin farkına eşit olan aradaki ikinci ses |
major second n.
|
|
76 |
Music |
ikinci dalga cazcılardan olan |
second-line adj.
|
|
Mythology |
|
77 |
Mythology |
(yunan mitolojisinde) argonotların önderi olan yason'un düğün günü medea tarafından öldürülen ikinci karısı |
glauce n.
|
|